İMÂm ali (A. S) R sûresi Rahman, Rahim Allah'ın Adıyla "Şüphesiz biz, sana Kevser'i verdik. Şu hâlde Rabbin için namaz kıl ve tekbir alırken, namazda ellerini boğazına kadar kaldır. Doğrusu asıl soyu kesik olan, sana kin duyandır


- İMÂM ALİ (A.S), ALLAH'IN KONUŞAN KİTABI



Yüklə 238,23 Kb.
səhifə6/56
tarix01.08.2018
ölçüsü238,23 Kb.
#59922
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   56

20- İMÂM ALİ (A.S), ALLAH'IN KONUŞAN KİTABI


59- Emirü'l-Müminin Ali'nin (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

"Şu (Kur'ân), Allah'ın suskun kitabıdır; ben ise Allah'ın konuşan kitabıyım."76[76]


21- KİTAB'IN İLMİ, İMÂM ALİ'NİN (A.S) YANINDADIR


60- Fuzayl b. Yesâr, İmâm Muhammed Bâkır'dan (a.s) Kur'ân'da geçen "…Bir de yanında kitap ilmi bulunan (yeter)"77[77] cümlesinin tefsirinde şöyle nakletmiştir; buyurdu:

"Bu âyet Ali (a.s) hakkında nazil olmuştur. O, Resulul-lah'tan (s.a.a) sonra bu ümmetin âlimidir."78[78]

61- Yine İmâm Bâkır'dan (a.s) "O kâfirler: "Sen Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber değilsin" diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter, bir de yanında kitap ilmi bulunan (yeter)" âyetinin tefsirinde şöyle nakledilmiştir: "Kitap ilminin sahibi Ali'dir (a.s)."79[79]

62- Câbir de aynı âyetin tefsirinde İmâm Muhammed Bâkır'dan (a.s) şöyle nakletmiştir:

"O (kitap ilmine sahip olan kimse), Ali b. Ebî Tâ-lib'dir."80[80]

63- Ebû Basîr'den şöyle rivâyet edilmiştir: "İmâm Cafer-i Sâdık'a (a.s) "De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter, bir de yanında kitap ilmi bulunan (yeter)" âyetindeki "yanında kitap ilmi bulunan" kimse hakkında "Acaba o, Ali b. Ebî Tâlib (a.s) midir?" diye sorduğumda, "O'ndan başka kim olabilir ki?" diye cevap verdi."81[81]


22- İMÂM ALİ (A.S), RESULULLAH'IN (S.A.A) İLİM KAPISI


64- Resulullah (s.a.a): "Ali, benim ilmimin kapısıdır."82[82]

65- Resulullah (s.a.a): "Ben, öğrendiğim her şeyi, mutlaka Ali'ye de öğrettim; o, benim ilim şehrimin kapısıdır."83[83]

66- Ebûzer-i Gıfârî Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir; buyurdu: "Ali, benim ilmimin kapısı ve ümmetime açıklayan-dır…"84[84]

67- İbn Abbâs Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir; buyurdu:

"Rabb'imin huzuruna vardığımda, benimle konuştu ve münâcât etti; ben de öğrendiğim her şeyi Ali'ye öğrettim; o, benim ilmimin kapısıdır."85[85]

68- Resulullah (s.a.a): "Ben, bildiğim her şeyi Ali'ye de öğrettim; o, benim ilim şehrimin kapısıdır."86[86]

69- Hz. Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir; Resulullah (s.a.a), Hayber fethedildiğinde bana buyurdu ki:

"Sen, benim ilmimin kapısısın; senin evlatların, benim evlatlarımdır; senin etin, benim etimdir ve senin kanın, benim kanımdır."87[87]


23- RESULULLAH (S.A.A), İMÂM ALİ'YE (A.S) BİN İLİM KAPISI ÖĞRETMİŞTİR


70- İmâm Cafer-i Sâdık (a.s): "Resulullah (s.a.a), Ali'ye (a.s) bin kapı öğretti ki, her kapıdan da onun için bin kapı açıldı."88[88]

71- İmâm Muhammed Bâkır (a.s): "Resulullah (s.a.a) Hz. Ali'ye (a.s) bin harf öğretmiştir ki, her harf, bin harfi açmaktadır."89[89]

72- Ebû Hamza Sümâlî, İmâm Bâkır'dan (a.s), Hz. Ali'nin (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

"Hiç şüphesiz Resulullah (s.a.a), bana bin kapı öğretmiştir ki, her kapı bin kapıyı açmaktadır."90[90]

73- İmâm Cafer-i Sâdık: "Resulullah (s.a.a) Ali'ye (a.s) bir kapı öğretti ki ondan bin kapı açılır."91[91]

74- Hz. Ali (a.s), soru sormak isteyen bir Yahudi'ye hitaben şöyle buyurdu:

"İstediğiniz şeyden sorabilirsiniz. Hiç şüphesiz Peygamber (s.a.a), bana ilimden bin kapı öğretmiştir ve her kapıdan benim için bin kapı ayrılmıştır. O hâlde sorun onlardan."92[92]

75- İmâm Cafer-i Sâdık (a.s) babası İmâm Bâkır'dan (a.s) şöyle nakletmiştir:

"Hiç şüphesiz Peygamber (s.a.a), Ali'ye (a.s) bin kelime anlatmıştır ki her kelime bin kelimeyi açmaktadır."93[93]

76- Ebû Hamza Sümâlî, İmâm Zeynü'l-Âbidin'den (a.s) şöyle nakletmiştir; buyurdu: "Resulullah (s.a.a), Ali'ye (a.s) bir kelime öğretti ki bin kelimeyi açmaktaydı ve o bin kelimenin her birisi ise bin kelimeyi açmakta."94[94]

77- İmâm Cafer-i Sâdık (a.s): "Resulullah (s.a.a), Ali'ye (a.s) bir harf öğretti ki bin harfi açmaktaydı ve o bin harften her biri de bin harfi."95[95]

78- İmâm Cafer-i Sâdık (a.s): "Resulullah (s.a.a), Ali'ye (a.s) bin kelime ve bin kapı vasiyet etti ki her kelime ve her kapı bin kelime ve bin kapıyı açmaktaydı."96[96]

79- Esbağ b. Nübâte, Emirü'l-Müminin Ali'den (a.s) şöyle duyduğunu nakletmektedir; buyurdu:

"Hiç şüphesiz Resulullah (s.a.a) bana, geçmişte olan ve Kıyâmet'e kadar olacak helal ve haramdan bin kapı öğretti ki, her kapı bin kapıyı açmaktadır ki toplam bir milyon kapı eder. Hatta ben ölümlerin belaların ve insanlar arasındaki ihtilaflarda nasıl hüküm verileceğinin ilmini biliyorum."97[97]

80- Hz. Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir. "Resulullah (s.a.a), dilini benim ağzıma koydu; bununla kalbimde bin ilim kapısı açıldı ki her birisinden de bin kapı açılmaktadır."98[98]

24- İMÂM ALİ (A.S), PEYGAMBER'İN (S.A.A) İLİM ŞEHRİNİN KAPISIDIR


81- İmâm Ali b. Musâ Rızâ (a.s) babalarından Resulul-lah'ın (s.a.a) Hz. Ali'ye (a.s) hitaben şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ey Ali, ben ilim şehriyim, kapı da sensin. Şehre kapının dışında bir yerden ulaşacağını zanneden yalan söylemiştir."99[99]

82- Resulullah (s.a.a): "Ben ilim şehriyim ve Ali onun kapısıdır. Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur: 'Evlere kapılarından girin.'100[100] O hâlde, kim ilim istiyorsa, ona kapısından girsin."101[101]

83- Hamza b. Ebî Saîd-i Hudrî, babasından nakletmiştir; Resulullah'tan (s.a.a) duydum ki şöyle buyuruyordu:

Ben ilim şehriyim ve Ali onun kapısıdır. O hâlde kim ilim istiyorsa, onu Ali'den alsın."102[102]

84- Resulullah (s.a.a): "Ben ilmin şehriyim ve Ali onun kapsıdır. O hâlde şehre girmek isteyen, onun kapısından gelsin."103[103]

85- İbn Abbâs'tan nakledilmiştir; Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Ben ilmin şehriyim ve Ali onun kapısıdır. O hâlde kim ilim isterse, kapıya gelsin."104[104]

86- İbn Abbâs'tan yine şöyle nakledilmiştir; Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:

"Ben ilmin şehriyim ve Ali onun kapısıdır. O hâlde kim ilim isterse, kapı tarafından gelsin."105[105]

87- İbn Abbâs'tan bir de şu şekilde nakledilmiştir; Resulullah (s.a.a) buyurdu ki: "Ben ilmin şehriyim ve Ali onun kapısıdır. O hâlde ilmi isteyen, şehrin kapısına gelsin."106[106]

88- Saîd b. Cübeyr, İbn Abbâs'tan nakletmiştir; Resu-lullah (s.a.a) şöyle buyurdu:

"Ey Ali, ben ilmin şehriyim ve sen onun kapısısın; şehre ancak kapısından gelinir. Beni sevdiğini zannedip de sana buğz eden kimse, yalancıdır; zira hiç şüphesiz sen bendensin, ben de senden; senin etin, benim etimdir; senin kanın benim kanımdır ve senin ruhun, benim ruhumdandır…"107[107]

89- Hz. Ali'den (a.s) senetli bir şekilde nakledilmiştir; Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:

"Ben ilmin şehriyim ve Ali onun kapısıdır ve evlere ancak kapılarından girilir."108[108]

90- Esbağ b. Nübâte, Hz. Ali'den (a.s) nakletmiştir; Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:

"Ben ilmin şehriyim ve sen onun kapısısın. Ya Ali o şehre kapısının dışında bir yerden girebileceğini sanan kimse, yalancıdır."109[109]


Yüklə 238,23 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   56




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə