86
(a)
(b)
Şekil 8.1 Mermerlerden alınan örneklere ait mikrofotograflar (2. nikol)
8.1.2 Siyenitoidler
Orta Anadolu intruzif kayalarının
bir üyesi olan siyenitoidler, inceleme alanının hmem
batısında yer alan İdiş Dağı’nda tipik olarak yüzeylenmektedir (Kadioglu
et al. 2005).
Siyenitoidler genel olarak silikaca doygun olmayan ve feldispatoid minerallerince
zengindir (Kadıoğlu
et al. 2005). Orta Anadolu felsik magmatizmasının en genç
ürününü temsil eden siyenitoidler, inceleme alanında, Bayramhacılı köyünün doğusunda
gözlenmektedir. Özellikle faylanmanın etkin olduğu bölgelerde sıkça kırık ve çatlaklarla
kesilmiş birim, dinamik metamorfizmaya uğramış ve kataklazma dokusunun geliştiği bu
kısımlarda yoğun ayrışma etkisinde kalmıştır.
İnce kesit incelemeleri sonucunda holokristalen porfirik
doku gösteren siyenitik
kayaçların siyenit, diyoritporfit, foid siyenit, pseudolösit siyenit, foid diyorit türünde
oldukları saptanmıştır. Felsik mineral bileşimleri, başlıca
nefelin olmak üzere yoğun
olarak feldispatoid ve az miktarda plajioklaz kristallerinden oluşmaktadır (Şekil 8.2.a).
Mafik mineral olarak bol miktarda amfibolün ve yer yer biyotit ve ojit türü piroksen
minerallerinin (Şekil 8.2.b) yanı sıra tali mineral olarak skapolit, kankrinit (Şekil 8.2c)
ve melanit türünde granat mineralleri (Şekil 8.2.d) gözlenen kayaçların çoğunda aşırı
hidrotermal etki izlemek mümkündür. Özellikle kayacın kırık, çatlak ve boşluklarında
etkin olan hidrotermal akışkanların bu kısımlarda opak mineral çökelttikleri ve kayaçta
FeO sıvamaları oluşturdukları anlaşılmaktadır (Şekil 8.3.a). Siyenitik kayaçların yoğun
Hematit ve
limonit
mineralleri
87
şekilde ayrışmaya maruz kalmaları sonucunda mineraller ilksel durumlarını
yitirmişlerdir. Petrografi çalışmalarında feldispatlar serisitleşmiş ve killeşmişlerdir
(Şekil 8.3.b). Potasyumca zengin siyenitik kayaçlarda
oluşan bu tür killeşmeler
sonucunda illit türü killerin oluşması beklenmektedir. Yaygın olarak karbonatlaşma ve
silisleşmenin (Şekil 8.3.c) görüldüğü kesitlerde mafik minerallerde uralitleşme,
kloritleşme, iddigsitleşme türü ayrışmalar yaygındır (Şekil 8.3.d).
Siyenitik kayaçlarda görülen bu yoğun ayrışmaların yanı sıra kayacın boşluklarında ve
süreksizliklerinde bol miktarda çökelmiş olan karbonat mineralleri bölgede CaCO
3
’ca
zengin akışkanların ekin olduklarını göstermektedir (Şekil 8.3.e).
(a)
(b)
(c)
(d)
Şekil 8.2 Siyenik kayaçların petrografik ve minerolojik
özelliklerini gösteren
mikrofotograflar (2. nikol)
89
8.1.3 Bazaltlar
Oluşumunda kazandıkları soğuma ve akma yapıları nedeniyle sahip oldukları geçirimli
özelliğin bölgenin aktif tektonik yapısından dolayı artması bazaltların süreksizliklerinde
hidrotermal akışkanlarında etkin olmasına neden olmuştur.
İnce kesit çalışmalarında hipokristalen porfirik dokuya sahip oldukları anlaşılan bazalt
örneklerinde, trakitik, subofitik, intersertal, korona, vesiküler
dokular da gözlenmektedir
(Şekil 8.4.a). Kayaçta en yüksek oranda gözlenen mineral çubuksu polisentetik
ikizlenmeli ve örnekten örneğe iri, orta ve ufak boylarda gözlenen genellikle yarı
özşekilli, yer yer özşekilli plajioklaz mineralleridir (Şekil 8.4.b). Serisitleşme ve
killeşmenin gözlendiği plajioklaz minerallerinin özellikle ayrışma örneklerinde
tamamen bozundukları ve ancak relikt olarak bulundukları saptanmıştır (Şekil 8.4.c).
Kayacın opak minerallerini oluşturan piroksen ve olivinler ise genel olarak kırık ve
çatlaklarında Fe’li akışkan etkileriyle iddingsitleştikleri gözlenmektedir (Şekil 8.4.d).
Mafik mineraller kimi yerde de opaklaşmışlardır.
Bazaltların tüm boşluk ve süreksizliklerinde hidrotermal etki gözlemek mümkündür.
Süreksizliklerde ve matrikste FeO sıvamaları, demirli
opak mineral ve karbonat
çökelleri şeklinde görülen bu etki kayacın vesiküler boşluklarında genellikle karbonat
ve demirli karbonat çökelleri şeklinde gözlenmektedir (Şekil 8.4.e, f).
Kayacın, tüm bu petrografik özellikleri, yüksek sıcaklıklı CaCO
3
’ca zengin hidrotermal
akışkanın bu süreksizliklerde etkin olduğunu göstermektedir. Bazlatların boşluk ve kırık
çatlaklarında termal suların etkisiyle ankerit, limonit ve yer yer
hematit gibi minerallerin
oluştukları gözlenmiştir. Bu oluşumlar genellikle 150
o
C’nin üzerindeki sıcaklıklara
işaret etmektedir (Siegel 1979, Barnes 1979). Bu oluşumlar genel olarak kokeyt dokusu
gösterdiklerinden dolayı hidrotermal kayanaklıdırlar (Şekil 8.4.f).