İMÂm ali (A. S) R sûresi Rahman, Rahim Allah'ın Adıyla "Şüphesiz biz, sana Kevser'i verdik. Şu hâlde Rabbin için namaz kıl ve tekbir alırken, namazda ellerini boğazına kadar kaldır. Doğrusu asıl soyu kesik olan, sana kin duyandır


- İMÂM ALİ'NİN (A.S) NOKTASIZ HUTBESİNDEN PASAJLAR



Yüklə 238,23 Kb.
səhifə8/56
tarix01.08.2018
ölçüsü238,23 Kb.
#59922
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   56

31- İMÂM ALİ'NİN (A.S) NOKTASIZ HUTBESİNDEN PASAJLAR


111- Hz. Ali'den (a.s) nakledilen noktasız hutbenin bazı bölümleri şöyledir: "Bütün övgüler Allah'a mahsustur; o ki övgünün ehli ve yeridir. O'nun içindir hamdın en sağlamı ve en tatlısı, en mübareği ve en yukarı noktası, en temizi ve en yücesi, en değerlisi ve en iyisi! O Vahittir (yeganedir), Ehattır (tektir) ve Samettir (noksansız ve ihtiyaçsızdır). Ne babası vardır, ne de evladı...

Bilin ki ilk olmak ona mahsustur; eşi-dengi yoktur. O'nun hükmünü reddedebilecek kimse yoktur. O'ndan başka ilah yoktur; O'dur "Melik" (padişah), "Selâm" (selamet veren), "Musâvvir" (şekillendiren), Allâm (çok bilen), Hâkim (hüküm süren), Vedûd (çok seven-şefkatli), Mutahhir (temizleyici) ve Tâhir (temiz) olan. Onun işi beğenilmiş ve haremi bayındırdır. Kerem ve bağış O'ndan umulur. Kelamını size öğretmiş, nişanelerini göstermiş, hükümlerini sizin elinize sunmuş, helalini helal ve haramını haram kılmıştır. Muhammed'e (s.a.a) risâletini yüklemiştir; o Resul ki yücedir; efendidir, işi sağlamdır; temizlenmiş bir temizdir; Ademoğullarından, doğumu en temiz olanı, yıldızı en çok parlayanı, en çok sabit ve sağlam olanı, dalı hepsinden daha canlı ve taze olanı, ahdine en sâdık olanı, genç ve ihtiyarlarının en değerli olanıdır…

Allah'ım, hamd ve devamı, mülk ve kemali, sana mahsustur. O'ndan başka ilah yoktur; O'nun Hilmi, bütün hi-limleri kapsamış; O'nun hükmü her hükmü sağlamlaştırmış, O'nun ilmi her ilmi alt etmiştir."131[131]

32- İMAM ALİ (A.S); ÜMMETİN EN İYİ HÜKÜM VERENİDİR


112- İki kişi arasındaki bir ihtilafta Ali'nin (a.s) verdiği bir hüküm hakkında Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Ali b. Ebî Tâlib, sizin aranızda Allah'ın hükmüyle hükmetmiştir."132[132]

113- Resulullah (s.a.a): "Sizin, (yargılarda) en iyi hüküm vereniniz Ali'dir."133[133]

114- Resulullah (s.a.a): "Ali, ihtilaflar hakkında hüküm vermede insanların en bilgilisidir."134[134]

115- Senetli bir şekilde Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakledilmiştir; buyurdu:

"Benden sonra sünnete ve (yargılarda) hüküm verme hususunda, ümmetimin en bilgilisi Ali b. Ebî Tâlib'dir."135[135]

116- Senetli bir şekilde İbn Abbâs'ın Resulullah'tan (s.a.a) şöyle rivâyet ettiği nakledilmiştir; buyurdu:

"Ali b. Ebî Tâlib, benden sonra ümmetimin en bilgilisi ve ihtilaf ettikleri konularda en iyi hüküm verenidir."136[136]

117- Hz. Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir: "Resulullah (s.a.a) beni (temsilcisi olarak) Yemen'e gönderdi. Ben 'Ya Resulallah, benim daha yaşım küçüktür' dediğimde, Allah Resulü elini benim göğsüme koyarak şöyle buyurdu: 'Git; hiç şüphesiz Allah senin dilini sabit kılıp kalbini hidâyet edecektir." Hz. Ali (a.s) sonra şöyle buyurmuştur: "Ondan sonra ihtilaf edipte karşıma gelen iki hasım arasında vereceğim hüküm hakkında asla tereddüde düşmedim."137[137]

118- Yine senetli bir şekilde Hz. Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir: "Resulullah (s.a.a), beni Yemen'e gönderdi. Ben 'Ya Resulallah dedim, beni onların arasında hüküm vermek için gönderiyorsunuz, oysa ben bir gencim ve nasıl yargılayıp hüküm vereceğimi bilmiyorum." Bunun üzerine Allah Resulü eliyle benim göğsüme vurdu; sonra şöyle buyurdu: "Allah'ım, onun kalbini hidâyet et ve dilini sabit kıl!" Hz. Ali şöyle devam etmiştir: "Ondan sonra iki kişi arasında verdiğim hiçbir hükümde tereddüde düşmedim."138[138]

33- İMÂM ALİ'NİN (A.S) TAVİZSİZLİĞİ


119- İmâm Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir: "Canıma andolsun ki ben hakka muhalefet eden ve yolunu sapmış kimselere karşı tavizkar ve gevşek davranmayacağım."139[139]

120- Resulullah (s.a.a): "Ali'den şikâyet etmeyin; zira o, Allah'ın zâtı hakkında katıdır ve müdâra ehli değildir."140[140]

121- Resulullah (s.a.a): "Ali, dinin direğidir." Yine şöyle buyurmuştur: "Bu (Ali), benden sonra hak uğruna insanlara kılıç sallayacaktır!"141[141]

İMÂM ALİ'NİN (A.S) VERDİĞİ HÜKÜMLERDEN ÖRNEKLER

34- BİR OLAYDA BEŞ KİŞİ ARASINDA VERDİĞİ HÜKÜM


122- Senetli bir şekilde Esbağ b. Nübâte'den şöyle nakledilmiştir: "Beş kişiyi zina suçuyla Halife Ömer'in yanına getirdiler. Halife, onların her birisine şer'î had uygulanması için emir verdi. Orada hazır bulunan Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu: 'Ya Ömer, bu onların hakkında verilmesi gereken hüküm değildir.' Ömer 'O hâlde (uygun) haddi onlara siz uygulayın' dediğinde, Hz. Ali (a.s), onlardan birsini öne alıp boynunu vurdu; diğer birisini recm etti; bir diğerine kırbaç haddi uyguladı; dördüncüsüne bir haddin yarısı kadar (elli kırbaç) vurdu; beşincisini ise mazur gördü ve serbest bıraktı. Bunu gören Halife Ömer, hayrete düştü; insanlar da şaşırıp kaldı. Ömer şöyle dedi: 'Ey Ebe'l-Hasan, tek bir olayda suçlu olan beş kişiye ayrı ayrı beş hüküm uyguladın ki hiçbirisi diğerine benzemiyor (bunun sebebi nedir)?' Hz. Emirü'l-Müminin (a.s) şöyle buyurdu:

"Bunlardan birincisi zimmî (İslam devletinde yaşayan kitap ehli) idi; (işlediği suç ile) zimmîlik vasfını kaybettiği için haddi kılıçtan başka bir şey değildi. İkincisi evli bir kişi olduğu için haddi recm idi. Üçüncüsü bekar olduğu için haddi yüz kırbaç idi. Dördüncüsü köle olduğu için cezası kırbaç haddinin yarısı idi. Beşincisi ise akılsız bir deli idi (ve dolayısıyla her hangi bir cezayı hak etmemişti)."142[142]


35- BİR ERKEK VE BİR KIZ ÇOCUK ÜZERİNDE İHTİLAF EDEN İKİ CARİYE


123- Câbir Cu'fî, Temim b. Huzâm el-Esedî'den şöyle nakletmiştir: "Halife Ömer'in yanına bir erkek ve bir de kız çocuk üzerinde ihtilaf eden iki cariye getirildi. Ömer şöyle dedi: 'Sıkıntıları gideren Ebu'l-Hasan (Ali) nerededir?' Hz. Ali'yi yanına çağırdılar ve o olayı kendisine anlattı. Hz Ali, iki şişe istedi ve onların ağırlığını tarttı. Daha sonra cariyelerden her birisinin şişelerden birisine sütlerini sağmasını emretti. Ardından sütleri tarttı ve biri diğerinden ağır geldi. Bunun üzerine şöyle buyurdu: 'Erkek evlat, sütü ağır gelen cariyenindir, kız evlat ise sütü hafif olanın.' Bunu gören Halife Ömer 'Bu hükmü neye dayanarak söyledin Ey Ebel-Hasan?' diye sorunca, Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu: 'Çünkü Allah, erkeğin payını kadının payının iki katı olarak belirlemiştir!"143[143]

Yüklə 238,23 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   56




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə