bilig, Bahar / 2009, sayı 49
106
giren eylemin gerçek anlamını korumasıdır. Bu gruba ayrıca, Korkmaz’ın
(2003: 637) “ikili birleşik fiiller” olarak gördüğü anlamca birbiriyle kaynaşmış
eylem birleşmelerini dâhil etmek gerekir. Birbirlerini karşılıklı etkiledikleri,
belirledikleri için bu tip eylemlere belirleyici birleşik eylemler demekteyiz.
Eylem ikilemeleri (hendiadyon) diye de adlandırılabilecek bu
tür eylemler
şunlardır:
[99]
baka körgil emdi uka sınayu “Şimdi anlayarak ve sınayarak [etra-
fa] iyice bak.”
[112]
cahil yup arımaz arıgsız erür “Cahil yıkamakla temizlenmez, hep
pis olur.”
[118]
kereksiz sözini kömüp kizleyür “[Bilgili] gereksiz sözünü gömerek
gizler.”
[179]
öng arkış uzadı kopup yol tutup “Kervanın başı kalkmış ve yolu
tutarak uzaklaşmıştır.”
[253]
bahıllık otalap ongulmaz ig ol “Cimrilik ilaç ile iyileşmez bir has-
talıktır.”
[262]
yıgar yimez içmez tutar berk anı “Toplar, yemez içmez ve onu sı-
kı tutar.”
[309]
haris tirip armaz usanmaz bolur “Açgözlü, [mal] toplamaktan yo-
rulmak ve usanmak bilmez.”
[367]
iter bolsang işni sanıp saknıp it “Bir iş yapacaksan, düşünüp taşı-
narak yap.”
[387]
vefa köli suglup kurup yularlı “Vefa
gölünün suyu çekilip kay-
nakları kurudu.”
[448]
azu kutsuz ajun karıpmu munar “Yoksa bu kutsuz dünya ihtiyar-
layıp bunadı mı?”
[474]
kerek kıl tap ay dost kerek kıl itip “İster bunu yeterli bul, ey dost,
ister ekle.”
tip ay- “demek, söylemek” belirleyici birleşik eylemi için eserde farklı kip ve
zamanlarda kullanılmış dört örnek bulunmaktadır.
[65]
öküş az tip aymaz pezirler tengiz “Deniz az veya çok demeden
bunu kabul eder.”
[129]
eşitgil biliglig negü tip ayur “Dinle bilgili adam ne söylüyor.”
[188]
çıgaylık tip ayma tavar yoklukın “Mal yokluğuna fakirlik deme.”
Merhan,
Atabetü’l-Hakayık’ta Birleşik Eylemler
107
[191]
tarıglık tip aymış ajunnı resul “Resul, dünya için tarladır demiş.”
Verilen örneklere bakıldığında belirleyici birleşik
eylemlerin üç türlü olduğu
(krş. Çağatay 1942: 37) görülecektir. Birinci türdeki
yimez içmez ve
armaz
usanmaz örnekleri birbirlerini tamamlayan yakın anlamlı eylemler olup geniş
zamanın olumsuz çekimindedir. İkinci türdeki
uka sınayu, sanıp saknıp ve
suglup kurup örneklerinde eylemler
a/u ve
p/p ulaç ekleri almışlardır. Diğer
türdeki
yup arımaz, kömüp kizleyür, kopup uzadı, otalap ongulmaz, karıp
munar, itip kıl, tip aymaz, tip ayur, tip ayma ve
tip aymış örneklerinde birinci
eylem
p ulaç ekli iken, ikinci eylem zaman eki almıştır. Ancak ulaçlı yapıda
veya çekimli eylem durumunda olmaları onların belirleyicilik özelliklerini
göstermemektedir. Belirleyici eylemlerin en belirgin özelliği ise yakın anlamlı,
anlam açısından birbirlerini tamamlayıcı veya karşılıklı etkilemeleridir. Her iki
eylem de gerçek anlamını korumaktadır.
4. Sonuç
En az iki eylemin birleşmesine dayanan birleşik eylemlerden betimleyici gö-
revini
üstlenen,
A/U ve
p ulaç ekleri alan esas eylemlere gelerek onları tarz ve
çeşit bakımından betimleyen eylemler ile iki eylemin birbirlerini karşılıklı
belirlediği eylemler
Atabetü’l-Hakayık gibi küçük bir eserde (512 dize) bile
dikkat çekicidir. “Muktedirlik” anlamı katan
u- eylemi dışındaki yedi betimle-
yici eylem kılınış (aktionsart) açısından kısaca değerlendirildiğinde;
bil- eyle-
minin yeterlilik,
bir- tamamlanma,
kal- ve
yat- eylemleri süreklilik,
kör- istek
veya rica,
tur- ve
tut- ise süreklilik anlamlarını kazandırdıkları görülmektedir.
Ayrıca bu eylemlerden dördü geçişli (
bil-, bir-, kör-, tut-) ve dördü geçişsiz
(
kal-, tur-, u-, yat -) eylemdir. İkinci
gruptaki eylem birleşmeleri, dört örnek-
teki
tip ay- dışında onbir örnekte karşımıza çıkmaktadır. Ulaç veya zaman eki
almış olmalarının önemli olmadığı belirleyici eylemlerde yakın anlam veya
anlamsal bütünlük esastır. Betimleyici eylemlerde çekimli durumdaki ikinci
eylem esas eylemi kılınış (aktionsart) açısından betimlerken, belirleyici eylem-
ler gerçek anlamlarını koruyarak birbirlerini tamamlamaktadır.
Açıklamalar
1. Bazı görüşler için bk. Ölmez 2003, Banguoğlu 2004: 404-414, Ergin 1985: 665-
672, Gabain 1953: 1-28, Hacıeminoğlu 1991: 255-276 ve Korkmaz 2003: 606-
641. Bunlar dışında Scharlipp’in yeni Uygurcada ulaçtan sonra yardımcı eylem
olarak kullanılan ve kendisinden önceki eylemi farklı tarzda içerik bakımından de-
ğiştiren eylemlerin işlevleri hakkındaki (Berlin 1984) başlıklı incelemesi ile
Schönig’in, sadece Tatarcadaki
birleşik eylemleri değil, birleşik eylemler hakkın-
bilig, Bahar / 2009, sayı 49
108
daki genel görüş ve düşünceleri de içeren (1984) çalışması bu konudaki dikkate
değer iki önemli eserdir.
2. Bu görüşümüz Zühal Ölmez’in (2003: 102) görüşüyle örtüşmektedir. Ayrıca
Ercilasun Kutadgu Bilig Grameri-Fill (1984: 49-51) adlı incelemesinde Türkçedeki
birleşik eylem meselesine değinmenin yanında yardımcı eylem ile bildirme göre-
vini üstlenen yardımcı eylemleri haklı olarak birbirinden ayırmaktadır. Ayrıca bk.
Banguoğlu 2004: 410.
3. “Gerçeklerin eşiği” anlamındaki
Atabetü’l-Hakayık, muhtemelen bugün Özbekis-
tan sınırlarındaki Semerkand şehrinin yakınlarında bulunan Yüknek adlı bir köy-
den olan Edib Ahmed tarafından 12. yüzyılda “türki” (473. dize) veya “kaşġari”
(499. ve 501. dizeler) dilde kaleme alınmıştır. 512 dizeden (40 beyit ve diğerleri
dörtlükler biçiminde) oluşan öğütler kitabıdır. Eser hakkında daha fazla bilgi için
bk. Arat 1951: 5-39.
4. Schönig’in (1984) deyimiyle bu, “Spezifizierung der Hauptverbveränderung”
(esas eylemdeki değişimin belirlenmesi) veya “Phasenspezifizierung” (aşama belir-
lemesi) biçimindedir.
5. DLTde
u- “kudreti olmak, gücü yetmek” eylemi
arpasız at aşumas, arkasız alp çeriğ
sıyumas “arpasız at koşamaz, yardımcısı olmayan yiğit, asker yenemez” (I-123),
arka-
sız er çeriğ sıyumas “yardımcısı olmayan yiğit, asker yenemez” (I-128) ile
taşığ
ısrumasa öpmiş kerek “taşı ısıramayan öpmeli” (I-163) olmak üzere üç atasözünde bi-
tişik yazılmıştır. İki kayıtta ise kalıplaşmış olarak bulunmaktadır:
uġança “gücün yetti-
ğince” (II 44) ve
uġan Tengri “her şeye gücü yeten Tanrı (I 77).
6. Devrin diğer eseri Kutadgu Bilig’de (5863. beyit)
sernü uma- “sakinliğini koruya-
bilmek” örneğinde esas eylemden ayrı yazılmıştır.
Kaynaklar ve Kısaltmalar
Akalın, Mehmet (1988).
Tarihî Türk Şiveleri. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Ensti-
tüsü Yay.
(1928) = Rachmatullin, G. R.,
Die Hilfsverben und Verbal-adverbien im
Altaischen. Weimar. (= Ayrı basım:
Ungarische Jahrbücher,
Band VIII,
Heft ¼)
(1951).
Atebetü’l-Hakayık. İstanbul: TDK Yay.
(1979).
Kutadgu Bilig III. İndeks. Haz. Kemal Eraslan, Osman Fikri Sertkaya
ve Nuri Yüce. İstanbul: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay.
Banguoğlu, Tahsin (1938).
Altosmanische Sprachstudien zu Süheyl-ü Nevbahar.
Breslau: Pries Verlag.
(2004).
Türkçenin Grameri. 7. Baskı. Ankara: TDK Yay. (1. Baskı 1959).