68
krallara sahip olduğu anlaşılıyor; Bunlar Rumo, Zinafer ve bir prense ve daha
sonradan Roma Cliens kralı Zizais’e eşlik eden Fragiledus idi.
Krallar kendisine bağlı olanlar arasından komuta edecekleri birliklerini
seçiyordu. Tacitus’un
275
Yağızlarla ilgili söylediği gibi böyle oluşturulmuş her
bir grup farklı bir taktik ünitesi olarak savaş alanında yerini alıyordu. Erken
dönemlerde her erkek gerektiğinde savaşçı olarak hizmet edebilmek için her
zaman silah taşımaktaydı. Bu savaşçı toplumun bağları kişisel bağlar ile
dostluk yeminleri ve kılıç üzerine edilen yemin ve her birinin kanının şarapla
karıştırılıp içilmesiyle onaylanan sadakat bağı idi.
Sarmat güçlerinin nasıl toplandığına dair ilginç bir bakış M.S. 2. yüzyıl
Grek yazarı Lucianos
276
tarafından verilmektedir. Her ne kadar bu şahsi öç
alma sebebiyle oluşturulan küçük bir grupla ilgili olsa da daha büyük güçlerin
aynı yolla doğabildiğini göstermektedir; “Bir başkası tarafından kendisine
haksızlık yapılan bir adam öç almak istediğinde fakat tek başına yeterli gücü
olmadığını görürse, bir sığır keser, parçalar, etini pişirir, derisini yere serer ve
derinin üstüne oturur. Dirseklerinden zincire vurulmuş gibi iki elini arkasına
bağlar. Adamın akrabalarından yada yabancılardan kim gelirse etten bir
parça alır ve sonra sağ ayağını derinin üstüne koyar, zenginliğine, gücüne
göre beş, on yada daha fazla at getirmeye söz verir. Kimi de ağır silahlı
askerler bulacağını söyler, en yoksulu kendisinin asker olacağını söyler.
Bunu için para da yiyecekte istemezler. Böylece sığır derisi üzerinde çok
büyük bir güç toplanır, böyle bir ordu savaşta da bozulmaz, düşmana
yenilmez çünkü ant içmiştir, sığır derisine ayak basarak en büyük yemini
etmiştir.”
Lucianos her bir liderin zenginliğine ve rütbesine göre 5,10 yada daha
fazla atlı yada piyade yanında getirdiğini ve bunların ihtiyaçlarını karşılayıp
silahla donattığını, gücü olmayanların ise kendileri askerlik ettiğini
belirtmektedir. Daha sonra binlerden oluşan güçlerin bu yolla toplanabildiğini
eklemektedir.
275
Tacitus,Historia, II,5
276
Lucianas, Toxaris, 48
69
Sarmat askeri teşkilatının ana kaynağını kalabalık atlı ordusu
oluşturuyordu. Sarmat tarihini geneli için Sarmat askeri gücünün büyük kısmı
süvari birliklerinden oluşmaktaydı. skit atlıları gibi Sarmatlar da eyer
kullanıyorlardı. Grekler ve Romalılar eyer kullanmadıkları için skit ve
Sarmatlar batı süvari sınıfı üzerinde kesin bir avantaj sağlamıştı. Vegetius
277
Sarmatların ve Hunların atlılarını bütün soyların üstünde tutmuştur. Bunların
Romalılar tarafından taklit edilen ideal bir soy olduğunu belirtmiştir.
Yazılı kaynaklar Sarmat süvarilerinin hafif ve ağır silahlı olarak ikiye
ayrıldığını göstermektedir. Hafif silahlı Sarmat süvarisinin başlıca silahı ok
ve yay idi. Bunlar deri korse ve deri başlıkla korunuyordu.
278
Atlı okçular
Sarmat tarihinin genelinde Sarmat askeri gücünün büyük bölümünü
oluşturmuştur.
279
Sarmatlar madeni üzengiyi icat etmişlerdi. Metal üzenginin
icadı ağır süvari birliklerinin kurulmasını kolaylaştırmıştı.At üstünde tam
donanımlı zırhla savaşan ilk halk Sarmatlar’dı.
280
Grekçe “kataphractos”
terimi zırhla kaplanmış demektir ve bu yeni süvari tipini tarif etmek için
kullanılmıştır. Ağır zırhlı Sarmat süvarisi ağır uzun mızrakla ve enli uzun
kılıçla, zırhlı bir at üzerinde savaşıyordu. Sarmat süvarisi bu özelliğiyle
skitlerden ayrılıyordu.
281
Zırh olarak Sarmatlar uzun kollu zırh ve pantolon
giyiyordu, bu sayede sadece gövdesi değil aynı zamanda kolları ve bacakları
da korunuyordu. Zırhları genellikle pullu zırh idi. Sarmatlar atlarını da hem
alın korumalığı hem de kendilerininkine benzer bir pullu zırhla koruyordu.
Arrianos
282
Sarmatların mızrak ve ciriti uzaktan savaşta fırlatarak değil yakın
savaşta saplayarak kullandıklarını söylemektedir. Ayrıca geniş, dikdörtgen
biçimli kalkanlar, metal bir başlık ve küçük baldır zırhları giydiklerini
eklemektedir.Ağır silahlı süvariler ilk kez M.Ö. 2. yüzyılda Volga bölgesinde
yaşayan Sarmatlar arasında doğmuş ve M.S. 1. yüzyılda ve 2. yüzyılın
başlarında bütün Sarmat dünyası boyunca yayılmış gibi görünüyor.
283
Ağır
277
Renatus Vegetius , Epitome De Re Militari, III, 26
278
M. Rostovtzeff, “Sarmatians and Parthians”, s.98
279
Brezezinski , Mariusz Mielczarek, A.g.e., s.15
280
Hildinger, A.g.e., s. 18
281
Hildinger, A.g.e., s. 47
282
Arrianos, Tekhne Taktike,4
283
Mielczarek, A.g.e., s.86
70
silahlı Sarmat süvarisi hakkında bilgi veren ilk kaynak M.Ö. 1.yüzyıl
olaylarını anlatan Tacitus’un Historia’sıdır. Tacitus
284
Roxolanların M.S. 69
yılında Moesia üzerine yaptığı akında bu tip süvarilerden bahsetmektedir. Bu
tarihten sonra kaynaklarda ağır zırhlı süvarilere sık sık rastlanmaktadır.
Arrianos
285
M.S. 135 yılında Kapadokya’ya akın eden Alanların ağır silahlı
süvariler olduğunu bildirmektedir. Dio Cassius
286
da Yağızların ağır süvari
birlikleri olduğunu yazmaktadır. Roxolanlar arasında ağır zırhlı süvariler, M.Ö.
1.yüzyıldan daha önce gelişmemişti. Strabo
287
Roxolanlardan M.Ö. 2.
yüzyılın sonunda skit kralı Palacus’un müttefikleri olarak bahsettiğinde bu tip
süvarilere sahip olduklarından bahsetmemiştir. Savaşta ağır donanımlı
askerler genellikle önde yer alır diğer iki kanat hafif silahlılara emanet
edilirdi.
288
Eskiçağ yazarları tarafından tarif edilen Sarmat savaşlarının çoğunda
yalnızca süvariler savaşmıştır. Ancak Sarmatların yaya birlikleri olduğuna
dair kayıtlarda vardır. Lucianos
289
“Sarmatların 10 bin atlı, 30 bin piyade ile
Don üzerinden skitya topraklarına saldırdığını” yazmaktadır. Lucianos M.S.
2.yüzyılda yaşamasına rağmen bu akın kesinlikle birkaç yüzyıl önce
olmuştur. Bu yaya birlikler muhtemelen Sarmat değil de, Sarmatlara bağlı
halklardan oluşmaktaydı.
290
M.Ö. 310/309’daki Thates Nehri Savaşını
anlatan Diodorus Siculus Sirak kralı Aripharnes’in 20 bin atlı ve 22 bin piyade
ile savaşa katıldığını bildirmektedir. Siraklar Sarmat toplulukları arasında
yerleşikliğin en fazla görüldüğü topluluktur. Sirakların bir kısmı göçebe çoban
diğer kısmı ise, çadırlarda oturarak tarımla uğraşan insanlardan
oluşmuştur.
291
Aripharnes piyadelerini muhtemelen tarımla uğraşan
kesimden toplamıştır.
284
Tacitus. Historia. I,79
285
Arrianos, Tekhne Taktike.4.71, 16.6, 35.3
286
Dio Cassius, Historia Romana, 54.20
287
Strabon,7.3.17
288
Durmuş, Sarmatlar, s.95
289
Lucianos,Toxaris, 39
290
Brezezinski ,Mielczarek, A.g.e., s.19
291
Durmuş, A.g.e., s.66
Dostları ilə paylaş: |