62
“Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allah
için oluncaya
kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık ve
saldırı yoktur.”
251
“Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve
Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen
kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.”
252
“Eğer (gerektiğinde savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile
cezalandırır ve yerinize
sizden başka bir kavim getirir; siz (savaşa çıkmamakla) O'na
hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir.”
253
Bütün bu ayet-i kerimelerden anlaşıldığı üzere cihad Müslümanlara Allah’ın bir
emridir. Ayrıca burada İslam’ın genel anlamda cihad veya fiili cihad (kıtal)
emrindeki hedefini bir kez daha görmüş bulunuyoruz. Onun hedefi ne insanlar
üzerinde baskı kurarak İslam dinini zorla benimsetmek, ne onların yaşadıkları
beldeleri işgal etmektir. Onun hedefi bir davet, savunma ve dinin yüksek değerlerinin
korunması, zulmün, haksızlığın ve azgınlığın önlenmesidir.
254
b. Sünnet
Peygamber (s.a.v.)’den cihadın bir emir (farz) oluşunu ifade eden ayet-i
kerimeleri destekler nitelikte rivayetler nakledilmiştir, bu rivayetlerde Sünnet
çerçevesinde cihadın farz oluşuna delil teşkil etmektedir.
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: “ Rasulüllah (s.a.v.) buyurdular ki; ‘Emiriniz, fazıl
veya facir her nasıl
olursa olsun, (onun emri altında) cihad etmeniz size farzdır.
Keza, namazı da fazıl veya facir ve hatta kebair işlemiş bile olsa her Müslümanın,
arkasında kılmanız size farzdır’. ”
255
251
Bakara Suresi, 2/193.
252
Tevbe Suresi, 9/29.
253
Tevbe Suresi, 9/39.
254
Ece, Cihad Bilinci, s.67.
255
Ebu Davud, a.g.e. , Cihad 35.
63
Hz. Enes (r.a.) anlatıyor: “ Rasulüllah (s.a.v.) buyurdular ki; ‘müşriklere karşı
mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihad edin’.”
256
Bu hadis-i şerifte, müşriklerle bizzat karşılaşarak cihad yapmanın
vacip olduğuna
dair delil bulunduğunu âlimler belirtmişlerdir. Aynı şekilde Allah yolunda harcamak
suretiyle cihada iştirak etmek de vaciptir.
257
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: “ Rasulüllah (s.a.v.) buyurdular ki; ‘ Kim gazve
yapmadan ve gaza yapmayı temenni etmeden ölürse nifaktan bir şube üzerine ölmüş
olur’. ” ibnu’l-Mübarek der ki: ‘ biz bu hadisin Hz. Peygamber’in zamanına mahsus
olduğunu sanıyoruz’
258
Hadis-i şerifler de görüldüğü gibi cihad
Müslüman üzerine vaciptir, hadislerde ki
vaciptir ifadesi ise farz manasınadır. Yani şartlar oluştuğunda, gerektiği takdirde
savaşmaya gücü yeten her Müslüman’a cihad farz bir ibadettir.
259
c. İcma
Meşru müdafaa hakkı insan ve ülkelerin en doğal haklarından biri sayılır. Bu hak,
güç kullanımının önemli istisnalarından birini oluşturmaktadır. Uluslar arası hukuk
‘ülkelerin meşru müdafaa hakkını’ içeren Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 51.
Maddesiyle bu hakkı muhafaza etmiştir.
260
Bu sebeple saldırıya uğrayan Müslüman
ülkeler, meşru müdafaa hakkına göre kendi topraklarını savunmak zorundadırlar.
Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye şöyle der: ‘Savunma savaşı, dine ve kutsallara saldıran
düşmanı savmanın en çetin şeklidir. İcma ile vaciptir. Dini ve dünyayı bozan
düşmanı savmak, imandan sonra gelen en büyük vaciptir.
Bu nedenle hiçbir şart
yoktur ve imkan ölçüsünde herkes için farz-ı ayn hükmündedir.’
261
Zuhayli ise
‘İslam Hukuku’ isimli eserinde şunları kaydetmiştir: ‘Müslümanların; canlarına,
mallarına, vatanlarına doğrudan veya dolaylı olarak kasteden, bağımsızlıklarını yok
256
Ebu Davud, a.g.e. , Cihad 18; Nesai, a.g.e. , Cihad 1.
257
Tirmizi, a.g.e. , Fedailü’l-Cihad 5 ; Nesai, a.g.e. , Cihad 46; Ebu Davud, a.g.e. , Cihad 18.
258
Ebu Davud, a.g.e. , Cihad 18; Nesai, a.g.e. , Cihad 2.
259
Karabulut, a.g.e. , s. 8.
260
Çeçen, Anıl, İnsan Hakları Rehberi, Bilim Yay. Ank. 1999, s. 48.
261
Hanbeli, Alaaddin Ali b. Muhammed,
El-İhtiyarat’u-l Fıkhiyye li Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye,
Beyrut, trsz, s. 309.
64
etmek, sıkıntıya uğratmak, dinlerinden döndürmek,
güvenliklerini tehdit etmek,
tebliğ hürriyetlerini kısıtlamak ve kötü niyet belirtileri Müslümanlar için savaş
sebebidir.’
262
Normal şartlar altında cihadın farz-ı kifaye, umumi seferberliği gerektiren bir
tehlike ve saldırı halinde ise farz-ı ayın olduğu konusunda Müslüman hukukçular
görüş birliği içerisindedirler.
263
Peygamber (s.a.v.) efendimizin vefatından sonra sahabe,
tabiin ve daha sonra
gelenler, İslam Dininin bekası ve yücelmesi için cihad yapma uğruna emir vermişler,
karar almışlar, şehid ve gazi olmuşlardır. Ümmetin İcmaı ile de cihad, farz-ı
kifayedir. Umumi seferberlik zamanlarında ise, eli silah tutan bütün erkeklere farz-ı
ayın olur.
264
2. Cihadın ve Mücahidin Fazileti
a. Ayet-i Kerimeler ile Cihadın Fazileti
ﱠنِإ
َﻪّﻠﻟا
ﻢُﻬَﻟاَﻮْﻣَأَو ْﻢُﻬَﺴُﻔﻧَأ َﻦﻴِﻨِﻣْﺆُﻤْﻟا َﻦِﻣ ىَﺮَﺘْﺷا
َﺔﱠﻨَﺠﻟا ُﻢُﻬَﻟ ﱠنَﺄِﺑ
ﻲِﻓ َنﻮُﻠِﺗﺎَﻘُﻳ
ِﻞﻴِﺒَﺳ
ِﻪّﻠﻟا
َنﻮُﻠُﺘْﻘَﻴَﻓ
ِﻞﻴِﺠﻧِﻹاَو ِةاَرْﻮﱠﺘﻟا ﻲِﻓ ًﺎّﻘَﺣ ِﻪْﻴَﻠَﻋ ًاﺪْﻋَو َنﻮُﻠَﺘْﻘُﻳَو
ِنﺁْﺮُﻘْﻟاَو
َﻓْوَأ ْﻦَﻣَو
َﻦِﻣ ِﻩِﺪْﻬَﻌِﺑ ﻰ
ِﻪّﻠﻟا
ْاوُﺮِﺸْﺒَﺘْﺳﺎَﻓ
ُزْﻮَﻔْﻟا َﻮُه َﻚِﻟَذَو ِﻪِﺑ ﻢُﺘْﻌَﻳﺎَﺑ يِﺬﱠﻟا ُﻢُﻜِﻌْﻴَﺒِﺑ
ُﻢﻴِﻈَﻌْﻟا
{}
“Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek)
cennet
karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler.
(Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha
çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış
verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır.”
265
262
Zuhayli,
İslam Hukuku, (çev. İsmail Bayer), İst. 1996, s. 80.
263
Yıldırım, a.g.e. , III/1441; DIA, Cihad Md. , VII/528 .
264
Karabulut, a.g.e. , s. 9.
265
Tevbe Suresi, 9/111.