3
1.3. Hedefler
tedavi metotları hakkında yeterli yazılı kaynak yoktur. Neticede,
müdahale ve en uygun tedavi metotları konusundaki sonuçlar
halen açık değildir. Genel açıklama makaleleri (Henderson,
1985; Gibson&Harris, 1988; Block, 1991) motor problemler
ve müdahalenin etkileri konusunda yaygın yayınlar olduğunu
göstermiştir. Ancak, mevcut araştırma malzemesinin tutarsız
olduğu anlaşılmaktadır. Yazarlar mevcut bilginin sentezinin
oluşturulmasını, aynı zamanda bu sentezin araştırma ve
günlük hayata uygulanmasını tavsiye etmektedirler. İlgili
motor gelişimi problemlerinin yapısı karşısında, DS’lu çocuğun
tedavi ve rehberliği, pediatrik fizyoterapinin alanı içerisinde yer
alabilir. Bu durumda pediatrik fizyoterapistlerin, terapi
tedavisinin sorumluluğunu üstlenmeleri gerekir. Ancak bugüne
kadar fizyoterapi, bilimsel araştırma geleneğine sahip olmamıştır.
Bazı yıllarda, bu alan içerisindeki araştırmalar tıbbi sistem
içerisinde esas olarak yer aldılar (Ekkelboom, 1995). Günümüze
kadar neredeyse hiçbir fizyoterapist DS’lu çocukların motor
gelişiminde stimülasyonun etkisini konu eden bir araştırmada yer
almadı. Bu durumun; araştırmanın fizyoterapi alanındaki etkilerini
nesnelleştirmek konusunda yeterli derecede spesifik olmamasına
katkıda bulunmuş olması muhtemeldir.
Bu araştırmanın amacı, DS’lu çocukların motor gelişiminde
sistematik ve uygun bir fizyoterapi rehberliği sağlamak için
bilimsel temelli bir metoda girişe katkıda bulunmaktır. Böyle bir
metodun temel bileşenleri, bir tedavi sistemi ve motor yeterliliği
kaydedecek bir araçtır. Her ikisi de bulunan belli motor
problemlere uygun olarak hazırlanmalıdır. Bireysel farklılıklara
dayanarak, en uygun uygulamayı sağlamak için, tedavi her çocuk
için bireysel olarak sağlanmalıdır. Tedavi, çocuğun doğasına,
ebeveyn-çocuk ilişkisine ve aile durumuna göre uygulanmalıdır.
Bir çocuğun motor yeterliliği belli fizyoterapi tedavisi hedeflerine
kolaylıkla çevrilebilen sonuçlar üretebilecek nesnellikte,
ölçülebilir olmalıdır. Uygun bir müdahaleyi mümkün kılabilmek
için, ölçüm metodunun motor davranıştaki küçük değişiklikleri
kaydedebiliyor olması gerekir. Pediatrik terapistlerin hem kayıt
hem de tedavi metodunu günlük tedavilerinde kullanabiliyor
olmaları gerekir.
4
1.4. Araştırma soruları
İlk olarak, DS’lu bir çocuğun motor profilini incelemek
önemlidir. Hareket paternlerinin kendilerini açıkça gösterebileceği
şekilde ve motor davranışın fonksiyonel olacağı kapsamda bir
muayene yapılmalıdır. Motor yeterlilik uygun olmalı ve çocuğun
gelişimini desteklemelidir. Çocuğun hareket ederken tecrübe
ettiği engeller ve bu kısıtlamaların meydana getirdiği hareketin
şekli incelenmelidir. İlk araştırma sorusu, DS’lu küçük çocuğun
motor becerilerinin gelişmesi ve bu gelişme sırasında ortaya
çıkan kısıtlamalar üzerinde odaklanır. Belli motor
problemlerine bağlı olarak, DS’lu çocuklar müdahalenin etkisi
üzerine yapılmış araştırmalarda sıklıkla yer almışlardır. İkinci
araştırma sorusu, daha önce yapılmış müdahale araştırmalarına,
uygulanan tedavi metotlarına ve neticesindeki sonuçlara
odaklanır. Hangi müdahale konseptinin, ölçüm aracının ve
araştırma modelinin uygulandığı ve tedavi metotunun hangi
teorik konsept üzerine kurulduğu incelenir. Her bir evrede
motor davranış, kazanılmış motor davranışın ve önceki
evrelerde edinilmiş tecrübelerin temelleri üzerinde oluşmaktadır
(Gallahue&Ozmun, 1998). Davranış gelişiminin sonraki evreleri
için bir temel oluşturmaktadır. Bu gelişimi yönetmek amacıyla,
bu çocukların motor becerilerinin gelişiminin neden bu şekilde
seyrettiğini anlamak çok önemlidir. Öncelikle, iyi oluşturulmuş
müdahale metotunun seçiminin yapılabilmesi için, problemlerin
meydana geldiği postüral ve hareket paternlerinin ne şekilde
oluştuğunun iç yüzünü kavramak gerekir. Geçerli bir tedavi
önergesine varabilmek için, araştırmacının belirtilen motor
problemlerin teorik bir sisteme uyup uymadığını kontrol etmesi
gerekir. Bu yüzden, üçüncü araştırma sorusu, belirli bir motor
gelişimin seyri konusunda kavrayış sağlayan DS’lu çocukların
motor davranışlarını yorumlayan teorik bir sistemin tanımına
odaklanır. DS’lu bir çocuğun motor yeterliğinin seviyesi ve böyle
bir şeyin gelişimi, geçerli ve güvenilir bir anlayışla kayıt
edilmelidir. Bir taraftan bu, tedavi hedeflerinin bir motor
tedavi bağlamında oluşturulması için imkan sağlar. Öte
taraftan, bir tedavi metodu, müdahale araştırmasının sistemi
içindeki uygunluğu açısından incelenebilir. Literatür, DS’lu
çocukların gelişiminin engelsiz çocuklarınkinden farklı olduğuna
işaret eder (Dyer ve diğerleri, 1990).
Bu yüzden araştırmacılar, engelsiz çocuklar üzerinde
standardize edilmiş her zamanki ölçüm araçlarının, müdahalenin
5
DS’lu çocukların motor gelişimi üzerindeki etkisini ölçmek için
kullanılabilirliği konusunda sorular sormaktadırlar (Harris,1980;
Sharav&Shlomo, 1986). Temel motor becerilerin geliştiği
dönemde oluşan temel, ilerideki motor gelişim için saklanır
(Gallahue&Ozmun, 1998). Gelişime yönelik motor müdahale
esas olarak bu dönemde yer alır. Bu yüzden, bir ölçüm aracının
bu dönemde motor davranışın gelişimini değerlendirebiliyor
olması ve bu gelişimdeki kısıtlamalara bir anlayış sağlıyor
olması gerekir. Bu sebeple dördüncü araştırma sorusu, DS’lu bir
çocuğun temel motor becerilerinin gelişimini güvenilir ve geçerli
bir anlayışla kaydedebilecek bir ölçüm metodunun tanımı
üzerinde odaklanır. Aracın, DS’lu çocukların belli motor
problemlerini yorumlayacak teorik bir sistem üzerine kurulması
gerekir. Motor beceriler bir çocuğun hayatının ilk yıllarında
geliştiği için, bu aracın bebek ya da küçük yaştaki zihinsel engelli
çocuklara uygulanabilecek özellikte olması gerekir. Aracın
hassas (Harris, 1981a; 1981b) ve bir çocuğun motor
yeterliliğindeki ufak değişkenleri kaydedebilecek özellikte olması
önemlidir. DS’lu çocukların motor gelişimlerinin süreci inanılmaz
derecede çeşitlidir. Aracın, bu motor gelişimin bireysel seyrine
ışık tutabilecek, çocuğun fonksiyonel becerilerini ve tedavinin
bunlar üzerindeki etkilerini değerlendirebilecek özellikte olması
gerekir (Ketelaar, Vermeer&Helders, 1998).
Sonuç olarak beşinci araştırma sorusu, DS’lu küçük çocukların
probleme özel motor tedavi metodunun tanımlanması üzerine
odaklanır. Bu metodun bir bileşeni ise bir terapötik
sistemdir. Eğer böyle bir terapötik sistem mevcut değilse, o
zaman, tanımlanmış teorik sistemle bağlantılı olarak ölçüm aracı
ile birlikte bunun oluşturulması gerekir. DS’lu çocukların motor
problemleri çok çeşitli formlarda karşımıza çıktığından bir
terapötik sistemin, çeşitli seviyelerdeki zihinsel ve motor
yeterliliğe sahip çocuklara uygulanabilecek yapıda olması
gerekir. Odaklanmış ve metodik bir anlayış içerisinde
çalışabilmek için, tedavi hedeflerinin tanımlanmış ölçüm aracı
ile idare edilebiliyor olması gerekir. Test bazında bir tedavi için
bireye özgü belli hedeflerin formüle edilebiliyor olması gerekir.
Bu metot, pediatrik fizyoterapistin uygulamasının, günlük
parçası olmalıdır. Ebeveynler, düzeltmeyi çocuklarıyla kurdukları
etkileşimin gerekli bir parçası olarak uyguladıklarında, motor
davranışın gelişiminin stimülasyonunun daha geniş bir bakış
açısı sunması muhtemeldir. Ancak ebeveynler esas olarak
anneler-babalardır ve bir terapist rolü üzerlerine yapışmamalıdır.
Dostları ilə paylaş: |