D ü Ş Ü n c e d ü n ya s I n da



Yüklə 1,74 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə21/113
tarix22.07.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#58351
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   113

49
S
İ Y A S E T   V E  
K
Ü L T Ü R  
D
E R G İ S İ
öğretilmesi gerektiğini söylüyordu. Sıralar, tahtalar 
kullanıyordu.  Kız  çocukları  okusun  istiyordu. 
Rusların yaptığı gibi ders aralarını “zil çaldırarak” 
bildirdiği  için  “çan  çaldırmakla”  suçlanıyordu. 
Gazete çıkarmak istiyordu. Dil birliği, fikir birliği, 
iş  birliği  talep  ediyordu.  Bunların  hepsini  de 
“yasal  yollardan”  yürütmek  istiyordu.  Konuşma, 
alfabe,  mezhep,  coğrafya  gibi  gerekçelerle 
paramparça  olmuş  kardeşleri  aynı  alfabe  altında 
toplamak istiyordu. Çarlık Rusya’sının kendilerine 
sağladığı  yasal  hakları  kullanamayacak  ve  talep 
edemeyecek derecede cehalete saplanmış milletini 
aydınlanmaya, haklarını aramaya davet ediyordu. 
İş  dünyası  içerisinde  Müslümanların  azlığına 
anlam  veremiyor;  Türklerin  bu  durumdan  hızlıca 
çıkabilmesi için çareler arıyordu. 
Dünyası Kırım ile sınırlı değildi Gaspıralı’nın. 
Bütün dünyaya ama elbette başta İstanbul olmak üzere Türk-İslam coğrafyasına ilgi 
duyuyordu.  Ziyaretleri  dahi  bu  ufuk  genişliğini  anlamamıza  yeter.  Moskova’da 
okumuştur.  Batı’da  ise  Viyana-Almanya  üzerinden  Paris’e  gittiğini  biliyoruz  ve 
hatta  oradan  Londra’ya  geçtiğine  dair  hatıralar  var.  İstanbul’a  belli  aralıklarla 
geldiği  ve  hatta  ilk  gelişinde  niyetinin  Orduda  görev  almak  olduğu  biliniyor. 
Değişik sebeplerden dolayı bu niyeti gerçekleşmedi. Hem Abdülhamit döneminde 
hem de İttihat Terakki Hükûmeti döneminde Osmanlı idarecileri ile sıkı ilişkileri 
vardı. Kullandığı Türkçe dahi kafasında kurguladığı Türk dünyasının merkezinde 
İstanbul olduğunu göstermekteydi.
Ancak  Gaspıralı’nın  dünyası  çok  daha  genişti.  Gün  geliyor  Litvanya 
Tatarlarını  ziyaret  ediyor,  ardından  Kazan-Tataristan  yollarına  düşüyor  ve 
buralarda  görüşmeler,  edebiyat  toplantıları  yapıyor  ve  insanları  “Birliğe”  davet 
ediyordu.  Akabinde  Türkistan’a  yollanıyor;  Semerkant  ve  Taşkent  havasını 
kokluyor; yaşadıklarını yine Tercüman vasıtasıyla bütün Türk dünyasına yayıyordu. 
Türkistan’dan döndükten sonra Kafkasya seyahatine çıkıyor ve Batum, Tiflis, Gence, 
Şamahı  üzerinden  Bakü’ye  iniyordu.  Köstence  (Romanya),  Rusçuk  (Bulgaristan) 
ziyaretlerindeki  amaçlarından  bir  tanesi  de  bölgede  ortaya  çıkan  “Türk-Tatar” 
geçimsizliğine müdahale etmektir. Gün gelir İran Türkleri ile münasebet kurar ve 
nihayet Hindistan’a kadar gider. Gaspıralı Turan coğrafyasını neredeyse baştan başa 
dolaşmış  ve  buralarda  hem  ticari,  hem  fikri,  hem  de  siyasi  kişiliklerle  görüşerek 
davasını ve ülkülerini aktarmıştır.
Gaspıralı’nın  Türk  Birliği  Ülküsünü  anlamak  için  Tercüman  Gazetesinin 
hikâyesini  bilmek  yeter  aslında.  1885’te  1000  civarında  olan  abonelerin  300’ü 
Dünyası Kırım ile  
sınırlı değildi 
Gaspıralı’nın. 
Bütün dünyaya 
ama elbette 
başta İstanbul 
olmak üzere 
Türk-İslam coğ-
rafyasına ilgi du- 
yuyordu. Ziyaret-
leri dahi bu ufuk 
genişliğini anla-
mamıza yeter. 


50
D
Ü Ş Ü N C E  
D
Ü N Y A S I N D A  
T
Ü R K İ Z
Kırım’da,  300’ü  İdil-Ural’da,  150’si  Dağıstan’da, 
50’si  Sibirya’da  ve  200’ü  Türkistan’da  idi.  Ayrıca 
Romanya,  Bulgaristan  gibi  ülkelerde  olduğu  gibi 
Kahire,  Kaşgar  ve  Hindistan’da  da  aboneleri  ve 
okuyucuları vardı. Tercüman bir anlamıyla Turan’ın 
kendisi idi. Gaspıralı Tercümanın yanında dergiler 
ve kitaplar da basıyordu. 
Gaspıralı’yı  ayrıcalıklı  konumuna  taşıyan 
“Usul-i  Cedit”  ve  Savti  Metodu  (fonetik  yöntem) 
olmuştur.  İlk  açtığı  okula  sadece  9  talebe 
kaydedebilen  ve  bir  sonraki  dönemde  bu  sayı 
39’a çıktı diye sevinen Gaspıralı’nın Cedit okulları 
o  denli  başarılı  olacaktır  ki  gün  gelecek  sayıları 
5.000’in üzerine çıkacaktır. Bu, o tarihe kadar Türk 
coğrafyasının görmediği bir aydınlanma hamlesidir. 
Sonraki  yıllarda  bu  okullardan  yetişen  yüzlerce 
genç  Türk  aydınlanmasının  öncüleri  olacak  din, 
fikir, edebiyat, şiir, sanat, tiyatro ve fen bilimlerinde 
göz kamaştırıcı eserler ortaya koyacaklardır. Lakin 
bu nesil Çarlık ve ardından da Sovyet Rusya’sının 
yöneticilerinin hışmına uğrayacak ve hemen tamamı idamlarla ve sürgünlerle yok 
edileceklerdir. Ölmeyenler ise mutlak ve derin bir sessizliğe gömüleceklerdir. Son 
nesil Ceditçiler özellikle 1930’lardaki “repressiya” ile yok edildikten sonra 1990’daki 
hürriyet dalgası ile bir bir yeniden hatırlanmaya ve anılmaya başlanacaktır. Cedit 
okullarının  yaktığı  Türkistan  bağımsızlık  ülküsü  80-100  yıl  sonrasında  yeniden 
alazlanmıştır.   
Azerbaycan’ın Türkçü Ziyalıları
20. yüzyıl Türk Aydınlanmasına en fazla katkı veren toplulukların başında 
Azerbaycan  Türkleri  gelmektedir.  Güney  ve  Kuzey  Azerbaycan  bütün  Türk 
Dünyasını etkileyen büyük ilim, düşünce, edebiyat ve eylem insanları yetiştirmiştir. 
Azerbaycanlı “ziyalıların” bir diğer özelliği de henüz Arap alfabesinin
4
 kullanıldığı 
o dönemde dil yakınlığının da bir sonucu olarak Osmanlı aydınları ve İstanbul ile 
çok yakın temas ve işbirliği içerisinde olmalardır. Hepsi İstanbul’u yakından takip 
ediyor  ve  bir  şekilde  yolunu  Türkiye’ye  düşürüyordu.  Bunlar  arasında  “ilk”lerin 
sahibi  de  çoktur.  Mesela  hem  Ziya  Gökalp  (1975)  hem  de  Yusuf  Akçura  (2008) 
Türkçülüğün tarihinde önemli bir simadan bahsederler: Mirza Fethali Ahunzade. 
1850’lerde “tam mahalli Türk şivesi” ile birkaç komedi yazmıştır ki bunlar türünün 
ilkleridir. Sonra alfabenin ıslahı ile ilgili Türkiye’ye de gelmiş, görüşmeler yapmış 
ama meramına karşılık bulamamıştır.
20. yüzyıl Türk 
Aydınlanmasına 
en fazla katkı  
veren toplulukla-
rın başında Azer-
baycan Türkleri 
gelmektedir. 
Güney ve Ku- 
zey Azerbaycan 
bütün Türk Dün- 
yasını etkileyen 
büyük ilim, dü- 
şünce, edebiyat 
ve eylem insanla- 
rı yetiştirmiştir. 


Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   113




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə