İ
ştirak Nafakası
TMK Md. 182 / 2-3 gereği “Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile
kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından
yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak
zorundadır.
Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek
yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara
bağlayabilir.”
Nafaka miktarının belirlenmesinde TMK md.330 dikkate alınacaktır.
TMK md.330 - Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve
ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun
gelirleri de göz önünde bulundurulur.
Nafaka her ay peşin olarak ödenir.
Hakim istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda
tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara
bağlayabilir.”
Burada önemi nedeniyle, iştirak nafakasının kaldırılması veya yeniden
belirlenmesine dair düzenlemeleri de değerlendirmek gerekmektedir.
TMK Md.331 “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını
yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”
Burada önemi nedeniyle, Önemi nedeniyle, 18 yaşından sonra istenebilecek
yardım nafakasına dair düzenlemeleri de değerlendirmek gerekmektedir.
TMK Madde 364 –“ Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu
ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.
Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.”
C) EŞLER ARASINDAKİ
ALACAK TALEPLERİ
1- Kişisel mal,eşya ve ziynet alacağı
davaları
2- Mal rejiminden doğan alacak davaları
aa) Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminden
doğan Katılma Alacağı davaları
bb) Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminden
doğan Değer Artış Payı Alacağı davaları
cc) Mal Ayrılığı Rejiminden doğan katkı
payı alacağı davaları
1- Kişisel mal,eşya ve ziynet alacağı
davaları
Eşlerin tabi oldukları mal rejimi,
TMK md.225 “Mal rejimi eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle
sona erer
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına
geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona
erer” hükmü gereği sona ermekle, mal rejiminin tasfiyesi gündeme gelecektir.
Tüm bunlara göre ; eşler arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi sona
erdiğinde, eşlerden her biri (veya mirasçıları),diğer eşe (veya mirasçılarına )karşı
açacakları dava ile ( veya karşı dava ile );
* Mal rejiminin tasfiyesini, TMK md.236/ f.1 gereği diğer eşin artık değerine
katılma alacağının belirlenmesini ( kısaca katılma alacağı) ve alacağın tahsiline
karar verilmesini,
* TMK md.227 gereği; Mal rejiminin devamı esnasında, diğer eşin edinilmiş veya kişisel
malına, edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine ayrıca katkıda bulunmuş ise, katılma
alacağından hariç olarak,ayrıca yaptığı katkı oranında Değer artış payı alacağınının ( veya
Mal ayrılığı rejimi dönemine dayanan katkı payı alacağının) belirlenmesini ve alacağın tahsiline
karar verilmesini, istenebilecektir.
2- Mal rejiminden doğan alacak
davaları
Yine eşler arasında görülebilecek, mal
rejiminden doğan alacak davaları da harca
tabi olup, vekalet ücreti söz de söz konusu
olacaktır. Bu davalar boşanma davaları ile
birlikte açılmış ise, tefrik edilerek boşanma
davasının sonucunun beklenmesi
gerekecektir.
Mal rejiminin tasfiyesi,katılma alacağı ve/veya değer artış payı
(veya katkı payı) alacağı talebi ne ilişkin davaların, tefrik edilmesi
(ayrılması) ve mal rejiminin sona ermesine yönelik davanın
neticesinin beklenmesi sonucunda, beklenen dava kabul ile
sonuçlanır ve kesinleşir ise; Dava şartı, yargılama esnasında
gerçekleşeceğinden,yargılamaya devam edilecek, mal rejiminin
tasfiyesi,katılma alacağı ve/veya değer artış payı ( veya katkı payı) alacağı
belirlenecektir.
Mal rejiminin tasfiyesi,katılma alacağı ve/veya değer artış payı
(veya katkı payı) alacağı talebi ne ilişkin davaların, tefrik edilmesi
(ayrılması) ve mal rejiminin sona ermesine yönelik davanın
neticesinin beklenmesi sonucunda, beklenen dava ( boşanma, iptal
veya mal ayrılığına geçiş) redle sonuçlanır ve karar kesinleşirse; Eşler
arasındaki mal rejimi devam edecektir. Ayrıca bu arada hatırlatmak gerekir
ki, bu durumda,mal rejimi sona ermeyeceği için, dava süresince edinilen
mallarda mal rejimine dahil olacaktır. Mal rejiminin tasfiyesi ve mal
rejiminden doğan alacak davalarının görülebilmesinin ön şartı
mal rejiminin sona ermiş olması gerekliliği olmakla, bu halde
dava şartı oluşmamış bulunacaktır.
Bu davalar da harca tabi olup, vekalet ücreti söz de söz konusu olacaktır.
Mal rejiminin tasfiyesi ve mal rejiminden doğan
alacaklar, mal rejimini sona erdirecek nitelikte bir dava
ile birlikte ( veya karşı dava ile )talep edilmesi halinde;
*Bu taleplerin görülebilmesi, dava şartı olan mal
rejimini sona erdirecek nitelikteki davaların sonucuna
bağlı olmakla, bu taleplerin tefrik edilmesine karar
verilecektir.
*Mahkemece dava şartı olan mal rejimini sona
erdirecek nitelikteki davaların sonucunun
beklenmesine karar verilecektir.
*Dava dilekçesinde talepler belirtilmiş yani
başvuru harcı ödenmiş ancak değer üzerinden
peşin nispi harça ödenmemiş ise; nispi harcın
ikmali için mehil verilecektir.
aa) Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminden
doğan Katılma Alacağı Davaları
Katılma alacağı ( artık değere katılma alacağı) TMK md.231, md.236 gereği
belirlenecektir. Katılma alacağının belirlenmesi için; eşin diğer eşin malına ayrıca
bir katkıda ( değer artış payı alacağı için gerekli olduğu üzere) bulunulması
gerekli olmayıp; evlilik birliğinin devamı sırasında diğer eşin edinilmiş mal
niteliğinde bir mal edinmesi halinde, eşin bu malın edinilmesinde, aile birliğinin
yükümlülükleri gereği mutlak katkısı bulunduğu varsayılarak; kanunen, diğer eşin
edinilmiş mallarının değerinin yarısı üzerinde hak sahibi olacağı kabul edilmiştir.
Katılma alacağı; evlilikte olağan karşılanacak maddi ve manevi katkı karşılığıdır.
Artık değere katılma alacağında; eşin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini
yerine getirdiğini ve evlilikte olağan karşılanacak maddi ve manevi katkıyı ispat
yükümlülüğü yoktur.
Katılma alacağı, ancak evlilik birliği içerisinde,diğer eşin edinilmiş
malları dikkate alınarak belirlenecektir.
TMK md. 236 gereği katılma alacağı “ diğer eşe ait artık değerin yarısı “ olup,
TMK md.231 gereği “Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen
miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu
mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. ” hükümleri gereği
Talep eden eşin katılma alacağının belirlenmesi için, öncelikle davalı eşin artık
değer hesabı yapılacaktır.
Davalının artık değerinin belirlenmesi için;
Davalının edinilmiş mallarının toplam değerlerinin bulunması,
Bu değerden, bu mallara ilişkin borçların çıkarılması gerekmektedir.
TMK Madde 236/ f.1 Hükmü gereğince her eşin katılma alacağı, diğer
eşin artık değerinin yarısı olmakla;
Davacının katılma alacağı, davalının artık değer hesabının yarısıdır.
Yargıtay Kararları gereği Edinilmiş Mallara katılma rejiminin boşanma ile sona
ermesi durumunda, katılma alacağı davalarında zamanaşımı süresi 1 yıldır . Ancak
yine Yargıtay Kararları gereği mal rejimini ölüm ile sona ermesi durumunda
zamanaşımı süresi ise 10 yıldır.
bb)
Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminden
doğan Değer Artış Payı Alacağı davaları
TMK md.227 gereği, Katılma Rejiminin sona ermesi durumunda; Mal rejiminin devamı esnasında,
diğer eşin edinilmiş veya kişisel malına; edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine katkıda bulunmuş
olan eş, yaptığı katkı oranında Değer Artış Payı alacağı ( Katılma alacağından hariç olarak )
talep edebilecektir.
Değer artış payı alacağının belirlenmesi için, mal rejiminin devamı sırasında,eşin, diğer eşin edinilmiş
veya kişisel malına, edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine bir katkısının olması gereklidir.
Değer artış payı alacağının belirlenmesinde, evlilik birliği içerisinde katkının diğer eşin edinilmiş veya
kişisel malına yapılmış olması mümkündür. Hangi mal grubuna yapılmış olursa olsun değer artış payı
alacağı belirlenecektir.
Değer artış payı alacağının belirlenmesini sağlayacak katkı oranı, katkı yapılan malın
katkı tarihindeki değeri ve yapılan katkı miktarına göre belirlenecektir.
Yani TMK md.227 gereği Değer Artış Payı Alacağının belirlenmesi için, katkı miktarının, katkı
tarihindeki taşınmazın değerinin ve taşınmazın tafiye anı ( karar anına en yakın zaman) değerinin
belirlenmesi,
Katkı miktarının katkı tarihindeki malın değerine oranlanarak katkı oranının belirlenmesi, bulunacak
katkın oranının, malın tasfiye anı değerine ugyulanarak da değer Artış Payı Alacağının belirlenmesi
gerekmektedir.
Değer artış payı alacağında, talep varsa karar tarihinden itibaren faize (TMK md. 239)
hükmedilebilecektir.
Yargıtay Kararları gereği Edinilmiş Mallara katılma rejiminin boşanma ile sona ermesi durumunda,
değer artış payı alacağı davalarında zamanaşımı süresi 1 yıldır . Ancak yine Yargıtay Kararları gereği mal
rejimini ölüm ile sona ermesi durumunda zamanaşımı süresi ise 10 yıldır.
cc) Mal Ayrılığı Rejiminden doğan katkı payı
alacağı davaları
Mal Ayrılığı Rejiminde, eşlerden her biri, kendi malları üzerinde
tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine
aittir (743. MK m. 186/1). Eşlerden her birinin mallarının geliri ve kendi
kazançları yine kendilerine aittir. (743 .MK m.189).
Eşlerin, diğer eşin mal ayrılığı döneminde edindiği bir mal değeri
sebebiyle, doğrudan Mal Ayrılığı Rejiminden doğan bir alacağı söz
konusu olmayıp, ancak Mal Ayrılığı Rejimi dönemi için, ayrıca katkısını
ispatlaması halinde, Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre bir
KATKI PAYI ALACAĞI söz konusu olabilecektir.
Katkı Payı Alacağı, Mal Ayrılığı Rejiminin geçerli olduğu dönemde,
eşlerden biri tarafından alınan bir mala diğer eşin, yine bu dönemde,
edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine, olağan katkıları aşan, hiç yada
uygun bir karşılık almaksızın, maddi ve işgücü katkıları şeklinde bir
katkısının bulunması sebebiyle, eski TMK da bu yönde bir hüküm
olmamakla, Borçlar Kanunu genel hükümleri gereğince doğan bir
alacaktır.
HGK,E:2010/8-231,K:2010/255,Karar T:05.05.2010“ 743 Sayılı Kanun'da, eşlerden birinin edindiği mala,
diğer eş katkı yapmış ise, sağladığı bu katkı karşılığını isteyebileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay
kararları ile; katkıyı sağlayan eşin, diğerinden katkısı karşılığı genel hükümlere göre bir tazminat (veya alacak) talep
edebileceği kabul edilmiştir (HGK'nun 01.02.1985 gün ve E: 2-176, K: 57; 28.09.1994 gün ve 1994/2-47 E. - 564 K.;
18.09.1996 gün ve 1996/2-498 E. - 595 K.; 03.02.1999 gün ve 1999/2-56 E. - 40 K.; 07/06/2000 gün ve 2000/2-959
E. - 972 K.; 18.06.2008 gün ve 2008/2-432 E.-444 K. sayılı ilamları)..Öğretide ise, eşlerin aile birliğinin gerektirdiği
münasip katkı dışında kalan maddi destek nedeniyle, katkı sağlayan eşin diğer eşe karşı bir alacak hakkına (katkı
tazminatına) sahip olduğu ileri sürülmüştür…. Gerçekten, karı-kocanın kendilerine daha iyi bir gelecek hazırlama
düşüncesi ile, aralarında akdi bir ilişki kurdukları her türlü duraksamadan uzaktır. Katkı yapılan malın edinme nedeninin
temelinde de, bu düşünce yatmaktadır. Katkıyı sağlayan eşin, diğer eşe bu maddi desteği, bağışlama olarak kabul etmek
de, mümkün değildir…Diğer taraftan, katkıyı alan eşin, aldığını para olarak iade edeceği düşüncesinde olduğu da, ileri
sürülemez. Çünkü, evlilik birliğinin temelindeki aile birliği düşüncesi buna engel oluşturmaktadır. Eşler arasındaki bu
ilişkinin temelinde kocanın (veya kadının) taşınmazdan katkısı oranında yararlanacağı esası bulunmaktadır..
Mal Ayrılığı Rejimi döneminde edinilen bir mal sebebiyle, Katkı Payı Alacağının belirlenmesi için,eşin, diğer
eşin malına, edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine, olağan katkıları aşan maddi ve işgücü
katkıları şeklinde bir katkısının olması ve katkının talepte bulunan eş tarafından ispat edilmesi
gerekmektedir.
*Katkı payı alacağının belirlenmesi için,eşin, diğer eşin malına, edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine,
olağan katkıları aşan maddi ve işgücü katkıları şeklinde bir katkısının olması gereklidir.
*Katkı (olağanüstü katkılar), talepte bulunan eş tarafından ispat edilmelidir.
*Katkı Payı Alacağının belirlenmesini sağlayacak katkı oranı , katkı yapılan malın katkı tarihindeki
değeri ve yapılan katkı miktarına göre belirlenecektir.
Katkı payı davalarında da, değer artı payı alacağına özgü, benzer bir hesaplama yapılmaktadır. Katkı Payı
Alacağının belirlenmesini sağlayacak katkı oranı , katkı yapılan malın katkı tarihindeki değeri ve yapılan
katkı miktarına göre belirlenecektir.
*Katkı payı alacağında, malın dava tarihi değeri dikkate alınacaktır
Yargıtay kararları gereği katkı payı alacağı davalarında, katkı yapılan malın dava tarihi itibariyle olan
değeri dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır.
YARGITAY 8.HD,Esas: 2009/5863,Karar: 2010/1479,Karar Tarihi: 01.04.2010 "Dava konusu 18106
ada 1 parselde 1/180 arsa paylı 13. Blok 1 no.lu bağımsız bölüm 26.10.2000 tarihinde davalı A. adına
satın alma suretiyle edinilmiş, 11.5.2001 tarihinde dava dışı üçüncü kişilere satış suretiyle devredilmiştir.
Dava konusu taşınmazın edinim ve satış tarihinde eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü
uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre
çözüme kavuşturulması gerekir. Buna göre, eşlerin birbirlerinin mal varlıklarının edinilmesine katkılarının
kanıtlanması durumunda, katkı oranında alacak hakkı doğar...Mahkemece yapılacak iş;
tarafların evlenme tarihinden taşınmazın edinildiği 26.10.2000 tarihine kadar olan tüm
gelirlerinin belirlenmesine yarayan evrakların dosya arasına getirtilerek konulması, bundan sonra
gerektiği takdirde dosyanın bilirkişiye tevdii ile davacının belirttiği
Kooperatifindeki hissesini devrederek niza konusu taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu> yönündeki
iddiası ile davalının
araç alımında kullanıldığı ve artanın banka hesabına yatırıldığı> yönündeki savunmaları da göz önünde
bulundurularak her eşin ayrı ayrı toplam gelirlerinin hesaplanması bu süre içinde davalı
kocanın 743 sayılı TKM' nin 152. maddesi hükmü uyarınca aileyi geçindirme yükümlülüğü
ile eşlerin sosyal ve ekonomik statüleri göz önünde bulundurularak yapabilecekleri kişisel
giderleri çıktıktan sonra her birinin tasarruf yapabilecekleri miktar belirlenmeli, daha sonra
davacının tasarruf miktarının toplam tasarruf miktarı karşısındaki oranı saptanmalı bu
oranının dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak davacının katkı
payı alacağı tespit edilmelidir."
*Katkı payı alacağında, kural olarak faizin başlangıç tarihi, dava tarihidir. T.C. YARGITAY
8.Hukuk Dairesi,Esas: 2010/1477,Karar: 2010/3922,Karar Tarihi: 13.10.2010 "uyuşmazlık
1.1.2002 gününden önceki döneme ilişkin katkı payı alacağı isteğine ait bulunduğuna göre, kural
olarak faizin başlangıç tarihi, dava tarihi .."
Ayrıca Mal ayrılığı rejiminden doğan katkı payı davalarında zamanaşımı süresi 10 yıldır.
Dostları ilə paylaş: |