30
D
Ü Ş Ü N C E
D
Ü N Y A S I N D A
T
Ü R K İ Z
kullanmakta, diğer Türk toplulukları için ise boy
adlarını millet adı seviyesinde kullanmaktadırlar.
Bu durum, Çarlık Rusyası zamanından başlayan
bölüp parçalama siyasetinin Sovyet döneminde
de devam ettirilmesinin sonucudur. Bakü
Kurultayı’nın ilk oturumundan sonuna kadar
Türk, Türk-Tatar Turan gibi tabirler sürekli bütün
Türkleri karşılayacak biçimde kullanılmıştır. Eğer
özel olarak Türkiye’de yaşayanlar kastedilecekse
Osmanlı ya da Anadolu Türkü tabirleri tercih
edilmiştir. Agamalıoğlu’nun konuşmasında birkaç
kere Türk-Tatar tabiri, kullanılmış, bir kere de Türk
dünyası karşılığı olmak üzere Türk-Tatar dünyası
tabiri tercih dilmiştir. İlk oturumda Özbekistan temsilcilerinden Abdulcabbarov’un
teklifiyle aşağıdaki isimlerden başkanlık heyeti oluşturulmuştur:
Agamalıoğlu, Ahundov Ruhulla (Azerbaycan), Barthold (Bilimler Akademisi-
Rus), Baytursun (Kazakistan), Barahov (Yakut Cumhuriyeti), Borozdin (Şarkiyat
Derneği-Rus), Habib Cebiyev (Azerbaycan), İbrahimov Galimcan (Tataristan),
İdelguzin (Başkurdistan), Köprülüzade (Türkiye), Korkmazov (Dağıstan), İ.
Nagovitsin (Bilimler Akademisi-Rus), Pavloviç (Şarkiyat Derneği-Rus), Samoyloviç
(Rus), Tınıstanov (Kırgısiztan), Çobanzade (Kırım), Berdiyev (Türkmenistan),
Akçoraklı (Kırım), Umar Aliyev (Kuzey Kafkasya), Mentzel (Batılı bilginler adına)
Başkanlık heyetinin seçimi tamamlandıktan sonra Kurultay’ı tebrik için ilk
söz SSCB Merkezi İcra Komitesi Müdürü Musabeyov’a verilmiş ve o da siyasi içerikli
bir konuşma yapmıştır. Konuşmasında sık sık Türk-Tatar halkları tabirini kullanan
Musabeyov, beklentilerini şöyle özetliyor: “… Birincisi Sovyet sınırları dışında
olan ilmî-kültürel alemle karakteristik, sık ve dolaysız ilişkiler; ikincisi, yerli Yurt
Bilgisi Cemiyeti’ne onun ilmi çalışma akışına yönlendirilmesi konusunda yardım
yapılması; üçüncüsü Türk- Tatar halklarının sosyal-siyasi hayatlarının ve onların
devrim tarihlerinin çok dikkatlice araştırılması. … Birinci Türkoloji Kurultayı, Sovyet
hâkimiyetine yakın şarkın en önemli kültürel problemlerinin çözümünde yardım
etmeli, Türk-Tatar halklarının en önemli problemlerini çözüme kavuşturmalıdır.”
1
Protokol konuşmalarından ikincisini SSCB MİK Bilim Birliği Başkanı
Y. Pavloviç yapar. Pavloviç’in konuşması, adeta Kurultay’ın hedefini tayin
konuşmasıdır ve o şunları söyler: “Türkoloji Kurultayı, sadece aydınların
değil, aşağıdan yukarıya geniş halk kitlelerinin de dikkatini, Türk-Tatar halk
kitlelerinin şimdiye kadar yalnız Avrupa halklarının nasibi olan medeniyet ve
iletişime katılmalarına engel olan yetersiz alfabe, imla, terminoloji vb. konulara
Pavloviç, konuş-
masının
bir yerin-
de de SSCB’de
30
milyon Türk
ahaliden
söz et-
mektedir ki,
1926’da Türkiye
nüfusu bu sayı-
nın yarısı civarın-
dadır.