X
6.2.3 Periyotlar arası motor
ve zihinsel gelişimdeki
farklılıklar
130
6.2.4 Kontrol değişkenleri (intake) ile motor gelişimi
arasındaki korelasyon
132
6.2.5 Kontrol değişkenleri (periyot) ile motor
gelişimi arasındaki korelasyon
133
6.3 Tartışma ve sonuçlar
135
6.4
Özet 138
6.5
Literatür
140
7
Nihai
Sonuçlar
143
7.1 Teorik Yapı
143
7.2 Anlamlı müdahale
144
7.3 Değerlendirici motor ölçüm araçları
145
7.4
Tedavinin
metodu
146
7.5 Takip eden araştırmalar
147
7.6 Eğitimsel
perspektifte fizyoterapi
148
7.7
Literatür
149
Özet
151
Özgeçmiş
161
Ek 1
Down Sendromlu Çocukların temel
Motor
Becerileri
Testi 163
Ek 2
Down Sendromlu Küçük Çocuklar için Fizyoterapi:
Tedavi edici bir sistem
275
XI
6.2.3 Periyotlar arası motor ve zihinsel gelişimdeki
farklılıklar
130
6.2.4 Kontrol değişkenleri (intake) ile motor gelişimi
arasındaki korelasyon
132
6.2.5 Kontrol değişkenleri (periyot) ile motor
gelişimi arasındaki korelasyon
133
6.3 Tartışma ve sonuçlar
135
6.4
Özet 138
6.5
Literatür
140
7
Nihai
Sonuçlar
143
7.1 Teorik Yapı
143
7.2 Anlamlı müdahale
144
7.3 Değerlendirici motor ölçüm araçları
145
7.4
Tedavinin
metodu
146
7.5 Takip eden araştırmalar
147
7.6 Eğitimsel perspektifte fizyoterapi
148
7.7
Literatür
149
Özet
151
Özgeçmiş
161
Ek 1
Down Sendromlu Çocukların temel
Motor
Becerileri
Testi 163
Ek 2
Down Sendromlu Küçük Çocuklar için Fizyoterapi:
Tedavi edici bir sistem
275
Önsöz
Bu kitaba bir önsöz hazırlama fırsatına sahip olduğum için çok
mutluyum. Fizyoterapistlerin ve motor gelişimi uzmanlarının;
organize motor aktivitelerin, Down Sendromlu çocukların
motor gelişimine katkıda bulunduğu yönündeki fikirleri konusunda hiç
şüphe yoktur. Ancak, böyle aktiviteler her zaman ev, okul ve bakım
programlarının bir parçası olmamaktadır. Bu kitap sadece
Down Sendromlu küçük çocuklara motor aktivite programı uygulanması
için ayrıntılı olarak hazırlanmış bir düzenleme sağlamakla kalmamakta;
aynı zamanda sağlam bilimsel bir araştırma olarak, kanıta dayalı
uygulamaya duyulan talepleri de karşılamaktadır.
Motor gelişim, her çocuğun gelişiminde önemli bir yer tutar.
Gebelikte başlayan bir süreçtir ve yaşam boyunca da devam eder. İlk
yıllarda, motor aktiviteler bir çocuğun çevresiyle etkileşim olanağını sağlar.
Aynı
zamanda bunlar, ebeveynlere çocuklarıyla doğrudan iletişimde
bulunma imkanı tanır. Anne ve çocuk arasındaki erken iletişim, doğrudan
doğruya bebek ve küçük çocuğun hareket kontrolüne bağlıdır. Bir
çocuğun, postüral kontrole sahip olmaması sonucunda, ebeveyn ve çocuk
arasında spontane göz kontağı ya da sözel kontağın kurulamaması,
ebeveynler için rahatsız edici bir durumdur. Erken iletişim, çocuğun
bilişsel gelişimine katkıda bulunan özel iletişim
öncesi aşama için temel
oluşturur. Erken iletişim aynı zamanda, engelli olsun ya da olmasın, her
çocuğun duygusal ve sosyal gelişiminin temel taşıdır.
Zihinsel özürlü çocukların motor gelişimleri üzerine çeşitli görüşler
bulunur. Bunlar iki şekilde özetlenebilir. Birincisinde, genel olarak
zihinsel özre sahip çocuklarda ve özellikle Down Sendromlu
çocuklarda motor gelişim gecikmiştir. Gelişim sırasında meydana gelen
fiziksel kazançlardaki değişiklikler normal çocuklardaki
paternlerin aynısını sergiler. Ancak, zihinsel özürlü çocuklar,
mevcut
standartlar yönünden oldukça geridedir. Güncel araştırmalar ise ikinci
görüşü destekler. Bu görüşün hipotezi hem hareket paternleri
hem de gelişimsel paternlerin bireysel farklılıklarının tanımlarında,
zihinsel engelli çocukların motor gelişiminin normal çocuklarınkinden
farklılık gösterdiği yönündedir. Bu görüş, özellikle Down Sendromlu
çocuklar için geçerlidir. Bu çocukların merkezi sinir sistemi kromozomal
sapmaya bağlı olarak oluşumsal açıdan farklıdır. Peter Lauteslager,
güncel araştırmanın sonucunu şu şekilde özetler: Görünen o dur ki, Down
Sendromlu
insanlar, sendroma özel motor problemlere sahiptir. Bu bakış
XII
açısı, Down Sendromlu küçük çocukların motor gelişimini ölçmek için,
sendroma özel bir ölçeğin yapılmasını meşru kılar. Bu iki görüşün aynı
zamanda müdahale için de çıkarımları vardır. Motor gelişimin geciktiğine
karar verildiğinde, stimülasyon sağlamayı amaçlayan programlar ve
gecikmenin azaltılması gerekli görülür. Özellikle de, gecikmenin çevresel
faktörlerden kaynaklandığı kabul edildiğinde bu yaklaşım takip
edilmelidir ki bu da aslında Down Sendromlu çocukların durumuyla ilgili
değildir. Motor gelişimin farklı olduğu anlaşıldığında,
spesifik bozukluklar
hesaba katılır. İşte o zaman, özel olarak tasarlanmış tedavi amaçlı eğitim
ve öğrenme programlarına ihtiyaç duyulur. Müdahale genellikle spesifik,
bireysel olarak tasarlanmış stimülasyondan oluşur. Uygun
stimülasyon, zihinsel engelli herhangi bir çocuğun kendi doğal geçmişine
bağlı kalarak ve kendisine özgü, bireysel olarak yapılandırılmış merkezi
sinir sistemine sahip olduğu hesaba katılarak; çocuğun kapasitesine göre
adapte edilmelidir. Bu tam da Peter Lauteslager’in bu kitapta sağladığı
şeydir: Down Sendromlu çocukların sendroma özel spesifik motor
problemlerine adapte edilmiş bir motor müdahale programı.
Terapistlerin,
öğretmenlerin, özel eğitmenlerin, ebeveynlerin ve diğer
okuyucuların bu kitapta bulunan bilgileri ilginç, teşvik edici ve yararlı
bulacağına inanıyorum. Çünkü bu kitapta motor işlemler ve bu işlemlerin
gelişimsel bozukluğa sahip çocukların, özellikle de Down Sendromlu
çocukların hayatında oynadığı rol ile ilgili faydalı bilgiler yer alıyor.
Adri Vermeer, PhD,
Özel Eğitim Profesörü, Utrecht Üniversitesi,
Hollanda