112
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
daha çok geliþmiþ baþka toplumlarýn etkisi ile açýklanýr, Ýtalyada
(Sicilyada), köleci düzenin egemen olduðu Fenike kolonileri ve
Yunan kolonileri vardýr. Etrüsklerin köleci toplumu, Apenin yarýma-
dasýnýn kuzeyinde yerleþmiþti. Bu toplum, MÖ 6. yüzyýlda geliþme-
sinin doruðuna ulaþtý ve sonra geriledi.
Romadaki ve Yunanistandaki köleci devletlerin biçimlen-
melerinde, pek çok ortak noktalar vardý. Bu çaðda, Romalýlar, klan-
lar (gentes) halinde, efsaneye göre, 300 klan, küriler (10 klandan
kurulu eski Roma boylarý) halinde ve kabileler halinde
toplanmýþlardý. Kabileler, Roma halký denilen topluluðu oluþturmakta
olan kabile federasyonlarý halinde birleþmiþlerdi.
Kral (federasyon þefi), bu federasyonlarýn baþý idi. Kral co-
mices (halk meclisleri) tarafýndan seçilmekteydi. Yaþlýlar Konseyi,
giderek, kralla birlikte, en yüksek iktidarý elinde bulunduran senato
haline dönüþecektir. Yaþlýlar ve onlarýn aileleri, Roma aristokrasisi-
nin, patrisyenlerin çekirdeðini oluþturdu.
Nüfusun büyük bir bölümü bu klan iliþkilerinin dýþýnda kaldý.
Bunlar, plebyenler, eski savaþ tutsaklarý, Romanýn ele geçirdiði to-
praklarýn sakinleri ve göçmenlerdi; bunlarýn kiþisel özgürlükleri var-
dý, ama bütün siyasal haklardan yoksundular. Yavaþ yavaþ
plebyenler, yoksul düþmüþ Roma yurttaþlarý ile kaynaþtýlar.
Roma toplumunda, köleler, az sayýdaydý. Kölelik, ataerkildi.
Sýnýf çatýþmalarý henüz baþlangýcýndaydý.
Klan Aristokrasisine Karsý Halkýn Savaþýmý
Yoksul düþmüþ yurttaþlarýn desteklediði plebyenler, doðuþtan
aristokrat olanlara, patrisyenlere karþý acýmasýz bir savaþ yürütüyor-
lardý. Servet eþitsizliklerinin artmasýna sýký sýkýya baðlý olan bu
savaþým, sonunda, klan iliþkilerinin çökmesi sonucunu doðurdu.
Topluluk, bütün toprak sahiplerini,
[sayfa 130]
plebyenleri olduðu ka-
dar patrisyenleri de biraraya toplamaya baþlýyordu. Toplumsal
farklýlaþmanýn ölçütü servet durumu oldu.
Efsaneye göre, MÖ 6. yüzyýlda, sondan bir önceki Roma Kra-
lý Servius Tullius tarafýndan gerçekleþtirilen reform, Umun toplu-
luðunun yeniden örgütlenmesinde önemli bir aþama oldu. Bu
reform, bütün Roma nüfusunu servet durumlarýna göre birçok gru-
plara (sýnýflara) bölüyordu. En zengin sýnýftan olan yurttaþlar, as-
113
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
kerî birliklerin (santüriler yüz kiþilik takýmlar) en büyük bir mik-
tarýný saðlýyordu. Daha az zengin ama sayýlarý daha çok olan yurt-
taþlar, daha az santüri veriyorlardý. Yeteneði olmayan, yoksul taba-
kalar, proleterler, yani zürriyetlerinden baþka bir þeyleri olmayan
kiþiler, bir tek santüri oluþturuyorlardý.
Toplumun bu bölünme düzeninin büyük bir siyasal anlamý
vardý. Halk Meclislerinde yurttaþlar, santüri (yüzde, yüzdelik) hes-
abýyla oy veriyorlardý; her sýnýf, çýkardýðý santüriler sayýsý ile orantýlý
bir oy miktarýna sahipti.
Artýk, mülk sahiplerinin maddî mallarý, onlarýn toplum inde-
ki yerlerini, nüfuzlarýný, etkilerini, ve rollerini belirliyordu. En zengin
plebyenler, patrisyenler arasýna karýþmaya baþlýyorlardý. Pleblerin
baþlýca yýðýnýna gelince, onlarýn sefaleti gittikçe artýyordu. MÖ 509da,
krallýk iktidarýnýn düþüþü ve cumhuriyetin kuruluþu, bu durumda
hiç deðiþiklik yapmadý.
Cumhuriyetin Baþlangýcý
Roma toplumunun, zanaatçýlýkla toprak iþinin birbirinden ay-
rýlmasýna baðlý olan ekonomik geliþmesi, köle emenin rolünün de-
rece derece güçlenmesi sonucunu doðurdu. Bu da, devletin, köle
sahipleri sýnýfýnýn ve nüfusun öteki varlýklý tabakalarýnýn siyasal ege-
menliðinin aygýtý olarak güçlenmesi sonucunu verdi.
Senato, Roma Cumhuriyetinde en yüksek kurumdu.
[sayfa 131]
Krallýk iktidarý, yerini, önceleri pretörler (eski Roma yargýçlarý), son-
ralarý da konsüller denen iki majistranýn (yüksek görevlinin) ikti-
darýna býraktý. Bu majistralar, senatoya baþkanlýk ve askerî birliklere
de komutanlýk ediyorlardý. Yavaþ yavaþ daha aþaðý kademede ma-
jistralýk görevleri, meclislerde idare amirlikleri, belediye meclis üye-
likleri kuruldu. Bu görevler, ücret karþýlýðýnda olmadýðý için gene
varlýklý sýnýfýn temsilcilerine düþüyordu. Yüksek görevler gibi sena-
toya seçilmek hakký da patrisyenlere özgü bir ayrýcalýktý.
Patrisyenler ile plebyenler arasýnda hiçbir zaman sönmeyen
savaþým, baþlýca iki sorunun çevresinde dönüyordu: özellikle borç-
lar yüzünden köleliðin yasaklanmasýna baðlý olan toprakla ilgili sorun
ve plebyenlerin siyasal haklarý sorunu. Ekonomik durumlarý ve borç-
larý aðýrlaþmýþ olan küçük toprak sahipleri plebyenler, büyük toprak
sahiplerine, patrisyenlere karþý çýkýyorlardý. Bu savaþým, bizzat hal-
114
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
kýn (plebin) baðrýnda oluþmakta olan toplumsal farklýlaþma ile daha
karmaþýk bir hal almýþtý.
Sonunda, plebyenler, en baþta geleni borç yüzünden köleleþ-
tirmenin yasaklanmasý olan çeþitli ödünler kopardýlar. Kendilerine
yüksek görevlerin kapýsýný açtýrdýlar ve halk mahkemelerinin kurul-
masýný elde ettiler. Halk mahkemeleri, patrisyen majistralarýn karar-
larýný, eðer halkýn çýkarlarýna aykýrý ise ertelemek hakkýna sahip bu-
lunuyorlardý.
Patrisyenler ile plebyenler arasýndaki savaþým, toplumun ser-
vete göre bölünmesini tamamladý. Eski patrisyen ailelerin ve zen-
ginleþmiþ plebyenlerin çocuklarý, birbirinden ayrýlmamacasýna kay-
naþtýlar, yeni bir ayrýcalýklý kastý, yani soyluluðu oluþturdular. Pleb
(halk) terimi, ilk anlamýný yitirdi ve nüfusun sömürülen aþaðý taba-
kalarýný belirtmeye baþladý.
Dýþ siyaset alanýnda MÖ 5. ve 3. yüzyýllar arasýndaki dönem,
Romalýlarýn, Ýtalya yarýmadasý üzerindeki egemenliklerini
[sayfa 132]
saðlamak için hemen hemen aralýksýz sürdürdükleri savaþlarla be-
lirlenir.
Ýþte o zamanlardadýr ki, Roma köleci toplumunun ve devle-
tinin billurlaþmasý, tamamlanmýþ oldu.
2. KÖLECÝ TOPLUMUN EN YÜKSEK AÞAMASI
Akdenizin Romalýlar Tarafýndan Fethi
Köleci iliþkilerin geliþmesi ve bunun gibi egemen simin top-
rak sorununu, koloniler kurarak çözümleme isteði, Romayý, askerî
bakýmdan Ýtalya yarýmadasýnýn dýþýna yayýlma siyasetine yöneltti.
MÖ 3. yüzyýlýn ilk yarýsýnýn sonlarýnda, Roma, Kuzey Afrikanýn büyük
bir köleci devleti olan Kartacaya karþý savaþa giriyor. Bunlar, Kar-
tacanýn çökmesi (MÖ 146) ve Batý Akdenize Roma egemenliðinin
yerleþmesi ile sonuçlanan (birinci, ikinci, üçüncü) Kartaca savaþlarý-
dýr. Ayný sýralarda, Romalýlar, Balkan yarýmadasýný da ele geçirdiler.
Daha sonra, egemenliklerini, Doðu Akdenize, Küçük Asyaya, Ýz-
landaya, bugünkü Belçika topraklarýna, vb. deðin geniþlettiler. Ele
geçirilen ülkeler, Roma eyaleti haline getiriliyor ve bu eyaletler, ikti-
darda bulunan sýnýfýn sürekli zenginleþme kaynaðý oluyordu.
Zaferle biten bu savaþlar, Romaya çok ucuz bir köle el emeði
Dostları ilə paylaş: |