Kur’an-i keriM’İn cihad ve teröre bakişI



Yüklə 1,07 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə23/42
tarix19.10.2018
ölçüsü1,07 Mb.
#75124
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   42

  
 
 
56
yeryüzünde iktidar verirsek namazı  kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve 
kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah'a varır.”
226
 
Ayet-i kerime’de Kur’an’ın farz kıldığı cihadın, dünya hayatının düzeninin 
korunması için kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu vurgulanıyor. Çünkü saldırı, baskı, 
zulüm ve haksızlığa karşı konulmayacak olursa, kötülük, zulüm ve bozgunculuk 
kontrolden çıkacak ve yeryüzünü kaplayacak, bu durumda ise yeryüzü çürümeye ve 
yozlaşmaya maruz kalacaktı.
227
 Yüce Allah ise inanan kullarının böyle bir ortamda 
bulunmasına ve de buna göz yumarak yaşamını sürdürmesine razı değildir, çünkü 
Allah kullarına karşı  şefkatli ve merhametlidir, onların ahiret hayatının hüsrana 
uğramasını istemez. Bu sebeple zulüm ve saldırganlığı bertaraf etme amacına yönelik 
olarak cihad sorumluluğunu inanan kullarına yüklemiştir.
228
 Bu vesileyle yeryüzü 
düzene girsin, kötülüklerin ve zulümlerin önüne geçilsin ve iyilikler çoğalarak 
insanların dünya ve ahiret hayatında mutluluklarının önündeki engeller kaldırılsın.
229
 
Yüce Allah mallarıyla ve canlarıyla cihad eden mü’minlerin kazançlı 
çıkacaklarını ve kurtuluşa ereceklerini ifade ediyor: 
“Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi? 
Allah'a ve Resûlüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad 
edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.  İşte bu takdirde O, sizin 
günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn 
cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur.  Seveceğiniz 
başka bir şey daha var: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) 
müjdele.  Ey iman edenler! Allah'ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu  İsa 
havârîlere: Allah'a (giden yolda) benim yardımcılarım kimdir? demişti. Havârîler de: 
Allah (yolunun) yardımcıları biziz, demişlerdi. İsrail oğullarından bir zümre inanmış, 
bir zümre de inkâr etmişti. Nihayet biz inananları, düşmanlarına karşı destekledik. 
Böylece üstün geldiler.”
230
  
Ayet-i kerime’de mü’minlere iki müjde verilmektedir; birincisi uhrevi müjde, 
ikincisi ise dünyevi müjde. Kur’an-ı Kerim’in hiçbir yerinde mü’minler sırf dünyevi 
                                                 
226
 Hacc Suresi, 22/40. 
227
 Esed, a.g.e. , s.679. 
228
 ibn Kesir, a.g.e. , I/376;Kutub, Tefsir, I/468; Derveze, a.g.e. , V/280. 
229
 Derveze, a.g.e. , IV/440. 
230
 Saff Suresi, 61/10-13. 


  
 
 
57
sonuçlar elde etmek için savaşa teşvik edilmemiştir, aksine Müslümanları savaşa 
teşvik eden ayetlerin büyük çoğunluğu, Allah’ın rızasını ve uhrevi hayatı asıl hedef 
olarak göstermektedir. Bu itibarla, Allah uğrunda cihad etmek, Allah’ın mesajını 
yükseltmek, düşmanlara karşı koymak, insanları Allah’ın dinine çağırma 
özgürlüğünü sağlamak ve Müslümanların hürriyet ve güzelliklerinin temini için son 
derece önemlidir.
231
 
Bunun içindir ki, Cihad ibadeti mü’minin dünya hayatında ahretini kazanabilmesi 
için bir imtihan olması sebebiyle önemlidir:  
“Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya 
çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?”
232
 
“…Durum şu ki, Allah dileseydi, onlardan intikam alırdı. Fakat sizi birbirinizle 
denemek ister. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını boşa 
çıkarmaz.”
233
 
“Yoksa Allah, sizden, cihad edip Allah, peygamber ve müminlerden başkasını 
kendilerine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı  mı sandınız? 
Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
234
 
Yüce Allah dilese Müslümanların karşısındaki bütün düşmanları yok eder, ancak 
inanan kimselerin itaat noktasındaki samimiyetlerinin ortaya çıkması için cihad 
ibadetini bir imtihan vesilesi kılmaktadır.
235
 Mü’min için cihad, dünya hayatında 
ahiretini kazanmak için önemli bir imtihan vesilesi olması hasebiyle son derece 
önemlidir. Nitekim Hendek savaşıyla ilgili Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:  
 
َﻞَﻔْﺳَأ ْﻦِﻣَو ْﻢُﻜِﻗْﻮَﻓ ﻦﱢﻣ ﻢُآوُؤﺎَﺟ ْذِإ
 
 ُبﻮُﻠُﻘْﻟا ِﺖَﻐَﻠَﺑَو ُرﺎَﺼْﺑَﺄْﻟا ْﺖَﻏاَز ْذِإَو ْﻢُﻜﻨِﻣ
َﺮِﺟﺎَﻨَﺤْﻟا
 
ِﺑ َنﻮﱡﻨُﻈَﺗَو
 ِﻪﱠﻠﻟﺎ
 ﺎَﻧﻮُﻨﱡﻈﻟا
 {}
ْﻟا َﻲِﻠُﺘْﺑا َﻚِﻟﺎَﻨُه
اﻮُﻟِﺰْﻟُزَو َنﻮُﻨِﻣْﺆُﻤ
 
 ًﻻاَﺰْﻟِز
  ًاﺪﻳِﺪَﺷ
 {}
ﻢِﻬِﺑﻮُﻠُﻗ  ﻲِﻓ  َﻦﻳِﺬﱠﻟاَو  َنﻮُﻘِﻓﺎَﻨُﻤْﻟا  ُلﻮُﻘَﻳ  ْذِإَو
 
  ﺎَﻧَﺪَﻋَو  ﺎﱠﻣ  ٌضَﺮﱠﻣ
ُﻪﱠﻠﻟا
 
 ًاروُﺮُﻏ ﺎﱠﻟِإ ُﻪُﻟﻮُﺳَرَو
{}
 
                                                 
231
 Derveze, a.g.e. , VI/476. 
232
 Al-i İmran Suresi, 3/142. 
233
 Muhammed Suresi, 47/4. 
234
 Tevbe Suresi, 9/16. 
235
 Kaya, a.g.e. , s.252. 


  
 
 
58
 
“Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan (vâdinin üstünden ve alt 
yanından) üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler gırtlağa geldiği ve 
siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman; İşte orada iman sahipleri 
imtihandan geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğratılmışlardı. Ve o zaman, 
münafıklar ile kalplerinde hastalık (iman zayıflığı) bulunanlar: Meğer Allah ve 
Rasûlü bize sadece kuru vaadlerde bulunmuşlar! diyorlardı.”
236
 
Ayet-i kerimede ifade edildiği gibi Hendek savaşında savaşa katılanlar 
imtihandan geçirilmişler, sonucunda ise iman edenler ile nifak sahipleri ortaya 
çıkarılmıştır. 
Cihad ibadeti mü’min kimse için yeryüzünde sahip olduğu her şeyden daha 
önemli olmalıdır:
 
نِإ  ْﻞُﻗ
 
ْﻢُﻜُﺗَﺮﻴِﺸَﻋَو  ْﻢُﻜُﺟاَوْزَأَو  ْﻢُﻜُﻧاَﻮْﺧِإَو  ْﻢُآُؤﺂَﻨْﺑَأَو  ْﻢُآُؤﺎَﺑﺁ  َنﺎَآ
 
 ٌلاَﻮْﻣَأَو
ْﻮَﺸْﺨَﺗ ٌةَرﺎَﺠِﺗَو ﺎَهﻮُﻤُﺘْﻓَﺮَﺘْﻗا
ُﻦِآﺎَﺴَﻣَو ﺎَهَدﺎَﺴَآ َن
 
 َﻦﱢﻣ ﻢُﻜْﻴَﻟِإ ﱠﺐَﺣَأ ﺎَﻬَﻧْﻮَﺿْﺮَﺗ
ِﻪّﻠﻟا
 
ٍدﺎَﻬِﺟَو  ِﻪِﻟﻮُﺳَرَو
 
  َﻲِﺗْﺄَﻳ  ﻰﱠﺘَﺣ  ْاﻮُﺼﱠﺑَﺮَﺘَﻓ  ِﻪِﻠﻴِﺒَﺳ  ﻲِﻓ
ُﻪّﻠﻟا
 
َو  ِﻩِﺮْﻣَﺄِﺑ
  ُﻪّﻠﻟا
يِﺪْﻬَﻳ  َﻻ
 
 َﻦﻴِﻘِﺳﺎَﻔْﻟا َمْﻮَﻘْﻟا
{}
 
 
“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız 
kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız 
meskenler size Allah'tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili 
ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu 
hidayete erdirmez.”
237
 
 ِﻞﻴِﺒَﺳ ﻲِﻓ ْاوُﺮِﻔﻧا ُﻢُﻜَﻟ َﻞﻴِﻗ اَذِإ ْﻢُﻜَﻟ ﺎَﻣ ْاﻮُﻨَﻣﺁ َﻦﻳِﺬﱠﻟا ﺎَﻬﱡﻳَأ ﺎَﻳ
ِﻪّﻠﻟا
 
ْﻢُﺘْﻠَﻗﺎﱠﺛا
 
 ﻲِﻓ  ﺎَﻴْﻧﱡﺪﻟا  ِةﺎَﻴَﺤْﻟا  ُعﺎَﺘَﻣ  ﺎَﻤَﻓ  ِةَﺮِﺧﻵا  َﻦِﻣ  ﺎَﻴْﻧﱡﺪﻟا  ِةﺎَﻴَﺤْﻟﺎِﺑ  ﻢُﺘﻴِﺿَرَأ  ِضْرَﻷا  ﻰَﻟِإ
ﱠﻻِإ ِةَﺮِﺧﻵا
 ٌﻞﻴِﻠَﻗ 
{}
       
 
 
“Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda savaşa çıkın!" denildiği zaman 
yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat 
                                                 
236
 Ahzab Suresi, 33/10-12. 
237
 Tevbe Suresi, 9/24. 


Yüklə 1,07 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə