11
Sinir stimülatörü kullanmanın avantajları şunlardır:
1- Yüksek başarı oranı,
2- Sedasyon uygulanmış ya da koopere olmayan hastada bloğu gerçekleştirme
olasılığı,
3- Parestezi aranmasına bağlı gelişebilecek sinir yaralanmalarından sakınma ve
parestezi aramama,
4- Arteri delme yöntemlerinin kullanılmaması ve böylece hematom gelişmesini
engellemektir.
[11, 12, 13, 14]
EKİPMAN
• Steril kompres
• Sinir stimülatörü (Resim 2)
• Steril eldiven
• Elektrot
• İki tane 20 cc lik enjektör
• Deri infiltrasyonun için insülin
enjektörü ve %2’lik lidokain
• 22 G lik damar yolu
• Adrenalin
• Sinir stimulatörü iğnesi (Resim 1)
• Lokal anestezik (%0.5
Levobupivakain 30 cc)
Resim 1: Sinir stimülatörü iğnesi-50mm Stimupleks A
®
(B.Braun Melsungen AG, Japan)
12
Resim 2: Sinir stimülatörü (Stimupleks HNS 12, Pajunk, Germany )
Hastalar supin pozisyonunda olacak şekilde yatırılır. Blok uygulanacak kol adduksiyonda,
ön kol 90 derece fleksiyonda ve el avuç içi hastanın göbeğine temas edecek şekilde ya da her
iki kol yan tarafta olacak şekilde pozisyon verilir. Hastanın başı blok uygulanacak yerin aksi
yönüne çevrilir ve başın altına yastık konulmaz. Boyun kaslarını gergin hale getirmek için
blok uygulanacak bölgede omuz altına bir yastık yerleştirilir ya da hastanın başı 30 derece
yükseltilir. Periferik blok uygulanacak ekstremitede klavikulanın orta noktasının hemen üst
kısmı, subklavyen arter, eksternal juguler ven ve sternokleidomastoid kasın lateral başının dış
kısmı belirlenerek blok noktası saptanır. Blok yapılacak kolun deltoid kasının üzerine bir adet
elektrod yapıştırılır.
Sinir stimülatörünün katot kutbu iğnenin iletken ucuna, anot kutbu deltoid kasa yapıştırılan
elektroda bağlanır. Stimülatör başlangıçta 1.0 mA, 2Hz, 0.1 ms parametrelere ayarlanır.
İşaretlenen girişim noktasından, önce insülin enjektörü ile lokal anestezi uygulanır. Lokal
anestezi yapılmış yerden iğne kaudale, hafif mediyale ve hafif sırta doğru yavaş yavaş
ilerletilir. İğne pleksusa, gövdeleri seviyesinde ulaşır. Enjeksiyon ideal olarak alt gövde
civarında yapılmalıdır.
Cilt, cilt altı geçilerek brakiyal pleksusu oluşturan sinirlerin (n.mediyanus, n.ulnaris,
n.radiyalis, n.muskulokutaneus) inerve ettiği kasların seğirme hareketleri aranır. Sinirlerden
birine ait seğirme cevabı alınır ve akım 0.4 mA’e düşürülerek seğirmenin devam ettiğinin
13
görülmesi başarılı lokalizasyon göstergesi olarak düşünülebilir. Seğirmenin 0.4 mA’de devam
etmesi halinde, aspirasyon testinden sonra, her 5 ml de bir aspirasyonu tekrar ederek lokal
anestezik verilir. N.mediyanus, n.ulnaris, n.radiyalis, n.muskulokutaneus sinirlerinden en az
iki tanesi bulunarak, her birine eşit oranda ( 10’ar ml yada 15’er ml ) lokal anestezik verilir.
[9]
Klinik Olarak Dikkat Edilecek Durumlar:
• Omuzun aşağı inmesiyle beraber brakiyal pleksusun üç gövdesi klavikulanın
üstüne yerleşir. Bundan dolayı supraklavikuler blok sırasında, iğne hiçbir zaman
klavikulanın altına ulaşmamalıdır.
• Pnömotoraks riski yüzünden iğne hiçbir zaman anterior skalen kasın
parasagital düzlemini mediyal olarak çaprazlamamalıdır.
• Sternokleidomastoid (SKM) kası klavikulanın mediyal üçte birine, trapez kası
klavikulanın lateral üçte birine ve nörovasküler küme de orta üçte birlik bölüme
tutunur. Bu bölümler hastanın beden yapısına bağlı değildir. Egzersize bağlı daha kaslı
olan hastalarda kasın tutunma alanı değişmez.
• Subklavian arterin C
8
-T
1
köklerine ve alt gövdeye karşı olan pulsatil etkisi,
supraklavikular blok sırasında C
8
-T
1
dermatomunun neden kaçırılabiliyor olduğunu
açıklamaktadır. Bu sorundan kurtulmak için enjeksiyon; alt gövde civarında
yapılmalıdır. (sinir stimülatörü kullanılarak parmak kasılmaları gözlemlenmesi veya
ultrason kullanıldığında subklavyen arterin arkasından enjeksiyon yapılması)
• Brakiyal Pleksus, klavikulayı orta noktasından veya yakınından çaprazlar.
Brakiyal pleksusun mediyalden laterale aşağı doğru inen yönünden dolayı,
supraklavikular alanın daha yukarısında pleksus daha mediyalde yer alır. (SKM ye
daha yakın)
• Bu blok periferal sinir bloklarını nadir uygulayan kişiler tarafından
uygulanmamalıdır. Bu bloğu uygulamak isteyen kişinin öncellikle plevra kubbesini de
içeren supraklavikuler alanın anatomisini iyi bilmesi gereklidir. Ultrason kullanmak
plevranın görüntülenmesini kolaylaştırsa da uygulayıcının bölge anatomisini iyi
bilmesi şarttır.
• Sinir stimülatörü tekniği kullanılırken SKM kasının klavikulaya tutunduğu yer
açıkça belirlenmeden teknik uygulanmamalıdır. Bu özellikle, bu teknikte tecrübeli
olmayan biri için şarttır. Zamanla SKM’ nin sınırını bulmak kolaylaşmaktadır.
14
• Nörovasküler kümenin klavikulayı orta noktada çaprazladığını bilmek
güvenilir bir referans olarak akılda tutulmalıdır.
• Eğer kasılma gözlenmezse iğne kesinlikle kaudal yönde 2 cm den fazla
ilerletilmemelidir. Bu hastanın kilosu ne olursa olsun geçerlidir.
• Enjeksiyon her zaman yavaş olmalı ve sık aspirasyonlar yapılmalıdır.
[6]
KOMPLİKASYONLAR
Herhangi bir blok sonrasında karşılaşabilecek ortak komplikasyonların yanısıra
supraklavikuler teknik sonrasında şu komplikasyonlar görülebilir.
1. Pnömotoraks: Blokta karşılaşılan en ciddi komplikasyondur ve %0.5-6.1 aralığında
insidansı vardır. Tecrübeyle, kısa iğne kullanımıyla ve bölge anatomisini iyi bilmekle risk
azalabilmektedir. Ek olarak aspirasyonla ponksiyon yapılmalıdır. İnce uzun hastalarda özel
dikkat göstermek gerekir. Eğer hasta göğüs ağrısı, dispne veya öksürük şikayetleri
bildirirse dikkatli olunmalı ve tanı göğüs grafisi ile desteklenmelidir. Pnömotoraks
gelişmesi çoğunlukla ilk 24 saatte olur. Küçük, orta şiddette olanlar genellikle semptom
oluşturmaz. Daha düşük oranla pnömotoraks birkaç saat içinde ortaya çıkar. Bu daha ciddi
bir durumdur ve semptomlar gözlenebilir.
Tedavi; Pnömotoraksın büyüklüğü ve semptomlara göre değişmektedir. Erken gelişen
büyük çaplı pnömotraks da toraks tüpü takılmalıdır. Daha düşük çaplı olanlarda
semptomlar gözlenirse toraks tüpü takılmalıdır.
2. Horner Sendromu, ses kısıklığı: Görülme sıklığı interskalen bloğa göre daha azdır.
3. Frenik Sinir Bloğu : Supraklavikular blokda insidans, interskalen bloğa göre daha azdır
ve semptomlara yada solunum fonksiyonunda değişime sebep olmaz. İnterskalen blok
uygulandığında frenik sinir sıklıkla paralize olur. Bu normal bir sonuçtur, bu blok
sonrasında servikal pleksus kökleri paralize olmaktadır. Bunun yanında supraklavikuler
blok uygulandığında da genellikle (%36- 67 oranında) frenik sinir paralize olmaktadır. Bu
beklenen bir sonuç değildir çünkü servikal kökler supraklavikuler blokta genellikle
tutulmazlar. İnterskalen blok uygulandığında %100 oranında diyafragmatik hemiparalizi
ve %25 oranında zorlu vital kapasite (FVC) azalması görülmektedir. Supraklavikuler blok
kullanıldığında ise diyafragmatik hemiparalizi görülme sıklığı %50 olmakta ve zorlu vital
kapasite azalması ise görülmemektedir.
Dostları ilə paylaş: |