46
3. Çarpışma kanunu (veya hareketin bir plandan diğerine aktarımı).
4. Merkezin çekimi kanunu.
5. Uzayın çekimi kanunu.
6. Sınırlılık kanunu.
7. 'Yedi Ölüm' kanunu.
Yukarıda belli başlı bir kaç tanesi verilen faktörlerin tesirleri altında evrim süreci devam eder.
Gelişmekte olan bir evrim safhasında dominant olan Logos' sal tesir, ortaya çıkan yaşamın veya vasatın
biçimini belirler.
KOZMİK TESİRLER:
Kişiliği etkileyen gezegensel tesirleri tasvir eden astrolojik kavramlara yabancı değilsinizdir. Buradaki
çalışmada ise
kişiselliği
etkileyen Kozmik tesirleri inceleyeceğiz ki bu tesirler, Gezegenler
Astrolojisi'nden farklı bir alan olan Yıldızlar Astrolojisi'nin içeriğini oluştururlar.
Evren Logos bilinçliliğinin belirleyici tesirleri altında gelişir. Logos bilinçliliği ise Kozmik dalgaların
tesirlerine açıktır. Bu nedenle evren, dolaylı da olsa, Kozmik dalgaların hareketlerinden etkilenir.
Kozmik dalgalar, Halkaların pozitif ve negatif safhalarının tesirleri altında meydana gelirler. Bu safhalar
Kozmos'un tümünü etkilerler. Bunun sonucu olarak oniki Kozmik Işın
ve yedi Kozmik Plan, pozitif ve
negatif niteliklerin etken olarak gözlendiği birbirini takip ettiği devreler içinde fonksiyon görürler. Pozitif
safha dominant olduğunda aktif kuvvetler ('apeks') merkezde, negatif safhada ise çeperde yer alırlar.
O halde, pozitif safhada önce merkeze, sonra çepere doğru, negatif safhada ise önce çepere, sonra merkeze
doğru bir akım söz konusudur. Bir Işının tesiri, o Işının Halkaların pozitif safhasında mı, yoksa
negatif
safhasında mı deneyimlendiğine bağlı olarak farklılık gösterir. Bir Büyük Varlığın Kozmos etrafında belli
bir yörüngede döndüğü düşünülürse, geçtiği bölgelerdeki Işınların ardışık olarak pozitif ve negatif
tesirlerine maruz kalacağı anlaşılır.
Benzer şekilde, bir evrende süregelen evrim de, Logos'un deneyimlediği Kozmik tesirlerin pozitif veya
negatif oluşuna bağlı olarak değişime uğrar.
Bu tesirlerin değerlendirilmesi Yıldızlar Astrolojisini oluşturur. Bu astroloji, Grup Ruhlarının yaşamlarını
ve kaderlerini Gezegensel Varlıklarla ilişkilendirmeye yönelik olarak, göksel varlıkların orijinleriyle
ilgilenir. Hesaplamalarda temel alınan olgu, ekinokslardaki gerilemedir.
Ekinokslarla Kozmik Işınların safhaları arasında bir ilişki mevcuttur ve bir Halkaya dört safha tekabül
eder. Buna dayanarak evrimi etkileyen yıldızsal tesirleri değerlendirmek mümkündür. Ancak şunu da
belirtelim ki, bu tesirler insan yaşamına doğrudan yansımazlar. Bununla beraber, Gezegensel varlıkları ve
dolayısıyla da, bir ruhun reaksiyon gösterdiği zihinsel ve karmik atmosferi etkilerler. Gezegensel
Varlıklar, herhangi bir yaşam kümesinin grup ruhu kendi kürelerinden geçerken belli bir değişime
uğrarlar. Sonuçta, Logos'sal tesirler sabit olduğu halde, bu tesirlerin aktarımı sırasında bazı
modifikasyonlar ortaya çıkabilir.
47
Eski zamanların astrolojisi temelde doğru olduğu halde, bugün için pek geçerli olmayabilir. Evrimsel
gelişmelerin de hesaba katılması gerekir.
Örneğin, ilkel zamanlarda savaşa veya kan dökümüne yorulan
bir gösterge, şimdi fikirlerin bir çatışması olarak yorumlanabilir.
Yıldızlar Astrolojisinde bir kişinin horoskopunu çıkarmadan önce, kişinin bağlı olduğu ırk göz önüne
alınır. Grup zihinleri ve grup ruhları Yıldızlar Astrolojisi ile bireyler ise Gezegenler artı Yıldızlar
Astrolojisi ile değerlendirilir. Önce ekinoks pozisyonları belirlenir ve buradan Halkasal tesirler hesaplanır.
Kişinin 'Göksel Evi'nin pozitif veya negatif safhalardan hangisinde olduğunu tespit ettikten sonra,
Logos'un hangi yönünün işlevsel olduğunu tespit etmek mümkün olur.
Parçalara bölme veya parçaları bir araya getirme fonksiyonları Kozmik Halkalar tarafından belirlenir.
Yapım ve yıkımın formu ise Kozmik Işınlara bağlıdır. Bunlar asal koşulları tespit ederler ve sık sık en
dikkatli hesapları bile altüst edebilirler.
Kozmos'un düzenli ve hesaplanabilen tesirlerinin yanı sıra, Büyük Varlıkların planlar boyunca
hareketlerinin neden olduğu düzensiz tesirler de mevcuttur.
Bu tesirlerin güvenilir bir şekilde değerlendirilmesini garanti edecek hiç bir yöntem yoktur.
Sadece
tesirlerin kuyruklu yıldızların geçişi ile ilişkili olduğu söylenebilir.
Bazı kuyruklu yıldızlar tarafınızdan
tespit edilmiş ve yörüngeleri hesaplanmıştır. Pek çoğu ise bilginiz dışındadır.
Kuyruklu yıldızlar, diğer
göksel varlıklarda sebep oldukları değişimlerle yaklaştıklarına dair size gerekli uyarıyı gönderirler.
Kuyruklu yıldız astrolojisi, üzerinde çok az çalışılmış bir daldır ve ilgi gösterildiği takdirde çok faydalı
sonuçlar sunabilir. Bir kuyruklu yıldızın stereoskopik kaydının değerlendirilmesiyle kimyasal
kompozisyonunu tespit etmek mümkündür. İçerdiği elementlerin (bilhassa metallerin) oranı, yapısı
hakkında önemli ipuçları verir. Bu bilgilerle belli olaylar arasındaki ilişkilerin saptanması,
'Bilgi Ağacı'nın
temelini teşkil eden 'iyi/kötü' problemine bir anahtar oluşturur.
Devredeki kuvvetlerin hangi niteliklerinin ön planda olduğunu anlamak önemlidir. Çünkü bu kuvvetlerin
etkisiyle negatif safhada olması beklenen
bir olgu, umulmadık bir şekilde pozitife dönebilir.
Yıldızlar Astrolojisiyle ilgili hesaplamalarda, Büyük Varlıkların düzensiz değişimleri de göz önünde
tutularak, ekinokslar temel alınır.
Kuyruklu yıldızlar, süptil planlar üzerindeki Varlıkların tesiriyle ortaya çıkan elektriksel etkinin bir araya
getirdiği atomlar topluluğudur.
Bu Varlıklar, kompozisyonlarında yedinci plan maddesi içermeyen
Kozmik oluşumlardır ve bu nedenle bir Güneş sisteminin evriminde oluşan ilk planda fiziksel olarak
algılanabilecek bir evren yaratamazlar.
Kuyruklu yıldızlar gelişebilecek bir grup ruhu meydana getirmezler. Bunlar 'Yıldızsal Aptallardır. 'Yapay
Elementaller'(* Elemental: Tabiat ruhu) ruhlarını oluşturur ve çoğu Kozmik çöpçü olarak işlev görürler.
Epigenezin sürekli yanlış uygulanması sonucu, kendilerine ulaşabilen evrimsel birimleri
değerlendiremeyerek kendilerini yıkıma mahkûm ederler. Kuyruklu yıldız, bu birimleri yörüngesine
alarak, reaksiyon gösterebilecekleri hiç bir tesirin bulunmadığı Kozmos'un en dış sınırlarına taşır.
Bu olgu 'Bilinmeyen Ölüm' olarak tanımlanır. Bu birimler tamamen yok olurlar. Onlar için reenkarnasyon
veya yeni bir başlangıç söz konusu değildir. Karmaları ayrışmış ve grup ruhuyla ilişkisi kalmamıştır.
Bunlar için, gezegenlerini bir Kuyruklu yıldızla takas etmeyi tercih ettikleri söylenir.