40
Karl Marks
Kapital I
mahut pasajýn tam karþýtýný içerdiðini de sözlerine ekliyor. Bu adam,
The Timesýn haberinin, o mahut pasaj ile birlikte onun karþýtýný da
açýkça içerdiði gerçeðini özenle gizliyor. Bütün bunlara karþý gene de
adsýz yazar bataða saplanýp kaldýðýný ve ancak yeni bir hilenin kendisini
kurtarabileceðini hissediyor. Böylece, yukarda gösterdiðimiz gibi kendi
makalesi küstahça yalanlarla dolu olduðu, ve kötü niyet, hilekâr-
lýk, uydurma beyan, þu uydurma aktarma, küstahça yalancýlýk,
tamamýyla tahrif edilmiþ bir aktarma, bu tahrifat, tek sözcükle re-
zilce vb. gibi yüce sövgülerle süslü bulunduðu halde, konuyu baþka bir
alana kaydýrmayý gerekli görüyor ve bunun için ikinci bir makalede biz
(yani yalancý olmayan adsýz yazar), Gladstoneun sözlerine atfettiðimiz
anlamý açýklayacaðýz vaadinde bulunuyor. Sanki hiç bir deðer taþýmayan
özel düþüncesinin konuyla herhangi bir iliþkisi varmýþ gibi. Bu ikinci
makale, 11 Temmuz tarihli Concordiada çýktý.
Marx, gene 7 Aðustos tarihli Volksstaatta karþýlýk verdi ve bu kez
de sözkonusu pasajýn 17 Nisan 1863 tarihli Morning Star ve Mor-ning
Advertiserin haberlerindeki metnini yayýnladý. Her iki habere göre de,
Gladstone, bu baþdöndürücü servet ve kudret artýþýnýn varlýklý sýnýfla-
ra inhisar ettiðine inanmýþ olsaydý, bunu kaygý verici vb. bir durum
olarak kabul edeceðini söylüyordu.
[sayfa 43]
Ama bu artýþ, gerçekten
tamamen mülk sahibi sýnýflara inhisar ediyordu. Böylece bu haberler
de sözcüðü sözcüðüne uydurularak metne katýlmýþ tümceyi yineli-
yorlardý. Marx, ayrýca, The Times ve Hansardýn metinlerini karþýlaþtýrarak,
birbirlerinden ayrý olarak ertesi sabah çýkan üç gazetenin haberlerinin
içeriklerinin eþdeðer olmasýyla bu tümcenin gerçekten söylendiðini,
Hansardýn bilinen âdetlere göre gözden geçirilen metninde bulun-
madýðýný ve Gladstoneun bu tümcesinin Marxýn sözleriyle sonradan
kayýplara karýþmýþ olduðunu bir kez daha saptýyor. Ensonu, Marx, bu
adý belirsiz yazarlarla daha fazla uðraþacak zamaný olmadýðýný bildiri-
yor. Yazara da herhalde bu kadarý yetmiþ olmalý ki, Marxa Concordianýn
baþka sayýsý gönderilmiyor.
Bununla sorun kapanmýþ gibi görünüyordu. Gerçi sonralarý bir
iki kez Cambridge Üniversitesi ile iliþkisi olan kimselerden, Marxýn Ka-
pitalde tariflere sýðmaz bir yazýnsal cinayet iþlediði yolunda esrarengiz
söylentiler bize kadar ulaþtý. Ancak bütün araþtýrmalarýmýza karþýn, kesin
hiç bir þey öðrenilemedi. Ardýndan, Kasým 1883te Marxýn ölümünden
sekiz ay sonra, The Timesta Trinity College, Cambridge baþlýklý ve Sedley
Taylor imzalý mektup çýktý. En tatlý cinsten þirket iþleriyle gönül eðlendiren
bu küçük adam, durup dururken bizi ensonu yalnýz Cambridge nakli
rivayetler konusunda deðil, Concordiadaki adsýz yazar konusunda da
aydýnlatmýþ oldu.
Son derece garip görünen þey, diyordu Trinity Collegein küçük
adamý, Gladstoneun [Açýþ] konuþmasýndan açýkça kötü niyetle ya-
pýlan aktarmayý ... teþhir etmek iþinin Profesör Brentanoya (o sýrada
41
Karl Marks
Kapital I
Breslau, þimdi Strasburg Üniversitesinden) ait olmasýdýr. Bay Karl Marx
... önce aktarmayý savunmaya çalýþmýþ, ama, Brentanonun ustaca yür-
üttüðü saldýrýlarýn kendisini düþürdüðü öldürücü acz içersinde, Bay
Gladstoneun 17 Nisan 1863 tarihli The Timesta çýkan metnini, Han-
sardda yayýnlanmadan önce, bir Ýngiliz maliye bakaný için kuþkusuz,
saygýnlýðýný yitirecek olan pasajýný yoketmek için üzerinde oynadý-
ðýný öne sürmek küstahlýðýný göstermiþtir. Brentano, metinleri ayrýntýlý
bir biçimde karþýlaþtýrarak Bay Gladstoneun sözlerine dayandýrýlan kur-
nazca seçilip biraraya getirilmiþ aktarmalarý tamamen dýþtaladýktan son-
ra, The Times ve Hansardýn metinlerinin birbirleriyle baðdaþtýklarýný
göstermesi üzerine Marx, zamaný olmadýðý bahanesi ile daha fazla
tartýþmaktan çekildi.
[sayfa 44]
Demek ki, iþin aslý buydu! Ve Bay Brentanonun Concordiadaki
adsýz kampanyasý, Cambridgein verimli iþ ortaklýðýnýn imgeleminde
böyle görkemle yansýyordu. Demek, Alman Sanayiciler Birliðinin bu St.
Georgeu, kýlýç elde dimdik duruyor, ve saldýrýdaki yönetim ustalýðýyla
böylece savaþýyordu, oysa cehennem zebanisi Marx öldürücü acz için-
de ayaklarýnýn dibinde hemen son nefesini veriyordu.
Ne var ki, bütün bu þiirsel savaþ sahnesi, bizim St. Georgeumu-
zun hilesini gizlemekten baþka bir iþe yaramaz. Artýk, burada, uydur-
ma sokuþturma ya da tahrifat deðil, yalnýzca kurnazca seçilip biraraya
getirilmiþ aktarma sözkonusudur. Konu bütünüyle baþka bir yöne
kaydýrýlmýþtýr ve bunun nedenini St. George ile onun Cambridgeli uþaðý
çok iyi bilirler.
Eleanor Marx, The Times, mektubunu yayýnlamayý reddettiði için,
aylýk Today dergisinde (Þubat 1884) karþýlýk verdi. Tartýþmayý, tekrar
sözkonusu tek soruya getirdi: Marx bu tümceyi uydurarak metne
sokuþturmuþ muydu, sokuþturmamýþ mýydý? Bay Sedley Taylor, buna
verdiði yanýtta, ona göre, belirli bir tümcenin Bay Gladstoneun konuþ-
masýnda geçip geçmediði sorunu Brentano-Marx tartýþmasýnda tartýþma
konusu aktarmanýn, Bay Gladstoneun kastettiði anlamý ver-mek ya da
buna engel olmak niyetiyle yapýlýp yapýlmamasý sorunu ile karþýlaþtýrýlýrsa
çok önemsiz kalýr diyordu. Ardýndan, The Timesýn haberindeki
sözlerde çeliþkiler olduðunu kabul ediyor, ama bütünüyle doðru olarak
yorumlanýrsa, yani gladstoncu liberal anlamda, Bay Gladstoneun
kastýnýn ne olduðunu gösterdiðini söylüyordu. (Today, Mart 1884.) Burada
en gülünç nokta da, artýk bizim Cambridgeli küçük adamýn, sözkonusu
konuþmayý, adsýz Brentanoya göre âdet olduðu üzere Hansarddan
deðil de, ayný Brentanonun beceriksizce dediði The Timesýn haberin-
den aktarmakta ýsrar etmesidir. Böyle olmasý da doðaldýr, çünkü o can-
sýkýcý tümce Hansardda yoktur.
Eleanor Marx, Today dergisinin ayný sayýsýnda bütün bu iddialarý
çürütmekte hiç de güçlük çekmedi. Bay Taylor, ya 1872deki tartýþmayý
okumuþtur ve þimdi yalnýz uydurma eklemeler yapmakla kalmayýp