83
Karakalpaklara balık avcılığını öğretmişlerdir. Zamanla Karakalpakçayı da öğrenen
bu Kazaklar kendi kültürlerini yaşamakta oldukça özgür olmuşlardır. Ural Kazakları
sayesinde Karakalpaklar arasında kültürel gelişmeler de yaşanmaya başlamıştır.
1890 yılında Karakalpak bölgesinde Rus okullarının açılmasıyla eğitim de
gelişmiştir. Örneğin bu dönemde tıp okulu açılmıştır. Yeni açılan bu okullar
sayesinde okuma ve yazma oranın yükselmesiyle Karakalpaklar arasında
milliyetçilik gelişmiş, bunun sonucunda da Ruslara karşı mücadele etmek için
dernekler ve cemaatler oluşturulmuştur. Eğitim ve öğretimin yaygınlaşmasıyla
gelişen demokrasi fikri belli bir zaman sonra Ruslara karşı kullanılmaya başlamıştır.
Örneğin 1898 yılında Tallık nahiyesinde yapılan seçimlerde eskiden yönetici olarak
görev yapan ve halk tarafından sevilmeyen Kulen’in adaylığı Ruslar tarafından
yeniden onaylanınca halkın seçtiği delegeler Kulen’e oy vermekten vazgeçmişlerdir.
Amuderya Bölümü yöneticilerinin Kulen’i zorla iş başına getirmesi üzerine halk
ayaklanmıştır. Ruslar bu ayaklanmayı ancak birçok kişiyi tutuklayarak
cezalandırmak suretiyle bastırabilmiştir. 1905 yıllarına doğru Karakalpakların
yaşadığı bölgelerde sürgüne gönderilenlerin çoğalması dolayısıyla ayaklanmalar da
sıklaşmaya başlamıştır. Örneğin 1902 yılında Sırderya Bölgesi’nin askerî valisi bu
konuda şunları yazmıştır:“Amuderya Bölümü’nde, Rus İmparatorluğu’nun değişik
bölgelerinden çeşitli nedenlerle suç işlemiş birçok insan buralara sürgüne
gönderildi. Bunlar benim başkanlık ettiğim şehirlerin hemen hemen hepsine
yerleştiler. Bu kişiler hükûmete karşı hain düşüncelere sahip oldukları için buralarda
yaşayan yerli halkı da etkilemişlerdir. Bunların eğitimli olmalarından dolayı yerli
halk arasında edebiyatın gelişmesinde ve millî düşüncelerin çoğalmasında da etkileri
olmuştur. Bunlar sahip oldukları hain düşünceleri, yerli halktan gençlere,
öğrencilere ve demir yolu işçilerine de aşılamışlardır. Bunların sahip oldukları hain
düşünceler zamanla köylere kadar yayılacaktır.”
228
Rusya’nın değişik bölgelerinden
Karakalpakların yaşadığı bölgelere sürgüne gönderilen bu insanların faaliyetleri
hakkında Sırderya Bölgesi Askerî Hâkimliği de 1903 yılında şunları rapor etmiştir:
“Amuderya Bölümü’nde hükûmete karşı ayaklanma fikirleri hızla çoğalmaktadır.
Buralara sürgüne gönderilen insanların sayısı oldukça fazladır. Bunların hareketleri
228
ÖZROMA, fond:400, dosya: 85, s. 33–37.
84
zaman geçtikçe batı tarzında bir mücadeleye dönüşmektedir.”
229
Bundan sonra
buralardaki halkın denetim altında tutulabilmesi için 1886 yılından itibaren
Amuderya Bölümü tamamen Sırderya Askerî Bölgesi’ne bağlanmıştır.
B- Karakalpakların Çarlık Rusyası ve Hive Hanlığı’na Karşı
Yürüttükleri Millî Mücadeleler (1873–1917)
XIX. yüzyılın sonlarından itibaren Orta Asya’nın birçok bölgesinde olduğu
gibi Karakalpakistan’da da ekonomik anlamda
kapitalist sistem yerleşmeye
başlamıştır. Karakalpakların yaşadığı Amuderya Bölümü’nde ve Hive Hanlığı’nda
köylülerin elinde çok az toprak vardı. Toprakların çoğunluğu yerli derebeylerinin
ellerinde bulunuyordu. Bu dönemde belli başlı Karakalpak bayları olan Oraz Atalık,
Adil Atalık, Recep Biy, Bakmambet Biy ve Kulenbay Biy Çimbay bölgesindeki
toprakların çoğunluğunu ellerinde bulunduruyorlardı. Aynı zamanda bu beyler
büyükbaş hayvan ve küçükbaş hayvan sürülerinin de sahipleri durumundaydılar.
230
Bu bölgede yaşayan köylülerin çoğu ise bu beylerin topraklarında işçi olarak
çalışmaktaydılar. Hive Hanlığı’nda ve Karakalpakların yaşadığı bölgelerde en büyük
toprak sahipleri han ve onun akrabalarıydı. Hive Hanlığı’nda yaşayan din
adamlarının da büyük toprak sahipleri olduklarını söylemeliyiz. Örneğin 1887 yılına
ait belgelere göre Karakum İşan adlı din adamının 167 hektardan fazla toprağı
bulunuyordu. Bu topraklarda yaklaşık üç yüzden fazla ırgat ve fakir işçi
çalışmaktaydı.
231
Çarlık Rusyası, Karakalpak köylülerin toprak ve sulama ile ilgili
sorunlarının üstesinden gelemediği için tarım tam anlamıyla yapılamamış; ekonomin
gelişmesi ile ortaya çıkan mal-para ilişkisi sınıf ayrımcılığını derinleştirmiştir.
Rusya’nın etkisiyle malların üretiminde çeşitlilik yaşanmış, üretilen bu malların çoğu
dışarıya ihraç edilmiştir. Bununla beraber Karakalpakların yaşadığı topraklarda
kaçakçılar çoğalmaya başlamıştır. Devletin halkın elindeki çoğu toprağa el
koymasıyla fakirleşen köylüler şehirlere inerek iş aramaya başlamışlar; bu işsizlerin
bazıları yeni kurulan yahut eskiden beri var olan Petro-Aleks, Ürgenç, Taşauz,
Hocaeli, Konırat, Çimbay, Nökis, Moynak, Zayır, Pervonaçalnıy gibi şehirlere
229
ÖZROMA, fond:400, dosya:55, s. 38–42.
230
Borba trudyaşihsya Karakalpakii protiv sotsialnogo i kolonialnogo gneta (1873-Febral 1917 g.)
(Karakalpakistan İşçilerinin Sosyal Sömürüye Karşı Yürüttükleri Mücadeleler), İzdatelstvo FAN
Uzbekskoy SSR, Taşkent 1971, s. 32.
231
Ya. M. Dosumov, ayn. esr., s. 13.