49
Karl Marks
Kapital I
için ortalama olarak gerekli ya da toplumsal olarak gerekli zamandan
daha fazlasýna gereksinme göstermedikleri sürece, biri diðerinin aynýdýr.
Toplumsal olarak gerekli emek-zamaný, bir malý, normal üretim koþullarý
altýnda, o sýradaki ortalama hüner derecesi ve yoðunluðu ile elde
edebilmek için gerekli zamandýr. Ýngilterede buharla iþleyen dokuma
tezgâhlarýnýn kullanýlmaya baþlanmasýndan sonra, belirli bir miktar ipliði
kumaþ haline getirmek için gerekli emek-zamaný belki de yarýya inmiþti.
Oysa el tezgâhýnda çalýþan dokumacýlar, ayný iþi, eskisi kadar ayný za-
manda
[sayfa 53]
yapmaya devam etmiþlerdir; ama bu deðiþiklikten sonra,
emeklerinin bir saatlik ürünü yalnýzca yarým saatlik toplumsal emeði
temsil etmiþ ve bunun sonucu olarak da eski deðerinin yarýsýna düþ-
müþtür.
Öyleyse görüyoruz ki, herhangi bir malýn deðerinin büyüklüðünü,
toplumsal olarak gerekli-emek miktarý ya da onun elde edilmesi için
toplumsal bakýmdan gerekli emek-zamaný belirler.
9
Buna baðlý olarak
tek tek her meta kendi türünün ortalama örneði olarak kabul edilmeli-
dir.
10
Bunun için, eþit nicelikte emek içeren ya da ayný sürede üretilebilen
metalarýn deðerleri, aynýdýr. Bir metaýn deðeri ile baþka bir metaýn deðeri
arasýndaki iliþki, birincisinin üretimi için gerekli emek-zamaný ile ikin-
cisinin üretimi için gerekli emek-zamaný arasýndaki iliþki gibidir. Deðer
olarak, bütün metalar, donmuþ emek-zamanýnýn belirli kitlelerinden
baþka bir þey deðildir.
11
Bu nedenle, bir metaýn üretimi için gerekli olan emek-zamaný
sabit
tutulursa, o metaýn deðeri de sabit kalýr. Ama, emek-zamaný, eme-
ðin üretkenliðinde meydana gelen her deðiþmeyle birlikte deðiþir. Bu
üretkenlik çeþitli koþullar tarafýndan belirlenir; öteki þeyler yanýnda, iþçile-
rin ortalama beceri düzeyi, bilimin durumu, ve onun pratikte uygulanma
derecesi, üretimin toplumsal örgütlenmesi, üretim araçlarýnýn boyutlarý
ve etkililiði ve fiziksel koþullar sayýlabilir. Örneðin uygun mevsimlerde
ayný emek miktarý 8 kile buðdayda maddeleþtiði halde, uygun gitmeyen
mevsimlerde yalnýzca dört kilede maddeleþir. Ayný emek, zengin ma-
denden, zengin olmayan madene göre, daha çok maden cevheri çýkartýr.
Elmas yeryüzünde az raslanan bir þeydir, bu yüzden bulunup çýkartýlmasý
ortalama olarak çok emek-zamanýna malolur. Öyle ki, küçük bir hacmi,
çok büyük emek temsil eder. Jacop, altýn acaba
[sayfa 54]
hiç tam deðerini
9
The value of them (the necessaries of life) when they are exchanged the one for another
is regulated by the quantity of labour necessarily required, and commonly taken in producing
them. Yaþamak için gerekli þeylerin deðeri, birbirleriyle deðiþildikleri zaman, bunlarýn üretimleri
için zorunlu ve normal sayýlan emeðin niceliðine baðlýdýr. (Some Thoughts on the Interest of
Money in General, and Particularly in the Public Funds, etc., London, s. 36.) Geçen yüzyýlda
yazýlan ve yazarý belli olmayan bu dikkat çekici yapýtýn baský tarihi de bulunmuyor. Bununla
birlikte, içeriðine bakýlýrsa, George II zamanýnda, aþaðý yukarý 1739 ya da 1740 yýllarýnda
yayýnlandýðý anlaþýlýyor.
10
Ayný türden bütün ürünler, gerçekte, fiyatýn genel olarak belirlenrriesine ve özel koþullara
bakýlmaksýzýn belirlenen tek bir kitle meydana getirirler. (Le Trosne, l.c., s. 893.)
11
K. Marx, l.c., s. 6. [Ekonomi Politiðin Eleþtirisine Katký, s. 49.]
50
Karl Marks
Kapital I
bulmuþ mudur diye kuþku duyar. Bu sözler elmas için daha da geçerlidir.
Eschwegeye göre, Brezilyanýn 1823 yýlýnda sona eren seksen yýllýk elmas
madeni toplam üretimi, elmas daha çok emeðe malolduðu ve çok
daha fazla deðeri temsil ettiði halde, ayný ülkenin birbuçuk yýllýk ortalama
þeker ve kahve ürününün fiyatýna ulaþamamýþtýr. Daha zengin maden-
lerde, ayný nicelikteki emek, daha çok elmasta maddeleþebilir ve elma-
sýn deðeri düþebilir. Eðer biz, az emek harcayarak, kömürü elmasa dö-
nüþtürmeyi baþarabilseydik, elmasýn deðeri, tuðlanýn deðerinin altýna
düþebilirdi. Genel olarak, emeðin üretkenliði ne kadar büyük olursa, bir
malýn üretimi için gerekli emek-zamaný o kadar kýsa, o malda billurlaþan
emek miktarý o kadar az, ve deðeri de o kadar küçük olur; tersine,
emeðin üretkenliði ne kadar azsa, bir malýn üretimi için gerekli olan
emek-zamaný o kadar çok, malýn deðeri o kadar büyük olur. Bu nedenle,
bir metaýn deðeri, o metada maddeleþmiþ emeðin miktarý ile doðru
orantýlý, üretkenliði ile ters orantýlý olarak deðiþir.
Bir þey, deðere sahip olmadan da bir kullaným-deðerine sahip
olabilir. Bu, o þeyin insana yararlýlýðý emeðe baðlý olmadýðý zaman söz-
konusudur. Hava, iþlenmemiþ toprak, doðal çayýrlar ve otlaklar vb. böy-
ledir. Bir þey, meta olmadan da, yararlý ve insan emeði ürünü olabilir.
Gereksinmelerini kendi emeðinin ürünü ile doðrudan doðruya karþýlayan
kimse, gerçekte, kullaným-deðeri yaratýr, ama meta yaratmamýþtýr. Meta
üretmek için, o kimsenin yalnýzca kullaným-deðerleri deðil, baþkalarý
için kullaným-deðerleri, toplumsal kullaným-deðerleri üretmesi gerekir.
(Ve salt baþkasý için üretmesi de yetmez. Ortaçað köylüsü, feodal bey
için ürün-rant-tahýl, papaz için öþür-tahýl üretirdi. Ama, ne bu ürün-rant-
tahýl, ne de öþür-tahýl, bir baþkasý için üretilmiþ olmalarý gerçeðine karþýn,
meta haline gelmemiþlerdi. Bir ürünün meta olabilmesi için, kullaným-
deðeri olacaðý baþka bir kimseye, deðiþim yoluyla devredilmesi gere-
kir.)
11a
Ensonu, hiç bir nesne, yararlý bir þey deðilse, deðere sahip olamaz.
Eðer o þey yararsýz ise, onda bulunan emek de yararsýzdýr; bu emek,
emek sayýlmaz ve bu yüzden deðer yaratmaz.
[sayfa 55]
ÝKÝNCÝ KESÝM. METADA SOMUTLAÞAN
EMEÐÝN ÝKÝ YÖNLÜ NÝTELÝÐÝ
Ýlk bakýþta, bir meta, kendini, bize, iki þeyin karmaþýðý olarak
göstermiþti: kullaným-deðeri ve deðiþim-deðeri. Daha sonra, emeðin de
iki yönlü niteliði olduðunu gördük; çünkü, deðerde ifadesini bulduðuna
göre, emek de, kullaným-deðerlerinin bir yaratýcýsý olarak taþýdýðý ayný
niteliklere sahip deðildir. Metalarda bulunan emeðin bu ikili niteliðine
11a
[4. Almanca baskýya not: Bu parantez içindeki metni eklememin nedeni, çoðu zaman
üretici tarafýndan tüketilmeyen her ürünü, Marxýn meta saydýðý gibi bir yanlýþ anlayýþa
düþülmesindendir. -F.E.]