64
7.3.2.3 Fosfat (PO
4
)
Mağmatik ve sedimanter kayaçların bünyesinde yaygın olarak bulnmasına
rağmen
fosfatın doğal sulardaki derişimi genellikle 1 mg/l’nin altındadır. Fosfatın diğer
kaynakları sentetik gübreler, evsel ve endüstriyel atıklardır. İçme suyu standartlarında
fosfat için herhangi bir değer belirtilmemektedir.
Tez çalışması kapsamında örneklenen sulardan Bayramhacılı kaynak alanı örneklerinde
elde edilen fosfat derişimleri 0,13-0,23 (BMS) mg/l arasındadır. Tekgöz ve Çiftgöz
kaplıcalarına ait numunelerde 0,02-0,08 mg/l ile nisbeten düşük fosfat derişimleri
saptanmıştır.
Soğuk su örneklerinde yapılan analizler 0,17-0,53 mg/l arasında
fosfat içerdiklerini
göstermektedir. Kızılırmak nehrine ait örneklerin fosfat derişimleri ise 0,43-0,66
mg/l’dir.
7.3.3 Ağır metal analizleri
Doğal suların bileşiminde 5 mg/l’den fazla derişimde bulunan ve suların içerdikleri
çözünmüş maddelerin %90’ını oluşturan ana iyonların yanında eser miktarda çok sayıda
çözünmüş iyona da rastlamak mümkündür. Ağır metallerde bu eser miktarda rastlanan
iyonlardandır ve litolojik kaynaklı olabildikleri
gibi madencilik faaliyetleri, evsel ve
endüstriyel atık sularından da kaynaklanabilmektedirler (Freeze ve Cherry, 1979).
Tez çalışması kapsamında örneklenen sulardan elde edilen analiz sonuçları Çizelge
7.5’de sunulmuş,
bu sonuçlara göre sularda Zn, Pb, Ni, Cd gibi ağır metallerin
belirlenme sınırlarının altında derişimlere sahip olduklarından analizler sonucunda
belirlenemedikleri anlaşılmıştır.
65
Çizelge 7.5 Çalışma alanından derlenen su numunelerinin ağır metal analizi sonuçları
(µg/l)
Fe Mn Cu Cr
BMS
- 0.005
0.024
0.036
BKK-1
- 0.126
0.035 0.054
BKK-2
- 0.169
0.028 0.055
BKK-3
- 0.151
0.037 0.044
BKK-4
- 0.154
0.026 0.043
YKK
0.008 0.218 0.028 0.043
CGK-1
- -
0.028 0.054
CGK-2
- -
0.025 0.041
TGK-1
0.047 - 0.03 0.05
TGK-2
- -
0.024 0.033
BSK-1
- -
0.025 0.039
BSK-2
- -
0.012
-
BSK-3
- -
0.013
-
BSK-4
- -
0.012
-
BSK-5
- -
0.025 0.040
KIZIL-1
0.011 - 0.026 0.039
KIZIL-2
0.020 - 0.023
-
7.3.3.1 Demir (Fe)
Mağmatik, metamorfik ve sedimanter kayaçlarda bulunan piroksen amfibol, magnetit,
olivin, biyotit, hematit, götit gibi minerallerde ve maden yataklarında
bulunan demir
litolojik kaynağının yanı sıra endüstriyel ve madencilik faaliyetleri sonucu da suya
geçebilmektedir. Demirin yeraltı sularında bulunuşu üserinde akiferin oksijen dengesi,
oksidasyon redüksiyon koşulları etkindir (Hem, 1985).
Demir bakterilerinin suda etkinliğini arttırması ve suyun tadını bozması nedeniyle
demirin Dünya Sağlık Örgütü tarafından içme suları için en yüksek demir derişimi 0,3
mg/l olarak belirlenmiştir (WHO, 1993), Türk Standartları Enstitüsü ise bu değeri
önerilen
miktar olarak belirlemiş, izin verilebilir en yüksek miktarı ise 1 mg/l olarak
saptamıştır (TSE 266, 1997).
Tez çalışması kapsamında örneklenen sulardan ancak Bayramhacılı kaynak alanına ait
YKK örneğinde 0,008 µg/l, Tekgöz kaplıcasından alınan yağışlı dönem örneğinde ise
0,047 µg/l demir derişimi elde edilmiştir. Kızılırmak numunelerinde elde edilen demir
derişimleri 0,011-0,020 µg/l’dir.
66
7.3.3.2 Mangan (Mn)
Kimyasal davranış olarak demire benzeyen mangan kayaçların
bünyesinde de demirle
birlikte bulunmaktadır. Birçok mağmatik ve metamorfik kayaçta iz bileşen olarak
bulunan mangan olivin, piroksen ve amfibollerde önemli miktarda mevcuttur. Manganın
litolojik olmayan en önemli kaynağı ise endüstriyel atıklardır (Hem 1985).
Yeraltı sularında mangan derişimi genellikle 1 mg/l’nin altında iken termal kaynaklı
sularda daha yüksek mangan içeriklerine rastlamak da mümkündür. Dünya Sağlık
örgütünce içme sularındaki mangan derişimi için belirlenen sınır değer 0,1 mg/l (WHO,
1993) iken Türk Standartları Enstitüsünce bu değer önerilen derişim olarak kabul
edilmiş, izin verilen en yüksek miktar ise 0,5 mg/l olarak açıklanmıştır (TSE, 1997).
Çalışma alanından derlenen su numunelerinde yapılan analizler sonucunda yalnızca
Bayramhacılı kaynak alanına ait numunlerde 0,126-0,218 (YKK) µg/l
mangan
derişimleri belirlenmiştir. Bulut Motel sondajından alınan örnek için bu değer 0,005
µg/l’dir.
7.3.3.3 Bakır (Cu)
Yerkabuğunda nabit bakır ve bakır içeren kalkopirit, kalkosit gibi sülfür ve malahit,
azurit gibi mineraller halinde bulunan bakırın yeraltısularına doğal yollardan
geçmesinin sınırlı olmasının nedeni bu tür bakır minerallerinin
çözünürlüklerinin düşük
olmasıdır (Goldschmidt 1958, Hem 1985).
Maden ve endüstriyel kaynaklı olarak da suya katılabilen bakırın yüksek miktarları
sinir, sindirim ve boşaltım sistemlerinde hasarlara neen olmaktadır. Suyun tadında da
bozulmaya sebep olabilen bakırın bu özellikleri nedeniyle Dünya sağlık Örgütü
tarafından içme sularında izin verilen en yüksek derişimi 1 mg/l’ dir (WHO, 1993).
Türk Standartları Enstitüsü ise bu değeri önerilen miktar olarak kabul etmişken izin
verilebilen en yüksek derişim olarak 1,5 mg/l değerini belirlemiştir (TSE, 1997).