U L U S L A R A R A S I S E M P O Z Y U M
“AZERBAYCANŞINASLIK: GEÇMIŞI, BUGÜNÜ VE GELECEĞI”
(Dil, Folklor, Edebiyat, Sanat, Tarih)
NAHÇIVAN’DAKİ MERKEZLERİN KOMŞU BÖLGELERLE
İLİŞKİLERİ
Dr. Ayhan YARDİMCİEL
1
Özet
Nahçıvan, Güney Kafkasya’da tıpkı Kars ve Iğdır gibi
mükemmel bir lokalizasyonda kendine yer bulmuştur. Nahçıvan’ın bu
muazzam lokalizasyonu tarihin hemen hemen her döneminde iskân
görmesine olanak sağlamıştır. İran-Kafkaslar ve Anadolu arasında bir
geçiş güzergâhı konumunda olan Nahçıvan bu stratejik konumuna ek
olarak su kaynakları açısından da oldukça zengindir. En önemli su
kaynaklarının başında Şarki Arpaçay, Aras Nehri, Nahçıvançay ve
Çehre Çayı gelmektedir. Ön Asya’nın önemli tuz yataklarından
Duzdağ’’ın da Nahçıvan sınırlarında bulunması, bölgenin cazibe
merkezine dönüşmesine neden olmuştur. Nitekim İlk Tunç Çağı’nda
bölgede var olan Kura-Aras Kültürü ve hemen devamında ki Orta ve
Son Tunç Çağı Aras Boyalıları Kültürü ile bu iskânın sürekliliği göze
çarpmaktadır. Hali hazırda eldeki arkeolojik veriler Aras Boyalıları
Kültürü için Nahçıvan’ın merkez olduğuna işaret etmektedir. Aras
Boyalıları Kültürü’
nün höyük, kale, yamaç vb. tüm yerleşim tipleri
tüm ölü gömme gelenekleri ile birlikte Nahçıvan’da tespit edilmiştir.
Bu potansiyelleri ışığında gelişkin bir ekonomik seviyeye ulaşan
Nahçıvan Coğrafyası’nda bulunan merkezlerin Tunç Çağları’nda
komşu bölgelerle sosyo-kültürel ve ekonomik ilişkiler kurduğu da
görülmektedir.
1
Eskiçağ Tarihçisi,
ayhanyardimciel@gmail.com
Sayfa 30 / 847
Dr. Ayhan YARDİMCİEL
U L U S L A R A R A S I S E M P O Z Y U M
“AZERBAYCANŞINASLIK: GEÇMIŞI, BUGÜNÜ VE GELECEĞI”
(Dil, Folklor, Edebiyat, Sanat, Tarih)
Sunuş
Kafkasya Karadeniz ile Hazar Denizi arasında kalan coğrafi
bölgeyi kapsamaktadır. Bununla birlikte kuzeybatıdan güneybatıya
doğru bir yay gibi uzanan Kafkas Dağları bu coğrafyayı kuzey ve
Güney olarak ikiye bölmektedir (Bedirhan: 2000, 40). Güney
Kafkasya
2
(Transkafkasya), bilinen haliyle İlk Tunç Çağı ile Orta-Son
Tunç Çağı’nda bir kültür birlikteliğinin ortaya çıkmasına olanak
sağlayan coğrafyadır. Bunun sebebi ise Güney Kafkasya’nın kendine
has özelliklerinin bulunmasıdır. Bölgenin en önemli özelliği şüphesiz
fiziki açıdan çok zor bir coğrafyaya sahip olmasıdır. Bir diğer özelliği
ise bu bölgenin Kafkaslar, İran, Mezopotamya ve Anadolu arasında
bir geçiş koridoru özelliğinde olmasıdır. Bu konumu bölgenin insan
popülâsyonu açısından sürekli hareketli bir yer olmasına sebep
olmuştur. Ancak insanları bu bölgeye çeken asıl özellikler, yüksek
rakımlı yaylalarda yetişen kaliteli otlar ile bölgenin su ve tuz
kaynakları bakımından da zengin olmasıdır. Tüm bunlar bir araya
geldiğinde, Güney Kafkasya’nın insan yaşamı için muazzam bir alt
yapıya sahip olduğu görülmektedir. Bu nedenle tarihin her döneminde
bu bölge sürekli olarak iskân görmüştür. İlk Tunç Çağı’nda çekirdek
bölgesi Kura-Aras Nehirlerin arası olan Kura-Aras Kültürü ya da
Erken Transkafkasya Kültürü’nün (Işıklı: 2011, 15) ardından aynı
bölgede bu kez Aras Boyalıları Kültürü görülmeye başlanacaktır.
(Yardimciel: 2015a, 49) Bu bölge arkeolojik açıdan da oldukça zengin
olup, aynı bölgede aynı zaman dilimi içinde farklı kültürlerin iç içe
geçmesi bunan en bariz örneğini oluşturmaktadır. Bahsi geçen iç içe
geçmişlik Orta Tunç Çağı’nda Aras Boyalıları Kültürü ile başlayan
süreci kapsamaktadır. Bu dönem ayrıca Kurgan Kültürü’
nün
3
(Yığma
Taş Mezar) de ortaya çıktığı dönemdir.
(Bkz. Levha 1)
Bu dönemde
Nahçıvan’da bulunan Oğlankale, Kültepe gibi merkezlerin etraflarının
2
Güney Kafkasya terimi burada siyasi olmaktan ziyade arkeolojik ve coğrafi veriler
ışığında, Doğu Anadolu’nun Artvin, Ardahan, Kars ve Iğdır şehirlerinin dâhil
olduğu Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan topraklarını kapsayan bölgeyi
tanımlamaktadır. (İlk Tunç ile Orta-Son Tunç Çağları’nda Kuzeybatı İran ile kısmen
Doğubayazıt Ovası’nın da bu bölgeye dâhil edilmesinde fayda bulunmaktadır.)
3
Kurgan olarak tanımlanan bu mezarlar, içlerinde toprağa basit gömü veya taş
sandık şeklinde kabir olan üzerleri yığma taşlarla yükseltilmiş anıtsal mezarlardır.
Sayfa 31 / 847
Nahçıvan’daki Merkezlerin Komşu Bölgelerle İlişkileri
U L U S L A R A R A S I S E M P O Z Y U M
“AZERBAYCANŞINASLIK: GEÇMIŞI, BUGÜNÜ VE GELECEĞI”
(Dil, Folklor, Edebiyat, Sanat, Tarih)
surlarla kaplandığı görülmektedir. Orta Tunç Çağı başlarında görülen
bu değişimin, siyasi denge değişikliğine verilen reaksiyon olarak
algılamak gerekmektedir. Bu değişim ve dönüşümler içinde şüphesiz
Nahçıvan bölgesi stratejik konumu gereğince önemli bir rol
üstlenmiştir. Nahçıvan’da bulunan merkezlerin Kafkasya, Doğu
Anadolu, Kuzeybatı İran ve Yakındoğu ile ilişkiler ağı içerisinde
olduğu görülmektedir.
(
Baxşəliyev
, 2006;178)
Çalışmalarımızda sıkça
belirttiğimiz Orta Tunç Çağı, Aras Boyalıları Kültürü’
ne ait
monokrom Aras keramiği bahsi geçen ilişkiler ağının bir ayağını
oluşturmaktadır. Burada bulunan monokrom ve konsantrik bezemeli
Aras keramikleri, Doğu Anadolu Bölgesi, Ermenistan, Kuzeybatı İran
gibi bölgelere de yayılmış durumdadır.
(Yardimciel,2015b:198)
Bahsi
geçtiği üzere buranın merkez olma potansiyeli ışığında çevre bölgelere
keramiklerin bu bölgeden yayıldığı düşünülebilir.
(Bkz. Levha 2)
Keza
belirtildiği üzere tüm Orta Aras Havzası ve Gürcistan’da görülen Aras
keramiği versiyonlarının hemen tümü Nahçıvan’da olduğu halde, Aras
keramiğinin yüksek kap ve çaydanlık türü çeşitleri sadece
Nahçıvan’da görülmektedir.
(Bkz. Levha 3)
Nahçıvan merkezli keramik
geleneğinin ticari ilişkiler ağı ve göçebelik konularıyla alakalı olduğu
görülmektedir. Büyük ölçekte ise Nahçıvan’daki merkezlerin de dâhil
olduğu Güney Kafkasya toplumlarının Yakın Doğu ile ilişkileri
bulunmaktadır. Orta Tunç Çağı başında kültürlerin iç içe geçmesi
olarak tanımladığımız Kurgan Kültürü ve Aras Keramiği bağlantısı
(Özfırat, 2002;363) göz önüne alındığında Kafkasya’da bir nüfus
hareketliliğinden bahsedilebilir. Bu nüfus artışı, metalürji ile tarım ve
hayvancılık alanındaki gelişmelerden sonra Kafkasya’nın bu
bölgesinin kendi kendine yeterlilik aşamasını geçip Yakın Doğu ile
ticari ilişkiler kurmuştur. Ticari takas için büyükbaş, at, deve ve metal
ürünler kullanılmıştır. Bu ticaretin tekerlekli araçlarda sağlandığı
düşünülmektedir. (Djafarov, 1984;77) Yakındoğu’dan getirilen kalaya
karşılık bu bölgede üretilen metal eserlerin ihraç edildiği
düşünülmektedir. Özellikle, Babil ve Mısır krallıkları ile de bölgenin
ilişkiler
ağı
içinde
olduğunun
işaretleri
bulunmaktadır.
(Bobokhyan,2014;267) Kalay buluntuları Orta Aras Havzası’nda
bulunan ve yine Orta Tunç Çağı Aras Boyalıları Kültürü için önemli
Sayfa 32 / 847
Dostları ilə paylaş: |