604
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
Tembellik, atalet kişiyi amaçlarından alıkoyar, hiçbir şey kendiliğinden sonuç-
lanmaz, birey şevk ve heyecan kazanarak amaçları için eyleme geçer.
“Bireyin kendini motive edebilmesi dışarıdan yapılan bir etkinin ürünü değil,
yapabileceğine inanç ve başarma isteği ile kendi içinde yarattığı doğal bir gü-
düdür. Birey içindeki başarı güdüsünü ortaya çıkarabilir, olumlu düşünebilir,
inisiyatif kullanabilir ve sorumluluk alabilirse yani olumlu duygularını harekete
geçirebilirse içsel motivasyonunu sağlayabilecektir.”
15
Ahmed-i Yesevî çevresindeki ve sonraki çağlardaki insanları şevklendir-
mede son derece yüksek bir işlev sağlamıştır. Islamî ilkelerin henüz tam ola-
rak bilinmediği zamanlarda o insanları anlayabilmiş, onları yeni bir hayata
yönlendirmek, önce Allah’a kul olmayı sonra da toplumsal hayatta hak hukuk
içinde yaşatmak için bitmez tükenmez bir motivasyon örneği sergilemiştir.
Hep iyiye doğruya, kulluğa teşvik eder, hakka adalete, merhamete davet eder.
1.1.3.1. Ahmed-i Yesevî ve Başarı Yönelimi
Duygusal zekâda başarmak en önemli hedeflerdendir. Önündeki engeller
kişi için zorluktur, aşmak için zorlanır, üzülür ve ümitsizliğe düşer. Bu itibarla
başarmak arzusunun gereğini yerine getirmek için çaba içine girer.
Ahmed-i Yesevî ibadet etmeyi kulluk vecibesi olarak görür ve ibadete
önem verir, ayrıca onun için ağlamak da önemlidir, çünkü ağlamak duygu-
ların yansımasıdır, kişi toplumsal hayatta merhamet duymalıdır, insanlara
acımalıdır, daha da önemlisi belalara direnç göstermelidir, çünkü belâlar ve
musibetler Hak’tan gelmektedir.
Kul Hâce Ahmed tâat kıl yığlamaknı âdet kıl
Belâ kelse tâkat kıl Hak’dın bolur Hâce Ahmed
Kul Hâce Ahmed ibadet eyle, ağlamağı âdet eyle
Belâ gelse tâkat kıl Hak’tan olur Hoca Ahmed
16
15
Psk. Dr. Ayşegül Önk Eray, “Duygusal Zeka Nedir?”, aynapd.com.tr›?p=342.
16
Hoca Ahmed, age., s.47.
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
605
1.1.3.2. Ahmed-i Yesevî ve İyimserlik
Iyimserlik hayata olumlu bakabilmek, zorluklara karşı gelebilmektir. In-
san duygularıyla iyimser veya karamsar olabilir. Düşüncesi ne kadar güçlü
olsa da kişi zorlukları aşamaz. Duygular, düşünceye eylem gücü kazandırır.
Duygusal zekâ, iyimserliği başarının önemli bir etkeni olarak benimser, iyim-
serlikle kararan hayat aydınlanır, engeller aşılır.
Ahmed-i Yesevî temelde iyimser bir mutasavvıf olarak onu sevenlerine,
dinleyenlerine ümit aşılar. Aşağıdaki mısralarda “muhabbet denizi” imge ola-
rak zorlukları çağrıştırır; ama o, dalgıç olup denizin derinliklerinde “mari-
fet cevheri”ni istemekte ve denizin korku veren derinliklerinden o cevheri
çıkarmayı göze almaktadır. “Tûbâ dalları” da Cennet’e erişmenin uzak bir
sembolü olsa bile Yesevî o dallara kuşlar gibi kanat çırparak konmayı arzu
etmektedir. Arka plânda son derece güçlü bir iyimserlik duygu olarak kişiye
dinamizm kazandırmaktadır.
Muhabbetni deryaside gavvâs bolup
Marifetni gevherini gevherini algum kelür
Tarikatnı meydaıda pervâz kılıp
Ul tubi darahtige kongum kelür
Muhabbetin deryasında dalgıç olup
Marifetin cevherini alasım gelir
Tarikatin meydanında kanat çırpıp
O Tubâ dallarına konasım gelir
17
1.2. Ahmed-i Yesevî ve Sosyal Yetkinlikler
Sosyal bilinç bireyin içinde yaşadığı sosyal çevreyi ve toplumu tanıyarak
onlarla ilişki kurmasıdır. Kişi bilinç kazanarak kendisini tanıdıktan sonra sos-
yal hayatın içine girmeye niyetlenir, onu da tanıması gerekir. Bu da bilinç
sorunudur, kişi sosyal hayatın içinde de bilinç kazanarak sosyal hayatı yakın-
dan tanır, sosyalleşmeye başlar, bilinçli şekilde ilişki kurar, sosyal beceriler
kazanır.
Ahmed-i Yesevî Yesi’de babası Ibrahim Şeyh, Arslan Baba’dan ilk tahsilini
aldıktan sonra Yusuf Hemedânî’den Islam’ın zahirî ve batınî ilimlerini öğ-
renmiş ve onunla birlikte Türkistan’ın çeşitli şehirlerinde dolaşmıştır. Onun
17
Hoca Ahmed, age., s.67.
606
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
vefatından sonra da önce Buhara’da irşat görevini yürütmüş ve ardından Ye-
si’ye gelerek vefat tarihi olan 1166 tarihine kadar insanları aydınlatmıştır.
Dolayısıyla onun hayatı bir modeldir, önce kendini tanıma ve sonra da sosyal
bilinç aşamaları olmak üzere iki husus dikkate değerdir. Bütün Türkistan,
Anadolu, Rumeli ve Balkan coğrafyaları onun hikmetlerindeki fikirlerle ve
onlarca müritleri vasıtasıyla aydınlanır. Neydi onun başardığı hususlar? O,
özellikle çağımızın duygusal zekâ değerleri denilen değerleri, kendi çağında
değer mertebesine çıkarmış ve bunları Hikmetlerinde yaygın hale getirmiştir.
1.2.1. Ahmed-i Yesevî ve Empati
Empati, kişinin çevresindeki insanları anlamak için kendisini onun yerine
koyarak onlara yaklaşmasıdır. Insan toplum içinde sempati, antipati ve empa-
ti duymak olmak üzere üç konumdadır. Sempati ve antipati iki zıt konumdur
ve kişi için kolay iki duruştur. Empati hem karşısındakini anlama hem de ona
yardım edebilme çabasıdır ve çok zor bir duruştur. Insanın duygularını yorar,
acıma hissi ve yardım etme iradesi her zaman mümkün olmadığından kişi
kendini tüketebilir.
Aşağıdaki hikmette ona göre, münafıklık Islamiyet’in çok kötü gösterdiği
bir durumdur, yanlış bir yoldur. O, münafıklığı bile doğrudan hedef almaz ve
o kişileri aşağılamaz, onlara sert sözlerle ithamda bulunmaz, empati yoluyla
hallerine acır ve onlar gibi de olmak istemez:
Münâfıklar yürürler yürürler fısk u fücur kılurlar
Haram şüphe yiyürler korkup yığlar Hâce Ahmed
Münâfıklar yürürler, fısk ve fücur kılarlar
Haram şüphe yerler korkup ağlar Hâce Ahmed
18
1.2.1.1. Ahmed-i Yesevî ve Başkalarını Geliştirmek:
Kişinin birlikte yaşadığı aynı toplum mensuplarının ihtiyaçlarını fark edip
onları becerileri ölçüsünde geliştirmesi de duygusal zekâ özelliğidir. Bu özel-
lik, bir yöneticinin yönlendirme ve yol gösterme becerilerinin temelini oluş-
turur. Ahmed-i Yesevî ibadete çağrıda bulunmak için emir kipi yerine onları
geliştirecek söylemleri kullanır. Seher vakti kalkıp Allah’ın adını anmanın
yani namaz kılmanın baldan tatlı bir davranış olduğunu söyler. Kişi farkında
18
Hoca Ahmed, age., s.47.
Dostları ilə paylaş: |