5941 Sayılı Çek Kanununa Göre Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu-
Meryem GÜNAY- Mehmet GÜNAY
Türkiye Adalet Akademisi Dergisi (TAAD), Temmuz 2010, Yıl:1, Sayı:2
325
3167 sayılı Kanunda yapılan değişiklik sonucu, bu suçu ilk kez işleyenler
açısından kaldırılarak, yerine çek bedeli kadar ağır (adli) para cezası geti-
rilmiştir
4
.
3167 sayılı Kanunun karşılıksız çekin cezalandırılmasına ilişkin 16. mad-
desinin yirmi yıl içinde üç kez kanunla değiştirilmesi ve üç kez de Ana-
yasa Mahkemesinin incelemesine konu olması sisteme yönelik eleştirileri
artırmıştır. Ayrıca 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı
yeni Türk Ceza Kanununun 5. maddesi uyarınca bu Kanunun genel hü-
kümlerinin 31 Aralık 2008 tarihi itibarıyla 3167 sayılı Kanunda yer alan
suç tanımları ile ilgili olarak da uygulaması zorunluluğu nedeniyle 3167
sayılı Kanunun pek çok hükmü uygulanamaz hale gelmiştir
5
. Sisteme
yönelik eleştiri ve şikâyetlerin giderilmesi amacıyla hazırlanan 5941 sayı-
lı yeni “Çek Kanunu” 20 Aralık 2009 tarihli Resmî Gazete’de yayımlana-
rak yürürlüğe girmiştir.
Biz de çalışmamızda, 5941 sayılı yeni Çek Kanununda düzenlenen karşı-
lıksız çek düzenleme suçunun, tanımı, oluşumu, faili, unsurları, yaptırımı
ile yargılama usulüne ilişkin özel hükümlerini yürürlükten kaldırılan
hapis cezasının Anayasaya aykırı olmadığını karara bağlamıştır. “....İtiraz konusu ku-
ralın, Anayasa'nın 38. maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında değerlendirilebilmesi
için ilişkinin yalnızca sözleşmeden doğması ve borcun yerine getirilememesi gerek-
mektedir. Oysa çek temelde sözleşmeden bağımsız olarak kambiyo hukukuna özgü
borç doğuran özel bir havaledir. Bu nedenlerle kural, Anayasa'nın 38. maddesinin se-
kizinci fıkrasına aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir.” Anayasa Mahkemesi’nin
11.12.2002 tarih ve 165/195sayılı kararı. (metin için bkz. RG. 26.04.2003/25090).
4
“Çağdaş ceza hukukunda, ekonomik ilişkilerin gelişmesi ve çeşitlenmesi sonucu bu
ilişkilerden doğan ve netice itibariyle cezai müeyyideyi gerektiren eylemlere hürriye-
ti bağlaşıcı cezanın başvurulacak en son çare olarak öngörülmesi “ekonomik suça
ekonomik ceza” ilkesinin doğmasına yol açmıştır. Bu gelişme nedeniyle karşılıksız
çek keşide etmek suçunun ilk defa işleyenlere... para cezası verilmesi, ancak çeke
olan güvenin zaafa uğratılmaması ve cezada etkinliğin arttırılması bakımından, bu
suçtan mükerrirler hakkında hapis cezası verilmesi uygun görülmüştür.” Bkz. Çekle
Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda De-
ğişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/433),
Genel Gerekçe, TBMM Tutanak Dergisi Dönem 22, Yasama Yılı: 1, S.58.
5
Özellikle, 5237 sayılı TCK’da “ağır para cezası” yerine gün esasına dayalı adli para
ceza sisteminin öngörülmesine rağmen 3167 sayılı Kanunda “ağır para cezası” dü-
zenlemesinin bulunması, yine bu Kanunun yeni TCK’nın genel hükümleri kısmında
yer alan cezaların şahsiliği ilkesiyle bağdaşmayan düzenlemeleri içermesi ve ayrıca
karşılıksız çek keşide edilmesini objektif sorumluluk esasına dayalı bir suç olarak ni-
telendirmesi yeni bir Çek Kanunu hazırlanmasında etken olmuştur. KENDĠGELEN,
Abuzer, Çek Kanunu Tasarısı Taslağının Hukuki Açıdan Değerlendirilmesi, Hukuki
Perspektifler Dergisi, Eylül 2006, s.178.
5941 Sayılı Çek Kanununa Göre Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu-
Meryem GÜNAY- Mehmet GÜNAY
Türkiye Adalet Akademisi Dergisi (TAAD), Temmuz 2010, Yıl:1, Sayı:2
326
3167 sayılı Kanunda yer alan karşılıksız çek keşide etmek suçuyla karşı-
laştırmalı olarak ele alacağız. Yeni Çek Kanunu (ÇK) ile getirilen yenilik
ve değişiklikleri inceleyeceğiz.
I. SUÇUN TANIMI
3167 sayılı Kanun 16/1. maddesinde çekin üzerinde yazılı keşide tarihin-
den önce veya süresi içinde ibraz edildiği halde yeterli karşılığı bulun-
maması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap
sahiplerinin veya yetkili temsilcilerinin çek bedeli tutarında adlî para ceza
ile cezalandırılacağı öngörülmekteydi. Bu maddeden anlaşılacağı üzere
3167 sayılı Kanunda “karşılıksız çek keşide etmek” ve “lehine karşılıksız
çek keşide edilmek” suç olarak tanımlanmıştı.
5941 sayılı Kanunda ise, “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine
göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksız-
dır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti
üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezası-
na hükmolunur.”(ÇK, m.5/1) şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Bu
madde uyarınca, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre
kanuni ibraz süresi içinde ibraz edildiğinde, çekin karşılığını ilgili banka
hesabında tam olarak bulundurmamak suç olarak tanımlanmaktadır.
3167 sayılı Kanundan farklı olarak, 5941 sayılı Kanunun 5/1. maddesinde
tanımlanan suç, artık “karşılıksız çek keşide etme suçu” olarak da ifade
edilemeyecektir. Zira burada, “karşılıksızdır” işlemine tabi tutulan çekin
düzenlenmesi değil, düzenlenen çekin kanunî ibraz süresi içinde ibraz
edildiğinde, karşılığının ilgili banka hesabında tam olarak bulundurul-
maması suç olarak tanımlanmıştır.
II. SUÇLA KORUNAN HUKUKSAL DEĞER
Çekin, üzerindeki düzenleme tarihi itibarıyla kanuni ibraz süresi içinde
ibrazında karşılığının ilgili banka hesabında bulundurulmaması eyleminin
suç olarak tanımlanmasıyla, bir ödeme aracı olan çeke güvenin korunma-
sı amaçlanmıştır. Çünkü ekonomi dilinde çek, “kişilerin bastığı özel pa-
ra” olarak nitelendirilmektedir ve piyasada tedavül eden “kişilerin bastı-
ğı özel para”nın büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Dolayısıyla çeke