132
alışkanlıkların değişmeyeceği ve ekonomik ilerlemenin sağlanamayacağı
fikrindeydiler. Bu dönemde Hive Hanlığı topraklarında Genç Hiveliler hareketi
ortaya çıkmıştır.
383
Bu hareket halkı ekonomik, medenî ve sosyal yönden
rahatlatmayı; ayrıca millî bir hükûmet kurmayı amaçlamaktadır. Karakalpakların ve
diğer Türk kavimlerinin eğitilmesi konusunda çaba göstermektedir. Bunların
gayretiyle Hive Hanlığı topraklarında ve Karakalpakların yaşadığı bölgelerde yeni
usul okullar açılmıştır. Karakalpakistan’da Seyfulgabit Macitoğlu bu yeni usul
okulların açılmasına önderlik etmiştir. Hive Hanlığı topraklarında açılan okullara ise
Salim Ahun ve Baba Ahun ekonomik destek sağlamıştır. Bu insanların en büyük
gayesi millî bilince sahip, dinini bilen insanların yetişmesini sağlayarak millî bir
devlet oluşturmaktır. Genç Hiveliler hareketi “Herkes çalışmalı ve mücadele etmeli”
parolasıyla mücadele yürütmüştür. Bunlar Karakalpakistan’da ve Hive Hanlığı’nda
millî mücadelenin başlamasında itici bir rol üstlenmişlerdir.
1917 yılında Rusya’da hem iç hem de dış baskılar dolayısıyla karmaşa bir
türlü dinmemiştir. Birinci Dünya Savaşı nedeniyle halkın ekonomik durumu oldukça
kötüdür. Halkın yaklaşık %57’si açlık sınırının altında yaşamaktadır. Ekonominin
bozulması yeni siyasî olayların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Şubat 1917’de
Çarlık Rusyası’nın yıkılmasıyla Rus olmayan milletlerin kendi hükûmetlerini kurma
talepleri ve teşkilâtlanmaları da başlamıştır.
384
Özellikle Türkistan kavimleri, gerekli
mücadele gücüne ve tecrübeye sahiptiler. Rusya, Türkiye ve İran’da ortaya çıkan
ihtilâller de Türk kavimlerini cesaretlendirmiştir. Şubat 1917 İhtilâli’yle iş başına
gelen geçici hükûmet, Çarlık Rusyası hâkimiyetinde bulunan ve Rus olmayan
milletlerin kendinden ayrılmasını istemiyordu. Bu nedenle de bağımsızlık karşıtı bir
politika yürütmeye başlamıştır. Rusya Geçici Hükûmet Başkanı A. Kerenskiy,
Türkistan Vilâyeti delegasyonu ile görüşmesinde onlara şunları söylemiştir: “Ben
sizin vatanınıza olan sadakatinize güveniyorum. Türkistan’ın Rusya’ya karşı
ayaklanmaya hazırlandığına dair söylentilere inanmıyorum. Fakat eğer ayaklanma
başlarsa her türlü tedbirin alınacağından hiç kuşkunuz olmasın.”
385
Bu görüş Rusya
Geçici Hükûmetinin hâlâ Türkistan başta olmak üzere hâkimiyetindeki toprakların
383
Nadir Devlet, Rusya Türklerinin Millî Mücadele Tarihi (1905–1917), TTK yay., Ankara 1999, s.
141.
384
Ya. M. Dosumuv, Oçerki istorii Karakalpakskoy ASSR, s. 12.
385
S. A. Azamhcayev, Turkiston muhtariyati, UZ FAN, Taşkent 1996, s. 12.
133
hiçbirinden vazgeçmeyeceğini göstermektedir. Rusya Geçici Hükûmetine karşı olan
Bolşevikler ise kendi politikalarını şu şekilde ifade etmişlerdir: “Bizim asıl işimiz
sınıf mücadelesine son vermek ve bu amaçta savaşmaktır. Rus olmayan kavimler ve
devletler ikinci dereceli işimizdir. Bizim siyasî hareketimizin amacı güçlü bir üniter
devlet kurmaktır. Küçük devletlerin çağa ayak uydurmaması dünya proleter ihtilâli
için engeldir.”
386
Şubat 1917 ihtilâlinin ilk günlerinden itibaren Türkistan’da ve
Karakalpakistan’da bağımsızlığın kazanılması için mücadeleler yapılmıştır. Bu
dönemde Menşeviklerin hâkimiyetinde olan Türkistan Geçici Hükûmeti,
Türkistan’ın bağımsızlığına yahut özerkliğine şiddetle karşı çıkmıştır. Bu karşı çıkış
millî mücadeleyi daha da keskin hâle getirmiştir.
Mayıs 1917 tarihinde Rusya Müslümanları Birinci Kurultayı toplanmıştır. Bu
kurultayda Türklerin kendi devletlerini kurması ve bağımsızlıklarını elde etmesi
konusunda görüş alış verişinde bulunulmuştur. Kurultay sonucunda “İslâm Şûrası”
adı altında bir yürütme kurulu oluşturulmuş, bu kurul bütün Türkistan
Müslümanlarının genel karar organı niteliğinde işlevsel bir duruma sokulmuştur. Bu
kurultayda alınan kararlar sonucunda Türk aydınların da gayretleriyle şehir
meclislerinin çoğunluğunda yönetim Türklerin eline geçmiştir.
387
İkincisi düzenlenen
Türkistan Müslümanları Kurultayında daha açıklayıcı kararlar alınmıştır. Bu
kararlara göre %95’i Müslümanlardan oluşan ülke genelinde bütün siyasî kararları
alma hakkının kendilerinde olduğu, bu kararları alırken Kur’an ve şeriat kurallarının
dikkate alınacağı vurgulanmıştır. Türkistan’da ortaya çıkan bu uyanış Bolşeviklerin
planlarına uygun değildir. Bu nedenle Bolşevikler “Önümüzdeki tek yol bütün
gücümüzle hâkimiyeti ele geçirmek” sloganıyla vakit kaybetmeden harekete geçmeye
karar vermişlerdir. Türkistan aydınlarının başını çektiği Türk mücahitler,
Petrograd’da yönetimin Bolşeviklerin eline geçmesini engellemiş ve ülke
gazetelerinde ilânlar vererek Bolşeviklere karşı ayaklanma çağrısı yapmışlardır.
Türklerin ayaklanmalarına rağmen Bolşevikler, Taşkent’teki Rus demir yolu
çalışanları ve şehir garnizonu askerlerinin de desteğini alarak 28–31 Ekim 1917
386
Ayn. esr., s. 12.
387
Zeki Velidi Togan, Hatıralar, İstanbul 1969, s. 149–155; Nadir Devlet, ayn. esr., s. 249-266.
134
tarihinde Taşkent’te yönetimi ele geçirmişlerdir.
388
Taşkent’te Rusların çoğunlukta
olduğu geçici bir yönetim oluşturarak yeni hükûmeti kurmuşlardır. 9–14 Kasım 1917
tarihinde düzenlenen üçüncü kurultayda Kazak vekillerin çoğunlukta olduğu
Karakalpak, Özbek, Türkmen vekillerin bir araya gelerek aldıkları kararlar
doğrultusunda Bolşeviklere ültimatom verilmiştir. Buna göre: “Bizler ihtilâli kabul
etmiyoruz. Rus askerleri ve işçiler yönetimi ele geçirirken ülkenin çoğunluğunu
oluşturan Müslümanları dikkate almamıştır. Ülkede azınlık olmalarına rağmen
herkese kendi şartlarını kabul ettirmeye çalışmaktadırlar. Türkistan hükûmetleri
ülkede yaşayan halkın nüfusuna göre yeniden oluşturulmalıdır.”
389
Bolşevikler kısa
sürede asker desteğiyle Türkistan’ın büyük şehirlerinde yönetimi ele geçirmişlerdir.
Türkistan’ın yaklaşık %20’si Bolşeviklerin eline geçmiştir. Bolşevikler; Rus
köylüleri, askerleri ve işçileri bir araya getirerek kongre tertiplemişlerdir. Bu
kongrede Türkistan Halk Komiserler Sovyeti oluşturulmuştur. Türkistan’daki yerli
halktan hiçbir temsilci bu Sovyet içerisine alınmamıştır. Türkistan Halk Komiserleri
Sovyeti, Aralık 1917 tarihinde Lenin’e bir mektup göndererek: “Bizler merkezî
Sovyet hâkimiyetinin ajanlarıyız.”
390
mesajıyla bir anlamda kabul görmeyi
amaçlamışlardır. Böylece bir bakıma Türkistan’da proleter diktatörlük kurulmuş ve
Bolşevikler, yönetime gelmiştir. Bolşevikler, halkın güvenini kazanmak yerine
halktan kendi güvenlerini kazanmaları için çaba göstermelerini beklemiştir.
391
Karakalpakistan’daki ihtilâl ise daha yavaş ilerlemiştir. Çünkü yerli hükûmet
başkanları eski dönemde iş başında olanlardan seçilmiştir. Petro-Aleks şehir
yönetimi ve zenginler Bolşevik hareketi desteklememişlerdir. Karakalpakistan’da
1918 yılının sonuna kadar eski yönetim iş başında kalmıştır. Karakalpakların en
büyük isteği Türkmen saldırılarına bir çare bulmak ve yöneticilerin demokratik
seçimle iş başına gelmesini sağlamaktır. Bolşeviklerin yayılma politikalarına karşı
Petro-Aleks şehir yönetiminden hiçbir destek alamayan Karakalpak beylerden
388
Baymirza Hayıt, Türkistan Devletlerinin Millî Mücadeleleri Tarihi, TTK yay., Ankara 1995, s.
231.
389
S. A. Azamhcayev, ayn. esr., s. 12-15.
390
B. A. Koşanov, “Turkestanskaya (Kokandskaya) avtonomiya (Türkistan (Kokand) Muhtariyeti)”,
Karakalpakstan Vestnik, No:2, Nökis 1993, s. 95–99.
391
George Safarov, Kolonialnaya revolyutsiya (opıt Turkestana) [Koloni İhtilâli (Türkistan
Tecrübesi)], Moskva 1921, s. 70.
Dostları ilə paylaş: |