Kozmik Doktrin



Yüklə 1,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə29/42
tarix15.07.2018
ölçüsü1,67 Mb.
#56051
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   42

 

58 


 

O halde insan evrimine ilişkin olasılıklar üç grupta toplanabilir:

 

Saklı bilgiler,



 

gerçekleşenler 

ve 

potansiyeller. 



 

 

'Grup Ruhu' kavramı Gezegensel Varlıkla yakından ilişkilidir; çünkü daha önce de açıklandığı gibi 



Gezegensel Varlık, kendi küresi dâhilinde meydana gelen bilinçli aktivitelerin deneyimleriyle, ait olduğu 

gezegenin Kişiliğini teşkil eder.  

 

Birey veya grup psikolojisinin değerlendirilmesinde Gezegensel Varlığın tesiri göz önüne alınmalıdır. 'Arz 



çekimi' olarak da isimlendirilen bu tesir geçmişte ortaya çıkmıştır, gelecekle ilgisi yoktur ve bu nedenle, 

göreli bir yaklaşımla 'kötü' olarak nitelenir.  

 

Gezegensel Varlıktan farklı olarak Gezegensel Oluşum, 



Kişiselliğe

 tekabül eder ve gezegensel kürenin 

mevcudiyetinin, misyonunun ve evriminin Logos tarafından idrak edilmesinin bir ürünüdür.  

 

Gezegensel Varlık, kendi küresi içindeki bilinçli yaşamın idraki sonucunda ortaya çıkar. 



Bir şeyin idrak 

edilebilmesi için önce var olması gerektiğinden, Gezegensel Varlık evrim süreci içinde daima insanlığın 

bir adım gerisindedir.  

 

Gelişmekte olan insanlığın deneyimlerinin her safhası, gezegensel bilinçlilikte bir aşamaya tekabül eder.



 

Burada evrimsel bilinçliliğin bir yansıması veya bir projeksiyonu söz konusudur. 

Tüm yansımalarda 

görüldüğü gibi bir tersine çevirme meydana gelir ve en aşağı nitelik yüzeyde belirirken, en yüksek nitelik 

derinlerde saklı olarak tezahür eder. 

 

 



Bu nedenle Dünya Ruhu ile temasa geçildiğinde önce en ilkel yanıyla karşılaşılır; tesir küresine 

derinliğine nüfuz edilmedikçe de, kapasitesini tümüyle idrak etmek mümkün değildir.  

 

Bu konuları araştırmadan önce öznel bilinçliliğin tam anlamıyla gelişmiş olması önemlidir. Eğer konulara 



bilinçaltıyla yaklaşılırsa, küçük olanın büyüğün hegemonyası altına girmesi riski daima mevcuttur.  

 

Gezegensel Varlık, Dünya'nın kütlesel karmasını taşır ve Dünya üzerindeki tüm yaşam bu karmayla 



bağıntılı olarak idrak edilir; 

çünkü bu karma, içinde yaşadığımız ve devindiğimiz zihinsel atmosferi temsil 

eder.  

 

Genelde horoskop çalışmalarında, fiziksel planın safhalarına, yani Dünya'nın ve Ay'ın değişken 



dalgalarına, gerektiği kadar önem verilmez. Sadece Ay'ın pozisyonunu dikkate almak yeterli değildir

onun pozitif ve negatif safhalardan hangisinde olduğu gözlenmelidir. Benzer şekilde, Dünya'da 

Elementlerin geçirdiği mevsimler de göz önüne alınmalıdır. Tüm bunlar, belirleyici değil, koşullayıcı 

faktörler olarak insansal olgularda önemli rol oynarlar.  

 

Geçmiş veya biyolojik bilinçlilik, Dünya karmasında ve her bireyde yaşar. Bu nedenle birey ile atavik 



(Atalara benzeyen, caddeni) kolektif strata (Kademeler -tekil hali, stratum) arasında meydana gelen 

reaksiyonlar çok önemlidir.  

 

Belirli bir niteliğin kökende veya 'form' olarak ait olduğu bölgenin atmosferinde, lokal olarak o nitelik 



dominant olur. 

Örneğin, Druid (Eski İngiltere'de yaşayan putperest bir kavmin papazı) mezhebinin 

geliştiği bölgelerde, bu inanç sisteminin yansıttığı tesirler yer eder ve o bölgelerde yaşayan bireylerde 

belirli niteliklerin ortaya çıkmasına neden olurlar. Eğer bir bireyin belli bir konuda deneyim eksikliği 

varsa, bu tür bir zihinsel atmosfer içinde gerekli dengeyi kurması mümkün olabilir.  

 



 

59 


 

Ancak böyle bir eksiklik taşımayan bir kişi için bu ortam zararlı olabilir. Kişi modern toplum içinde 

kendini yabancı ve dışlanmış hissedip, eski kültürlerin çekimine kapılabilir. Bunun sonucunda ise sahip 

olduğu dengelerin bozulması tehlikesi ortaya çıkar.  

 

Her ırk, kültürel geleneklerini korur. Her mezhep ise, inisiyatör işlevini gördüğü mekanizmalar, ait olduğu 



ırkın doğal mirası haline gelinceye kadar geçerliliğini sürdürür. Bu noktada artık ezoterik yapısını yitirir 

ve eksoterik nitelik kazanır.  

 

Mezhepler, gelişim sürecine ayak uyduramadıkları için değil de, taşıdıkları spritüel prensipler o ırkın 



yaşamında tamamen özümsendiğinde varlıklarını yitirirler. Öğretmek istedikleri artık bireylere mal 

olmuştur. Yine de mezhebin öğretileri, açıklama çabası içindeki insanların eskimiş yargılarıyla zaman 

içinde belli değişimlere uğrayabilir. Bununla beraber, ilgili disipline gereksinim duyan ruhlar var olduğu 

sürece mezhep yaşar. Geçmişte mezhepler güçlerini, Dünya Ruhunun ait oldukları kademesiyle temasa 

geçerek kazanmışlardır.  

 

Enkarne olan belli bir türe ilişkin düşünce formlarının oluşmasında görev alan Elementallarla, Dünya 



Ruhunun kademeleri arasında yakın bir bağıntı söz konusudur. Bu nedenle, atavistik bir mezhebin 

temasları çok kapsamlıdır.  

 

Spritüel donanım içinde belli bir yeri olan bu konulara yaklaşırken tedbirli olmak önemlidir; çünkü bunlar 



iki tarafı keskin bıçağa benzerler. Fiziksel patoloji alanında faydalanılması mümkün olan bu öğretilere

kişisel tekâmül amacıyla yönelmek yanlıştır. Doğal olarak içimizde yer alan belli melekeleri gereksiz yere 

kurcalamak olumsuz sonuçlar doğurabilir.  

 

Herkes kendinin öğretmeni olmalıdır. Kendinize daha aşağı veya farklı bir evrim aşamasından bir üstat 



seçmeyin. 

 

  



 

23.  ETKİ VE TEPKİ KANUNU  

 

Etki ve tepki birbirine eşit, ama zıt yöndedir. Bu eşitlik prensibi, eğer transmisyonun katsayısı bilinirse, 



reaksiyonun hesaplanmasını mümkün kılar.  

 

Bir planda yedi alt plan, yedinci Kozmik planın evreninde yedi plan ve Kozmos'da da yedi plan 



mevcuttur. Transmisyon, alt planlar tarafından gerçekleştirilir.  

 

Her alt planın tesir kuvveti, bir aşağıdaki alt planın kuvvetinin karesi kadardır. Göreceğiniz gibi bu 



prensip, iki zıt ama denk kuvvetin, asal atomu oluşturan bir vorteks yarattığı gerçeği ile açıklanır.

 Bu tür 


iki kuvvet karşılaştığında birbirlerini nötralize ederler. Sonuç ise, öznel nitelikler bir yana bırakılırsa, 

kuvvetten arınmış bir denge merkezidir. Şunu belirtelim ki, statik bir kuvvet, kuvvetin öznel yanını teşkil 

eder.  

 

O halde, eğer bir asal atomu oluşturan girdapsal akımları ayrıştırmanız mümkün olsaydı, o atomun saklı 



gücüne eşit iki ayrı tesir kuvveti elde edecektiniz. Öyle ki, atomun gücünün kendiyle çarpıldığı ve bir 

tezahür planından diğerine aktarıldığı düşünülebilir. Böyle bir işleme tabi tutulan her şey, başka bir plana 

transfer olur.  

 

Etki ve tepkinin birbirine eşit ve zıt yönde olduğu söylendiğinde, unutulmamalıdır ki bu durum, sadece 



söz konusu olan plan için geçerlidir.  

 



Yüklə 1,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə