D ü Ş Ü n c e d ü n ya s I n da



Yüklə 1,74 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/113
tarix22.07.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#58351
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   113

32
D
Ü Ş Ü N C E  
D
Ü N Y A S I N D A  
T
Ü R K İ Z
Türk  Kavimlerinin  Etnografik  İncelenmesinin  Günümüzdeki  Durumu  ve 
Başlıca  Görevleri  başlıklı  bildiri  Rus  bilgin  Rudenko  tarafından  sunulmuştur. 
Rudenko  Rus  bilim  dünyasının  kime  Türk  deneceğine  dair  görüşünü  şöyle 
açıklar:  “Türkçenin  farklı  lehçelerinde  konuşan  halk  topluluklarının  Türk  diye 
isimlendirilmesi  kabul  görmüştür.  Biz,  farklı  etnik  grupların  birliği  olarak,  Türk 
Dünyasından sadece linguistik açıdan söz edebiliriz.”
4
Kurultay’da Türkiye’yi temsil eden Macar bilgin Mesaroş Yula, Anadolu ve 
Balkan Türkleri Etnoloji Araştırmalarının Bugünkü Durumu ve En Yakın Görevleri 
başlıklı bir bildiri sunar. Bu oturumda Kafkas Türklerinin Etnografik İncelemelerinin 
En  Yakın  Görevleri  başlıklı  bir  bildiri  Çurşin  tarafından,  son  olarak  da  Türk 
Halklarının  Tasviri  Sanatı  Hakkında  başlıklı  bildiri  Prof.  Dr.  Miller  tarafından 
sunulmuştur.
27 Şubat’taki oturumların sonuncusunda ilk konuşma Oyrot halkının temsilcisi 
olarak Kurultay’a katılan Sabaşkin tarafından yapılıyor ve bu bilgin konuşmasına; 
bu  kurultaya  katılan  yoldaşların  çoğunluğu  kendi  milletlerini  tanımıyor,  diyerek 
başlıyor. Sabaşkin; Oyrotların Moğol mu, Türk mü olduğunun soruyor ve cevabı 
da bizler Türk boylarına mensup halklarız.” diyerek kendisi veriyor. Bu oturumun 
ikinci  konuşmasını  Rus  Türkolog  Yakovlev  yapıyor.  Bu  bilgin,  bugünkü  Rus 
Türkolojisinin  kabullerinin  tam  aksine  Türk  lehçelerinin  birbirlerinden  çok  az 
farklarla ayrıldıklarını belirtiyor. Bu oturumda Dağıstanlı Ayupov, Kırımlı Odabaş, 
Türkmenistanlı  Berdiyev,  Tataristanlı  Gubaydullin,  Çuvaş  temsilcisi  Petrov  birer 
konuşma yapıyorlar ve Rus bilgin Rudenko da kendisine yöneltilen sorulara cevap 
veriyor.
Petrov’un kendini tanıtırken kullandığı; “Ben Çuvaş Cumhuriyeti’nin geniş 
Türk dünyasının en uç kuzey-batı bölgesinin temsilcisiyim. Yanılmıyorsam buradaki 
temsilcilerden  çok  az  kısmı  Çuvaşların  kimliğini  biliyor.”
5
  cümleleri,  bir  kimlik 
mücadelesinin tezahürü olarak algılanmalıdır. Bu oturumda bir etnoloji komisyonu 
kurulması öneriliyor ve komisyonu toplama yetkisi de Prof. Rudenko’ya veriliyor. 
Oturumun  son  konuşması,  Türklük  Bilimi’nin  büyük  bilginlerinden  Kırımlı 
Bekir Sıtkı Çobanzade tarafından yapılmıştır. Türk Lehçelerinin Yakın Akrabalığı 
başlıklı bildiri, bugün bile tazeliğini koruyan ve henüz aşılamamış yön gösterici bir 
araştırmanın ürünüdür. 
Dördüncü  oturumdaki  bildiriler,  dil  akrabalıkları  ve  Türkçenin  akrabası 
olduğu düşünülen dillerle ilgilidir. İlk bildiri, Altay Dillerindeki Akrabalığın Tarihi 
ve Çağdaş Durumu başlığıyla, hâlen konunun en büyük uzmanı olarak kabul edilen 
N. Poppe’ye aittir. Oturumun ikinci bildirisi, Türk Dillerinin Yafetik dillerle İlişkisi 
Hakkında başlığını taşımaktadır ve Rus bilgin A. Genko tarafından sunulmuştur. 
Yukarıda  da  belirtildiği  üzere  günümüz  dilciliğine  de  büyük  katkıları  olacak 


33
S
İ Y A S E T   V E  
K
Ü L T Ü R  
D
E R G İ S İ
bu  iki  bildiriyle  ilgili  ciddi  tartışmalar  yapılmış 
ve  farklı  kişilerce  devrin  bilim  düzeyini  gösteren 
değerlendirmeler  olmuştur.  Bu  oturumda  ayrıca 
Ali  Şir  Nevâî’nin  doğumunun  500.  yılıyla  ilgili  bir 
toplantı düzenlenmesi karar altına alınmış ve bunun 
için bir komisyon kurulmuştur.
Beşinci  oturumda  bütün  Türkoloji  tarihinin 
üç büyük bilgini diyebileceğimiz Samoyleviç, Malov 
ve  Aşmarin  ile  bildirisi  Ermeniler  tarafından  hâlâ 
tartışılan  ve  kendisi  de  Ermeni  olan  Açaryan  birer 
bildiri sunmuştur.
Samoyloviç;  Türk  Dillerinin  Araştırılmasının 
Günümüzdeki  Durumu  ve  En  Yakın  Görevleri 
başlıklı bildirisinde lehçelerle ilgili bilgi birikiminden, 
çalışmalardan ve alan araştırmalarından bahsetmiş, 
tek  tek  bütün  lehçelerin  araştırılma  durumlarını 
değerlendirmiştir. Bildiri, o gün için son derece değerli 
bilgiler içermektedir. Malov da Eski Türk Dillerinin 
Öğrenilmesi  başlıklı  bildirisiyle  Samoyloviç’in 
yaşayan lehçelerle ilgili yaptıklarını tarihi lehçelerle 
ilgili yapmıştır. Aşmarin’in bildirisi Türkolojinin Tarihi ve Günümüzdeki Durumu 
Hakkında Bazı Bilgiler başlığını taşımaktadır. Bu bilginin şu cümleleri kendi zamanı 
için yön gösterici niteliktedir: “Şu anda Türkolojinin kahramanlık dönemini, fikrimce 
bitmiş  sayabiliriz  ve  ayrı  ayrı  diyalektlerin  dikkatle  öğrenilmeye  başlanmasının 
tam zamanıdır. Bunun için taşrada ayrı ayrı yerli diyalektleri, bu halkın hayatı ve 
varlığının  tüm  özellikleriyle  birlikte  öğrenmeye  adayan  çalışkan  araştırmacılar 
gereklidir.”
6
Türkçe  ile  Ermenicenin  karşılıklı  etkileşmesi  üzerinde  duran  Ermeni  dilci 
Açaryan, iki dilin birbirini etkilemesi noktasında Türkçenin bariz üstünlüğünden 
bahsediyor ve Ermenicedeki Türkçe kelimelerin sayısını 4000 olarak tespit ettiğini 
söylüyor.  Açaryan,  Türkçenin  Ermenice  üzerindeki  etkisinin  çok  fazla  olmasının 
göstergesi  olarak  Türkçe  sayılar,  zarflar  ve  bağlaçların  bile  Ermeniceye  geçtiğini, 
hatta  bütünüyle  Türkçe  kelimelerden  oluşan  cümleler  kurulduğunu  belirtiyor. 
Açaryan, Ermenicenin Türkçeye verdiği kelime sayısını da 200 olarak belirtmiştir.
Altıncı oturumdan on dördüncü oturuma kadar imla, terminoloji ve ağırlıklı 
olarak alfabe konuları tartışılmıştır. Altıncı oturumun ilk konuşmacısı Rus Türkolog 
Şçerba’dır. Bu bilginin konuşmasında ağırlıklı olarak dildeki sesler ve bu seslerin 
yazıda gösterilmesi, yani dille yazının uyumu konusu işlenmiş, ciddi bir bildiridir. 
Delegelerde 
alfabe ile ilgili iki 
değişik görüşle 
karşılaşıyoruz. 
Birincisi; pek 
çok Türk halkı 
tarafından hâlen 
kullanılan Arap 
alfabesinin 
Türkçenin ses 
yapısına uygun-
laştırılarak yani 
ıslah edilerek 
kullanılması, 
ikincisi de Latin 
yazı sisteminin 
kabul edilmesidir.


Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   113




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə