Fəlsəfə və sosial-siyasi elmlər – 2016, № 2
- 66 -
Buradaki temel anlaşmazlık noktasının Sokrates’in eros ve şiiri önemsemi-
yor olduğudur. Bunun yanında
Bulutlar diyaloğu, Sokrates’in gençleri yoz-
laştırdığına dair suçlamayı destekler görünmektedir. Strauss’un değindiği
üzere Sokrates’in gençleri yozlaştırdığına dair iddianın arka planı kısaca şu-
dur:
Bulutlar eserinin kahramanı Strepsiades, oğlu Pheidippides sebebiyle
borçlanmıştır. Borçlarından kurtulmak isteyen Strepsiades, oğlunu, Sokra-
tes’ten ders almaya zorlar ve bu sayede öğreneceği tartışma sanatıyla borçla-
rından kurtulmayı amaçlar. Ancak oğlu, ayak takımından görünen Sokra-
tes’in öğrencisi olmak istemez. Strauss’a göre Strepsiades burada dursaydı,
Sokrates trajik akıbetine uğramazdı. Çünkü o sıralarda Sokrates, toplumun
genelinde pek bilinmeyip soylular arasında ise önemsenmeyen bir kişiydi.
Ancak, borçlarından kurtulmayı bir şekilde aklına takmış olan Strepsia-
des’in kendisi Sokrates’ten ders almaya çalışmış ancak bu konuda kapasitesi
yetmediği için oğlunu Sokrates’ten haklı konuşma (just speech) ve haksız
konuşma (unjust speech) üzerine eğitim almaya zorlamıştır. Strauss’un işa-
ret ettiği üzere haksız konuşma, ahlaken doğru olanı, adaletin tanrılarla bir-
likte olmayışı üzerinden, reddetmektedir. Dolayısıyla doğa dışında hiçbir
şey temel alınmamalıdır. Örneğin bir kişinin kadınlar ve eros tarafından ye-
nilgiye uğratılması kaçınılmaz olup Zeus tarafından da yönetilmektedir. Bu-
nun sonucu ise Strauss’a göre şudur; Aristofanes, bu sayede, ataların ahla-
kıyla teolojik ahlakın çeliştiğini göstermiş, Pheidippides’in buna dayanan
tartışma sanatını kullanarak babasını borçlarından kurtarmıştır. Ancak iş
burada bitmemektedir. Ataların koyduğu ahlak yasasını çiğneyip argüman-
larda bu şekilde üstün gelmeyi öğrenen Strepsiades’in oğlunun ensest ilişki
talebi (önce kız kardeşi sonra annesiyle) babasını çileden çıkarmış ve babası
önce kendisine lanet okumuş daha sonra Sokrates’in okuluna hınçla saldır-
mış, Zeus ve şehrin diğer tanrılarını hatırlayarak, Sokrates’i dinsizlikle
suçlayarak cezalandırılmasını talep etmiştir. Strauss’a göre aile kendi başına
gelişemeyeceğinden bir şekilde şehrin parçası olmak zorundadır. Ama buna
Strauss’un Hegel’in düşüncelerine dair tespitine dair hangi kaynağı kullandığını
belirtmediği için yaptığı yönlendirmeden yola çıkarak bahsettiği yerin şuradaki ifadeler
olduğunu düşünüyoruz; bkz. G. W. F. Hegel,
The Phenomenology of Spirit, çev. A.V.
Miller, New York:
Oxford University Press, , 1977, s. 450-451.