"Tek başınalık" sözcüğünü, sanki Çöl Münzevilerinin
bekâret yemini etme veya kıldan hırka giyme türü bir
uygulamasıymış gibi gösteren antika bir çınlama çoktan
basmıştır. Bir grup psikolog, yaptıkları bir araştırmada
insanlardan tercih sırasına göre genel faaliyetleri sıralamalarını
istediklerinde yalnız başına zaman geçirmek, patron
tarafından sorgulanmanın hemen üstünde, sondan ikinci
gelmiştir.
[165]
Bu sonucun birçok muhtemel nedeni vardır.
Kopuş gibi, yalnızlık da korkutucu gelebilir. Yalnız kalmak,
saklamak için onca didindiğimiz önemsizliği, çirkinliği ve
boşluğu ortaya çıkarabilir. İlişkilerdeyse yalnız kalma arzusu
eş tarafından reddediliş veya aranan sürekli eşlik etmeyi
sunmada başarısızlık ya da ikisi birden diye yorumlanabilir.
Bu durumda eş, diğerinin yalnız kalmasını önlemek için
planlar yapacak, zorbalaşacak ve müdahale edecektir. Sonra
bir de akrabaların, meslektaşların ve dostların talepleri vardır
ki son ikisi gittikçe önem kazanmaktadır. Az evvel
bahsettiğim araştırmada en yeğlenen faaliyet olarak
arkadaşlarla vakit geçirmek seçilmiştir.
Peki, günümüzdeki arkadaşlık olgusunu araştıran hiç çıkmış
mıdır? Şahsen gençlerin gittikçe daha fazla genişleyen
arkadaş çevrelerinin bulunduğu, bu arkadaşlarla birlikte
gittikçe daha fazla zaman geçirdiği, gittikçe daha sık iletişim
kurduğu ve arkadaşları gittikçe daha fazla akrabalarla ve
eşlerle ortak veya onlardan daha üstün gördükleri
fikrindeyim. Amerikalı şair Robert Bly bunun kabahatini
"Arkadaş Toplumu" diye tanımladığı, arkadaşlara sadakatte
onay bulan narsist zevk düşkünlüğü uğruna sorumluluk ve
olgunluğu reddeden yarı-yetişkin kültüründe buluyor.
[166]
Yakın dönemin en beğenilen televizyon komedi dizilerinden
birinin adı sadece Friends (Arkadaşlar) idi ve bu dizi,
arkadaşlığı yeni aile olarak destekliyor, eski aileyi talep edici
ve bela çıkarıcı, yenisiniyse ebedi grup eğlencesi sunan birim
diye gösteriyordu. Kimsenin büyümesi veya yuvadan
ayrılması gerekmiyordu.
Arkadaşlar sürekli iletişim isterler ve teknoloji cep
telefonlarıyla, skype'la, kısa mesajlarla, sohbet odalarıyla, e-
postalarla ve sosyal ağ siteleriyle hizmetini güle oynaya sunar.
Bugün sanki herkes herkesle arkadaştır ve herkes herkesle
sürekli iletişim halindedir. Mesela, 16 erkek ve 16 lezbiyen
arasında açtığı A Shot at Love with Tila Tequila adlı
yarışmaya kendisini ödül koymasıyla meşhur yeni televizyon
ünlülerinden Tila Tequila, 1.771.920 arkadaşının olmasıyla
övünmektedir.
[167]
Bugün eğilim, gittikçe daha fazla arkadaş edinip bu
arkadaşlarla gittikçe daha fazla şey paylaşmak yönünde.
Yakın zamana kadar cinsel hayattan uluorta söz edilemezdi.
Bugünse önceki gece yaşanan seksten önceki gece izlenen
bir televizyon programı kadar sıradan bir biçimde söz
edilebiliyor ki bu da cinselliğin kudret ve şaşaasının
azalmasındaki nedenlerden biridir. Ve mahrem konuların son
tabusu para da gittikçe daha fazla uluorta konuşulmaya
başlanmıştır (gerçi paranın güç ve şaşaa kaybı fena değildir).
Bu lüks olgusunun iş hayatındaki paraleliyse "işbirliğine"
tapınmadır. Bu yeni put, yakın dönemde yayınlanan Biz
Benden Daha Akıllı, Karşınızda Herkes, Kitlesel Üretim
Değil Kitlesel Yenilikçilik, Kalabalıkların Bilgeliği,
Wikinomi: Kitlesel İşbirliği Nasıl Her Şeyi Değiştirir ve
Düşünüyoruz (yazan Charles Leadbetter ve 257 başka kişi)
gibi kitaplarla yüceltilmiştir. Bugünkü işbirliği türü, geçen
yüzyıldaki takım ruhunun bir uzantısıdır. Engin görüşlü
savunucularına göre dünya halkı sonunda, bir sürü heyecan
verici proje üzerinde işbirliği yaparak çalışacak dev bir
takıma dönüşecektir. Kamu tarafından alınan kararlarla
belirlenen bir sürü "reality show"uyla televizyon çoktan
işbirliğine girmiştir ve işbirliğini artırmaktadır. Çevrimiçi
televizyonun temeliyse seyircinin dizilerin içeriklerine
doğrudan etki etmesi hatta dizilere katılması fikridir.
Tüm bunlar son dönem bireyciliğinde ilginç bir gelişme
yarattı: bireye olan inancın azalması.
Oysa tüm düşünürler kurtuluşun başkalarından değil,
bireyin içinden geldiğini söylerler. Rilke: "Tek elzem şey
yalnız olmak, çocukken büyükler etrafımızda, kendileri öyle
göründükleri için bize büyük ve önemli görünen şeylere
dalmış koşturur ve biz çocukların ne yaptıklarına dair hiçbir
fikri yokken yaşanan yalnızlık türünde yalnız olmaktır."
[168]
Yalnız çocuk büyüklerin işleri ve gevezeliklerinin saçmalığını
içgüdüsel olarak bilir ama büyüyüp işlere ve gevezeliklere
daldıkça sihri unutur. Dünya insandan devamlı ve hepten içine
dalma talep eder ama tıpkı çocukların dırdırcı, müdahaleci
ebeveynlerinden sakladığı gizli benliği gibi, çok can alıcı bir
şeyi saklamaya dayanan bir mutluluk türü vardır. Bu saklayış
yalnızlıkla beslenip güçlenir ve yıllar geçip ışıltılar söndüğünde
çocukluktaki vecde benzer bir coşku bir kez daha
yaşanabilir. Çağdaş onaylamazlıklar yalnızlığı daha da
heyecan verici, kokain çekmek gibi (ama tehlikeli suçlular,
polis, karşılığında ödenecek bedeller ve eriyip giden burun
endişeleri olmadan) yasadışı ve kötü kılabilir.
Gizli benlik dünyaya ve değişkenliklerine karşı, içsel ve
görünmezliğiyle çok daha etkin bir zırh, bedenden çok ruha
güvenlik sağlayan bir mektup zinciridir.
Dostları ilə paylaş: |