92
bulunan askerleri geri götürmenizi başımızı eğerek rica ediyoruz.”
258
diye yazmıştır.
Rusların Göklen’i yakalamak için almış olduğu askerî ve ekonomik tedbirler
dolayısıyla köylülerin durumu ağırlaşmıştır. Bu nedenle Göklen ile halk arasındaki
bağlar zayıflamıştır. Zaten çok geçmeden bazı hainlerin bilgi vermesiyle Göklen ve
ayaklanmacıların Sultanuz Dağı’nda saklandıkları öğrenilmiştir. Çar askerlerinin
bütün dağı sarması sebebiyle Göklen ve adamları köye inmek zorunda kalmıştır.
259
Bundan sonra da Razakbergen’in evinde saklanan Göklen ve adamları hemen
yakalanmıştır. Göklen ve yakın silâh arkadaşları 21 Mayıs 1891’de Şmam köyünde
Rus askerlerine esir düşmüştür.
260
Tutuklanan Göklen ve adamları mahkemeye
çıkarılarak yargılanmışlardır.
Baba Göklen Otuzoğlu’nun yakalanması oldukça zor olmuştur. Çünkü yerli
halk daha önceden de belirttiğimiz gibi onu desteklemiştir. Göklen’in yakalanması ve
yargılanması konusunda görevli Amuderya Bölümü başkan yardımcısı kaptan
Susanin, 1891 yılında bu konuda Türkistan valisine yazdığı raporda:“Ben sadece
Şeyh-Abbasveli nahiyesindeki kaçakları değil aynı zamanda Göklen’i de iki aydır
arıyorum. Bu görev devlete hizmet ettiğim on dokuz yıl içinde yaptığım görevler
arasında en ağırı olmuştur. Göklen’i yakalamak oldukça zordur. Çünkü onu bütün
halk sevmektedir. Onun ihtiyaç duyduğu bütün gıda, atının yemine kadar yerli halk
tarafından karşılanmaktadır. Halk Göklen’i kendi arasında saklıyor.”
261
diye
yazmıştır. Amuderya Bölümü yöneticisi Binbaşı Razgonov, Göklen’in yakalanması
konusunda Taşkent’te bulunan valiye gönderdiği 25 Mayıs 1891 tarihli telgrafta:
“Göklen’in yakalanması sırasında büyük kahramanlıklar gösteren kaptan Sorokin,
Poruçik Sadıkov ve onu yakalamada canını ortaya koyan kaptan Susanin’e, Yüzbaşı
Plotnikov ve adamları Kazaklara, Ovçinnikov ve Krijkov’a teşekkürlerimi
sunuyorum.”
262
diye yazmıştır. Göklen Ayaklanması, Rusları oldukça uğraştırmıştır.
Bu nedenle savaş zamanında olduğu gibi Göklen ve adamlarının askerî mahkemede
yargılanmalarına karar verilmiştir. Göklen Ayaklanması hakkında iki dosya
oluşturulmuştur. Bunlardan ilki 29 Haziran 1891’de Göklen’in askerî mahkemede
258
ÖZROMA, fond: I–907, liste:1, dosya: 282, s. 9.
259
K. Sarıbayev, A. Töreyev, ayn. mkl., s. 56.
260
ÖZROMA, fond: I–17, liste:1, dosya. 2352, s. 61–63.
261
ÖZROMA, fond: I–17, liste:1, dosya: 2352, s. 11.
262
ÖZROMA, fond: I–17, liste:1, dosya: 2352, s. 29–32.
93
yargılanması hakkındadır. Buna göre Petro-Aleks Geçici Askerî Mahkemesi, Binbaşı
Lebedov başkanlığında toplanmıştır. 13. Türkistan bölüğü komutanı Yarbay Osipov,
kurmay kaptan Sokolovskiy, askerî hâkim yardımcısı Yarbay Belyayev’in de
bulunduğu askerî komite Göklen dosyasını inceleyerek bir karara varmıştır. Böylece
Baba Göklen, Türkmen Sarı Nefesov ve Özbek Begim İşmambetov hareketin
öncüleri olarak idama çarptırılmışlardır.
263
İkinci dosya ise verilen bu idam
cezalarının uygulanması hakkındadır. 6 Temmuz 1891 tarihinde sabah saat 6.21’de
idam gerçekleştirilmiştir.
264
Böylece Göklen’in yakalanmasıyla önceden alınmış olan
idam kararı vakit kaybetmeden yerine getirilmiştir. Çünkü Sırderya askerî valisi,
verilen bu idam cezasını önceden tasarlamıştır. Göklen’in yakalanması sırasında
beyler ve din adamları da büyük çaba göstermiştir. Çünkü Göklen ve adamları onlar
için de tehlike oluşturmuştur. Aslında 1880–1891 yılları arasındaki bu halk hareketi
beyler ve din adamları başta olmak üzere bütün üst sınıf için tehlike arz etmiştir.
Yerli beyler ve din adamları Göklen’in yakalanması sırasında Ruslara en çok yardım
eden kişiler olmuşlardır. Göklen yakalandıktan sonra onun yakalanmasında katkıları
olan 22 kişi parayla, 65 kişi de çeşitli hediyelerle ödüllendirilmiştir. Örneğin yerli
beylerden Yafa Mayadumet Safayev, Göklen’in yakalanmasına katkıda bulunanlara
1000 manat para vermiştir.
265
Baba Göklen Otuzoğlu önderliğindeki bu ayaklanma hareketi Ruslar
tarafından bastırılsa bile bunun etkileri uzun süre devam etmiştir. Çar hükûmeti
Göklen ve yandaşlarını idam etmiş olsa da halkın özgürlük ve hak arama
konusundaki ümitlerini ve isteklerini yok edememiştir. Karakalpakların ve diğer
Türk topluluklarının onları ezen ve sömürenlere karşı mücadelesi bundan sonra da
devam etmiştir. Göklen’in idam edilmesinin üzerinden çok fazla zaman geçmeden
Şorahan bölgesinde yaşayan Şerimbayev Beyin evi, Gafur Matnazarov ve Abbas
Mambet Hüseyinov’un malikâneleri saldırıya uğramıştır. Bir başka deyişle halk
kendilerini sömüren beylerin ve yerli yöneticilerin evlerini talan etmeye devam
etmiştir. Örneğin Sırderya Bölge Mahkemesi 1891’de Amuderya Bölümü’ne bağlı
263
ÖZROMA, fond: I–17, liste.1, dosya: 2352, s. 69–73.
264
ÖZROMA, fond: I–17, liste:1, dosya: 2352, s. 77–78.
265
ÖZROMA, fond: I–17, liste:1, dosya: 2352, s. 88.
94
Şorahan bölgesi Karakalpaklarından ayaklanmacı Cumaniyaz, Aymambet ve
Ötepov’un suçlarını sabit görerek tutuklanmalarına karar vermiştir.
266
2- Kurban Kayıpnazaroğlu Ayaklanması (1877–1889)
Amuderya Bölümü, Rus mahkemesinin 1 Ağustos 1891’de Sırderya Bölgesi
hâkimine yazdığı raporda Göklen’in yakalanmasından sonra da iki ayaklanmacının
öldürüldüğünü bildirmiştir.
267
Fakat bu ayaklanma Göklen Ayaklanması’ndan
etkilenmekle beraber onun devamı niteliğinde değildir. Amuderya Bölümü’ne bağlı
birçok nahiyede Göklen Ayaklanması’na benzer hareketler artmıştır. Örneğin
Kegeyli nahiyesi yöneticilerine karşı çıktığı için ömür boyu Sibirya’ya sürgüne
gönderilen Kurban Kayıpnazaroğlu, 1877–1889 yılları arasında ayaklanarak
mücadele etmiştir. Arşiv belgelerinden edindiğimiz bilgilere göre Kurban
Kayıpnazaroğlu, 1877 yılında Kegeyli nahiyesi bölge mahkemesinin aldığı karara
göre ömür boyu Sibirya’da sürgün cezasına çarptırılmıştır. Fakat Sibirya’ya
gönderilmek üzereyken Kazalı Askerî Hapishanesi’nden kaçmış, 3 Eylül 1879’da
Çimbay’da yeniden yakalanmış ve Nökis Askerî Hapishanesi’ne gönderilmiştir. 27
Kasım 1879’da yeniden kaçan Kayıpnazaroğlu çok geçmeden 15 Kasım 1880’de
yakalanmıştır. Türkistan valisinin 15 Şubat 1883’te verdiği kararla ömür boyu orada
kalmak üzere Doğu Sibirya’ya gönderilmiştir. 1883 yılında Petro-Aleks Askerî
Hapishanesi’nden Doğu Sibirya’ya gönderilen Kurban Kayıpnazaroğlu, Sibirya’da
uzun kalmamış ve buradan kaçarak kendi ülkesine gelmiştir. Fakat 1889’da yeniden
yakalan Kurban, Petro-Aleks Askerî Hapishanesi’nde hayatını yitirmiştir.
268
Kurban
Kayıpnazaroğlu, sürgünden kaçtığı zaman zarfında hep beylere ve Rus yöneticilere
karşı mücadelesini sürdürmüştür.
3- Karakul Kosmagambetoğlu Ayaklanması (1891–1900)
Amuderya Bölümü’ne bağlı Tamdı nahiyesinde Kazak Karakul
Kosmagambetoğlu, nahiye yöneticilerinin davranışlarını beğenmeyerek
ayaklanmıştır. Bunun üzerine Karakul, insanları öldürdüğü ve insanlara saldırdığı
iddiasıyla Amuderya Bölümü’nde tutuklanmış; ancak 1891’de Cizak’tan Petro-Aleks
266
ÖZROMA, fond: I–17, liste:1, dosya: 2369, s. 1.
267
ÖZROMA, fond: I–17, liste:1, dosya. 2352, s. 80–81.
268
ÖZROMA, fond: 2, liste: 1, dosya: 2321, s. 1–2.
Dostları ilə paylaş: |