Microsoft Word Brown, Dan Da Vinci Sifresi doc



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə18/116
tarix10.11.2017
ölçüsü5,01 Kb.
#9412
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   116

Arkasını dönen Fache, öfkeyle diğer yöne doğru ilerledi. Kapıya geldiğinde altından 
geçerek Büyük Galeri'den çıktı, koridorda yürüdü ve Sauniére'in ofisindeki komuta merkezine 
fırtına gibi daldı. 
"Sophie Neveu'nun bu binaya girmesine kim izin verdi?" diye bağırdı. 
İlk cevap veren Collet oldu. "Dışardaki güvenlik görevlilerine şifreyi çözdüğünü 
söylemiş." 
Fache etrafına bakındı. "Gitti mi?" 
"Sizinle birlikte değil mi?" 
Gitmiş." Fache karanlık koridora bir göz attı. Belli ki Sophie, dışarı çıkmadan evvel durup 
diğer görevlilerle sohbet edecek halde değildi. 
Fache bir an için, giriş katındaki güvenlik polislerine telsizle Sophie'yi durdurmalarını ve 
binadan çıkmadan yanına getirmelerini söylemeyi istedi. Bunu bir kez daha düşündü. 
Konuşan sadece gururuydu... Son sözü söylemeyi istiyordu. Bu gece yeterince oyalanmıştı. 
Onu kovmak için sabırsızlanırken, kendi kendine Ajan Neveu ile daha sonra ilgilenirsin, 
dedi. 
Aklından Sophie'yi çıkartan Fache, bir süre için Sauniére'in masasında duran minyatür 
şövalye heykeline baktı. Sonra Collet'ye döndü, "Onu görüyor musun?" 
Collet başını bir kez salladı ve dizüstü bilgisayarını Fache'ye çevirdi. Zemin planındaki 
kırmızı nokta açıkça seçilebiliyor ve UMUMÎ TUVALET yazan odada yanıp sönüyordu. 
Bir sigara yakıp, koridora doğru yürüyen Fache, "Güzel," dedi. "Bir telefon açacağım. 
Langdon tuvaletten başka bir yere gitmesin." 


12 
 
Robert Langdon Büyük Galeri'nin sonuna doğru yorgun adımlarla yaklaşırken, 
sersemlediğini hissediyordu. Sophie'nin telefon mesajını zihninde tekrarlayıp duruyordu. 
Koridorun sonunda, uluslararası  işaret dilinde çöp adamlarla ifade edilen tuvaletin ışıklı 
tabelaları onu, üzerinde İtalyan çizimlerinin bulunduğu labirent şeklindeki bir dizi bölmeye 
götürmüştü. Bölmeler tuvaletleri görünürden saklıyordu. 
Erkekler tuvaletini bulan Langdon içeri girdi ve ışıkları açtı. 
İçerisi boştu. 
Lavabonun yanına giderek, yüzüne soğuk su çarptı ve ayılmaya çalıştı. Kuvvetli floresan 
ışığı çıplak fayanslarda parlıyor ve içerisi amonyak kokuyordu. Yüzünü kurularken, tuvaletin 
kapısı gıcırdayarak açıldı. Arkasını döndü. 
Yeşil gözleri korkuyla parlayan Sophie Neveu içeri girmişti. "Tanrı’ya şükür ki geldiniz. 
Fazla vaktimiz yok." 
Lavaboların yanında duran Langdon, DCPJ Kriptografı Sophie Neveu’ya şaşkınlıkla 
bakıyordu. Langdon yalnızca dakikalar önce yeni gelen kriptografın deli olduğunu düşünerek, 
telefondaki mesajını dinlemişti. Ama dinledikçe, Sophie Neveu'nun son derece ciddi 
olduğunu anlamıştı.  Bu mesaja tepki vermeyin. Sakince dinleyin. Şu anda tehlikedesiniz. 
Verdiğim talimatlara harfiyen uyun. Tereddüt eden Langdon, Sophie'nin tavsiyelerine 
uymaya karar vermişti. Fache'ye, telefonun ülkesinde kaza geçiren bir arkadaşıyla ilgili 
olduğunu söylemişti. Daha sonra Büyük Galeri’nin sonundaki tuvaleti kullanmak istemişti. 
Nefes nefese kalan Sophie, şimdi onun önünde duruyordu. Langdon floresan ışığında 
onun güçlü havasının yumuşak hatlarından kaynaklandığını görünce şaşırmıştı. Sadece 
bakışları sertti ve çok katmanlı Renoir portrelerini çağrıştırıyordu... gizemli fakat belirgin, 
gizem perdesini bir şekilde kaybetmeyen bir yüreklilik. 
"Sizi uyarmak istedim Bay Langdon..." diye söze başlayan Sophie hâlâ nefes almaya 
çalışıyordu. "Siz gözetim altındasınız. Polis sizi gözaltına aldı." Konuşurken, aksanlı 
İngilizcesi fayans duvarlarda yankılanarak, sesine boğuk bir nitelik kazandırıyordu. 
Langdon, "Ama... neden?" diye sordu. Sophie, ona telefonda bir açıklamada bulunmuştu 
ama bunu, onun ağzından duymak istiyordu. 
Ona doğru adım atarken, "Çünkü," dedi. "Fache'nin bu cinayetteki baş şüphelisi sizsiniz." 
Langdon'ın kelimelerle arası iyiydi ama yine de son derece mantıksız geliyordu. Sophie'ye 
göre, Langdon bu gece Louvre'a simgebilim uzmanı olarak değil, bir şüpheli olarak 
çağrılmıştı ve DCPJ'nin en sık kullandığı sorgu metotlarından birinin gözetim altındaki suçlu 
hedefi olduğunun farkında değildi. Bu usta aldatmacada polis şüpheliyi cinayet mahalline 
davet eder ve sinirlerine hâkim olamayıp, kendini ele vereceğini ümit ederek onunla mülakat 
yapardı. 
Sophie, "Ceketinizin sol cebine bakın," dedi. "Sizi gözaltına aldıklarına dair bir delil 
bulacaksınız." 
Langdon gittikçe evhamlanıyordu.  Cebime mi bakayım? Bir ucuz sihir numarasına 
benziyordu. 
"Sadece bakın." 
Şaşkınlık içindeki Langdon, elini tüvit ceketinin sol cebine götürdü, o cebi hiç 
kullanmazdı. Cebi kurcaladığında hiçbir şey bulamadı.  Ne bekliyordun ki? Yeniden 
Sophie'nin deli olabileceğini düşünmeye başlamıştı. O sırada parmaklan beklenmedik bir 
nesneye dokundu. Küçük ve sertti. Minik nesneyi parmaklarıyla tutarak dışarı  çıkarttı ve 
hayretle baktı. Saat pili büyüklüğünde, düğme  şeklinde metal bir yuvarlaktı. Daha önce hiç 
görmediği bir şeydi. "Bu ne?..." 


Sophie, "GPS takip noktacığı," dedi. "Bulunduğu yeri devamlı, DCPJ’nin 
gözlemleyebildiği Küresel Mevki Sistemi'ne gönderir. Bunu, insanların yerini izleyebilmek 
için kullanırız. Dünyanın herhangi bir yerinde altmış santim hata payıyla tam yerini 
gösteriyor. Sizi elektronik takibe aldılar.Otelden sizi almaya gelen ajan, siz odadan çıkmadan 
önce onu cebinize yerleştirdi." 
Langdon otel odasını hatırlamaya çalıştı... aldığı kısa duş, giyinmesi, odadan çıkarlarken 
DCPJ ajanının Langdon'ın tüvit ceketini tutması. Dısarısı soğuk Bay Langdon, demişti ajan. 
Paris'te bahar şarkılarda söylediğiniz gibi değildir. Langdon, ona teşekkür etmiş ve ceketi 
giymişti. 
Sophie'nin zeytin rengi gözleri samimiydi. "Daha önce size takip noktacığından 
bahsetmedim çünkü cebinizi Fache'nin yanında aramanızı istemedim. Onu bulduğunuzu 
bilemez." 
Langdon'ın nasıl tepki vermesi gerektiğine dair hiçbir fikri yoktu. 
"Sizi GPS takibine aldılar çünkü kaçabileceğinizi düşünüyorlardı." Durdu. "Aslında, 
kaçmanızı umut ettiler; bu şekilde davaları kuvvetlenecekti." 
Langdon, "Neden kaçayım ki?" diye sordu. "Ben masumum!" 
"Fache tam tersini düşünüyor." 
Öfkelenen Langdon takip noktacığını atmak için çöp kovasına doğru 
"Hayır!" Sophie, onun kolunu tutarak durdurdu. "Onu cebinizde bırakın. Eğer onu 
atarsanız sinyal hareket etmeyi kesecek ve noktacığı bulduğunuzu anlayacaklar. Fache'nin sizi 
yalnız bırakmasının tek sebebi, bulunduğunuz yeri takip edebilmeleri. Eğer ne yaptığını 
keşfettiğinizi düşünürse..." Sophie cümleyi tamamlamadı. Bunun yerine metal diski 
Langdon'ın elinden aldı ve tekrar tüvit ceketinin cebine attı. "Noktacık sizinle kalsın. En 
azından şimdilik." 
Langdon hiçbir şey anlayamıyordu. "Fache, benim Jacques Sauniére'i öldürdüğümü nasıl 
düşünebildi?" 
"Sizden  şüphelenmek için inandırıcı sebepleri var." Sophie'nin yüzünde katı bir ifade 
vardı. "Burada henüz görmediğiniz bir delil var. Fache bunu sizden dikkatle sakladı." 
Langdon bakmakla yetiniyordu. 
Sauniére'in yere yazdığı metnin üç satırını hatırlıyor musunuz?" 
Langdon evet anlamında başını salladı. Langdon sayılarla kelimeleri beynine yazmıştı. 
Sophie artık fısıltıyla konuşuyordu. "Ne yazık ki, sizin gördüğünüz mesajın tamamı 
değildi. Fache'nin fotoğrafını çektikten sonra, siz gelmeden önce silip temizlediği  dördüncü 
bir dize vardı." 
Langdon filigran kaleminin çözünür mürekkebinin kolaylıkla çıkartıldığını bildiği halde, 
Fache'nin delili neden sildiğini tahmin edemiyordu. 
Sophie, "Fache, mesajın son dizesinden," dedi. "Sizin haberiniz olmasını istemiyordu." 
Durdu. "En azından sizinle işi bitene kadar." 
Sophie süveterinin cebinden fotoğrafın bilgisayar çıktısını  çıkardı ve açmaya başladı. 
"Fache, Sauniére'in mesajında söylediklerini çözebilmemiz umuduyla, bu gece cinayet 
mahallinin görüntülerini kriptoloji birimine gönderdi. Buradaki, mesajın tamamının 
fotoğrafı." Sayfayı Langdon'a uzattı. 
Langdon hayretle resme baktı. Yakından çekilen fotoğraf, parke zemindeki parıltılı mesajı 
gösteriyordu. Son dize, Langdon'ın midesine bir yumruk gibi inmişti. 
 
1 3 – 3 – 2 – 2 1 – 1 - 1 – 8 - 5  
O n   D r a c o   d e v i n i   a l !  
O n   s a h t e   a l i m !  
P . S .   R o b e r t   L a n g d o n ' ı   b u l  


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   116




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə