266
dönemin insanlığa bir vaat sunup sunmadığına ya da sunması gerekip gerekmediğine
bakmak gerekir.
Doğrusu kurtuluş reçeteleri, postmodern düşüncenin doğrudan kabul ettiği bir
tedavi yöntemi değildir. Bilakis postmodern akım, modernitenin ‘ütopik’ düzene ulaşma
motivasyonuna endekslenerek, geleceğin daha gelişmiş, ilerlemiş veya evrenselliğe
yayılmış iyilik mottosuna(ilkesine) olan inancın-bir ‘üst anlatı’ görünüşün- sebep
olduğu olumsuzluklardan, ‘üst anlatı’laşacak her düşünceye karşı çıkar. Bunun için
postmodernite, insanlara herhangi bir reçete sunmayı kabul edilmez bulduğu gibi
kendisi de bu tür kibirli bir tutum içinde olmaz. Modernliğin rasyonel-bilimsel kesinlik
anlayışı müphemliğe/farklılığa tahammülsüzdür. Bu tahammülsüzlüğün yarattığı
düzenleme faaliyeti, modern toplum mühendisliğine meşruluk kazandırmanın yanında,
iktidarın sistematik olarak uyguladığı şiddete de kaynaklık etmiştir. Hâlbuki
postmodernlik, dünyada çoğulluğun ve farklılığın ortadan kaldırılamayacağına vurgu
yaparak, müphemliğin bir sorun olmadığını savunur. Dahası “postmodern dönem kalıcı
ve onulmaz belirsizlik koşulları altındaki bir yaşama; iddialarının tarihsel olarak
şekillenmiş göreneklerinden daha sağlam ve bağlayıcı bir zemine dayandığını
kanıtlamayan, kendisiyle birlikte, yarış halindeki sınırsız sayıda yaşam biçiminin var
olduğu bir yaşama uyum sağlamaya çalışır.”
741
Postmodern zamanlarda birey, kaotik ve belirsiz bir yaşamla baş edebilmek için
ilkin ona alışmalıdır. Çünkü postmodernlikte, katı -kesin bir tutum- kişilik müphemliği
bitiremeyeceği gibi, kişiyi daha kırılgan bir hale bile getirebilir. Zaten istense de
herhangi bir ‘katı’ kimlikle müphemliği yok etmek imkânsızdır, ki modernlik deneyimi
bunun kanıtıdır. O halde bir proje olan modernliğin hayata geçirmeye çalıştığı düzen ve
ilerleme isteği, anlamsızdır. Ayrıca Bauman’ın söylediği gibi postmodernite,
“müphemliğin üstesinden gelmeyi ve aynılığın tek anlamlı kesinliğini hedefleyen tipik
modern güdüden tamamen özgürleşme anlamına” gelmektedir. Bunun için Bauman,
postmodernliği, müphemliği olumlayan ve aslında “kendi orijinal projesinin
uygulanamazlığını kabul eden modernlik” olarak tanımlar.
742
Modernitenin (Fransız Devrimi’nden kalan sloganı) insanlara evrensel olarak
sunduğu, ama bir türlü gerçekleş(e)meyen özgürlük, eşitlik ve kardeşlik projesi yerine,
741
Bauman,
Dostları ilə paylaş: