Bahçe Bitkilerinin Generatif (eşeyli = tohumla) Çoğaltılması


Dikim sistemleri ve dikim sıklığı



Yüklə 209,33 Kb.
səhifə5/6
tarix21.04.2018
ölçüsü209,33 Kb.
#39587
1   2   3   4   5   6

Dikim sistemleri ve dikim sıklığı
Bu sistemler için gerek duyulan fidan sayıları da aynı formüllerle hesaplanır.

Dikim sistemi olarak bağlarda önceki bölümde meyve bahçesi tesisinde açıklanan kare, dikdörtgen, üçgen ya da kontur dikim sistemlerinden biri uygulanabilmektedir.

Yeni bir tesisde omcalara verilecek sıra üzeri ve arası aralıklar seçilen çeşidin ve anacın gelişme durumuna, iklime ve toprak faktörlerine, toprağın işlenme şekline, uygulanacak terbiye sistemlerine ve kültürel işlemlerin yapılması sırasında mekanizasyondan yararlanma durumuna göre değişmektedir. Taban arazilerde yetiştirilen kuvvetli çeşit ve, anaçlar için 3x3 m aralık verilirken, zayıf toprak ve zayıf gelişen çeşitlerde 1.5x2.5 m aralık mesafe yeterli olmaktadır. Genel olarak bağlarda 1.5x2.5 m, 1.5x3 m, 2x3 m, 3x3 m dikim aralıkları uygulanırsa da ülkemizde en uygun olarak kullanılan aralıklar 1.5x3 m ve 2x3 m'dir.

Sıralar, arazinin en uzun kenarına paralel olacak şekilde yapılırken, meyilli arazilerde toprak erozyonunu önlemek ve toprak işlemeyi kolaylaştırmak amacıyla tesviye eğrilerine paralel olarak oluşturulmalıdır. Ancak güneş ışığından daha iyi yararlanmak için sıraların kuzey-güney yönünde oluşturulması Arazinin işaretlenmesi ve dikim çukurlarının açılması

Dikim öncesi işaretleme, bağda omcalann dikileceği yerleri düzgün olarak belirlemek ve sıraları düzgün bir şekilde oluşturmak amacıyla yapılmaktadır. İşaretleme ip, şerit metre, işaret kazığı kullanılarak yapılabileceği gibi, özellikle büyük arazilerde traktörün üç askı sistemine takılan işaretleme aletleri yada prizma, nivo gibi seçilmiş aletlerle yapılabilmektedir. İşaretlemede öncelikle boyuna ve enine ana hatlar oluşturulmaktadır. Daha sonra bunların aralan dikim aralıklarına göre yerleştirilen işaret kazıklar ile doldurulmaktadır.Sıraların düzgün oluşturulması, işaretleme sırasındaki özene bağlıdır. Her bir omcamn yerini tam olarak belirleyebilmek için meyve bahçesi tesisinde de kullanılan dikim tahtası (Şekil 7.2) ile çalışılmalıdır.

İşaretleme işlemi tamamlandıktan sonra, 40-50 cm derinlik, 30-35 cm genişlikte dikim çukurlarının açılması gerekmektedir. Çukur açma işlemi bel, el burguları ya da günde yaklaşık 600 çukur açabilen traktörün kuyruk milinden hareket alan burgularla yapılabilmektedir. Çukurların, ağır bünyeli topraklarda iyi bir ufalanma sağlamak için sonbaharda, kurak bölgelerde ise toprağın kurumaması için dikimden hemen önce ilkbaharda açılması gerekmektedir.



Fidan tipinin belirlenmesi
Bağ tesis ederken hangi tip fidanların kullanılacağım belirleyen faktör, arazinin filoksera ile bulaşık olup olmamasıdır. Filoksera ile bulaşık alanlarda bağ tesisi iki şekilde yapılabilmektedir. Birinci yöntem, aşısız Amerikan asma anaçlarının bağdaki yerlerine dikildikten sonra yerli çeşitlerle aşılanmasıdır. Bu tip bağ tesisi, aşılama maliyetinin yüksek olması, bağdan daha geç ürün alınması gibi sakıncaları nedeniyle gün geçtikçe yerini aşılı asma fidanlarıyla bağ tesisine bırakmaktadır. Bu ikinci yöntemde bağ tesisi masada aşı yapıldıktan sonra ya fidanlıklarda ya da seralarda köklendirilen aşılı fidanların bağa dikilmesi şeklinde yapılmaktadır. Tüplü fidanlarla bağ tesisi, bağdan bir yıla yakın erken ürün alınması ve bağı eksiksiz tamamlama gibi avantajları nedeniyle tercih edilmektedir. Filoksera zararlısı ile bulaşık alanlarda kesinlikle Amerikan asma anaçları üzerine aşılama yoluyla, bağ tesis edilmesi gerekmektedir.

Ülkemizin filoksera ile bulaşık olmayan veya kumlu toprak yapısı nedeniyle filokseramn zarar yapamadığı bazı yörelerimizde ise aşılamaya gerek duyulmaksızm doğrudan yerli çeşitlerden alman çeliklerin köklendirilmeleri ile bağ kurulabilmektedir.

Hangi tip fidanla bağ tesis edileceği belirlendikten ve fidanlar temin edildikten sonra bunların dikime hazırlanması amacıyla dikim

çizelge 7.4: Dikim tuvaleti yapılmış ve dikime hazır hale getirilmiş aşılı asma fidanı



Dikim zamanı ve dikim
Asma fidanları iklim şartlarına göre sonbahar ya da ilkbaharda dikilebilmektedirler. Kışları soğuk geçen bölgelerde ilkbahar dikimi, sıcak ve ılıman olan bölgelerde ve hafif bünyeli topraklarda ise sonbahar dikimi yapmak daha uygun olmaktadır. İlkbahar dikimi toprak ısınıp tava gelince, sonbahar dikimi ise yaprak dökümünden hemen sonra yapılmalıdır.

Dikimden hemen önce köklerin iyi gelişmesini sağlamak amacıyla ince elenmiş yanmış ahır gübresi ile üst toprak karışımı çukurun dip kısmına serilir. Daha sonra dikim budaması yapılmış olan asma fidanı dikim tahtası kullanmak suretiyle çukura yerleştirilir (Şekil 7.5).

Dikim yapılırken aşısız fidanın sürgün kısmının, aşılı fidanın ise aşı noktasının toprak yüzeyinden 5-8 cm yukarıda kalacak şekilde çukura yerleştirilmesi gerekmektedir. Çünkü fidanlar toprak seviyesinde ya da daha derine dikildiklerinde aşı yerinden ve kalemden oluşan boğaz kökleri dip köklerin gelişmesini engellemekte ve aşılı fidanlarda aşı silkmesine neden olmaktadır. Bu şekilde çukura yerleştirilen fidanın köklerinin toprakla temas etmesini sağlamak amacıyla bir miktar toprak atılarak sıkıştırılmalıdır. Köklerin toprakla iyi temas etmemesi durumunda yeni oluşan kökler beslenememekte ve kurumaktadırlar. Kökler toprakla bastırılarak kapatıldıktan sonra, daha önce yapılan toprak analiz sonuçlarına ve asmanın ihtiyacına göre uygun miktarda ve özellikle potasyum ve fosfor içeren taban gübresi verilmelidir. Çukur toprakla bir miktar daha doldurulduktan sonra fazla olmamak kaydıyla yeniden sıkıştırılır. Ancak toprak çok fazla sıkıştırıldığmda verilen can suyunun köklere ulaşması engellenebilir. Bu aşamada fidanın dip köklerinin gelişmesini sağlamak ve toprağın köklerle temasını engelleyen boşlukların ortadan kaldırılması amacıyla çukurlara can suyu verilir. Can suyu çukurlar tamamen su ile doluncaya kadar verilmelidir.

Can suyu toprak tarafından emildikten sonra, fidanın yanına herek

Şekil 7.5: Aşılı bir asma fidanının dikimi ve herekleme işleminin yapılması

Dikim tamamlandıktan sonra, kümbetler zaman zaman kontrol edilerek bozulanlar düzeltilmeli, yağmurdan sonra oluşacak kaymak tabakası, ilkbaharda sürgünlerin çıkmasını engellememesi için hafifçe kırılmalıdır. Kümbet, gözler sürüp yaz sürgünleri açığa çıktığında kırılmalıdır. Kümbet, gözler sürüp yaz sürgünleri açığa çıktığında açılmalı ve sürgünler dikim sırasında yanma dikilen hereğe bağlanmalıdır. Bu şekilde körpe sürgünlerin rüzgardan kırılmaları önlenmiş olur.

Yaz gelişme dönemi boyunca bağa dikilen fidanların kuvvetli bir şekilde gelişmelerini sağlamak amacıyla, sulama, gübreleme, hastalık ve zararlılarla mücadele, toprak işleme, gibi yıllık bakım işlerine devam edilir

Sebze bahçesi tesisi

Sebzecilikte bahçe tesisi, işletme şekillerine göre farklılık gösterir. İşletme şekilleri zaman içinde, ülkelerin teknolojik gelişmesine bağlı kalarak değişim geçirebilir. Sebzecilikte görülen işletme şekillerini beş ayrı şekilde sınıflandırabiliriz. Bunlar;

1. Aile sebzeciliği (Amatör veya hobi sebzeciliği)
2. Karışık sebzecilik (Köy sebzeciliği)
3. Tarla sebzeciliği v
4. Bahçe sebzeciliği (Ticaret sebzeciliği)
5. Ser sebzeciliği (Örtüaltı sebzeciliği)'dir.

Aile sebzeciliği
Aile bireylerinin sebze gereksinmelerim karşılamak amacıyla, şehirde veya kırsal alandaki ev bahçelerinin küçük parsellerinde, bazı sebzelerin yetiştiriciliği yapılır. Bir kişinin günlük sebze gereksinimi 150-250 g arasındadır. Beş kişiden oluşan bir ailede bu miktar 750-1250 g dır. Ortalama 1000 g alındığında, bu ailenin bir yıllık ihtiyacı 365 kg'dır. Bir dekardan alınacak ürün miktarı aile sebzeciliği için 1-1,5 ton kabul edilirse, 365 kg sebzeyi üretmek için 365-500 m2 yere ihtiyaç vardır. Eğer sebzecilik yanında çiçek, üzüm ve meyve de üretilecekse, bu rakam bir dekara kadar çıkar. Bu yüzden şehir imar planı çizilirken, bahçeli iskânda her ev için asgari bahçe büyüklüğü evin oturma sahası hariç 250 m2 olarak hesaplanmaktadır. Bu alanda sebzeler ele alınır. İnsan gücünden yararlanma en aza indirilir. Bu yüzden bu işletmelerde ekstansif çalışma yapılır ve sebzelerin kütlesel üretimi gerçekleştirilir. Pazarın taze sebze gereksiniminden daha çok konserve, salça, turşu, kurutulmuş ve dondurulmuş sebze işleyen sanayi kuruluşlarının ihtiyaçlarını karşılayacak üretim yapılır.

Tarla sebzeciliğinde soğan, sarmısak, kavun, karpuz, kışlık kabak gibi kuru koşullarda yetiştirilebilen türler tercih edilir. Bunun yamnda sanayiye yönelik domates, biber, hıyar, bezelye, enginar, bamya, fasulye, patlıcan, ıspanak gibi türler de yetiştirilebilir.



Bahçe sebzeciliği
Sebze üretimi denilince, düşünülecek en önde gelen işletme şeklidir. Genellikle büyük şehir kenarlarında, tüketimin fazla olduğu yerlerde kurulur. Arazi büyüklüğü 2-50 da arasındadır. Arazinin değeri oldukça pahalıdır. Arazi üzerinde üretimi en iyi şekilde gerçekleştirmek ve yıl boyu üretimi sağlamak üzere, fide yetiştirme yastıkları, gübrelik, sulama havuzu, sebze muhafaza ve malzeme depoları, hangar, bahçıvan evi, duruma göre sabit işçi lojmanları yapılır. Çevrede fazla miktarda insan ve çeşitli hayvanlar bulunduğundan ve bunların bahçede yapabileceği zararları önlemek ve bahçeyi korumak üzere mutlaka etrafının çevrelenmesi gerekir. Duruma göre şiddetli rüzgarlara karşı rüzgâr kır ani ar tesis edilir. Bütün bu yatırımlar oldukça pahalıdır. Bu yüksek yatırımı karşılamak, ancak entansif tarım yapmakla mümkündür. Araziden en iyi şekilde yararlanmak, hiç boş bırakmadan devamlı üretim yapmak, pazarda yüksek fiyat bulan, her an satılabilen, en kaliteli ve birim alandan en fazla ürün veren sebzeleri seçmek ve bunları üretmek gerekir. Geçici işçileri az sayıda işe almak, alındığı an mümkün olduğunca onlardan çok yararlanmak, işleri daha çok aile fertleri ve az sayıda daimi işçi ile yapmak zorunluluğu vardır.

Ser sebzeciliği
İklim koşullarının elverişli olmadığı yerlerde ve zamanlarda

domates, biber, patlıcan, hıyar, taze fasulye, taze soğan, nane, maydanoz, dereotu, tere, roka, turp, havuç, ıspanak gibi çok kullanlan ve yetiştirme tekniği kolay olan türler seçilir ve yetiştirilir.



Karışık sebzecilik
Bu işletme şekli daha çok kırsal kesimde ve köylerde bağ ve meyve ağaçları arasında sebzelerin yetiştirilme şeklidir. Bağ ve meyveliklerin kuruldukları ilk yıllarda fidanların taçları ufaktır. Verilen aralığı ancak 5-6 senede kapatabilirler. Bu süre içinde fidanlar arasında boş kalan arazi üzerinde sebze yetiştirilerek değerlendirilir. Ancak fidanların güneşleme, sulama ve gübreleme, toprak işleme gibi bakım işleri, sebzelerden oldukça farklılık gösterir. Bu farklı isteklere sahip bitkilerin bir arada yetiştirilmesinde dikkatli davranmak ve birbirlerine zarar vermelerini önlemek gerekir. Eğer devamlı karışık sebzecilik yapılacaksa, örneğin elma bahçesi tesis edilirken normalde verilecek aralık 5-7 m iken, istenilen amaca hizmet için aralık 15-20 m'ye çıkartılır. İleride ağaçlar arasında kalan 10-15 m'lik alanda sebze sürekli üretilir. Bu tip yetiştiricilikte kavun, karpuz, domates, bakla, kabak, yer fasulyesi, bezelye, ıspanak, soğan, havuç gibi sebzeler yetiştirilmektedir.

Tarla sebzeciliği
Daha çok kırsal alanda, geniş tarla arazileri üzerinde sadece sebze veya buğday, arpa, patates, şeker pancarı gibi tarla ye endüstri ürünleri ile ekim nöbetine girerek yapılan sebzecilik şeklidir. Arazi büyüklüğü 50-2000 da arasında değişir. Büyük arazi üzerinde sabit tesislerin yatırımından kaçınılır. Maliyeti ucuzlatmak üzere toprak işleme, tohum ekimi, fide dikimi, ot mücadelesi, hastalık ve zararlılarla savaşımda ve hasatta mekanizasyona gidilir. Sulama olanağının bulunmadığı ve sadece yağışlara bağlı kalınarak yapılan tarla sebzeciliğinde, kavun, karpuz, soğan, sarmısak, kışlık kabak; sulama olanağı bulunan yerlerde domates, patlıcan, biber, hıyar, kabak, ıspanak, bezelye, fasulye, bamya, enginar, kuşkonmaz gibi
yapılan sebze yetiştiriciliği şeklidir. Ser sebzeciliği, bahçe sebzeciliğinin daha yoğun olarak yapıldığı bir işletme şeklidir. İşletmelerde bahçe ve ser sebzeciliği içice geçmiş durumdadır. İşletmenin genel karakteri olarak %50'sinden fazlası hangi yöne kayıyor ise işletmeye ona göre isim verilir. Ser sebzeciliğinde yatırım oranı daha da artar. Bahçe sebzeciliğinde söylediğimiz bütün özelliklere ilave olarak büyük boyutlu serler devreye girer. Bu serler tesis kurduğumuz yerin kış ikliminin durumuna bağlı olarak, ser içinde yetiştirdiğimiz bitkilerin istekleri doğrultusunda klimalandırıhr. Gerektiğinde ısıtılır veya soğutulur. Bir diğer özelliği serler içinde sebze üretimi yanında yüksek gelir getirebilecek diğer tarımsal ürünlere de yer verilebilir. Örneğin serlerden bazısında veya bir serde yılm belirli dönemlerinde çiçek üretimi yapılabilir. Ancak diğer üretilen ürünlerin genel üretiminin, sebze üretimi içindeki payı %20-30'un üzerine çıkarılamaz. Oran %50'yi geçerse o işletme sebzecilik işletmesi olmaktan çıkar, hangi ürün yetiştiriliyorsa o ürünün işletmeciliğine döner. Örneğin çiçekçilik veya tarla sebzeciliğine dönüşür. Ser işletmesinde çok kâr getiren sebzeler seçilir. Bunların başında domates, biber, patlıcan, hıyar gelmektedir. Son yıllarda çeşit zenginliği yaratmak üzere kavun, fasulye, kabak, kıvırcık, marul ve çileğe de yer verilmektedir. Dış ülkelerde turp, havuç, lahana, karnabahar üretimi de görülmektedir.

Günümüzde bu işletme şekillerinde yeni teknolojilerin devreye girmesi ile bazı değişiklikler olmaktadır. Kâr esas alındığında iki işletme şekli ortaya çıkar. Bunlar, zevk için yapılan "Amatör sebzecilik" ile kâra dönük diğer sebzecilik şekilleri olan "Profesyonel sebzecilik" işletme şekilleridir. Ürünün kullanılma ve tüketim şekli dikkate alındığında "Taze tüketim için üretim", "Sanayiye dönük üretim", "Tohumluk veya fide için üretim" yapan üç işletme şekli karşımıza çıkar. Bu ayrımlar çok özel ayrımlardır. Buna karşın birçok yönleri ile konuyu ele aldığımızda, esas olarak iki işletme şekli karşımıza çıkar.

1. Açıkta sebze yetiştiriciliği, dış koşullarda yapılan yukarıda
açıkladığımız aile, karışık, tarla ve bahçe sebzeciliğini içine alan bir tek işletme şeklidir.

2. Örtü altı sebze yetiştiriciliği, toprak üstüne serilen çeşitli örtüler, plastik alçak tüneller, sıcak, ılık, soğuk yastıklar ve daha çok turfanda sebze üretimi yapabilecek vasıtaları kullanarak, kısmen iklimin etkisine bağlı kalarak (alçak sistemlerle) veya iklimin etkisini büyük ölçüde ortadan kaldırarak serler içinde (yüksek sistemlerle) üretim yapan işletme şeklidir.

Biz bu son iki şekli dikkate alarak bahçe tesisinin nasıl yapılacağı üzerinde duracağız.

Açıkta sebze yetiştiriciliği
Açıkta sebze yetiştiriciliğini ekonomik olarak yapabilmek için, her şeyden önce bahçe yerinin seçilmesi, daha sonra bu seçilen yer üzerine bahçenin tesis edilmesi gerekir.
Bahçe yerinin seçilmesi

Sebze bahçesi nerede kurulmalıdır sorusunu çözmek, nerede en kârlı sebze üretimi yapılabilir sorusuna cevap bulmakla mümkündür. Bu amaçla ekolojik ve ekonomik faktörler dikkate alınır.



a) Ekolojik faktörler

Bulunduğumuz bölgenin çevre koşullarım belirtir. İklim ve toprak olmak üzere ikiye ayrılır.

İklim faktörü bir yerde sebzecilik yapılıp yapılamayacağını belirleyen en önemli husustur. Bir yörenin iklim özellikleri olarak ilk ve son don tarihleri, donlu günler sayısı, yıllık, aylık, günlük sıcaklık ortalamaları, maksimum ve minimum sıcaklıklar, gece ve gündüz arasındaki farklar, ışıklanma durumu, yağış miktarı ve yağışın cinsi (kar, dolu, yağmur, çiğ vb) dağılımı, nisbi ve mutlak nem, rüzgâr yönü ve şiddeti, soğuk veya sıcak esişi değerlendirmeye alınmalıdır. Bir yerdeki ilk ve son don tarihleri arasındaki süre, o yerin vegetasyon süresini belirler. Bu süre ne kadar uzun olursa orada daha iyi sebzecilik yapılır. Ardarda birkaç sebze türü üretilebilir. İstenen ekim nöbeti rahatlıkla uygulanabilir. Örneğin domatesin tarlaya doğrudan tohum ekimi ile üretilmesinde vegetasyon dönemi 6-8 aydır. Bu süre 4-6 ay olduğunda direkt tohum ekimi yerine fide dikimi yapılarak domates yetiştirilir. Süre 2-4 aya indiğinde yine fide ile domates üretilir. Ancak domateslerin büyük bir çoğunluğu kızarmaz, yeşil kalır. Bu domatesler ancak turşu için kullanılabilir. Salça üretimine yönelik yetiştiricilik yapmak istersek 6-8 ay vegetasyon dönemi olan ve bu süre içinde domatesin istediği sıcaklıklara sahip yerleri seçmek gerekir. Bir yerde sebze bahçesi kurarken sebze bahçesinin yerinin seçiminde önemli ikinci ekolojik faktör topraktır.

Toprağın başlangıçta iyi seçilmesi sonradan ıslah edilmesinden iyidir. Sebze bahçesinde çok farklı tür ve çeşitler yetiştirildiğinden hepsinin isteğini tam anlamı ile karşılama olanağı yoktur. Ancak ideal sebze bahçesi toprağı;

1. Sıcak,
2. Nemli ve süzek,
3. Derin, gevşek ve yumuşak, * >
4. Humusça zengin,
5. Besin maddelerini tutacak yapıda ve besin maddelerince zengin
olmalıdır.

Buna göre bu özellikleri taşıyan toprak senelerce düzgün bir şekilde işlenmiş, gübrelenmiş, ekim nöbetine uygun yetiştiricilik yapılmış, içerisinde kum bulunan, az nemli, sıcak, humuslu, tınlı ve %4 kireç içeren, pH'sı 6,5-7 arasında değişen bir topraktır.

Bunun dışında, bulunulan yerin eğim derecesi, sulama olanaklarının durumu belirlenir. Buna göre ideal bir sebze bahçesi kurulacak yerin vegetasyon süresi 6-8 ay, güneşlenmesi iyi, sulama olanakları bulunan, eğimi en fazla %3, soğuk rüzgârları almayan bir alan olması gerekir.

b) Ekonomik faktörler

Ekonomik faktörler olarak sebze bahçesi kurulacak yerin ulaşım kolaylığı (yola yakınlık), deneyimli işçi bulma yönünden köye yakınlığı, sanayiye yönelik işletme şekillerinde salça, kurutma, ve köye yakınlığı üretilen ürünün pazara en düşük kayıpla ulaşmasını sağlamak amacıyla ambalaj evleri, soğuk hava depolarına yakınlığı dikkate alınır. Ayrıca sebze bahçesinin kurulması ve ileride genişleyebilme olanaklarının yaratılması için kredi olanaklarının bulunması gerekir. Tüm bu koşullar yerine getirildiğinde de ürünlerin pazara yakınlığı, sebze bahçeleri kalabalık, büyük yerleşim merkezlerine yakın kurulurlar. Üretilen sebzeler en kısa yoldan tüketiciye ulaştırılır. Pazarın yakınlığı haşatın geciktirilmesini ve sebzelerde tad ve aromamn artmasını, daha taze olarak pazara girmesini sağlar. Uzak pazarlara sebzeler yeme olgunluğuna gelmeden hasat edilir. Yolda geçen sürede kısmen olgunlaşma meydana gelir. Fakat bu olgunlukta tad ve aroma tarlada meydana gelen düzeye hiç bir zaman ulaşamaz. Ayrıca günümüzde taşıma ücretleri oldukça artmış bulunmaktadır. Ürünler ne kadar uzak pazara yollanırsa taşıma giderleri o kadar artmaktadır. Daha kaliteli ve dayanıklı ambalaj yapma zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Ancak çevrede işin kârlı olduğunu görerek yeni yeni yetiştiricilerin devreye girmesi o pazarda satışı giderek zorlaştırabilir. Pazar olanakları kısıtlanabilir. Bu durumda yeni pazarlar bulmak ve ister istemez dış, uzak pazarlara açılmak zorunluluğu ortaya çıkabilir.

Büyük merkezlere yakınlık ürünün pazar şansı bulması yamnda, sebze bahçesinin gereksinimi olan gübreleri, kimyasal maddeleri, ilaçları, alet ve makinaları, bunların yedek parçaları ve tamir edilme imkânlarını arttırır. İstenen zamanda yapımını sağlar.

Ulaşım kolaylığı: İster iç ve yakın pazara, isterse dış ve uzak pazarlara ürün gönderilmesi halinde, pazarda oluşacak en iyi fiyattan yararlanma, ancak ürünleri pazara istenen zamanda yollamakla mümkündür. Bu da iyi bir ulaşımla gerçekleşir. Taşıma, kara, deniz ve hava yoluyla yapılır. Günümüzde sebze ihracatında uzak pazarlara kargo uçakla ürün göndermek giderek daha bir önem kazanmaktadır. Eskiden deniz yolu ile fazla miktarda ürün, en ucuz şekilde nakledilirken, taşıma sırasında geçen gün kaybı, deniz taşımacılığının önemi yitirtmiştir.

Köye yakınlık: Sebze bahçelerinde aile fertleri dışında da işçi çalıştırılır. Şehirde işçi ücretleri çok yüksek ve sebze üretiminden anlayan; toprak işleri, ekim, dikim ve haşatı yapacak kalitede ve bilgide işçi bulmak da zor olmaktadır. Köye yakınlık bu olanağı sağlar, ayrıca sebze bahçesinde fazla miktarda kullanılan ahır gübreleri ancak köyde beslenen hayvanlardan temin edilir.

Fabrikalara yakınlık: Pazar bulma şansını etrafında artan insan kalabalığı ile artırırken, fabrika bacalarından çıkan SO2, flor ve ozon gibi gazlar havayı, kullanım sonrası meydana gelen atık maddeler toprakları ve bilhassa çevredeki su kaynaklarım kirletir, kullanılmaz hale getirirler. Ancak sebze üretimi ile yakından ilgili olan ve onun hammaddesini kullanan konserve, salça, derin dondurma, kurutma ve turşu yapan fabrikalara yakınlık, özellikle tarla sebzeciliği açısından çok önemlidir.

Kredi olanakları: Sebze bahçelerinde sabit tesisler fazladır. Bunların kuruluş maliyetleri her geçen gün artış göstermekte, sadece yetiştiricinin kendi mali gücü ile kurması olanaksız hale gelmektedir. Resmi ve özel finans kuruluşlarından istenen zamanda ve istendiği kadar, uzun vadeli, faizi düşük, ödeme kolaylığı olan kredi sağlanabilmelidir.

Dış pazarlara ürün gönderilmesi küçük işletmelerin yalnız başına yapacağı bir iş değildir. Bunların çevrede bulunan diğer üreticilerle müşterek bir teşkilatlanmaya giderek yapılması hem kolay ve hem de ekonomiktir. Bu teşkilatlanma (kooperatifleşme) ile, ürünün ambalajlanması ve pazar isteğine göre depolanıp istenen zamanda sevk edilmesi mümkün olur. Bunun yanında bu birlikler bazı girdileri de tek elden temin ederek daha ucuza üreticilere dağıtabilir. Ayrıca bu birleşme ile küçük üreticilerin alamayacağı alet ve ekipmanın alınıp kira yolu ile kullanımı sağlanır. Bu da işlerin makinalaşmasını,
maliyetin düşmesini ve kâr oranının artmasını sağlar. 7.3.1.2. Sabit tesislerin planlanması ve kurulması

Açıkta sebze yetiştiriciliğinde aile, tarla, karışık ve bahçe sebzeciliği ayrı özelliklere sahiptirler. Tarla sebzeciliği ekstansif bir çalışma tarzını benimsediğinden, sebze yetiştirilecek alanlar üzerinde sabit tesis kurmaktan kaçınılır. Ancak arazinin sınırlarını gösteren belli noktalara ağaç dikmek, su kuyusu açmak, elektrik getirmek ve buna ait panoları koyacak, bir kaç malzemeyi saklayacak, iş aralarında, havanın aniden yağışa dönüştüğü zamanlarda barınak sağlayacak küçük bir bina yapmak söz konusu olabilir. Arazi üzerinde bitkilerin yetiştirileceği parseller makinalarm rahatça çalışacağı büyüklükte yapılır. Parseller arasına gidip gelmeyi sağlayacak yollar konur; ayrıca sulama kanalları geçirilebilir.

Karışık sebzecilikte ana kültür esas olduğundan bahçe düzenlemesi o kültüre göre yapılır. Boş kalan alanlarda sebze üretimine gidilir.

Bizim üzerinde duracağımız ticari sebze bahçeleridir. Bu işletmelerde arazi satın alındıktan sonra işletmenin çalışma tarzı belirlenir. Hangi türlerin üretileceği belirlenir. Buna göre fide yetiştirme alanlarının büyüklüğü hesaplanır. Kullanılacak alet ve ekipman seçilir. Bunlar için gereken yerin büyüklüğü ortaya çıkartılır. Ahır, gübrelik, sulama havuzu, depo, hangar büyüklükleri saptanır. Bundan sonra masa başında arazinin planlanması yapılır. Sabit tesisler bu plan içinde mümkün olduğu kadar bir arada ve birbirleri ile çalışma bağlantıları dikkate alınarak yerleştirilir. Rüzgârlı yerlerde sabit tesisler rüzgârın esiş yönüne konarak rüzgârkıran görevi üstlenmeleri sağlamr. Sabit tesislerin büyüklüğü mümkün olduğunca küçük tutulup, arazinin daha çok yetiştiriciliğe ayrılmasına çalışılır.

Bahçe planı çizildikten sonra ilk iş bahçenin bu plana göre taksimatının yapılması ve yerlerin kazıklanarak belirlenmesidir. Daha sonra bahçenin çevrelenmesi ile beraber yolların yapısına geçilir.

Bahçenin çevrelenmesi: Sebze bahçeleri kalabalık yerleşim


ç, kö^e yakın kurulduklarından, insan ve hayvanların bahçeye girerek, bilerek veya bilmeyerek verecekleri zararlardan korunmaları gerekir. Bu ise bahçenin etrafının çitlerle çevrelenmesiyle mümkündür. Çevrelemede kullanılacak materyalin ucuz, dayanıklı, koruyabilecek sağlamlıkta olması, bitkilere zarar vermemesi, onlarla rekabete girmeyen hastalık ve zararlılara konukçuluk etmeyen ve gerektiğinde rüzgârlara karşı bahçeyi koruyucu ancak bahçedeki havalanmayı engelleyici durumda olmayan özelliklere sahip olması gerekir.

Çeşitli yapay duvarlar (kuru, harçlı taş, tuğla, bîriket, kerpiç), dikenli, dikensiz, kafesli teller, tahta, kuru ağaç, çalı çırpı, kargı gibi cansız materyaller veya çit bitkisi olarak gladiçya, maklora, mimoza, ligustrum, selvi, kazuarina, mazı, idris, kızılcık, üç yapraklı limon, acı badem, ak diken, iğde, dut, defne, taflan, ladin, cehri ve gürgen gibi canlı materyaller kullanılabilir. Ancak canlı materyal olarak seçilecek bitkilerin mümkünse dikenli ve sık taçlı, gelişmesi kuvvetli budama ya uygun özelliklerde olması ve bahçede yetiştirilecek sebzelere kökleriyle veya gölgesi ile zarar vermemesi, hastalık ve zararlıları taşımamasıda gerekir. Doğal çitleme, çeşitli bitkilerle yapılır. Çitlemede kullanılacak bitkiler, o yerin iklim koşullarına, su durumuna ve genel çitleme esaslarına göre seçilir.

Bahçenin çevresi çitlendikten sonra bahçe alanı içinde bahçıvan evi olmalıdır. Giriş kısmına yapılan bu ev, mümkünse bahçenin her tarafını görebilmelidir.

Saklama, ambalaj evleri ve depolar: Bahçıvan evine yakın, bahçenin ana yolu kenarında, her türlü vasıtanın kolayca gireceği yerde ve kuzey tarafa yerleştirilmelidir.

Ahırlar ve gübrelik: Rüzgârın aksi yönde olmalı, buradaki pis kokunun yaşam yerlerine esmesi önlenmelidir. Yine yaşam yerlerinden mümkün olan uzaklığa konulmalıdır. Gübreliğin altı betonla kaplanmalı etrafı 80-100 cm duvarla çevrilmeli, iki tarafta içeriye römorklu traktör girecek kapısı bulunmalıdır. Bir kenarda gübreden sızan şerbetin toplanacağı üstü örtülü kuyu bulunmalı ve gübrenin zemini bu kuyuya doğru eğimli olmalıdır.

Su kuyusu ve sulama havuzu: Sulama havuzu bahçenin en yüksek noktasına konulmalı ve su kendi cazibesiyle (pompa yardımı olmadan, doğal olarak) her tarafa akarak ulaşmalıdır. Devamlı güneş görmesiyle suyun ısınması sağlanmalı ve yüksekten akışla da havalanması temin edilmelidir.

Fide yastıkları: Bahçıvan evine yakın, güneye doğru meyilli, kuzeyi kapalı, bütün gün boyu güneş alan, fazla rüzgâr esintisi olmayan kuytu bir yerde kurulur.

Yollar: İşletme arazisinin büyüklüğüne göre bir veya iki adet ana


yol yapılır. Bizde işletmeler 10-50 dekar araziye sahip olduğundan bir
adet ana yol yeterlidir. Ana yol, bahçe dışındaki ulaşım yolu ile
birleşir, işletme avlusundan geçerek bahçeyi ortasından ikiye böler. Genişliği 4-5 m'dir. Bu yola dik olarak yan yollar yapılır. Yan yollar ana parselleri birbirinden ayırır. Genişliği bir traktörün rahatlıkla geçeceği şekilde 150-200 cm'dir. Yollar işletmede gidiş ve gelişi en
kolay yapacak nitelikte ve zaman kaybettirmeyecek sistemde planlanır. ,,

Ana ve yan parseller: Ana parseller bahçenin ana ve yan yolları ile bölünmüş büyük parçalarıdır. Ana parseller, yan yollar ve su arkları ile daha küçük kısımlara ayrılır ki, bunlar tali parsellerdir. Tali parseller üzerinde bitkileri yetiştirmek üzere masura, tahta ve tavalar yapılır. Tava, bitkilerin yetiştiği yer ile su arkı tabam aynı hizada ve suyu tutmak üzere dört kenarı 20-30 cm yükseltilerek, boyutları 1,20-1,50 x 3,00 - 5,00 - 10,00 m olacak şekilde yapılır. Tahta, bitkilerin yetiştiği yer yüksekte, su arkı tabanı 20-30 cm aşağıda, kenarları su arkı ile çevrili, 1,20 - 1,50 x 5,00 - 10,00 - 20,00 m boyutlarında yapılan şekildir. Masura, 20-30 cm derinliğinde iki ark arasında balık sırtı gibi yükseltilmiş toprak yığınıdır. Genişliği 60-80 cm'dir, uzunluğu 5 m'den 50 m'ye kadar çıkar. Tekli ve çiftli masura olmak üzere iki şekli vardır.



Yüklə 209,33 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə