Makroskobik Bulgular:
D
udakların komissuralarında başlar, dudak kenarlarından burun ucuna kadar yayılır.
Primer lezyonlara gözlerde de rastlanır. Şiddetli olgularda lezyonlar gingiva, damak ve dilde
şekillenir. Çok nadir olarakta özefagus, rumen ve abomazuma alt sindirim sistemi, akçiğer ve
kalbe yayılır. Ayaklardaki lezyonlar dudaklara oranla daha azdır; Korium koronarium,
interdigital bölgeler ve ökçelerin bulbus kısımlarında gözlenir. Şiddetli olaylarda bacağın
daha üst kısımlarına kadar yayılır. Memede şekillenen lezyonlar ise meme başı ve çevre
de
ride oluşur.
Lezyonlar tipik çiçek lezyonları şeklinde gelişir, ancak daha çok proliferatif özelliktedir.
Veziküler devre geçicidir, küçük, düz ve göbekli olmayan, yüzlek pustüller şekillenir.
Makroskobik olarak en belirgin lezyon deri üzerinde 2-
4mm kalınlığa erişen esmer gri
renkteki kalın bir kabuk tabakasıdır.
Mikroskobik Bulgular;
Epidermisde orto-
ve parakeratotik hiperkeratozis, proteinli sıvı, dejenere nötrofiller,
hücresel yıkıntılar ve bakteriyel kolonilerden oluşan kalın bir kabuk şekillenir. Spinozum ve
granulozum tabakaları epitellerinde vakuoler ve balonumsu dejenerasyon ve intrastoplazmik
inkluzyon cisimcikleri gözlenir. Germinativum tabakasındaki epitel hücrelerinde dermise
doğru sütunlar halinde hücre proliferasyonları gelişir. Dermis tabakasında ise; damarlarda
hiperemi, kapillar genişleme, ödem ve perivasküler mononuklear hücre infiltrasyonu görülür.
Ektima lezyonları kabukların düşmesiyle sekunder enfeksiyonlara bağlı olmakla
birlikte 4 haftada iyileşir. Şiddetli hastalık hallerinde ağızda gelişen lezyonlar komplike
olmasa
da hayvanın gereği gibi yem yiyememesine sebep olur ve su içmesini güçleştirir.
Dolayısıyla hayvanların zayıflamasına ve hatta genç hayvanlarda ölümlere neden olabilir.
Ayaklardaki lezyonların mikroorganizmalarla kontaminasyonuna bağlı bakteriyel dermatitis
veya selülitis gelişebilir. Meme derisindeki lezyonların da kontaminasyonuna bağlı olarak
mastitis oluşabilir.
S
IĞIRLARIN ÜLSERATİF MAMİLLİTİSİ
(Herpes Mamillitis)
Sığırların ülserli memebaşı hastalığıdır. Etken Herpesviridae familyasından bir
virustur. Laktasyondaki ineklerin bir
hastalığıdır, ancak buzağılamaya yakın düvelerde ve besi
hayvanlarında da hastalığa rastlanır. Enfeksiyon sporadik seyreder.
16
Hastalıkta ölüm şekillenmez. Hastalığın ekonomik önemi memebaşındaki lezyonlara
yada sekunder bakteriyel mastitise ilgili süt üretimindeki azalmadan kaynaklanır.
Meme başı derisi virus penetrasyonuna dirençlidir. Enfeksiyon meme başı travmaları
sonunda ortaya çıkar. Virusun ayrıca sağım makineları gibi mekanik vektörler ile ya da sinek
ısırmaları yoluylada geçebileceği ileri sürülmektedir.
Makroskobik Bulgular:
Laktasyondaki ineklerde meme
başlarında, daha az olarak meme derisinde ve ender
olarakta perineumda rastlanır. Süt emen buzağılara hastalığın taşınması sonu merme, alt
çenenin ön kısmı, dudaklar ve nadiren ağız boşluğunda ülserli lezyonlar şekillenir. Meme başı
çok şişkin olur, ağrılıdır ve 1-2cm çapında plaklar gelişir. Vezikül oluşumu enderdir. Plağın
orta kısmındaki epidermis nekroza uğrar ve dökülür. Eritematöz ve düzenzis ülserler meydana
gelir.
Bu yüzeylerde kanla karışık serum eksudasyonu ince, esmer renkte bir kabuk
oluşumuna yol açar. Lezyon kabuk altında nedbe dokusu kalmadan iyileşir. Erken
dönemlerde bölgesel lenf yumruları şişkin olur.
Mikroskobik Bulgular:
Derinin epidermis tabakasındaki hücrelerde balonumsu dejenerasyon, ödem ve
nekroza ilgili vezikül oluşumu gözlenir. Epitelyum hücrelern oluşturduğu sinsitiyal dev
hücrelere sıklıkla rastlanılır. Hem sinsitial hücrelerde hem de sağlam kalan epitellerde
eozinofilik intranuklear inkluzyon cisimcikleri görülür.
Bu inkluzyonlar hastalığı sığır
çiçeğinden ayırt etmeye yarar.
LUMPY SKİN DİSEASE
Sığırların ve yaban sığırlarının akut viral bir deri hastalığıdır. Etken Poxviridae
ailesine ait
Capripoxvirus genusundandır. Hastalık ateş, deride nodül oluşumları, ventral
ödem ve generalize lenadenopati ile karakterizedir. Hastalık Afrika, Madagaskar, Mısır ve
İsrail de gözlenmiştir.
Yalnızca sığırlar etkilenir. Özellikle Jersey, Guernsey ve Ayrshires gibi sütçü ırkları
daha yatkındırlar. Her yaşta görülebilir.
17
Virusun bulaşması öncelikle sinek ve sivrisinek ısırıkları ile olmakta. Epidemiler uzun
süren yağmurlardan sonra görülür. Direk temas bulaşmada çok az etkilidir. Virus deri
lezyonlarında, tükürük, burun akıntısı, süt, semende bulunur.
Morbidite değişkendir (%5-85)dir. Subklinik enfeksiyonları yaygındır. Mortalite
düşüktür ve yaklaşık %1-3 civarındadır, fakat bazen de %20-85’lere çıkabilir. Hastalığın
ekonomik yönden önemi büyüktür. Et ve s
üt veriminde azalma, derinin yıkımlanması,
dişilerde ateşe bağlı abortus ya da boğalarda geçici sterilite gibi reprodüktif sorunlar
ekonomik kayıp oluşturur.
Hastalığın inkubasyonu 2-5 haftadır. İlk belirti genellikle geçici ateştir, ateşin ikinci
gününde de deride 1-
5cm çapında nodüller şekillenir. Bu nodüller ağrılı ve ortaları çöküktür.
Deri lezyonlarının yanında belirgin ağırlık kaybı, salivasyonda artış, göz ve burun akıntısı,
ventral ödem ve generalize lenf adenopati dikkati çeker. Hafif seyreden enfeksiyonlarda
beden ısısı yükselmez ve az sayıda nodül oluşur.
Makroskobik Bulgular:
Deri lezyonları burun, burun deliği, burun mukozası, baş, boyun, sırt, bacaklar,
skrotum, testis, glans penis, perineum,
meme, gözkapağı, ağız mukozası ve kuyrukta gözlenir
Deri lezyonları; subkutise ara sıra da kaslara kadar uzanır. Nodüller sert, sınırlıdır,
birbirleriyle birleşirler, kesit yüzleri krem-gri renktedir, daha sonra orta kısmı nekroza ve
sekestrasyona uğrar. Sekestrum uzaklaştırıldığında derin bir ülser kalır. Bu ülser yavaş bir
şekilde granülasyon dokusuyla doldurulur. Nodülün nekrotik kısmında sekunder bakteriyel
enfeksiyonlar gelişir ve olayın ciddi bir durum almasına neden alır. Büyük krater benzeri
ülserler gelişir ve lenfangitis ve lenfadenitise yol açar. Lezyonların yersel yayılmaları sonu
körlük, tend
osinovitis, artritis ya da mastitis gelişir. Üst solunum ve sindirim sistemi
mukozalarında çok sayıda ülserli lezyonlar görülür. Solunum sistemindeki lezyonlar şiddetli
so
lunum güçlüğüne ya da asfeksiye yol açacak şiddette mukoza şişkinliğidir. Aspirasyon
pnömoniye yol açar, eğer hayvan iyileşirse nedbeleşme trakeanın anteriorunda stenozis
oluşturur. Abomazum ve bağırsaklarda ise ülserler, hemoraji izlenir.
Mikroskobik Bulgular:
Epidermisteki epitel hücrelerinde poxvirus enfeksiyonun tipik bulgusu olan hidropik
dejenerasyon şekillenir ve stoplazmalarında vakuoller oluşur. Bu vakuoller birleşerek
mikrovezikülleri yaparlar.
Dejenrasyona uğrayan bu epitellerde intrastoplazmik inkluzyon
cisimcikleri görülür. Dermiste
Yangılı bir ödem sızıntısı vardır. Damar endotellerinde hasar
ve damar çevresinde makrofaj, lenfosit ve az sayıda plazma hücrelerinden oluşan bir vaskulit
18