Eylül 2016 İstanbul/Türkiye



Yüklə 4,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə219/238
tarix14.06.2018
ölçüsü4,91 Mb.
#48762
1   ...   215   216   217   218   219   220   221   222   ...   238

622  

Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî

Ahmet Yesevî aklın, Allah’a gereğince kulluk etmek, hak yolu batıl yoldan 

ayırt etmek, geçmiş olaylardan ibret almak, fakirlerin gönlüne girmek, âlim-

lerin sohbetlerinden faydalanmak için kullanılması gerektiğini hikmetinde şu 

şekilde dile getirmektedir; “Akıllı isen, doğru yola kadem vur, Merdanların soh-



betinden behre al. Ashâb-ı Kehf köpeğini görüp, ibret al, İbret alan hâs kulları cânân 

olur.”

20

 Diğer bir divanın da da; “Eğer akıllı olsanız, nasîhatı alsanız, Beş vakit 



namâz kılsanız, orada fayda olası.”

21

 

Ahmet Yesevî’ye göre aklın, sahte dervişleri gerçek âlimlerden ayırt etmek 



için kullanılması gerekir. Bu konuda adeta günümüze ışık tutarak aklın değeri 

ve sahte dervişlerin özelliğini divanında şöyle özetler; “Sahte dervîş beyânını 



söyler sana, Elde tesbîh, gönülde hile, fikri para, Akıllı isen, İhlâs kılma zinhâr ona, O 

nâdândan hiç kimsenin behre aldığı yok.”

22

  

Ahmet  Yesevî  aklı,  nefsin  tuzaklarından  kurtulmak,  dini  anlayıp  kavra-

mak, ahiret hayatını kazanabilmek için kullanmak gerekliliğini divanında şu 

beyitlerle  dile  getirir;  “Nefsin  seni  son  anda  köle  eyler,  Din  evini  yağma  eyleyip 



tamâm eyler, Öldüğünde imânından ayrı eyler, Akıllı isen, kötü nefsten ol şikâyetçi.”

23

 

Divan-ı Hikmet’te Göre Eğitimcinin Özellikleri

Ahmet Yesevî Divan-ı Hikmet’te, “pir”, “Pîr-i Kâmil”, “Mürşid-i kâmil”, 

“yol gösterici” “şeyh” gibi kavramları kullanmıştır. Bu kavramlar günümüzde-

ki eğitici, öğretici yerine kullanılmış kavramlardır.

Öğretmen, mümkün olduğu ölçüde ehliyeti/formasyonu bakımdan kema-

le ermiş, kişiliği ortaya çıkmış olgun, iffetiyle bilinen, bayağı davranışlardan 

ve kötülüklerden uzak, öğrencilere güzel öğreten ve kavratan birisi olmalı-

dır.

24

 Ahmet Yesevî eğitimciyi tarif ederken der ki; “Şeyh odur ki yardım alsa, 



hakketmiş olanlara verir. Eğer alıp kendisi yese, murdar et yemiş gibi olur. 

Eğer elbise yapıp giyse, o elbise eskiyene kadar Hak Taâlâ (onun) namaz ve 

orucunu kabul etmez. Ve eğer aldığı yardımdan ekmek yapıp yese, Hak Teâlâ 

onu cehennemde türlü azaba uğratır. Ve eğer öyle şeyhe bir kişi itikat etse 

20

  Aynı eser, s. 323.



21

  Aynı eser, s. 379.

22

  Aynı eser, s. 317.



23

  Aynı eser, s. 197.

24

  Bedruddin Ibn Cemaa el-Kinani, Çev.M. Ş. Aydın, Islami Gelenekte Eğitim Ahlakı Öğretmen 



ve Öğrenci Adabı, Türkiye Diyanet Vakfı, Ankara, 2012, s.149.


Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî 

 623


(inansa), kâfir olur. Öyle şeyhler mel’undurlar. Onların fitnesi Deccal’dan be-

terdir ve şeraitten, tarikattan, hakikatten, marifetten uzaklaşmışlardır.”

25

 

Yesevî özünü bulamamış, halk arasında ün yapma derdinde olan, dünya 



malı toplamak için insanların saf dinî duygusunu sömüren, sahte din alimle-

rinden ve eğitimcilerden uzak durulmasını özellikle belirtmiştir. Bir taraftan; 

Tarikate siyâsetli mürşid gerek;O mürşide itikâtli mürîd gerek;”

26

  “Sırsız yüz bin 

ibâdet eyledim yoldan şaştım, Yol göstericisiz yola girip şaşırıp kaldım,…”

27

  diyerek 

eğiticisiz eğitimin doğru yola götürmeyeceğini söylerken bir taraftan da öğ-

rencilerin sahte yol göstericilere karşı dikkatli olmaları için; “Görün bu zamâne 

şeyhlerini, Dilenci benzeri elden ele gezerler ha., Halklar beni azizim diye söylesin diye, 

Her meclisde halkalarını düzerler ha.”

28

 diyerek hakiki manadaki eğitimciler ile 

halkı din aracılığıyla sömüren sözde âlimlerin farkını ortaya koymaktadır.

Ahmet Yesevî’ye göre bir eğitimcide bulunması gereken özellikleri şöyle 

sıralayabiliriz; Eğitimci söyledikleriyle amel etmeli, ilahî aşkla yanıp tutuşma-

lı, dünyevi arzulardan uzak olmalı, yalan söyleyip dünya malı için çalışmama-

lı, kendini bilmeli,

29

 gönül ehli olmalı,



30

 Söz söyleme sanatına vakıf, mesleki 

bilgi ile donanımlı, ilim sahibi, aynı zamanda kararlı ve vazifelerinde itinalı, 

yol  gösterici  olmalı,    her  zaman  iyiliği  tavsiye  etmeli, kötülükten  sakındır-

malı, mürüvvet sahibi, tatlı dilli, iyi huylu, sözü ve hâli candan olmalıdır.

31

 



Eğitimci, öğrenciyi çalışmaya sürekli teşvik ve motive etmelidir. 

Ahmet Yesevî’ye göre eğitimci olmak en zahmetli mesleklerden birisi ol-

makla  beraber,  “Müridlerin  terbiyesi,  günde  yüz  bin  erdem.”

32

  diyerek  zahmetli 



olan bu işin, eğitimci açısından ne kadar önemli ve yüce bir görev olduğunu 

açıkça dile getirmektedir. Ahmet Yesevî eğitimciyi bir çobana benzeterek öğ-

rencilerinden her daim sorumlu olduğunu belirtmektedir.

33

25



  Kemal Eraslan, Yesevî’nin Fakr-namesi, Hoca Ahmet Yesevî Uluslararası Türk-Kazak Üniver-

sitesi Inceleme - Araştırma Dizisi, Ankara, 2016, s.49.

26

  Hoca Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, Ed. Tatcı M., Hoca Ahmet Yesevî Uluslararası Türk-



Kazak Üniversitesi Inceleme - Araştırma Dizisi, Ankara, 2016, s. 228.

27

  Aynı eser, s. 256.



28

  Aynı eser, s. 421.

29

  Aynı eser,  s. 249-250.



30

  Aynı eser, s. 238.

31

  Aynı eser, s. 330-332.



32

  Aynı eser, s. 341.

33

  Aynı eser, s. 341.




Yüklə 4,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   215   216   217   218   219   220   221   222   ...   238




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə