73
7.4.3 Dairesel ve Stiff Diyagramları
İnceleme alanındaki suların tuzluluğunun ve tiplerinin alansal
değişimi ve birbirleri ile
kıyaslamasını yapabilmek için harita üzerine dairesel ve Stiff diyagramları çizilmiştir.
Diyagramlar su kaynaklarının toplam çözünmüş katı madde miktarına göre
ölçeklendirilmiştir.
Dairesel diyagramlarda TDS ile elde edilen su numunelerinin iyonik zenginliğine
(tuzluluğu) bağlı daire çapının büyüklüğü, Stiff diyagramlarının kalın ya da ince şekil
oluşturmaları ile sağlanmaktadır.
Bu kapsamda çalışma alanında örneklenen suların dairesel diyagramlarına göre,
Bayramhacılı kaynak alanına ait sıcak suların Ca
+2
-HCO
3
-
su tipinde oldukları, ikincil
iyonların ise Na
+
ve Cl
-
oldukları görülmektedir (Şekil 7.3-7.4). Tekgöz ve Çiftgöz
kaplıcaları için ise suların
yine Ca
+2
-HCO
3
-
tipinde oldukları, ikincil iyonlar ise Mg
+2
ve
SO
4
-
dır. Bayramhacılı kaynaklarının Tekgöz ve Çiftgöz kaynaklarına göre oldukça
tuzlu oldukları, soğuk suların tuzluluğunun Tekgöz ve Çiftgöz kaynakaları ile benzer
oldukları görülmektedir. Stiff diyagramlarında da benzer özellikler görülmektedir. Su
tiplerinin farklılığı Stiff diyagramlarında daha belirgin olarak ortaya çıkmıştır. Buradan
hareketle, Tekgöz ve Çiftgöz kaynaklarının hızlı dolaşım ve/veya kısa yeraltısuyu
sirkülasyonuna sahip oldukları, Bayramhacılı kaynaklarının ise daha derin doloşımlı
ve/veya uzun yeraltı suyu sirkülasyonuna sahip oldukları gözlenmektedir.
Kızılırmak numuneleri dairesel diyagramlar ve Stiff diyagramları yardımıyla
değerlendirildiğinde ise bu sularda baskın iyonların Ca
+2
ve SO
4
-
oldukları, Na
+
-K
+
ve
Cl
-
ise ikincil olarak bollaştıkları belirlenmiştir. Kızılırmağın tuzluluğunun
Bayramhacılı sıcak ve mineralli kaynaklarına yakın olduğu görülmektedir (Şekil 7.3).
75
Şekil 7.4 Stiff diyagramlarının harita üzerinde dağılımları (Σ: kıslatma)
7.6 Doygunluk İndisi (Dİ) Değerlendirmeleri
Jeotermal akışkanların kayaçlar içerisinde hareketi sırasında mineraller ile akışkanlar
arasında katı ve çözelti fazları içeren bir sistem meydana gelmektedir. Eğer akışkan
ilişkide olduğu mineralden tamamen yoksunsa sıcaklık, basınç,
dokanak yüzeyi ve
dolaşım zamanı gibi faktörlere bağlı olarak bu minerali çözecek ve bünyesine
katacaktır. Bu çözme süreci ancak suyun kimyasal bakımdan bu bileşenlerle denge
durumuna gelinceye kadar devam edebilecektir. Hidrokimyasal çalışmalarda bu durum
doygunluk indisleri hesaplanarak ifade edilmektedir. Buna göre çözeltinin bir minerale
göre denge durumu doygunluk indisi hesaplamalarına dayanarak 3 şekilde
tanımlanmaktadır.
76
DI < 0 : Doygun olmayan,
DI = 0 : Doygun,
DI > 0 : Aşırı doygun (Stumm
ve Morgan, 1981).
Buna göre tez kapsamında araştırılan su noktalarndan alınan örneklerden laboratuvar
analizleri sonucunda elde edilen kimyasal parametreler kullanılarak, Aquachem 5.1
bilgisayar programı yardımıyla suların anhidrit, aragonit, barit, kalsit, kalsedon,
dolomit, florit, jips, halit, kuvars, talk, vitherit minerallerine göre doygunluk durumları
hesap edilmiş elde edilen değerler Çizelge 7.7’de sunulmuştur.
Çizelge 7.7’deki sonuçlarla elde edilen Şekil 7.5’deki
diyagramda da görüldüğü gibi
Bayramhacılı kaynak alanına ait örnekler genel olarak aragonit, barit, kalsit, kalsedon ve
kuvarsça aşırı doygunken, anhidrit, dolomit, florit, jips, halit, talk ve vitheritçe doygun
değildir. Ayrıca çoğu örnekte hesaplanamayan hematitin
çözünürlük indisine göre ise
YKK örneğinin hematite göre aşırı doygun olduğu saptanmıştır.
Kimyasal karakter bakımından benzer özellik sergileyen Tekgöz ve Çiftgöz
kaplıcalarına ait örneklerden elde edilen doygunluk indisleri de her iki kaplıca için
benzer sonuçlar vermektedir. Buna göre Tekgöz ve Çiftgöz numuneleri genel olarak
kalsit, dolomit ve kuvarsa aşırı doygun, aragonit ve kalsite göre ise doygunluk sınırına
yakın değerler vermektedir. Bu örneklerin tümü anhidrit, barit, florit, jips, halit, talk ve
vitherite doygun değillerdir. Ayrıca TGK-1 örneği, Tekgöz ve Çiftgöz kaynak alanına
ait diğer
örnekler için hesaplanamayan, götit, hematit minerallerine göre doygunluk
sınırına yakın değerler verirken, siderit mineraline göre ise doygun değildir.
Soğuk su örneklerinde yapılan doygunluk indisi hesaplamaları sonucu, bu sulardan
BSK-1’in kalsit, kalsedon, kuvars, talk, BSK-2’nin aragonit, barit, kalsit, dolomit,
florit, BSK-4’ün
ise aragonit, barit kalsit ve dolomit minerallerince aşırı doygun
oldukları görülmektedir (Şekil 7.5).