Microsoft Word 07. Cemil kutlutüRK



Yüklə 333,79 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/8
tarix22.10.2018
ölçüsü333,79 Kb.
#75423
1   2   3   4   5   6   7   8

Hinduizm’e Göre Tanrı Vişnu’nun Yeryüzünde Bedenlenmesinin Nedenleri

 

143



kutsal metinlerinin ve bu metinlerde talim edilen dini öğretilerin asırlar bo-

yunca muhafaza edilmiş olması etkili olmuştur. Bu öğretilerin başında Tanrı 

inancı ve bu inançla doğrudan ilgili olan Tanrı’nın bedenlenmesi (avatara) 

doktrini gelir. Dolayısıyla bu makalede Hinduizm’i asırlardır ayakta tutan ve 

Hindular arasında manevi bir birlikteliğin oluşmasında büyük katkısı olan 

dini öğretilerden avatara inancı ele alınmış ve bu inancın Hindular acısından 

taşıdığı değer çeşitli yönleriyle ortaya konulmaya çalışılmıştır.    

 

Avatara inancı konusunda gerek ortaçağ gerekse modern dönemde çe-

şitli felsefi ve dini görüşler ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede özellikle din bil-

ginleri tarafından avataraların mahiyeti, sayısı, kapsam alanı, beklenen kur-

tarıcı (Kalki avatara) gibi konularda çeşitli fikirler ileri sürülmüştür. Fakat 

makalede bu tür farklı görüşlere ve yorumlara yer verilmemiştir. Burada 

Hindu kutsal metinlerinden hareketle avatara inancının ortaya çıkış süreci ve 

Tanrı’nın yeryüzünde beden alarak gerçekleştirdiği temel icraatlar incelen-

miştir. 

1.  Tanrı’nın Bedenlenmesi İnancı 

İnsanüstü ilahi bir kudretin bir takım amaçları gerçekleştirmek için çoğu 

zaman insan bazen de hayvan suretinde tamamen veya kısmen yeryüzünde 

bedenlenmesi inancının geleneksel dinlerden tek tanrılı dinlere kadar geniş 

bir inanç kuşağında mevcut olduğu görülür. Bu doktrin, tanrısal iradenin 

bilinçli olarak kendini açığa çıkarmak üzere yarattığı varlıklardan herhangi 

birinin bedenine girmesiyle ilgilidir. Tanrı’nın bedenlenmesi inancının kö-

kenini animistik dinlerden eski İran ve Hint dinlerine, oradan Zerdüştîlik ve 

Budhizm’e kadar dayandıranlar olduğu gibi Sâbiîler veya Firavunlar tarafın-

dan ortaya atıldığını kabul edenler de vardır. Böyle bir inancın yaygın bir 

biçimde kabul edildiği dinlerin başında ise Hinduizm gelir.  

Kökeni takriben milattan önce iki binli yıllara dayanan Hinduizm, uzun 

bir tarihi süreç içinde gelişimini tamamlamıştır (Zaehner 1-2; Yitik, Hindu-

izm’de Din 229-230). Hindu kutsal metinlerinin asırlar boyunca nesilden 

nesile aktarılmış olması ve metinlerdeki dini öğretilerin geniş halk kitlelerin-

ce benimsenmiş olması, Hinduizm’in günümüze kadar varlığını devam et-

tirmesinde önemli rol oynamıştır. Hindu dininin iç ve dış etmenlere karşı 

                                                                                                                   

şekillenmiştir. Dolayısıyla bugün yaygın olarak kullanılan Hinduizm tabiri, bu bölge halkının 

inanç ve geleneklerini belirtmek için daha sonraki tarihlerde Batılılarca kullanılmış bir isim-

lendirmedir. Hinduların ise kendi dinlerini “Ezeli-Ebedi Yol/Din” anlamına gelen “Sanatana 

Dharma” olarak adlandırdıkları bilinmektedir (Sarma 2; Zaehner 2; Basent, Sanatana Dharma 

3; Yitik, Hint Dinleri 3). Bu makalede ise erken dönemden günümüze kadar gelen dini yapı-

nın tümü Hinduizm tabiri ile ifade edilmiştir. 



Cemil KUTLUTÜRK 

 

144



ayakta durmasını sağlayan ve mensuplarını belli bir ideal çerçevesinde bir 

arada tutmayı başaran öğretilerin başında Tanrı’nın bedenlenmesi (avatara) 

inancı gelir

2

.    



Hinduizm’de Tanrı’nın bedenlenmesi inancı Sanskrit dilinde avatara 

kavramı ile ifade edilir. Avatara, “karşıdan karşıya geçmek, ulaşmak” anla-

mına gelen tri fiili ile “aşağı, aşağıya” anlamına gelen ava ön ekinin birleşi-

minden olur ve “zuhur etme, aşağı inme, alçalma” anlamlarına gelir (Wil-

liams 150; Abtay 46; Kinsley 14). Avatara terim olarak, başta Vişnu olmak 

üzere tanrıların veya metafizik varlıkların belirli amaçlar için insan veya 

hayvan formunda yeryüzüne inişlerini ifade eder.  Bu terim aynı zamanda 

tanrının veya metafizik varlığın aldığı biçimi ya da bedensel formu da tanım-

lar (Maghad 213; Parrinder 19-20). 

Hindu kutsal metinleri incelendiğinde avatara teriminin tam anlamıyla 

ilk defa Mahabharata destanının bir bölümü olan Bhagavadgita adlı metinde 

yer aldığı görülür. Metinde geçen; “Ey Arcuna (Bharat)! Doğruluk, adalet, 

erdem gibi değerlerin azaldığı; adaletsizliğin ve düzensizliğin arttığı dönem-

lerde ben kendimi açıkça gösteririm. İyiliği (iyileri) korumak, kötülüğü (kö-

tüleri) yok etmek ve doğruluğu tesis etmek için zaman zaman bu dünyada 

doğarım” ( 4.7-8) ifadeleri avatara doktrinine işaret eder. Mahabharata des-

tanı öncesi erken dönem Hindu kutsal metinlerinin bazılarında tanrıların 

çeşitli tezahürlerinden söz edilir. Tanrıların bu tür tezahürlerini belirtmek 

için “görünme, ortaya çıkma” anlamına gelen pradurbhava kelimesi ve tü-

revleri kullanılır (Couture 313). Ancak erken dönem Hindu kutsal metinle-

rinde tanrıların farklı  şekillerde tezahür etmeleri klasik anlamdaki avatara 

doktrini ile örtüşmez. Çünkü Hindu inancına göre klasik anlamda avatara

Tanrı’nın (Vişnu’nun) farklı bir forma bürünerek yeryüzünde ortaya çıkması 

veya doğum yoluyla anne rahminden dünyaya gelmesi durumunu ifade eder 

(Katre 38; Parrinder 20). Avatara teriminin bu şekilde kullanımı açık bir 

biçimde Destanlar döneminde (M.Ö. 200 – M.S. 300 ) görülür. Bu bağlamda

 

Mahabharata (1.2.34) ve Harivamşa’da (44.82) avatara kelimesi ve bazı 



türevleri yer almıştır

3

. Destanlar dönemi sonrasına tekabül eden Puranalar 



                                                 

2

 Hinduizm içinde farklı dini gruplar ve gelenekler ortaya çıkmışsa da bunlar arasında Vişnu-



culuk,  Şivacılık ve Şaktacılık hemen her dönemde varlığını korumuş ve günümüze kadar 

ulaşmıştır. Avatara doktrininin, tanrı Vişnu ile ilgili olduğu ve bu açıdan söz konusu inancın 

daha çok Vişnuculuk mezhebinin temel öğretilerinden biri olduğu belirtilmesi gereken bir 

husustur. Fakat Vişnuculuğun diğer mezheplere göre daha yaygın olması ve Vişnu’nun bazı 



avataralarının sadece Vişnu mezhebine bağlı kimselerce değil pek çok Hindu tarafından da 

kabul edilmesi, bedenlenme doktrininin Hinduizm’in önemli inançlarından biri olduğunu 

ortaya koymaktadır. 

3

 Mahabharata destanında  avatara teriminin navavataram rupasya  şeklinde kullanıldığı gö-



rülmektedir. Bu ifade “güzelin yeryüzüne yeni bir inişi” anlamına gelir (Mahabharata, 

3.146.33). Diğer taraftan klasik Upanişad metinlerinde avatara kelimesinin bulunmadığı ve 




Yüklə 333,79 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə