Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
619
Ahmet Yesevî’nin eğitim konusunda genel olarak üç temel amacından
bahsedebiliriz. Birinci amacını Allah’ın ilminin sırrına ermek (öğrenmek),
ikincisini aldığını ilmi hayatında uygulayarak (bildiği ile amel etmek) ve
üçüncü amacını ise edindiği ve amel ettiği bilgi birikimini halka aktarmak,
onları doğru yola sevk etmek (eğitmek) olarak değerlendirebiliriz. Nitekim
Divan’ı Hikmet’in temel konularını terbiye, ilimin önemi, ilmi kazanımların
yaşam tarzına dönüştürülmesi, ilim öğretmenin fazileti, çevresine model şah-
siyet olma konuları ile eğitimcinin ve öğrencinin vasıfları oluşturur.
Eğitim Hayatı
Ahmet Yesevî, ilk eğitimini babasından almıştır. Babasının ölümünden
sonra eğitimini Aslan Baba üstlenmiştir. Daha sonra Aslan Baba’nın işaretiyle
Buhara’ya giderek tanınmış mürşitlerinden Şeyh Yusuf Hemedani’ye intisap
etmiştir. Şeyh Yusuf Hemedani’nin ölümünden sonra bir müddet onun ye-
rine geçerek Buhara’da halkı davete meşgul olmuş sonra, yerini Hoca Abdü’l
Halık Gucduvani’ye bırakarak Yesi’ye gelmiştir.
6
Iyi bir eğitimci olabilmenin temel etmenlerinden birisi ve en önemlisi,
kişinin kendisini iyi yetiştirmiş olmasıdır. Bu bakımdan Ahmet Yesevî çeşitli
eğitimcilerin rehberliğinde, kendini çok iyi yetiştirmiş ve çeşitli manevi hâl-
lere ulaşmıştır. Bu hâller; “ı. Göğe uçmak, .2. Arş ve kürsi payesini elde etme-
si, 3. Ruhlardan hisse almak, 4. Peygamberlerin gelip kendisini görmeleri, 5.
Kırklarla buluşması, 6. Hz. Peygamber(s)’den hurma alması, 7. Sapmış kişile-
re doğru yolu göstermesi, 8. Hızır ile arkadaşlık yapması, 9. Taate yönelmesi,
10. Oruca devam etmesi, 11. Gece gündüz Allah’ı zikretmesi, 12. Insanlardan
kaçması, 13. Göğe çıkıp meleklerden ders alması, 14. Alakalardan ve dünya
ehlinden uzaklaşması 15. Şeyhi Arslan Baba ile buluşması, 16. Maneviyattan
sekiz yol açılması, 17. Pir-i Muğfın (Hz. Muhammed-s veya Şeyh’den)dan
maneviyat şarabı içmesi, 18. Oğul olması, 19. Haceliğe (ilim adamı olmaya)
yönelmesi, 20. Kulaklarına zikret nidasının gelmesi, 21. Şeytanın kendisinden
kaçması, 22. Sen-ben fikri ve geçici heveslerin kaybolması.” hâlleridir.
7
6
Fuat Köprülü, Türk Edebiyatında Ilk Mutasavvıflar, Diyanet Işleri Başkanlığı Yayınları, 8. bas-
kı, Ankara, 1993, s. 30.
7
Ethem Cebecioglu, Hoca Ahmet Yesevî, Ankara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi,
Cilt:34, Sayı:1, 1995, s.98-99.
620
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
Ahmet Yesevî, Yesi’ye yerleştikten sonra Türkistan coğrafyasından Bal-
kanlar’a kadar vazifelendireceği öğrencileri burada yetiştirmeye başlamış ve
Türkistan coğrafyasının her yerinde ünü yayılmıştır.
8
Divan-ı Hikmet
Hikmet, insanın gücü oranında, nesnelerin hakikatini olduğu gibi bilip
ona göre hareket etmesinden bahseden ilimdir.
9
Anadolu Türklerinde tasav-
vuf alanında yazılmış manzumelere “ilahi” dendiği gibi, Orta Asya Türklerin-
de de Ahmet Yesevî tarzında şiirler yazanların eserlerine genellikle “hikmet”
adını vermişlerdir.
10
Elimizde bulunan ve Ahmet Yesevî’ye isnat edilen Divan-ı Hikmet’in,
büyük bir kısmının Ahmet Yesevî’nin dervişlerinden yine adı Ahmet olan
biri tarafından sonradan kaleme alındığı düşünülmektedir. Divan-ı Hikmet
nüshasının bir kısmının Ahmet Yesevî’ye ait olması, diğer bir kısmının XV.
veya XVI., asra mensup Ahmet adlı diğer bir Yesevî dervişine ait eserlerden
oluşmuş karışık bir eser olduğu ihtimali kuvvetle muhtemel olsa da Divan-ı
Hikmet’in tetkik edilmesiyle Ahmet Yesevî’nin edebî şahsiyeti, Türk tasavvuf
edebiyatının bilinmeyen ilk safhaları aydınlanabilir.
11
Aynı zamanda Divan-ı
Hikmet Ahmet Yesevî’nin dinî duygu ve düşünceleri ile dinî eğitim yöntem-
leri konusunda bize gerekli ipuçlarını vermeye kadirdir. Bununla beraber Di-
van-ı Hikmet’in diğer önemli bir tarafı, sosyal ahlak açısından kapsamlı bir
tasavvufi ferdi ahlak mecmuası olmasıdır.
12
Ahmet Yesevî’nin Divanı’nda, konu bakımından Islami unsur daha kuv-
vetli olduğu hâlde, şekil ve vezinde millî unsur etkili olarak görünmektedir.
Dinin esaslarını anlamaya çalışan Türkler, şekil bakımından kendilerine ya-
bancı gelmeyen bu hikmetlere büyük önem vermişlerdir. Konu bakımından
da ilahî konular olması hasebiyle Divan-ı Hikmet, halk arasında kutsi bir
anlam kazanmıştır.
13
Divan-ı Hikmet’in yarı dinî bir inanç esasları şeklinde
olması, yıllarca unutulmamasını sağlamış ve Ahmet Yesevî’nin manevi nüfu-
8
Divan-ı Hikmet, Haz. Hayati Bice, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1993, s. XII.
9
Özköse K., Tasavvuf Klasikleri, Ed. Cebecioğlu E., Erkam Matbaacılık, Ankara, 2010, S.205.
10
Fuat Köprülü, Türk Edebiyatında Ilk Mutasavvıflar, Diyanet Işleri Başkanlığı Yayınları, 8. bas-
kı, Ankara, 1993, s. 119.
11
Fuat Köprülü, Türk Edebiyatında Ilk Mutasavvıflar, Diyanet Işleri Başkanlığı Yayınları, 8. bas-
kı, Ankara, 1993, s.125.
12
Aynı eser, s.160.
13
Aynı eser, s.164.
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
621
zu, Divan-ı Hikmet’in asırlarca yaşamasına ve birçok takipçilere örnek teşkil
etmesine temel etken olmuştur.
14
Divan-ı Hikmet’in Konuları
Dîvân-ı Hikmet’in konularını Islam düşüncesi, Horasan sufiliği ve Yesevî
tarikatının prensipleri teşkil etmektedir. Hikmetlerde sosyal sorunlar, ahla-
ki prensipler üzerinde genişçe durmaktadır. Ilahî aşk, tevhid, ilahî irade ve
kudret, Hz. Peygamber’e hürmet ve peygamber sevgisi, onun hayatı, sünnete
tabi olma, zühd ve takva, Islam ahlakı, menkıbeler, ahiret hayatı, kıyamet
günü, cennet-cehennem, dünyadan şikâyet, dervişliğin faziletleri, sufilere ait
öyküler, zikir ve halvet gibi hususlar hikmetlerin genel içeriğini oluşturmak-
tadır. Bazı hikmetlerinde ayet ve hadislerden referans vermekte, günahlardan
ve sevaplardan, Allah’ın kahrından ve rahmetinden bahsetmektedir.
15
Yesevî,
ihlas ve samimiyet, insan sevgisi, hoşgörü, kadın erkek beraberliği, çalışma, iş
ve emeği yüceltme, ilim ve bilgi öğrenmeye teşvik etmiştir. Divan-ı Hikmet’te
insan, vicdan, düşünce ve davranış hürriyeti, sosyal adalet, eşitlik gibi konu-
lar ele alınmıştır.
16
Yesevî’nin bütün bu konuları ele almasındaki asıl hikmet,
insanın eğitimdir diyebiliriz.
Divan-ı Hikmet’te Akıl
Ahmet Yesevî, akla, aklın kullanılmasına ve aklın önderliğine büyük önem
vermiştir. Bu nedenle Ahmet Yesevî, hikmetlerinde hep akıllılara hitap etmiş-
tir. Aklın kullanılmasını hikmetinde şu sözlerle dile getirmektedir; “Cânı ayrı
ateşte yanar teni özge, Kimi görse, izin alıp sürer göze. Hikmet okuyup, tâlib olup,
yetse söze, Akıl ve şuûrun bilge kılıp yürür olur.”
17
Ahmet Yesevî’de akıl, Allah’tan başka her şeyden uzaklaşmak, bu dünya-
nın zevk ve sefasından vazgeçmek, maddi ve dünyevi dertlerden sıyrılmak,
hayırlı işlere yönelmek için de vazgeçilmez bir araçtır: “…Akıllı isen dünyâ için
yeme gâm, Kıyâmet günü cezâlarını verir dostlar.”
18
“…Mâsivâya -akıllı isen-, gönül
verme; Lânetli şeytân kendi yoluna salar imiş.”
19
14
Aynı eser, s.165.
15
Kadir Özköse, Ahmed Yesevî ve Dîvân-I Hikmet, Tasavvuf: Ilmî ve Akademik Araştırma Der-
gisi, sayı: 16, 2006, S.307.
16
Ahmet Yıldırım, Hoca Ahmed Yesevî ve Islâm Medeniyetindeki Yeri, Muhafazakâr Düşünce
Islam Medeniyetini Kuran Düşünürler-II, yıl:12, sayı:45-46, Temmuz-Aralık 2015, s.58.
17
Hoca Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, Ed. Tatcı M., Hoca Ahmet Yesevî Uluslararası Türk-
Kazak Üniversitesi Inceleme - Araştırma Dizisi, Ankara, 2016, s. 376.
18
Aynı eser, s. 176.
19
Aynı eser, s. 228.
Dostları ilə paylaş: |