Bahçe Bitkilerinin Generatif (eşeyli = tohumla) Çoğaltılması


Dikim sistemleri ve dikim sıklığı



Yüklə 209,33 Kb.
səhifə4/6
tarix21.04.2018
ölçüsü209,33 Kb.
#39587
1   2   3   4   5   6

Dikim sistemleri ve dikim sıklığı

Meyve türlerinin sulama, gübreleme ve toprak işleme istekleri birbirinden çok farklı olduğundan, türlere bahçe içinde ayrı ayrı parseller ayrılmalıdır. Bunun yanında, karışık parsellerde hastalık ve zararlılarla mücadele ve derim de güçleşmektedir. Dikim aralıklarının belirlenmesinde seçilen anacın gelişme kuvveti ve ağaçların dikim şekilleri çok önemlidir. Bu amaçla, kuvvetli veya zayıf anaçlar kullanılabilir. Ancak dikim aralıklarının belirlenmesinde anacın gelişme kuvveti yanında çeşitin alacağı son büyüklük de dikkate alınmalıdır. Toprak yapısı ve sulama koşullarının uygun olmadığı yerlerde, vegetatif anaçların daha iyi kültürel koşullar istemeleri nedeniyle, çöğür anaçlar tercih edilmelidir. Çöğür anaçlar


kullanıldığında dikim aralıkları daha geniş tutulmalıdır. Bodur anaçlarda ise dikim aralıkları daha dardır. Yine zayıf gelişen bodur çeşitlerde de standart çeşitlere göre dikim aralıkları daha dar tutulur.

Dikim aralıklarının belirlenmesinde, anaç ve çeşidin büyüme özellikleri yanında sulama olanağı, hava ve toprak nemi, ara tarımı yapılıp yapılamayacağı ve mekanizasyon da etkili olan faktörlerdir. Örneğin, genellikle verimli topraklarda aralıklar geniş tutulurken, az verimli topraklarda ağaçların daha zayıf gelişmesi nedeniyle daha dar aralıklar verilmektedir.

Yine, hava neminin fazla olduğu yerlerde, ağaçlar arasında daha iyi havalanmayı sağlamak açısından, tersi koşullara göre daha geniş aralıklar verilmelidir. Toprak nemi de benzer yönde etkilidir. Toprakta yeterli suyun bulunmadığı ve sulama olanağının sınırlı olduğu yerlerde, kökler daha geniş alanlara yayıldığı için, daha geniş aralıklarla dikim yapılır. Hem toprak ve hem de hava nemi yüksek ise, hava nemi esas alınarak dikim yapılmalıdır. Büyümeyi kontrol eden farklı anaçlar sayesinde bugün farklı meyve türlerinde yoğun bahçelerin kurulması mümkün olmaktadır.

Dikimden önce dikim planı yapılmalıdır. Bunun yararları şöyle sıralanabilir:

1. Çeşitlerin yerleri ve her çeşit için gerekli fidan sayısı belirlenir.

2. Sulamanın planlanmasına ve ekipman kullanımına yardımcı olur.

3. Sıra sonlarında ekipmanların dönüş yerleri belirlenir.

Dikim sistemleri

Çok değişik dikim sistemleri kullanılmaktadır. Dikim sisteminin seçiminde aşağıdaki faktörler dikkate alınmalıdır:

1. Tozlayıcıya gerek olup olmaması,

2. Ağaçların alacakları son büyüklük dikkate alınarak, gerektiğinde
uygulanacak söküm planı,

3. Sulama suyunun akış yönü,

4. Yağmurlama veya damla sulama hatlarının yerleştirilmesi, *

5. Haşatın elle veya mekanik olarak yapılması.


Dikim sistemleri belirlendikten sonra sıraların yönü, arazinin durumuna göre belirlenmelidir. Güneş ışınlarından daha iyi yararlanmak için, sıraların kuzey-güney yönünde oluşturulması gerekir. Arazide soğuk havamn birikebileceği çukur yerler varsa, oralarda soğuğa tolerans gösteren, soğuklama isteği uzun olan tür ve çeşitler yada geç çiçek açan çeşitler seçilmelidir.

Genel dikim sistemleri kare, dikdörtgen, satranç, üçgen, kontur, tekli ve çoklu duvar sistemleridir.



Kare dikim

Ağaçlar arasındaki mesafeler eşittir (Şekil 7.1). Uygulanması kolay ancak birim alana daha az ağaç dikiiebilen bir sistemdir. Bu sistemde aralıkların her iki yönünde de kolayca çalışılabilir. Bahçenin karık veya salma ile sulanacağı durumda yer hemen hemen düz olmalıdır. Ağaçlar çok gelişerek birbirlerini gölgelemeye başlarlarsa, ağaçların gelişmesi ve kültürel uygulamalar için yeterli aralığı sağlamak amacıyla, her iki yönde de birer atlayarak sıralar çıkarılabilir. Ancak tozlayıcı sıralar çıkarılmamalıdır. Kare sisteminde birim alan için gerekli olan fidan sayısı şöyle hesaplanır.

Bir dekar alan için gerekli fidan sayısı=1000/a2

(a= Karenin bir kenarı uzunluğu -m-)

Dikdörtgen dikim

Dikdörtgenin köşelerine yapılan dikimdir. Kare dikime göre, devamlı ve dolgu sıraları oluşturulması daha kolaydır. Yine kare dikime göre, her sıraya daha fazla ağaç dikilmesi nedeniyle, maksimum verim yüzeyi daha erken oluşturulmaktadır. Ancak dolgu ağaçlarının gölgeleme etkisi ile daha az verim ve daha düşük kalitede meyve elde edilmesi nedeniyle, fazla ağaçlar birbirini gölgelemeden çıkarılmalıdır (Şekil 7.1).

Bîr dekar alan için gerekli fidan sayısı= İÖOÖ / axb

a: Dikdörtgenin kısa kenarı (sıra özeri aralığı -m ,


b: I genin uzun kenarı (sıra arası aralığı -m-}

Satranç dikim

Bu sistemde dört ağaç karenin köşelerine, bir ağaç da merkezine dikilir. Erken dönemde daha fazla ürün ve gelir elde etmek için uygulanmaktadır (Şekil 7.1). Bahçe sıklaşmadan karenin merkezine dikilen ağaçlar çıkarılmalıdır. Kültürel uygulamalar kare ve dikdörtgen sistemlere göre daha güçtür. Ancak birim alana kare dikimin yaklaşık iki katı fidan dikilebilmektedir.

Üçgen dikim '

Ağaçların eşkenar üçgenin köşelerine dikildiği bir sistemdir. Kare şekline göre aynı alana %15 daha fazla ağaç dikilebilmektedir. Kültürel uygulamalar bu sistemde üç yönde de mümkündür. Hasat, toprak işleme ve mücadele için köşegen yollara da izin verilir. Tozlayıcı gerekirse, her üçüncü köşegen sırada 3. ağaç tozlayıcı olarak belirlenir. Eğer ağaçlar çok sık olursa, burada söküm olayı güçtür. Herhangi bir yönden ağaçların sökülmesi, ağaçların hepsinin aynı uzaklıkta olmaları gereğine uygun düşmemektedir.Bu nedenle, bu sistem ancak erken verime yatan çeşitler ile bodur anaç ve çeşit kombinasyonları ile gelişmeleri kontrol edilebilen ağaçlar için uygundur (Şekil 7.1).

Fidan dikimi

Bahçe yeri dikim planına göre parsellere ayrıldıktan sonra, fidan yerleri işaretlenerek dikim çukurları açılır. Dikim çukurları toprakta tutulan bazı gazların uçmasına yardımcı olmak için iki gün önceden açılmalıdır. Çukurlar elle veya mekanik olarak açılabilirler. Ancak toprak nemli olmamalı, kolay parçalanabilir, olmalıdır.

Mekanik açıcılar ile (burgu) özellikle ağır nemli killi topraklarda çukurun iç yüzeyi cam gibi bir yapı oluşturur. Kök dağılımını engellediği için bu tabaka dikimden önce kırılmalıdır.

Dikim aslında basit bir iştir. Ancak doğru yapılmadığı durumda, ağaçlar kuvvetli gelişemezler veya tamamen ölürler. Fidanlar hendekleme yapıldıkları yerden çıkarıldıklarında, köklerin kurumasına izin verilmemelidir. Çünkü çıplak kökler, güneş ve kuru havaya maruz kaldıklarında çok çabuk kururlar. Bunlar nemli olarak korunmalıdır. Dikimi kolaylaştırmak için fidanların çukurların yanlarına yayılmaları hatalı olup, doğrudan korunan yerlerden alınmalıdır. Bazı yetiştiriciler kökleri dikimden önce birkaç dakika su içinde bırakmaktadırlar.

Dikimde şu konulara dikkat edilmelidir:

1. Dikimden önce uzun kökler, köklerde dengeyi sağlamak, çukur içinde kıvrılıp, sıkışıklığa neden olmamak için kısaltılmalıdır. Aynı şekilde kırık ve üst üste gelmiş kökler de kesilmelidir.

2. Açık köklü fidanlar, toprak nemli iken dikilmelidirler. Yani çukurlar açıldıktan sonra birkaç gün içinde dikim yapılmalıdır.

3. Çukurlar köklerin sıkışmasına neden olmayacak yeterli genişlikte ve aşı noktası toprak yüzeyinden bir kaç cm yukarıda kalacak şekilde yeterli derinlikte olmalıdır. Meyve fidanı dikilecek çukurlar 75 cm genişlik ve 30 cm derinlikte olmalıdır. Kaplı fidanlar dikimden önce kaplarından çıkarılmalıdır.

4. Dikim sırasında kökler toprak ile yakın temasta olmalıdır. Killi topraklarda en iyi yöntem, toprağı kök bölgesine doldurduktan sonra su ile sıkıştırmaktır. Tmlı ve kumlu topraklarda ise ayakla hafif hafif vurarak toprak yerleştirilebilir.

5. Dikim anında köklerin etrafına organik madde ilavesi önemli fayda sağlamaktadır. Ancak aşırı uygulama zararlı olabilir.

6. Dikimden sonra su verilmesi, köklerin gerekli besin elementleri ile daha çabuk temasa geçmelerine yardımcı olur.

Fidan dikim yerleri küçük kazıklarla belirlendikten sonra, gerek çukurların açılması, gerekse fidan dikimi için "dikim tahtası" kullanılmalıdır (Şekil 7.2). Böylece fidanların tam işaretlenen yerlerine dikilmeleri nedeniyle sıralar düzgün oluşturulur.

Şekil 7.2: Fidan dikim tahtası

Çukurun içine biraz üst toprak konur ve tümsek yapılır. Dikim tahtası yerine yerleştirilir. Fidan, dikim tahtasının orta çentiğine yerleştirilerek, kökler toprağın üzerine


yayılır. Fidan, dikilirken aşı yeri toprak seviyesinden 5 cm daha yukarıda tutulur (Şekil 7.3). Çukurun dibi üst toprakla doldurulur. Çukur yaklaşık yarısına kadar toprakla dolduğunda, kökler arasında hava boşlukları kalmaması için toprak hafif hafif ayakla bastırılarak yerleştirilir

şekil 7.3: Meyve fidanı dikimi

Çukur tamamen doldurulduktan sonra, küçük bir çanak oluşturulur. Köklerin etrafına toprağın yerleşmesi için derhal sulama (can suyu) yapılır. Genellikle ceviz hariç, meyve türleri dikimden sonra destek istemezler. Dallanmış fidan dikiliyorsa, fidamn en fazla dallanmış kısmı hakim rüzgarlara veya kuzey yöneye doğru dikilmelidir.

Dikimden 10 gün sonra, etrafındaki toprakla boğaz doldurma yapılır. Bundan amaç gövde çevresinde su birikimine engel olunmasıdır. Çünkü burada biriken su, anaerobik koşullar yaratarak toprak kökenli organizmaların zarar vermesine sebep olmaktadır.

Yeni tesis edilen bahçelerde karşılaşılan en büyük sorun, düzensiz sulama ve ot kontrolünün eksikliğidir. Bu iki hata ilk iki yılda, diğer faktörlerden daha fazla büyüme geriliklerine ve fidan kayıplarına neden olmaktadır

Ara tarımı
Meyve bahçelerinin ilk tesis yıllarında sıra aralarındaki boş alanlarda yapılan yetiştiriciliğe "ara tarımı" ismi verilmektedir. Ara ürün sadece sulama suyunun bol olduğu yerlerde, geçici bir dönem için düşünülebilir. Burada ara ürün bahçenin normal sulama programı ve diğer uygulamaları ile uyuşmalıdır. Yine ara ürün zararlı, böcek, nematot, virüs, yabancı otlar ve hastalıklara yataklık yapmamalıdır. Örneğin toprakta Verticillium solgunluğunun artması olasılığına karşı domates ve pamuğun ara ürün olarak yetiştirilmesinde dikkatli olunmalıdır.

Fasulye, kavun, çilek ve yapraklı ürünler fidan dikiminden sonra, ilk birkaç yıl ara tarımı olarak yetiştirilebilir. Bu ekonomik bakımdan gerekli olabilir. Ancak ara ürün ana ürün ile besin maddeleri, nem, dikim aralıkları ve kültürel uygulamalar yönünden rekabete girmemelidir. Ağaç geliştikçe ara ürün alanı daraltılır ve sonuçta kaldırılır. Aksi durumda ağaçların gelişmesi dikkate değer düzeyde yavaşlamaktadır. Yapılan çalışmalar bazen ağaçların üç yıllık ara ürünle bir yıllık gelişmelerim kaybedeceklerini göstermektedir.

Meyve yetiştiriciliğinde sık görülen diğer bir yanlış uygulama, eski bahçelerin sökülmeden yenilenmesidir. Uygulama, sıralarda yaşlı ağaçlar arasına yeni fidanlar dikmek veya bazı ağaçları sökerek yerlerine fidan dikmek şeklindedir. Burada amaç fidanlar büyürken eski ağaçları budayarak, taçlarını küçültmek ve verim almaya devam etmektir. Sonuçta eski ağaçların hepsi kesilmektedir. Ancak genç ağaçlarda gölgelenme, yabancı otların baskısı, hasat sırasında veya diğer uygulamaların ekipmanları tarafından çiğnenme ve uygun olmayan sulamalar nedeniyle, zararlanmalar meydana gelmektedir. Fidan bakımı yaşlı ağaçlardan oldukça farklıdır. Yine yaşlı bahçelerdeki sert geçirimsiz pulluk tabam, yeni bahçe tesis edilmeden önce mutlaka kırılmalıdır. Bu nedenle eski bahçeleri yenilemenin en iyi yolu, her yıl bahçedeki ağaçları sıraya koyarak sökmek, derin sürmek ve uygun aralıklarla yeniden fidanları dikmektir

Bağ tesisi
Asma çok yıllık bir bahçe bitkisi olup ekonomik verim ömrü, bakım şartlarına göre değişmekle birlikte, yaklaşık 35-45 yıl arasındadır. Bu derece uzun bir ürün ömrüne sahip olan bir bağın tesisinde, yer seçiminden fidan dikimine kadar birçok konuda dikkatli davranmak ve bağı tekniğine uygun olarak tesis etmek gerekmektedir. İyi bir planlama sonucu kurulan bağların verimliliği yüksek ve ekonomik ömrü uzun olmaktadır. Aksi taktirde tesis aşamasında yapılan hataların daha sonra düzeltilmesi mümkün olmamakta, kısa ömürlü ve verimsiz bağ alanları ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bağ tesis ederken başarılı bir yetiştiricilik üzerine etkili olan tüm faktörlerin ele alınması gerekmektedir. Bu faktörler;
1. Yer seçimi
2. Anaç ve çeşit seçimi
3. Kültür durumu
4. Ekonomik koşullar
5. Arazi hazırlığı
6. Dikim sistemleri ve dikim sıklığı
7. Fidan tipinin belirlenmesi
8. Arazinin işaretlenmesi ve dikim çukurlarının açılması
9. Dikim zamanı
10. Fidan dikimi

Yer seçimi
Bağ yerinin seçiminde esas olarak üç faktörün iyi değerlendirilmesi gerekir. Bunlar iklim, toprak ve yöneydir.

İklim
Asmaların sağlıklı gelişebilmesi, kaliteli ve bol ürün verebilmesi ve ürününü zamanında olgunlaştırabilmesi birçok iklim faktörünün etkisi altında bulunmaktadır. Bu nedenle bağ tesis edilmesi düşünülen bölgenin çok yıllık iklim kayıtlarının incelenerek, bunların asmanın isteklerine uygun olup olmadığının araştırılması, sınırlayıcı uç değerlerin dikkate alınması gerekmektedir. Asma üzerine etkili olan iklim faktörleri; sıcaklık, güneşlenme, yağış ve hava nemi, don ve rüzgâr değerleri ile bunların yıl içindeki değişimleridir.

Asma sıcak-ılıman iklim bitkisidir. Günlük sıcaklık ortalaması + 10°C'nin üzerine çıktığında omcalar sürmeye başlamakta ve vegetasyon dönemi olarak adlandırılan, gözlerin sürmesinden yaprak dökümüne kadar ki dönem içinde ortalama +18°C sıcaklık istemektedir. Bağcılık yapılması düşünülen bir bölgede yıllık ortalama sıcaklık +9°C'den aşağı düşmemelidir. Her üzüm çeşidi üzümlerini olgunlaştırabilmek için belli bir sıcaklık toplamına ihtiyaç duymaktadır. Bu değer, üzüm çeşitlerine göre değişmekle birlikte hiçbir zaman 900 gün-derecenin altına düşmemelidir. Yine vegetasyon süresi için 160 gün sınır bir değer olup, vegetasyon süresinin daha kısa olduğu yerlerde üzümlerin olgunlaşamadığı, kalite üzerine doğrudan


etkisi bulunan tat, aroma ve renk maddelerinin istenilen düzeyde oluşamadığı görülmektedir.

İkinci iklim faktörü güneşlenme olup asmanın gelişmesi, fotosentez ve tanedeki renk oluşumu üzerine etkili olmaktadır. Çabuk ısınan ve bol güneş alan yerlerde üzüm kalitesi iyi olmaktadır. Genel olarak asma bir vegetasyon periyodunda 1300 saatlik güneşlenmeye ihtiyaç duymakta, daha az güneş alan bölgelerde üzümün olgunluğu ve kalitesi istenen düzeyde gerçekleşememektedir.

Yer seçiminde etkili olan en önemli iklim faktörlerinden birini de yağışlar ve yıl içindeki dağılımları oluşturmaktadır. Yıllık yağış ortalaması 500-600 mm olan bölgelerde sulama yapılmaksızın bağcılık yapılabilmektedir. Ancak toplam yağış miktarı kadar bunun yıl içindeki dağılımı da bağcılık açısından son derece önemlidir. Kış ve erken ilkbahardaki yağışlar asma için çok yararlı olmasına karşın, çiçeklenme döneminde yağan sürekli yağışlar, tozlanma ve meyve bağlamaya engel olarak fazla miktarda ürün kaybına neden olmaktadır. Bunun yanında olgunluk dönemindeki yağışlar olgunlaşmayı geciktirmekte ve mantari hastalıklara neden olmaktadırlar. Kurutmalık üzüm yetiştiriciliği yapılan yerlerde üzüm kurutma periyodunun yağışsız geçmesi gerekir. Doğu Karadeniz Bölgesinde ekonomik anlamda bağcılık yapılamamasının en önemli nedeni yıllık yağış toplamının 1000 mm'den fazla olmasıdır.

Ülkemizde bağcılığı sınırlayan ekolojik faktörlerden en önemlisi ilkbahar geç donları ile sonbahar erken donlarıdır. Asmanın yeşil aksamı -l°C'nin altındaki sıcaklıklardan zarar gördüğünden, sürme ve çiçeklenme döneminde sık sık tekrarlanan ilkbahar geç donları bağcılığı kısıtlayan bir faktördür. Yine sonbaharda erken gelen donlar da omca üzerinde ürünün zarar görmesine neden olduğu gibi, sürgünlerin iyi pişkinleşmelerine'engel olmakta, sürgünlerin ve genç omcalarm soğuktan zararlanarak kurumalarına neden olmaktadır. Bunun dışında kışı çok sert geçen ve sıcaklığın sık sık -20°C ve altına düştüğü yerlerde de omcalar soğuktan zarar görmekte, bu nedenle böyle alanlarda bağcılık yapmak riskli olmaktadır.


Bağcılığı etkileyen bir diğer faktör de esiş şiddet ve yönleri ile rüzgârlardır. 1-4 m/sn hızla esen rüzgârlar özellikle çiçeklenme döneminde tozlanmaya olumlu etkilerde bulunmaktadırlar. Bağcılık açısından en olumsuz rüzgârlar; ilkbaharda kuzey ve kuzey-doğudan esen, sıcaklığı düşüren ve genç sürgünlerde kırılmalara neden olan rüzgârlarla, sofralık üzüm yetiştiriciliği yapılan bölgelerde tanelerin yaralanmasına, ürün ve kalite kaybına neden olan hasada yakın esen şiddetli rüzgârlardır.

Toprak
Toprak, asmamn köklerini içinde barındıran ve ihtiyaç duyduğu su ve bitki besin maddelerini karşıladığı bir ortam olarak, asmanın büyüme, gelişme ve kalite kriterleri üzerinde büyük bir öneme sahiptir. Genel olarak asma belirli bir su tutma kapasitesine sahip, derin, iyi havalanan, tuzluluk, kireçlilik ve taban suyu yüksekliği (50-60 cm'den az) gibi ağır problemleri olmayan her türlü toprakta yetiştirilebilmektedir.

Yer ve Yöney
Asmamn sürmesi, dallarının pişkinleşmesi, üzümlerin zamanında olgunlaşması, kalite ve verim üzerine bağın kurulduğu arazinin yeri ve yönü büyük önem taşımaktadır. Bağların kurulduğu yüksek yaylalar, yamaçlar, sırtlar, ovalar ya da vadiler bağın yerini belirlemektedir. Yer ve yöney seçimi büyük ölçüde iklim faktörleri dikkate alınarak yapılmalıdır. Kışlan soğuk geçen bölgelerde güneş ışınlarının daha dik geldiği ve daha sıcak olan güney ve güneybatı yönleri, ilkbahar geç donlarının sık görüldüğü bölgelerde de erken sürmeyi önlemesi nedeniyle kuzey yönleri tercih edilmelidir.

Anaç ve çeşit seçimi
Bağ tesisinde en önemli unsurlardan birisi de uygun anaç ve çeşit seçimidir. Tesisin uzun ömürlü ve ekonomik bir yatırım olabilmesi,
başlangıçta iklim ve toprak şartlarına en uygun anaç ve çeşit seçimine bağlıdır.

Filoksera zararlısı nedeniyle, kültür çeşitlerinin {Vitis vinifera L.) Amerikan asma anaçları üzerine aşılanmasının zorunlu olması nedeniyle değişik toprak tiplerine adapte olabilen, kurağa, kirece, tuzluluğa ve nematodlara dayanım bakımından birbirinden farklı özelliklere sahip birçok asma anacı bugün bağcılıkta yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Modern bağcılığın temelini oluşturan anaçların, bağ kurulacak yerin iklim ve toprak koşullarına, ayrıca üzerine aşılanacak çeşit ile uyuşma yeteneği dikkate alınarak seçilmeleri büyük önem taşımaktadır. Bağcılıkta yaygın olarak kullanılan anaçların bazı önemli özellikleri Çizelge 7.2'de verilmiştir.

Çeşit seçiminde ise bölgeye iyi uymuş, pazar değeri yüksek çeşitler üzerinde durulmalıdır. Genel olarak sıcak yörelerde erkenci, ilkbahar geç donlarının etkili olduğu yörelerde de geç uyanan çeşitler tercih edilmelidir. Sıcak bölgelerdeki verimli taban topraklarda kurutmalık çeşitler; şarap kalitesi üzerine olumlu etkileri bulunan gece gündüz sıcaklık farkının fazla olduğu karasal iklime sahip bölgelerde de şaraplık üzüm çeşitlerinin yetiştiriciliğine öncelik verilmesi gerekmektedir.

Çeşit seçiminde üzerinde durulması gereken konulardan biri de yetiştiriciliğin hangi amaca yönelik olarak yapılacağı, yani çeşidin nasıl değerlendirileceğidir (sofralık, kurutmalık, şaraplık-şıralık). Bu seçim iklim özellikleri ile pazarlama olanaklarına göre yapılmalıdır. Çizelge 7.3'de bağ bölgelerimiz için standart olarak seçilen üzüm çeşitleri verilmiştir.

Asmanın çiçek yapısı ile ilgili özellikleri de çeşit seçiminde önemli bir kriterdir. Çavuş, Karagevrek, Tahannebi, Hönüsü gibi ekonomik öneme sahip olan bazı sofralık üzüm çeşitleri fonksiyonel dişi çiçek yapısına sahiptirler. Bu tip çiçek yapısına sahip çeşitlerin çiçek tozları çimlenme yeteneğinden yoksun oldukları için, bu çeşitlerle bağ kurarken tozlayıcı (babalık) çeşitlere de bağda yer vermek gerekmektedir. Böyle bir bağda iyi bir tozlanma sağlanabilmesi için

Çizelge 7.2: Bağcılıkta kullanılan bazı önemli anaçlar ve özellikleri

Çizelge 7.3: Bölgelerimiz için standart üzüm çeşitleri

dikim planının sekiz omcaya bir babalık çeşit düşecek şekilde ya da iki sıra ana çeşide bir sıra tozlayıcı çeşit dikilecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Tozlayıcı çeşit olarak çimlenme yeteneği yüksek, bol çiçek tozu veren, çiçek açma tarihi ana çeşitle aym olan ve ekonomik değere sahip çeşitler seçilmelidir.

Çeşit seçiminde son olarak çeşit ile anacın iyi bir affinite oluşturması da çok önemli olmaktadır. Uygun affinite sağlanamayan kombinasyonlarda yavaş ve zayıf gelişme, çiçek silkme, kalitesiz ve küçük tane oluşumu, verim düşüklüğü ve hatta ileriki yaşlarda aşı atma ve kurumalar görülebilmektedir.
Kültür durumu
Üzerinde bağ kurulması düşünülen arazinin bağcılık için uygun olup olmadığına karar vermek için arazide daha önce kültüre alınan bitki tür ve çeşitlerinin de bilinmesi gerekmektedir. Bağcılık için en uygun araziler, üzerinde daha önce hiç bağcılık yapılmamış araziler ve üzerinde eskiden bağ olup da uzun yıllar boş bırakılmış ya da başka kültür bitkilerinin yetiştirildiği arazilerdir. Sökülen bir bağın üzerine hiç ara vermeden yeni bir bağ tesis etmek son derece sakıncalıdır. Çünkü asmamn kökleriyle kaldırdığı besin maddelerinin toprakta giderek azalması nedeniyle, asmaya karşı bir yorgunluk meydana gelmektedir. Toprak yorgunluğu denilen bu olayda asmamn sürme gücü azalmakta kökleri iyi gelişememekte ve sonuçta asmada bir durgunluk belirerek kurumaktadır. Bağcılıkta toprak yorgunluğunu gidermek için söküm sonrası arazi 4-5 yıl boş bırakılarak dinlendirilebildiği gibi, en iyisi özellikle toprağı azot ve organik madde yönünden zenginleştirecek baklagiller ile ekim nöbeti uygulanmalıdır.


Ekonomik koşullar
Bağcılığın başarısı üzerine etkili olan diğer faktörlerin yanında yetiştiricinin ekonomik durumu da dikkate alınması gereken diğer önemli bir faktördür. Fidanların sağlanması, destek sisteminin oluşturulması, gerekli alet ve ekipmanların satın alınmasına yönelik tesis masrafları ile toprak işleme, budama, mücadele, gübreleme masrafları ve işçi ücretleri gibi işletme masraflarının iyi bir şekilde analiz edilerek bağ tesis planı yapılması gerekmektedir.

Arazinin hazırlanması
Bağ kurulacak yerin seçiminden sonra sıra toprağın hazırlanmasına gelmektedir. Arazide tesise engel olabilecek nitelikte büyük taş ve kayalar varsa bunların temizlenmesi, engebeli yerlerde tesviye, eğimi fazla olan arazilerde sekiler yapılmalıdır. Taban suyu yüksek ağır bünyeli topraklarda da drenaja önem verilmesi gerekmektedir. Sulama yapılacak arazilerde sulama tesisi ve faydalanılacak kaynaklar ile ilgili etüdler yapılmalı ve altyapı hazırlıklarına başlanmalıdır.

Tesis sırasında dikilen fidanların iyi gelişebilmesi öncelikle köklerin derine gitmesi ve toprak içinde iyi bir şekilde yayılmalarına bağlı olmaktadır. Tmlı-kumlu topraklar iyi bir kök gelişimi için ideal topraklardır. Sert yapı gösteren topraklarda ise kökler derine gidememekte ve sınırlı bir kök gelişimi sağlanabilmektedir. Bu nedenle dikimden önce krizma yapılması başka bir deyimle toprağın en az 50 cm derinlikten işlenmesi gerekmektedir. Krizma ya krizma pulluklarıyla ya da belle yapılmaktadır. Krizma pulluklarıyla toprağı derin işlemek hem ekonomik hem de zamandan kazanç sağlamakla birlikte, sert ve alt kısmı kayalık yerlerde ancak bel kullanarak insan gücüyle yapılabilmektedir. İnsan gücüyle yapılan krizma basit, gerçek ve şerit olmak üzere üç şekilde yapılmaktadır.



Basit Krizma
Basit krizma alt kısmı sert olan yüzlek topraklarda yapılır. Böylece köklerin yayılacağı derinliğe, süzek, iyi havalanan ve besin maddelerince homojen bir yapı kazandırılmış olmaktadır.

Gerçek Krizma
Gerçek krizma homojen topraklarda yapılır. Bu krizmada toprağın alt ve üst tabaklarının karışması bir sakınca yaratmamaktadır.
Şerit Krizma
Şerit krizmada asmaların dikileceği sıra üzerleri 50 cm'den az olmamak üzere derin olarak işlenir. Basit ve hendek krizma şekillerine göre yapılması daha kolaydır. Köklerin alt üst edilen bu zemin içindeki gelişmeleri hiç krizma yapılmayan alanlara dikilen fidanlara göre iyi, ancak diğer krizma şekillerine göre daha az olmaktadır.

Krizma zamanı sonbahar mevsimidir ve krizma ile dikim arasında en az 6-8 haftalık bir zaman olması gerekmektedir.

Krizma yapılmış topraklar, gevşek bünyeli olduklarından havalanmaları ve su geçirgenlikleri köklerin iyi bir şekilde gelişmelerine olanak sağlayacak niteliktedir. Özellikle kurak iklime sahip ve sulanmayan bağ bölgelerinde krizma yapılmış alanlara dikilen omcalar, köklerin çok derinlere gitmesi nedeniyle yazın kurak dönemlerde toprak neminden daha iyi faydalanarak bol ve kaliteli ürün verebilmektedirler.

Ayrıca toprağın derin işlenmesi ile, pulluk tabam ve benzeri sert tabakaların kırılması ve ileride büyük sorun oluşturabilecek yabancı otların da araziden temizlenmesi sağlanmış olmaktadır. Böylece arazi hazırlığı toprak yüzeyinin düzeltilmesi ile tamamlanmış olmaktadır.



Yüklə 209,33 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə