Dünyanın Güneş Etrafındaki Hareketi



Yüklə 193,23 Kb.
səhifə4/6
tarix04.02.2018
ölçüsü193,23 Kb.
#24275
1   2   3   4   5   6

Altostratus –As

Yatay oluşumlu, düzgün bir örtü veya perde görünüşlü, grimsi veya mavimsi renkte bir bulut tabakasıdır. Gökyüzü-nü tamamen veya kısmen kaplar.İnce olan bölgelerinden güneş buzlu cam arkasından görüldüğü gibi görünür. Ba-zen de güneş ve ayın görünmesini engelleyecek kadar kalınlaşırlar. Güneş ve ayın etrafında hale meydana getir-mezler. Su damlacıklarından oluşurlar. Geceleri ay olmadığı zaman altostratus ile nimbostratus karıştırılabilir. Yağmur ve kar şeklinde yağış mevcut ise bu bulut nimbostratus, yoksa altostratus’tür.Altostratus’ler güneş ışığı altında hiçbir zaman stratus’ler gibi beyaz görünmezler. Altostratus bulutundan düşen yağmur çoğunlukla yeryü- züne kadar ulaşmaz, bulut seviyesinin biraz altında tamamen buharlaşır.



3-Yüksek Bulutlar

Cirrus –Ci

Lif şeklinde dar şeritler halinde, ucu kıvrık tüy şeklindedir. İpek gibi ince olup, gölge meydana getirmezler. Yaz aylarında fazla görülürler. Bu bulutlar genellikle Cirrocumulus ve Altocumulus bulutları ile Cumulonimbus bulutla-rının üst kısımlarından meydana gelir.



Cirrocumulus –Cc

Küçük, beyaz, yuvarlak kütleler halindedirler. Genellikle gölge meydana getirmezler.


Cirrostratus - Cs
Çarşaf gibi beyaz, ince bir örtü şeklindedirler.Gökyüzünü tamamen veya kısmen kaplarlar. Güneş ve ayın etrafın-da hale meydana getirirler. Saydam görünümlü bu bulutlar güneş ve ay ışığını geçirirler.
4-Dikey Gelişimli Bulutlar
Cumulus - Cu
Karnabahar görünüşlü, pamuk yığınlarını andıran, dikine gelişmiş bulutlardır. Bu bulutların üst kısımları beyaz ve kubbe şeklinde, alt kısımları koyu renkli, hemen hemen düzdür. Dikine gelişmesi çok fazla olursa, yağmur ve sağa-nak şeklinde yağış yaparlar. Gökyüzünde parçalı bulutlu bir görünüm oluştururlar. Bu bulut, su damlacıklarından, sıcaklığın düşük olduğu durumlarda da buz kristallerinden oluşur. Cumulus’ler stratus’lerin şekil değiştirmesinden meydana gelebilir. Cumulus’ler tepelerin kubbe şeklinde ve daha büyük olmaları nedeniyle altocumulus’lerden ve stratocumulus’lerden ayırt edilebilir.
Cumulonimbus - Cb
Dikine yükselen, sütun ve pamuk yığınları halinde yoğun ve koyu bir buluttur. Tepeleri örs şeklinde olup uçlarında cirrus’lar gözlenir. Bu bulutların üst kısmı buz kristallerinden, alt kısmı da su damlacıklarından meydana gelmiştir. Cumulonimbus bulutu sağnak yağışla birlikte, şimşek ve gök gürültüsü meydana getirir. Yağış, sağanak yağış şek-linde ve gökgürültüsü, şimşek veya dolu var ise, bu bulut cumulonimbus’tur.
Hava Basıncı ve Hava Yoğunluğu
Periyodik Basınç Değişimi
Orta ve yukarı enlemlerde basınç, genellikle 970-1040 mb. arasında değişir. Gün içinde hava sıcaklığı artarken yüzey hava basıncının azalması beklenir. Öğleden sonra maksimum sıcaklık zamanında yüzey basıncı minimuma ulaşır. Sabahın erken saatlerinde sıcaklık minimuma geldiğinde de basınç maksimum değerine ulaşır. Öte yandan

havanın hareketsiz olduğu yerlerde yüzey basıncının değişimi önemli ölçüde yukarı atmosferin ısınması ile olur.



Tropiklerde basınç düzenli olarak günde iki defa yükselir ve düşer. Maksimum basınç saat 10:00’ da ve 22:00’ da, minimum basınç da 04:00 ve 16:00’ da gerçekleşir.
Atmosfer basıncı; 15 C'de sıcaklıkta ve 45° enleminde 1013,3 mb. kabul edilir. Bu basınç değeri 760 mm'ye eşit-tir. Normal basıncın üzerindeki basınç değeri yüksek basınç, altındaki basınç değeri alçak basınç olarak nitelendi-rilir.
Alçak Basınç Alanı
Dairesel veya elipsoidal şekilli ve birbirini izleyen izobarların değeri iç kısma doğru azalır. Merkez yakınında ba-sınç genellikle 1013 mb’dan azdır. Alçak basınç alanları etrafında çevreden merkeze doğru olan hava hareketi coriolis kuvvetinin etkisiyle saparak yönlenir.Kuzey yarı kürede alçak basınç alanlarında hava hareketi saat akre-binin tersi (backing) yönündedir. Alçak basınç alanlarına çevreden hava geldiğinden zemindeki hava hareketi kon-verjans’dır. Bu hareketle dönerek yükselen hava belirli bir seviyeden sonra diverjans oluşturur.Alçak basınç mer-kezi etrafında oluşan dönme hareketine “siklonik hareket“ denir.
Yüksek Basınç Alanı - 1
Dairesel veya elipsoidal şekilli ve birbirini izleyen izobarların değeri orta kısma doğru artar. Merkeze yakın ba-sınç değeri genellikle 1013 mb’dan fazladır. Yüksek basınç alanlarında genel hava hareketi çevreye doğrudur. Sapma nedeniyle kuzey yarı küredeki yüksek basınçlarda saat akrebi (veering) yönünde hava hareketi vardır. Yüksek basınç alanları üst seviyelerden gelen hava ile beslenerek devam edebilirler. Üst seviyelerden dönerek aşağıya inen hava “subsidans-çökme” oluşturur. Üst seviyelerde konverjansla toplanan hava subsidansla aşağıya iner, orada diverjansla çevreye yönelir. Yüksek basınç merkezlerinin orta kesimi subsidans nedeniyle sakindir.Di-verjans kenarlardan çevreye doğrudur. Yüksek basınç merkezi etrafındaki dönme hareketine “antisiklonik hare-ket“ denir.
Yüksek Basınç Alanı - 2
Bir antisiklon, siklonun tersine, merkez bölgesinde çevresine nazaran basıncın daha yüksek olduğu bir basınç sis- temidir. Kuzey yarımkürede bir antisiklonda rüzgarlar merkez etrafında saat ibreleri yönünde (Güney yarımküre de saat ibrelerinin tersi yönünde) eser. Antisiklonlardaki hava durumu ile depresyonlardaki hava durumu arasında zıtlık vardır. Bir depresyonun merkezi civarında kuvvetli rüzgarlar, yoğun bulutlar ve yağmur veya kar görülürken antisiklonlarda çoğunlukla merkez civarında hafif rüzgar ve güzel hava vardır. Bu, subtropik yüksek basınç alanla- rı ve yazın orta enlem siklonları için sözkonusudur. Orta enlem okyanuslarındaki antisiklonlarda, çoğunlukla gökyü- zü bulutlu olmasına rağmen, antisiklon civarında yağmur, hatta çisenti bile pek görülmez. Çünkü aktif cepheler bu bölgelere kadar sokulmazlar. Orta enlemlerde kışın karalar üzerinde, bir antisiklonda hava durumu nadiren güzel- dir. Bunun sebebi, sahillerde ve koylarda gemileri önemli ölçüde etkileyen, atmosferin alt tabakalarında sık sık görülen, kalıcı sislerin olmasıdır.
Aneroid Barometre
Bu barometrelerde sıvı yoktur, içinde vidi kutusu adı verilen küçük, esnek bir kutu vardır.Bu kutunun içindeki hava kısmen boşaltılmıştır. Böylece, dış basınçtaki küçük bir değişimle kutu genişler veya sıkışır.

Aneroid barometrenin iki tipi daha vardır. Altimetre ve Barograf.

Altimetre bir aneroid barometre olup, yüksekliği gösterecek şekilde kalibre edilmiştir. Barograf da yazıcı anero-id barometredir.

İndirgeme ve Düzeltmeler
Civalı barometrelerde, civa ve cam tüp sıcaklıkla genleştiğinden, basıncın yükseklik cinsinden ölçülen değeri, stan- dart bir sıcaklığa (0°C) indirgenmelidir. Yerçekimi ivmesi de enlemle değiştiğinden, basınç okumaları standart

yer çekimi ivmesine göre de düzenlenmelidir. Üçüncü olarak da, basınç yükseklikle hızla değiştiğinden, farklı sevi-yelerdeki istasyonlarda okunan değerler de (birbirleriyle mukayese edilebilmeleri için) standart bir seviyeye (deniz seviyesine) indirgenmelidir.

Aneroid barometrelerde sadece yükseklik düzeltmesi yapılır. Aneroid barometreler zaman zaman standart bir civalı barometre ile karşılaştırılarak kontrol edilmelidirler. Şayet bir fark varsa barometrenin arkasındaki ayar vidası yardımıyla index düzeltmesi yapılır. Gemilerdeki barometreler için genellikle bir yükseklik düzeltmesine gerek yoktur.
Rüzgarlar
Atmosferin yatay hareketine rüzgar denir.Bu hareket yüksek basınçtan alçak basınca doğrudur.Isınan böl-gedeki hava genişler ve yoğunluğu azalarak yükselir.Bu durum basıncın azalmasına neden olur.Civardaki daha soğuk ve basıncı yüksek olan bölgedeki hava alçak basınç alanına yönelir.Basınç merkezleri arasındaki basınç gradyanı rüzgarın hızını tayin eder.Izobarların sık olduğu yerlerde basınç gradyanı fazla, rüzgar şiddetlidir.

Kuzey yarımkürede bir alçak basınç alanında rüzgarlar saat istikametinin tersi yönünde dönerler. Buna “backing” denir. Yine kuzey yarımkürede bir yüksek basınç alanında rüzgarlar saat istikameti yönünde eserler. Buna da “veering” denir. Güney yarımkürede de rüzgarların dönüş yönleri kuzey yarımküredekinin tersidir.

Sonuç olarak, yeryüzünde bir alçak basınç alanında rüzgarlar merkeze doğru, izobarlarla bir açı yapacak şekilde, yüksek basınç alanında da merkezden dışarıya doğru, izobarlarla bir açı yapacak şekilde eserler.
Basınç Gradyanı Kuvveti
Rüzgarın estiği yönü tayin etmek için havanın yatay hareketine etki eden kuvvetleri bilmeliyiz (basınç gradyan kuvveti, coriolis kuvveti, merkezcil kuvvet, sürtünme kuvveti). Basınç gradyanı kuvveti rüzgarı meydana getiren kuvvet olup, coriolis kuvvet ise sadece rüzgarın doğrultusunu etkiler. Sürtünme tabakası, yerden 1000-1500 metreye kadar olan ve sürtünme etkilerinin önemli olduğu tabakadır.

Rüzgarı, basınç gradyanı kuvveti doğurur. Bundan dolayı, bir hava haritasındaki izobarların sıklaştığı (birbirine yaklaştığı) yerlerde, kuvvetli basınç gradyanı, dolayısıyla da kuvvetli rüzgarlar söz konusudur. İzobarların arasın-daki mesafe büyük olduğunda da zayıf rüzgarlar oluşur.

Şayet, havaya etki eden kuvvet, sadece basınç gradyanı kuvveti olsaydı, rüzgarlar daima yüksek basınçtan alçak basınca doğru esecekti.Fakat hava harekete başladığında dünyanın dönüşünden doğan coriolis kuvveti etki ederek rüzgarı saptırır.

Coriolis Kuvveti

Yerkürenin kendi ekseni etrafında dönüşünden dolayı yüksek basınç bölgesinden alçak basınç bölgesine hava akımı kuzey ve güney yarı kürelerde birbirinin tersi yönünde saparak oluşur. Bu kuvvet “coriolis kuvveti” olarak bilinir.

Coriolis kuvveti rüzgara dik olarak etki eder ve sadece rüzgar doğrultusunu değiştirir, rüzgar şiddetini etkile-mez. Coriolis kuvvetinin büyüklüğü, rüzgarın şiddetine ve enlem derecesine bağlı olarak değişir. Coriolis etkisi bütün rüzgar şiddetleri için ekvatordan kutba doğru (enlemle) artar. Coriolis kuvvet ekvatorda sıfır, kutupta ise maksimumdur. Enlemlerin artmasıyla artar. Coriolis kuvveti; (Kuzey yarım kürede rüzgarları sağa, Güney yarım kürede rüzgarları sola saptırır).


Jeostrofik Rüzgarlar

Coriolis kuvveti etkisiyle hava hareketi kuzey yarı kürede sağa sapar. Ekvatorda sıfıra eşit olan coriolis kuvveti coğrafi enlemle artar. Coriolis kuvveti gradyan yönüne dik etki yapar. Izobarlara paralel esen bu tip rüzgarlara jeostrofik rüzgarlar denir. Kuzey yarımkürede jeostrafik rüzgar solunda alçak basınç, sağında yüksek basınç ka-lacak şekilde eserler. Jeostrafik rüzgar şiddeti, doğrudan doğruya basınç gradyanıyla ilgilidir. Basınç gradyanı yoksa, rüzgar da yoktur.

Jeostrafik rüzgarlar için koşullar şunlardır :

1.Sürtünme yoktur.

2.İvme yoktur.

3.İzobarlara paralel ve doğrusaldır.

4.Coriolis kuvveti ile basınç gradyanı kuvveti dengededir.
Gradyan Rüzgarları :
Merkezkaç kuvvet, merkezden dışa doğru etki yapar ve hareket hızı ile doğru hareketin yörünge yarıçapı ile ters orantılıdır. Bu etki ile yönlenen rüzgarlara “gradyan rüzgarlar” denir.
Buys-Ballot Kanunu :
Rüzgar yüksek basınçtan alçak basınca doğru eser ve yerin ekseni etrafında dönüşü nedeniyle kuzey yarımkürede sağa, güney yarım kürede sola sapar. Alçak basınç merkezleri civarında esen rüzgar yönünden faydalanılarak al-çak basınç merkezinin yeri bulunabilir. Kuzey yarımkürede rüzgar tam arkamızdan önümüze doğru esecek şekilde durursak ve 30° sağa dönersek, alçak basınç solumuzda, yüksek basınç sağımızda bulunacaktır.

Şayet, güney yarımkürede bulunuyorsak, yine rüzgar tam arkadan öne doğru esecek şekilde durursak ve 30 ° sola dönersek, alçak basınç sağımızda yüksek basınç solumuzda bulunacaktır.


Gerçek ve Görünür Rüzgar
1-Eğer hava tamamen durgunsa sadece gemi rüzgarı söz konusudur. Gemi rüzgarı geminin gidiş doğrultusunda olup, gemiye doğru esen (baştan alınan) rüzgardır. Gemi rüzgarının şiddeti geminin süratine eşittir.

2-Gerçek rüzgar, geminin gidiş istikametine dik olarak esiyorsa, bağıl rüzgar, bileşke vektörün doğrultusundadır.

3-Gerçek rüzgar baştan estiği zaman bağıl rüzgar da baştan eser. Gerçek rüzgar baştan alınıyorsa bağıl rüzgar gerçek rüzgardan büyük olur.

4-Gerçek rüzgar kıçtan estiği zaman gemi rüzgarı ile aynı doğrultudadır, fakat zıt yönlüdür. Rüzgar gerçek rüz-gardan daha küçüktür.

5-Gerçek rüzgar iskele taraftan fakat eğik olarak esmekte ise, bağıl rüzgar gerçek rüzgarla gemi rüzgarının bileşkesi doğrultusunda esecektir.

6-Rüzgar geminin hareket yönüne dik ve iskele tarafından esiyorsa, bağıl rüzgar, geminin hareket istikameti ile iskele tarafı arasında esecektir.


Kara ve Deniz Meltemleri :
Gün boyunca ısınan kara üzerindeki hava yükselerek burada bir alçak basınç oluşturur. Deniz sıcaklığı böyle büyük farklar göstermediğinden yüksek basınç alanı olur. Buradaki basınç gradyanı deniz üzerindeki hava kütlesini kara-
ya doğru sürükleyecek etkinliktedir. Böylece denizden karaya doğru başlayan rüzgar “Deniz Meltemini” meydana getirir. Bu rüzgar sabah başlar ve yerel vakitte 14:00 sularında en kuvvetli duruma ulaşır. Akşam güneş batarken zayıflar. Güneş battıktan sonra da kara yüksek basınç, deniz alçak basınç alanı olur ve karadan denize doğru rüz-gar başlar, buna da “Kara Meltemi” denir.
Dağ ve Vadi Meltemleri :
Dağ ve vadi meltemleri dağın eğimli yamacı boyunca gelişirler. Gündüzleri, güneş ışınları vadi yamaçlarını ısıtır ve temas eden hava da ısınır. Isınan havanın yoğunluğu azalarak yamaç boyunca yükselir. Buna “vadi meltemi” denir. Geceleyin akış tersine olur. Dağın yamaçları çabucak soğur. Temas eden havanın yoğunluğu artar ve yamaç boyun-ca (vadiye doğru) bir akış başlar. Buna da “dağ meltemi” denir. Bu günlük rüzgar akışı çevrimi en iyi, yazın açık havada ve hafif rüzgarlı günlerde gelişir. Kuzey yarımkürede, vadi meltemleri, özellikle dağın çok güneş alan gü-neye bakan yamaçlarında iyi gelişir.
Chinook Rüzgarları :
Farklı basınç alanları arasında, yüksek basınçtan alçak basınca yönelen hava hareketi sırasında bir dağ ile karşıla-şırsa, dağın eğimine uyarak yükselir. Yükselen hava, kuru adyabatik olarak soğur. Yoğuşma seviyesine ulaşınca dağın rüzgarüstü tarafına ve tepesine yağış bırakır. Yoğuşma esnasında açığa çıkan gizli ısı ile ısınan hava sıcak ve kuru olarak dağın arkasına doğru akar. Dağın rüzgaraltı tarafında esen bu kuru ve sıcak rüzgara Avrupa’da fön rüzgarları, Kanada’nın doğu kıyılarında, Hindistan’da “kar yiyen” anlamına gelen “chinook rüzgarları” adı verilir.
Akdeniz Civarındaki Yerel Rüzgarlar
Bise : Genellikle, Güney Fransa’da esen, kuzeyli ve kuzeydoğulu soğuk rüzgarlardır.

Bora : Kuzey Adriyatik’te görülür.Kuzeydeki yüksek platolardan güneye doğru esen soğuk ve şiddetli rüzgardır.

Etezyen : Doğu Akdeniz’de ve Ege’de yazın esen “NE” yönlü rüzgarlardır. Öğleden sonraları yer yer fırtına kuv-vetine ulaşabilir.

Gregale : Orta ve Batı Akdeniz’de fırtına kuvvetinde esen “NE” yönlü rüzgarlardır. Özellikle, Malta ve Sicilya sa-hillerinin kuzeydoğuya açık limanları için önem taşıyan bu rüzgarlar kışın oluşur.

Hamsin : Bahar aylarında Mısır ve Kızıldeniz’de oluşan bu rüzgarlar “S” yönlü olup sıcak, kuru ve tozludur.

Lavek : İspanya’da esen, güney yönlü, sıcak ve kuru rüzgarlardır.

Laventer : Özellikle Cebelitarık Boğazı’nda yazın esen Akdeniz’in “E” yönlü kuvvetli rüzgarıdır.beraberinde nem, sis bazen de yağmur getirir. Anaforlara neden olduğu için denizciler açısından önemlidir.

Krivetz : Aşağı Tuna havzasında NE’den esen soğuk rüzgara denir.

Mistral : İspanya’da Ebro Ağzı ile Cenova Körfezi arasında görülen kuzeyli, soğuk ve fırtına kuvvetinde bir rüz-gar olup genellikle kışın eser. Bu sırada hava bulutsuz ve soğuk olur.Fransa’nın bütün güney sahillerini etkiler. Kışın Alp dağlarının katabatik etkisi ile daha da sert eser.

Samum : Suriye, Irak ve Arabistan’da güneyden esen sıcak, kuru çöl rüzgarıdır.

Shamal : İran Körfezi ve Umman Körfezi’nin “NW” rüzgarıdır.

Sirocco : Akdeniz’de ve özellikle kuzey Afrika’da güneyden esen sıcak bir rüzgardır. Kuzey Afrika’daki çöllerden kaynaklandığı için Afrika kıyılarında sıcak, tozlu ve kurudur. Kuzeye doğru ilerlerken nem kazandığından bunaltıcı bir rüzgar halini alır. Bu bölgelerde sise neden olabilir.

Vandavales : Cebelitarık Boğazı ve İspanya’nın doğu sahillerinde gözlenen güneybatılı, genellikle orajlarla birlikte oluşan kuvvetli bir rüzgardır.
Diğer Bölgelerdeki Yerel Rüzgarlar
Santa Ana : Bu rüzgarlar da chinook rüzgarlarına benzer. California’da görülen bu rüzgarlar, sıcak ve kuru olup doğu veya kuzeydoğudan Güney California’ya doğru eserler.

Buran : Rusya ve merkezi Asya’da esen, kuvvetli soğuk rüzgarlardır.

Harmattan : Afrika’nın batı sahillerinde çöllerden esen kuru, tozlu, doğu yönlü rüzgarlardır. Taşıdığı toza rağ-men kuru ve nispeten serin olduğu için nemli tropikal bölgede rahatlık sağlar. Bu yüzden lokal olarak “Doktor” adı verilen bu rüzgarlar kışın eser.

Norther : Meksika Körfezi’nde ve Batı Karayip’lerde yılın soğuk yarısında, kuzey yönlerden esen, fırtına kuvve-tinde rüzgardır.

Purga : Bir “buran rüzgarı”na eşlik eden ve kar getiren, kuvvetli rüzgarlardır.

Pampero : Arjantin, Uruguay ve Amazon Havzası’nda güneyden esen soğuk bir rüzgardır. Temmuz-Eylül arasında hakim olarak gözlenen bu rüzgar, genellikle orajla birlikte görülür.

Papagayo : Papagayo Körfezi’nde, Guatemala, Nikaragua ve Kosta-Rika’nın Pasifik kıyıları boyunca yılın soğuk ay-larında, kuzey doğudan esen soğuk ve kuvvetli bir rüzgardır.

Simoom : Kuvvetli, kuru ve tozlu bu çöl rüzgarı Afrika ve Arap Çölleri üzerinde eser. Adı “zehirli rüzgar” anla-mındadır. Genellikle sıcaklığı 52 °C’ yi aşar ve ısı çarpmasına sebep olabilir.

Sumatras : Malaca Boğazı’nda ve Malaya’nın batı sahillerinde, Mayıs-Ekim ayları arasında, ayda birkaç kez görü-len güneybatı yönlü, şiddetli rüzgarlardır. Orajla birlikte gözlenir.

Southly-Buster : Avustralya’nın doğu ve güneydoğu sahillerinde esen, güney yönlü rüzgarlardır.

Thuantepecer : Güney Meksika’nın Pasifik kıyılarında ve özellikle Thuantepecer Körfezi’nde, soğuk aylarda, ku-zey ve kuzeybatı yönlerinden esen kuvvetli bir rüzgardır.
Diğer Yerel Rüzgarlar
Crachin : Çin Denizi’nde.

Haar : Doğu İskoçya ve İngiltere’nin doğu kesiminde.

Kaus : İran Körfezi’nde.

Kharif : Aden Körfezi’nde.

Leste : Madeira ve Kuzey Afrika’da.

Libeccio : Kuzey Korsika’da.

Maestro : Adriyatik Denizi’nde.

Marin : Lyons Körfezi’nde.

Solano : Cebelitarık Boğazı’nda.

Tramontana : Korsika ve İtalya’nın batı sahillerinde.

Willy-Willies : Batı Avustralya’da.

Ticaret Rüzgarları :
Kuzey ve güney yarımkürelerde 30-35 enlemleri arasında kalan bölgeye Horse Latitudes denir. Hafif rüzgarlı ve devamlı açık olan bölgelerdir. Bu bölgelerin bir özelliği de, yüksek basınç bölgeleri oluşlarıdır. Bunun karşıtı olarak ekvator bölgesinde sakin hava bölgesi bulunur (Doldurums). Yüzeysel rüzgarlar çok hafif eserler. Çok miktarda yağmur alan fakat denizi sakin bölgelerdir. Doldurums rüzgarları alçak basınç alanlarıdır. Dolayısıyla, Horse Lati-tude’ deki yüksek basınç bölgesinden, Doldurums’daki alçak basınç bölgesine devamlı bir rüzgar eser. Bu rüzgar-lara “Ticaret Rüzgarları” denir. Bu bölgedeki rüzgarlar NE’ly eserler ve Fransızlar bu rüzgara “Alizes” derler.
Katabatik Rüzgarlar :
Güneşten gelen ışınlar havayı ısıtırlar ve hafifletirler. Eğer bu bölgenin yanında yüksek bir dağ veya tepe varsa, buradaki hava da soğuk ve kurudur, dolayısıyla ağırdır. Bu ağır ve soğuk hava tepelerden vadiye doğru inmeye başlar. Bu olay da “katabatik rüzgarları” oluşturur. Akdeniz’de esen rüzgarlardan “Bora”, aynı zamanda bir kata-batik rüzgardır.
Rüzgarın Yönünü ve Şiddetini Ölçen Aletler
Rüzgar yönünün aletle belirlenmesinde “juriet (wind wane)” denilen aletler kullanılır.Hava alanlarında ve viyadük-lerde rüzgarın yönünü göstermek için ise iki ucu açık koni biçimli rüzgar çorapları (wind sock) kullanılır. Rüzgarın şiddetini ölçen aletlere “anemometre” denir. Yazıcı olan rüzgar ölçere “anemograf” adı verilir.
Hava Kütlesi
Büyük bir uniform yüzey üzerinde, bu yüzeyle denge durumuna erişinceye kadar kalarak, belirli fiziksel karakte- ristikler kazanan ve yatay doğrultuda (özellikle sıcaklık ve nem bakımından) aşağı yukarı homojen olan hava par-çalarına “hava kütlesi” denir.
cA : Kontinental arktik hava kütlesi A : Arktik hava kütlesi

mA : Denizsel arktik hava kütlesi P : Polar hava kütlesi

cP : Kontinental polar hava kütlesi T : Tropikal hava kütlesi

mP : Denizsel polar hava kütlesi E : Ekvatoryal hava kütlesi

cT : Kontinental tropikal hava kütlesi

mT : Maritim tropikal hava kütlesi.


Frontojenez ve Frontoliz
Frontojenez, bir süreksizliğin oluşması veya var olan bir süreksizliğin kuvvetlenmesidir.

Frontoliz ise, bir süreksizliğin ortadan kalkması veya zayıflamasıdır. Atmosferdeki süreksizliklerin en önemlisi sıcaklık süreksizliğidir.

1-Rüzgar, düşük sıcaklıklardan yüksek sıcaklıklara doğru esiyor ve bu yönde şiddeti azalıyorsa, sıcaklık alanında “frontojenez” olanaklıdır.

2-Rüzgar, yüksek sıcaklıklardan alçak sıcaklıklara doğru esiyor ve bu yönde şiddeti azalıyorsa, “frontojenez” ola-naklıdır.

3-Rüzgar, yüksek sıcaklıklardan alçak sıcaklıklara doğru esiyor ve bu yönde şiddeti artıyorsa, “frontoliz” olanaklı-dır.

4-Rüzgar, alçak sıcaklıklardan yüksek sıcaklıklara doğru esiyor ve bu yönde şiddeti artıyorsa, “frontoliz” olanaklı-dır.

Genel olarak, soğuk cephe boyunca frontojenez, sıcak cephe boyunca frontoliz meydana gelir.

Cepheler
Farklı iki hava kütlesinin karşılaştığı yerde bir süreksizlik bölgesi oluşur.Bu süreksizlik bölgesine “cephe yüzeyi”, bunun yerle olan arakesitine de ”cephe” denir.

Bütün cephelerde şu faktörler söz konusudur :

1-Cepheler alçak basınç alanlarında (veya oluklarında) oluşurlar.Cephe yaklaşırken basınç düşer, geçtikten sonra yükselir.

2-Cepheler farklı sıcaklıktaki hava kütleleri arasında oluşurlar.

3-Cephede, sıcak hava daima soğuk hava üzerinde yer alır.

4-Kuzey yarımkürede yer yakınında rüzgar, cephe geçerken daima saat ibrelerinin ters yönünde, güney yarımkürede de saat ibreleri yönünde döner.

5-Cephe yüzeyleri daima yatay düzlemle bir açı yapar.
Cephelerde Nem Dağılışı

Normal olarak, sıcak hava kütlesi, büyük nem kapasitesine sahip olduğundan, soğuk havadan daha büyük karışma oranına sahiptir. Sıcak hava, soğuk hava üzerinde yükseliyorsa, sıcak hava içindeki bağıl nem %100’e yaklaşabilir.


Üç Asal Cephe Zonu Vardır :
1-Arktik Cephe : Arktik hava kütlesi ile polar hava kütlesi arasında yer alır.Maritim ve kontinantal arktik olmak üzere iki tiptir.

a-Maritim Arktik Cephe : Değişime uğramış soğuk maritim arktik hava kütlelerinin batılı rüzgarlar kuşağına so-kulmasıyla meydana gelir.

b-Kontinantal Arktik Cephe : Genel olarak okyanus-kara arasındaki termik farktan meydana gelir.Bu cephe, yazın kaybolur veya buz örtüsüne doğru çekilir.
2-Polar Cephe : Tropikal hava kütlesiyle polar hava kütlesini ayıran bir zondur.Polar cephe batılı rüzgarların dina-mik özelliği sonucunda oluşur. Cephe kuşağı boyunca, kuzey ve güney enlemleri arasında, ısı, subuharı ve momen-tum alışverişi olur. Bazen, maritim arktik cephe ve polar cephe birbirine yakın olabilirler.Bu durumda polar cephe, çok şiddetli karakter kazanır.
3-Intertropikal (tropiklerarası) Cephe : Kuzey yarımküresinin ekvatoryal havasıyla güney yarımküresinin ekvator- yal havası arasında oluşur. Bu cepheye, “ekvatoryal cephe” veya “ITCZ-Intertropikal Konverjans Zonu” denir.
Cephelerin Başlıca Özellikleri
Ekvatoryal cephenin kuzeyindeki ve güneyindeki sıcaklıklar yaklaşık olarak aynı olduğundan ITCZ gerçek bir cep-he değildir. Fakat yazın sonuna doğru bu zon kuzeye doğru hareket eder ve kısmen hurricanelerin içinde yer al-dığı gerçek bir hava aktivitesi gelişebilir.

Ekvatora doğru hareket eden tropikal hava, zamanla, ekvatoryal havaya dönüştüğünden, tropikal havayla ekvator-yal hava arasında cephe oluşmaz.

Cephelerin oluşması için en uygun koşullar, büyük sıcaklık farklılıklarına sahip hava kütlelerinin yan yana geldikleri yerde mevcut olacaktır. Özellikle kışın, bu durumu sağlayan yer orta enlemler olup ilgili hava kütleleri de polar bölgelerden gelen soğuk hava ile tropiklerden gelen sıcak havadır. Ayrıca, hakim batılı rüzgarlar ve sıcak okyanus akımlarının varlığı, kışın kıtaların doğu kıyılarını cephelerin oluşması için en uygun bölgeler haline getirir.

Cephe alanları deformasyon ve hava akımlarının bulunduğu yerlerdir. Alçak basınç alanlarındaki cephelerde kon-verjans mevcuttur. Eğimli bir yüzey oluşturan cephe hattında sıcaklık, basınç ve rüzgar yönü değişir. Bu sebeple cephe hattı kesinti-discontinuite yüzeyidir. Bu geçiş sahasının genişliği 10-100 km arasında değişir. Cephe boyun-ca düşey hareketler meydana gelir. Soğuk hava ile karşılaşan sıcak hava yükselir. Orta kuşaktaki cepheler doğu


yönünde hareket ederler. Hareket hızları genellikle saatte 50 km kadardır. Cepheler sinoptik haritalarda izobar-ların dirsek yaptığı yerlerden geçer. Dirseğin konkav tarafı alçak basınca bakar.Tropikler dışı kuşakta yani orta enlemlerde oluşan ve bu kesimdeki genel sirkulasyon yönünde doğuya doğru ilerleyen siklonik hareket polar cep-henin dalgalanmasıyla başlar, gelişir ve bir süre sonra ortadan kalkar. Bu gezici barometre depresyonları bünye-sinde meydana gelen cephelere “siklonik cepheler“ denir. Siklonik cepheler özelliklerine göre 4 çeşittir :

Akdeniz cephesi sürekli bir cephe olmayıp, ancak sıcaklık dağılışı uygun olduğu zaman oluşur.Bu cephe üzerinde olu şan siklonlar, genellikle doğuya doğru hareket ederler.Yazın, bu cephe dağılır ve bölge üzerinde kurak bir hava hüküm sürer.




  1. Sıcak Cephe :

Soğuk hava kütlesinin yerine sıcak hava kütlesinin geçmesi durumudur. Süratli hareket eden sıcak hava soğuk hava kütlesi üzerinde yükselir. Sıcak cephenin bulut sıralanışı Ci, Cs, As, St, Ns şeklindedir .Ci’ ler cephenin 1000-1500 km önünde görülürler. Cephe yaklaştıkça çoğalan Ci’ ler Cs’ lere karışır. Daha sonra As ve Ns’ ler bulunur. Cepheye 500 km mesafede başlayan yağış, sakindir. Sıcak cephede stratiform bulutlar hakimdir. Sıcak hava kütlesi içinde konveksiyonel hareketler meydana gelirse sağnak yağış ve gökgürültüsü gözlenebilir.Bu du-rumda As’ ler arasında Cu’ lar mevcuttur. Cephe geçişinden sonra yağmur durur veya azalır.Hızlı gelişen sıcak cephelerde soğuk hava kütlesi içinde yağış yerine sis meydana gelebilir. Cephe geçişinde sis kalkar. Sıcak cephe yaklaştıkça basınç azalır. Sıcaklık artışı, karakteristik bulut sisteminin görülmesinden itibaren başlar. As’ lerin geçişi esnasında artış hızlanırsa da yağış sahasında birkaç derecelik azalma gözlenir. Cephe geçişinde sıcaklık belirli şekilde artar. Rüzgar S veya SW’ly yönlerden eser. Cephe geçerken yağış veya sis nedeniyle az olan visibi-lite, geçtikten sonra artar.




  1. Soğuk Cephe

Sıcak havanın yerine soğuk havanın geçmesi durumudur. Soğuk hava daha hızlı olduğundan önündeki sıcak hava yükselir. Gerideki soğuk hava kütlesi içinde subsidans oluşur. Genellikle cephe hattı boyunca fırtına sahası mey-dana gelir. Cephe yüzeyi sıcaklık cepheden daha diktir. Dikine gelişmiş olan bulut sistemi bütün olarak bir Cb’a benzer. Cephenin 500 km kadar önünde Ac’ ler gözlenir. Sonra As, Ns ve Cb’ ler bulunur. Genellikle sağnak halin-deki yağış cephe geçişinde veya biraz önce başlar. Yağış alanı genellikle dardır. Cephe geçişinden sonra sıcaklık ve nem azalır, basınç yükselir, rüzgar kuzeye veya batıya döner. Görüş netleşir ve hava açar. Yer yer Cu’ lar görü-lür. Bazı soğuk cephelerde yağış düşmeyebilir.





  1. Oklüzyon Cephe

Kavuşmuş cephe. Soğuk havanın hızlı hareket etmesi sonucu soğuk cephenin sıcak cepheye kavuşması durumudur. İki cephe arasındaki sıcak hava zeminden yükselir. Bu tip cephenin iki tarafındaki hava kütlelerinin sıcaklık duru-muna göre “sıcak cephe tipi oklüzyon“ ve “soğuk cephe tipi oklüzyon“ diye ayrılır.


Sıcak Tip Oklüzyon
Sıcak cephenin önündeki hava, soğuk cephe gerisindeki havadan daha soğuksa, soğuk cephe sıcak cepheyi yakala-dıktan sonra soğuk cephe gerisindeki hava sıcak cephe yüzeyi üzerinde yükselmeye başlar. Bu olaya “sıcak-tip oklüzyon”, soğuk cephenin sıcak cepheyle çakışmasından meydana gelen cepheye de “sıcak-tip oklüzyon cephe” denir. Sıcak-tip oklüzyonlar, çoğunlukla kışın, okyanuslardan soğuk karalara bir dalga siklonu yaklaştığında oluşur-

lar. Bu durumda, sistemin önündeki soğuk karasal hava, normal olarak gerisindeki denizsel havadan daha soğuktur.


Soğuk Tip Oklüzyon
Kararsız bir dalga siklonunda, soğuk cephenin gerisindeki hava, sıcak cephenin önündeki havadan daha soğuksa,

soğuk tip oklüzyon meydana gelir. Soğuk tip oklüzyonlar, kışın, okyanusların batı bölümlerinde çok sık görülürler.




  1. Stasyoner Cephe

Cephe hattı çok yavaş yer değiştiriyor veya değiştirmiyorsa bu “duralar” cephedir.


Siklojenez ve Sikloniz
Bir alçak basınç merkezindeki basınç, civarındaki basınçlara oranla daha büyük bir hızla düşerse, siklonik sirkü-lasyonun şiddeti artar. Bu olaya “siklojenez” denir. Siklojenez daha çok, orta ve yüksek enlemlerde, genel olarak, cephesel oluklarda meydana gelir

Bir alçak basınç merkezindeki basınç, civarındaki basınçlara oranla daha büyük bir hızla yükselirse, siklonik sirkü-lasyonun şiddeti azalır. Bu olaya “sikloniz” denir. Olgun oklüzyonlar daima siklonize uğrarlar.



Squall Hattı – Kararsızlık Hattı

Squall hattı bir kararsızlık hattı olup cephe tipi değildir. Bu hat bir cephe olmamasına rağmen, cephe kadar aktif- tir. Squall hattı boyunca oldukça kötü hava koşulları söz konusudur. Bu hat, soğuk cephenin 50-300 mil önünde (sıcak sektör içinde) hareket eden, yalancı bir soğuk cephe gibidir. En çok sıcak yaz ve sonbahar mevsimlerinin maksimum sıcaklık kazandıkları akşam üzerleri görülürler. Şayet squall hattı çok aktif olarak geçmişse, bir müd-det sonra aynı yerden geçen soğuk cephe daha hafif ve yağışsız olarak geçer.


Siklon Ailesi
Bir soğuk cephenin hareket hızının en fazla olduğu yerler, siklonların merkezine yakın ve rüzgarların en kuvvetli olduğu yerlerdir. Sistem ilerlerken, soğuk cephe geriye doğru uzar. Cephe sistemi olgunlaşıp, oklüzyona uğrarken soğuk havanın kuyruğunda yeni bir siklon oluşabilir. Bu süreç, tekrarlanarak yeni siklonlar doğar. Bu şekilde üç, dört veya beş siklondan oluşan bir siklon ailesi meydana gelebilir ve her biri bir evvelki soğuk cephenin kuyruğun-da yer alır. Bir siklon ailesinde iki siklon arasındaki periyot 24 ila 48 saat arasında değişir.
Seconder ( İkincil ) Siklonlar
Seconder sözü primer (ilk) olarak bilinen daha büyük veya daha şiddetli bir siklonun içinde yer alan başka bir sik- lonu ifade etmektedir. Genel olarak bir sekonder siklon, primer siklon etrafında siklonik olarak hareket eder. Oklüzyon oluştuktan sonra primer siklonun dolması genellikle primer siklon zayılar ve sekonder siklon kuvvetlenir. Bu iki siklon birbiri etrafında siklonik olarak döner. Sekonder depresyonlar orografik etkilerden meydana gelip, genellikle denizden karaya geçerken veya bir sıradağı geçerken oluşurlar.

Oluk ( Though )
Alçak basınç oluğu, bir alçak basınç alanındaki izobarların (V) veya (U) şeklini aldığı durumdur. U veya V’ nin açık

kısmı alçak basınca doğrudur. Genellikle cepheler oluklarda yer alır ve izobarlar belirgin bir dirsek yaparlar. Oluk geçerken, oluk çizgisinin olduğu yerde basınç en küçük değerini alır. Oluğun önünde genel olarak kötü hava görü-lür, oluk geçtikten sonra hava açar.

Depresyonların uzantısı olan oluklar, konverjans bölgeleri olup çoğunlukla yoğun bulutlu ve yağışlı alanlardır.
Sırt (Ridge)
Sırt, yüksek basınç alanının dışa doğru uzantısı olup genellikle antisiklonların dış kısımlarında yer alır ve sırttaki hava durumu antisiklondakine çok benzer. Bir sırtta daima kapalı izobarlar olmayabilir. Hızlı hareket eden sırtlar bir depresyon ailesindeki depresyonlar arasında oluşup, orta enlemlerdeki polar cephe boyunca hareket eder.

Bunlar cephe ve depresyonların geçişiyle ilgili yağmur veya sağanak periyotları arasında, iyi hava aralıklarıdır. Ge- nellikle sistemin ekseni geçtikten sonra hava kötüye gider. Depresyonlar kısa mesafelerle birbirlerini takip eder- lerse, güzel hava süresi birkaç saati geçmeyen subtropikal antisiklonlardaki sırtlar ve karalardaki yarı-sürekli kış antisiklonları, genellikle çok yavaş hareket eder.


Boyun
Boyun noktası, bir oluk çizgisi ile bir sırt çizgisinin kesişme noktasıdır. Boyun bölgesinin merkezinde çok hafif ve değişken rüzgarlar vardır ve bu nedenle burası özellikle karalarda kışın ve sonbaharda sisin oluşabileceği bir alandır. Yazın ise yukarı seviyelerde yeterli nem ve kararsızlık olduğu zaman kara üzerindeki boyun bölgesinde çoğunlukla orajlar meydana gelir.


Yüklə 193,23 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə