Selçuk İletişim, 7, 3, 2012
232
duygu-düşünce düzeyinde yansıtılır. Bir başka
deyişle sinema, bir düşünce aktarma mecrası
olarak soyut olandan çok somut ve eyleme
dönük olanı önerir ve yansıtır. Bu yönüyle de
varoluşçu düşüncenin argümanları sinemanın
kurmaca dünyasındaki kahramanlara ve dünya-
ya uygun bir düşünsel düzlem aktarımı olarak
kullanılabilir.
İnsan, tüm canlılardan farklı olarak, var oluşu-
na anlamsal arayışlarla geçen bir ömrü sürdür-
mektedir. Yok edici boyutta iki Dünya Savaşı
yaşayan Batı dünyası, felsefi geçmişi ve savaş-
ların getirdikleri sonucunda, yaşamın anlamı-
nın yeni bir yorumu olan varoluşçuluğu keş-
fetmiş ve bunu da kuramsal rasyonalite temeli-
ne oturtmuştur. 1945 ve sonrasında dünyadaki
en yaygın felsefi akım varoluşçuluk olmuştur.
Felsefeyi, şiiri, roman ve öyküyü derinlemesine
etkileyen bu akımın sinema sanatını da etkile-
mesi kaçınılmazdı. Yeni İran Sineması ise
bunun çok dışındaki bir varoluşçu anlayışın
düzlemi üzerine yansıtmaktadır. Temeli İslam
dinine dayanan ama sınırları biraz da müphem
olan bir varoluşçu bir anlayışla hayatı yorum-
lamaktadır. Eş deyişle, İran sineması kendi
kültürünün epistemolojik perspektiften estetik
ve hayata dair bir etik inşa etmektedir.
İran kültürünün anlatım (Şehname, şiir gelene-
ğindeki semboller), tasvir ve görsel gelenekleri
(ikonografik gelenekler ve minyatürün görsel
dili) ile drama (taziye) ve bunları kucaklayan
din ile olan bağlantılar görülmeden, bu sine-
manın doğru bir perspektifle okunması pek de
mümkün değildir. Yeni İran Sineması’nın ele
aldığı konular insana dair çekici ve hakiki
boyutlar taşımakta; daha çok insanın hayatın
getirdiği bir çıkmaz karşısında aldığı duruşu
yansıtmakta, bunu insani ve yapıcı bir boyutta
işlemekte; bu anlatımı da batı dramaturgisinden
farklı bir düzlemde oluşturulmaktadır.
Düşünsel yoğunluğa sahip bu sinemada, sade
ve gündelik hayattan konular vardır. Sıradan
görünen insanlar, insan ilişkileri insanı var
eden, duygulara yönelen, hayata dair sorgula-
malar getiren ve en sıradan yaşam kesitinin bile
bir dünya olduğu anlayışı/önermesi içtenlikli
bir sinematografiye dönüştürülmektedir. Film-
lerin birçoğunda, mesaj kaygısı taşımayan ama
toplumsal etkileri olan, teknik atraksiyonlar
yerine, karakter çözümlemeleri üzerinde yo-
ğunlaşan, insan ruhunun gizlerine ışık tutmaya
dönük bir anlayış hâkimdir.
Bu anlamda denilebilir ki Yeni İran Sineması
ile varoluşçuluk arasında bağlantı kurmak
olanaklıdır. Varoluşçu anlayışı yaratan, hayat,
ölüm, aşk, yoksulluk, yoksunluk vb. temalar bu
sinemadaki anlatıların belirleyici eksenini oluş-
turmaktadır. Çalışmada örneklem olarak ele
alınan filmlerde yönetmenler; kültürel zihniye-
tin topografyasından beslenen yönlerle ele
aldıkları varoluş, bireyleşme, ölüm, intihar gibi
temaları kendi bilinç düzlemlerinde ele alarak
insanın kaderini bir süreç dâhilinde ortaya
koymaya çalışmaktadırlar.
Bu temaların dile getirilme biçimlerindeki
değişimlerden daha da önemli bir olgu ise
varoluşçu yönelimlerin İran sinemasındaki
bireyi/insanı bir bütün olarak ele almasındaki
yansımaların niteliğidir. Kuşkusuz ki bu yö-
netmenlerin birer ‘varoluşçu sanatçı’ filmlerin
de birer böylesi yaratılar olduklarını kanıtla-
mak gibi bir iddia yoktur. Konunun temeline
inildiğinde hayata ve insana dair önemli ‘pra-
tik’ değerler sundukları ve çoğu zaman bunu
Doğu’nun kadim bir ‘yaşam felsefesi’ olan
‘bütünlük’ fikri eşliğinde dini/tefekkür boyutla-
rını içerecek şekilde işledikleri görülmektedir.
Genelleyici ve indirgemeci bir yaklaşımla ele
alındığında, Doğu felsefe geleneklerinde, ‘bü-
tünlük’ fikrinin temeli olarak doğa-insan birli-
ğine; doğadaki her şeyin birbirleriyle ilişkisine
dayanan bir anlayışın varlığı görülebilir. Bu,
düşüncede yaşamı oluşturan çeşitli olaylar,
birbirini karşılıklı olarak etkileyen ve birbiri
içine 'örülmüş' birimler olarak yorumlanmakta-
dır. Dolayısıyla Doğu felsefesinde öznenin
belirleyiciliği, varoluşçuluğun argümanlarıyla
biçimsel olarak örtüşse bile, anlam mahiyetiyle
örtüşmez. Bu örtüşmezlik, ele alınan filmlerde
de somut olarak görülmektedir. Örneklem
olarak irdelenen filmlerin üçünde de öznenin -
neredeyse- bütünüyle yok olması söz konusu-
dur.
KAYNAKÇA
And M (2002) Ritüelden Drama - Kerbelâ -
Muharrem - Ta´ziye, Yapı-Kredi Yayınları,
İstanbul.
Aktaş C (2005) Şark’ın Şiiri: İran Sineması,
Kapı Yayınları, İstanbul.
İran Yeni Dalga Sinemasında Varoluşsal Temalar… (218-233)
233
Aydın M (2000) İslam Felsefesi Yazıları,
Ufuk Kitapları, İstanbul.
Batur S (2007) Siyasal İslam Sineması Örne-
ğinde İran Sineması, Doktora Tezi D.E.Ü.
Güzel Sanatlar Enst., İzmir
Boz M (2011) Kirazın Tadı Güzeldir,
http://sinemasaldunya.com,
erişim
tarihi:
10.01.2012.
Cevizci A (2002) Felsefe Sözlüğü, Paradigma
Yayınları, İstanbul.
Colin-D G (2006) Kadın, İslam ve Sinema,
Deniz Koç (çev), Agora Kitaplığı, İstanbul.
Dabaşi H (2004) İran Sineması, B. Aladağ/B.
Kovulmaz (çev), Agora kitaplığı, İstanbul.
Dadak Z (2012) Bir Ayrılık: İroni ve Sürpriz,
http://www.altyazi.net/makale, erişim tarihi:
28.02.2012.
Doğrul S (2012) Jodaeiye Nader Az Simin: Bir
Ayrılığın Karmaşık Hikâyesi, http://www.
bakiniz.com/jodaeiye-nader-az-simin-bir-ayrili
gin-karmasik-hikâyesi,
erişim
tarihi:15.01.
2012 .
Ferahmend A (2007) Son Dönem İran Sinema-
sı (Uluslararası Başarısı) Üzerine Perspektif-
ler. Yeni İran Sineması: Siyaset, Temsil ve
Kimlik, Richard Tapper (ed.), Kapı Yayınları,
İstanbul.
Filiz Ş (2012) İslam Felsefesinde Tanrı Anlayı-
şı Karşısında Bireyin Konumu Problemi,
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/743/94
93.pdf, erişim tarihi: 07.02.2012.
Fromm E (1996) Özgürlükten Kaçış, Şemsa
Yeğin (çev.), Payel Yayınları, İstanbul.
Hasar
A
(2011)
Kirazın
Tadı
,
http://webcache.googleusercontent.com/search
?, erişim tarihi: 27.02. 2012.
Kamer B (2011) Herkesin Gönül Penceresi
Kadar İçine Ay ışığı Düşer, http://bedrikamer.
wordpress.com, erişim tarihi: 30.01.2012.
Küçüktepepınar E (2011) Adalet Kavramı Beni
Büyülüyor: Asgar Farhadi ile Söyleşi, Sinema
Dergisi, Sayı: 5, Turkuvaz Yayınları, İstanbul.
Mungan M (2008) Katlanmış 18 Parça Kağıt,
Milliyet Sanat Derg, Sayı: 593, İstanbul.
Nafisi H (2003) İran Sineması, Dünya Sinema
Tarihi, Geoffery Nowell-Smith (ed.) Ahmet
Fethi (çev), Kabalcı Yayınevi, İstanbul.
Pay A (2011) Vicdanla İnanç Arasında Bir
ayrılık, www.hayalperdesi.net, erişim tarihi,
04.01.2012.
Sâki İ (2011) Sinemanın Medeniyet Destanı
=Jodaeiye Nader Az Simin, www.sinemazingo.
com/sinemanin-medeniyet-destani-jodaeiye-na
der-az-simin-a-separation, erişim tarihi:15.02.
2012.
Savaş H (2003) Sinema ve Varoluşçuluk,
Altıkırkbeş Yayınları, İstanbul.
Shirin P M (2007) Tarihsel Gelişimi İçerisinde
İran Sineması, Es Yayınları, İstanbul.
Taşdelen V (2004) Kierkegaard’ta Benlik ve
Varoluş, Hece Yayınları, İstanbul.
Tapper R (2007) Yeni İran Sineması: Siyaset,
Temsil ve Kimlik, Richard Tapper (ed.), Kapı
Yayınları, İstanbul.
Tekin M (2008) Garp, Şark ve Sinema,
www.mujgantekin.com/kultur-sanat/garp, eri-
şim tarihi: 23.02.2012.
Timuçin A (2001) Düşünce Tarihi III, Bulut
Yayınları, İstanbul.
Uygur H (2012) Söyleşi: Mecid Mecidi, Sana-
tın Amacı İnsanı Yüceltmektir, http://www.
anlayis.net/ bolumGoster.aspx?dergi, erişim
tarihi: 27.02.2012.
Vancourt R (2001) Hegel’in Din Felsefesi,
Din Felsefesi Yazıları I, Zeki Özcan (çev.),
Alfa Yayınları, İstanbul.
Wikipedia (2012) tr.wikipedia.org/wiki/ Abbas
_Kiyarüstemi, erişim tarihi: 23.02.2012.
Zaman S (2011) Kirazın Tadı, http://
adabihaserat.blogspot.com/2011/03/kirazn-tad-
tam-e-gilas-1997.html, erişim tarihi: 10.01.
2012.
Dostları ilə paylaş: |