Bu yüzyılı batılılar ‘bilimsel devrim’ yüzyılları olarak adlandırmaktadır. Ancak bu deyim daha çok 17. yy için geçerlidir


Matematikçini yazmış olduğu bir kitapta Coloribus et Iride(Bologna 1665)’dir



Yüklə 446 b.
səhifə13/18
tarix13.12.2017
ölçüsü446 b.
#15308
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18

Matematikçini yazmış olduğu bir kitapta Coloribus et Iride(Bologna 1665)’dir.



  • OLE RØMER(1644-1710) ve IŞIK HIZI ÖLÇÜMÜ

    • OLE RØMER(1644-1710) ve IŞIK HIZI ÖLÇÜMÜ

    • Işığın hızını ilk defa başarılı bir şekilde 1675 yılında Rømer ölçmüştür.

    • Güneş Sistemimizin 5. gezegeni olan ve Dünya’ya yüz milyonlarca kilometre uzaklıkta bulunan Jüpiter’in hareketlerini gözlerken, ışık hızını hesaplamaya yardımcı olacak ipuçlarını yakalamıştır. Rømer, Jüpiter’in o dönemde bilinen dört uydusunun, düzenli aralıklarla bir görünüp bir kaybolduğunu gözlemlemişti. Uydular, gezegenin çevresinde bir yörünge izliyor ve bu yörüngede ilerlerken gezegenin arkasına geçtiklerinde Dünya’dan görünmüyorlardı. Tutulma denilen bu durum zaten biliniyordu; ilginç olansa, aynı uydu için yaklaşık 42 saat olan bu tutulma süresinin, Dünya’nın Jüpiter’e olan uzaklığına bağlı olarak çok az da olsa değişiklik göstermesiydi.





    Rømer bu farkı, iki gezegenin birbirlerine göre konumlarına bağlı olarak, ışığın kat etmek zorunda kaldığı uzaklığın büyüklüğüyle açıkladı. Buradan yola çıkarak yaptığı hesaplamalarla ışık hızını 215.000 km/sn olarak buldu.

    • Rømer bu farkı, iki gezegenin birbirlerine göre konumlarına bağlı olarak, ışığın kat etmek zorunda kaldığı uzaklığın büyüklüğüyle açıkladı. Buradan yola çıkarak yaptığı hesaplamalarla ışık hızını 215.000 km/sn olarak buldu.

    • Rømer böylece ışığın hızını ilk kez başarmış ve keşfini Demonstratıon touchant le mouvement de la lumière trouvé(Gözlemlene Işığın Hareketine İlişkin Kanıtlama)başlıklı kısa bir makale halinde yayımlamıştır.



    CHRİSTİAN HUYGENS(1629-1695) ve IŞIĞIN KÜRESEL YAYILIMI

    • CHRİSTİAN HUYGENS(1629-1695) ve IŞIĞIN KÜRESEL YAYILIMI

    • Huygens ışığın dalga kuramını Fransızca kaleme aldığı Traite de la lumiere (Işık Üzerine inceleme) adlı yapıtında ortaya koyar. Onun bu kurama yönelmesinde bir etken ışıkla ses arasında gördüğü benzerlikti.Bir başka etken de bir delikten çıkan ışığın yalnız tam karşısında ulaştığı noktadan değil çevredeki hemen her noktadan görülmesi olayıydı. Bu olay ışığın devinimini anlamak bakımından önemliydi.

    • Huygens'in "esir" kavramı bu işlevi sağlayacaktı. Bir benzetme olarak,demiryolunda birbirine dokunan ama bağlı olmayan bir dizi vagon düşünelim. Şimdi dizinin başındaki vagona lokomotifin hafif bir vuruş yapması nasıl bir sonuç doğurur? Darbeyi dizi boyu ileten vagonların yerlerinde kaldığı, yalnızca son vagonun uzaklaştığı görülür.



    Nedenini, devinimin "etki - tepki" yasasında dile gelen ilişkide bulabiliriz: Vuruş etkisini bir sonraki vagona ileten her vagon aldığı tepkiyle dizideki yerinde kalır. Bir tepki almayan son vagon ise,aldığı vuruş etkisiyle diziden uzaklaşır. Verdiğimiz bu örnek dalga kuramına önemli bir açıdan ışık tutmaktadır. Huygens, uzayın, "esir“ dediği görünmez bir nesneyle dolu olduğunu varsaymaktaydı. Buna göre,ışık bir yerden başka bir yere ilerlerken tıpkı vagonların ilettiği vuruş etkisiyle devinir, şu farkla ki, ilerleme tek bir yönde değil,esir ortamında tüm yönlerde oluşur. Nasıl ki, demiryolunda ilerleyen şey vagonlar değilse, uzayda da ilerleyen tanecik türünden nesneler değil, devinim dalgasıdır.

    • Nedenini, devinimin "etki - tepki" yasasında dile gelen ilişkide bulabiliriz: Vuruş etkisini bir sonraki vagona ileten her vagon aldığı tepkiyle dizideki yerinde kalır. Bir tepki almayan son vagon ise,aldığı vuruş etkisiyle diziden uzaklaşır. Verdiğimiz bu örnek dalga kuramına önemli bir açıdan ışık tutmaktadır. Huygens, uzayın, "esir“ dediği görünmez bir nesneyle dolu olduğunu varsaymaktaydı. Buna göre,ışık bir yerden başka bir yere ilerlerken tıpkı vagonların ilettiği vuruş etkisiyle devinir, şu farkla ki, ilerleme tek bir yönde değil,esir ortamında tüm yönlerde oluşur. Nasıl ki, demiryolunda ilerleyen şey vagonlar değilse, uzayda da ilerleyen tanecik türünden nesneler değil, devinim dalgasıdır.

    • Huygens dalga kuramıyla ışığın yansıma, kırılma, kutuplaşma gibi davranışlarını da açıkladığı inancındaydı. Ne var ki, dalga kuramı,Newton'un parçacık kuramının gölgesinde, 19. yüzyıla gelinceye dek gözden uzak kalır.



    Huygens görüşüne göre Huygens görüşüne göre

    • Huygens görüşüne göre Huygens görüşüne göre

    • dalga kırılımı dalga kırınımı



    19. yüzyılın başlarına kadar ışık küçük parçacıkların akışından oluştuğu düşünülüyordu. Parçacık teorisinin baş mimarı olarak kabul edilen Newton, ışığın bir ışık kaynağından parçacıklar olarak yayıldığı ve bunların gözde meydana getirdiği uyarımlar sonucunda görme olayının gerçekleştiği görüşüyle yansıma ve kırılma olaylarını başarılı bir şekilde açıklamıştır.

    • 19. yüzyılın başlarına kadar ışık küçük parçacıkların akışından oluştuğu düşünülüyordu. Parçacık teorisinin baş mimarı olarak kabul edilen Newton, ışığın bir ışık kaynağından parçacıklar olarak yayıldığı ve bunların gözde meydana getirdiği uyarımlar sonucunda görme olayının gerçekleştiği görüşüyle yansıma ve kırılma olaylarını başarılı bir şekilde açıklamıştır.



    Newton renkler konusunda deneyler yapmaya başlamıştı. O zamanlar genel kabul gören fikre göre; renkler, ışık ve karanlığın (farklı düzeylerdeki) karışımı olarak kabul ediliyordu. Bu renk teorisinin savunucusu Hooke, kendi mantığınca bir renk skalası öneriyordu. Buna göre; parlak kırmızı, saf beyaz ışığın karanlıkta en az karışmış haliydi. Işığın karanlıktan tamamen soyutlandığı siyah renkten bir önceki adım ise lacivert olarak tanımlanmıştı.

    1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

        Ana səhifə