268
eğlenceli bir tiyatro oyunu olduğu, dolayısıyla da hiçbir şeyin fazla bir öneminin
olmadığı alış veriş merkezleri ve Disneyland’lerden oluşan bir dünyada ne denli
duyulmaz olursa olsun).”
744
Postmodernitenin müphemlikle bir sorunu olmadığı, çalışmanın önceki
sayfalarında da vurgulanmıştır. Bu bağlamda postmodern siyaset ve onun öznesi,
ötekiyi, yabancıyı dışarı atan veya onu düşman kılan modernlik gibi değerlendir(e)mez,
aksine “bugün, postmodern insan (yani modern korku ve yasaklardan kurtulan modern
insan), farklılığı sevinç ve coşkuyla karşılıyor. Farklılık[ın] artık güzel bir şey ve
ehvenişer”
745
bir şey olmadığını belirten Bauman’a göre, aslında özgürlük ve
özgürleşme de ancak farklılıkların kabulü ile mümkündür. Esasen insan, zaten
müphemlikten-yabancıdan- geleceğini düşündüğü bir tehdidin yarattığı kaygı verici bir
ruh hâlindeyken özgürlük duygusunu yakalayamaz. Bu anlamda postmodern
özgürleşme, insanlar arasında farklılık korkusunun “bitmesi ve
hoşgörü
nün başlaması
demektir.”
746
Hoşgörü kavramı, güçlü ile zayıf arasında, yani eşit olamayanlar
arasındaki ilişkide gerçekleşen bir tutummuş gibi görülmesine karşın, hoşgörünün
buradaki işlevini, Walzer’in tanımladığı çerçevede görmek daha yararlı olur:
“[h]oşgörü bizatihi hayatı sağlar çünkü baskı genel olarak ölümün yoldaşıdır ve hoşgörü
ayrıca ortak yaşayışlara, içinde yaşadığımız farklı cemaatlere can verir. Hoşgörü
farklılığı mümkün, farklılık da hoşgörüyü zorunlu kılar.”
747
Dolayısıyla hoşgörü
düşüncesi, postmodernitenin heterojenliği olumlayan siyasetin sacayaklarından biri
olması bakımından önemli görülmektedir.
Esasen Bauman, postmodern siyaset için hoşgörünün gerekli ama yetersiz
olduğunu vurgular. Ona göre, hoşgörüyle birlikte dayanışma gerçekleşmezse, tek başına
hoşgörünün sadece güçlülerin kolayca kendi lehlerine kullanabileceği tehlikeli bir
durum olmaktan başka bir şey ol(a)mayacağı belirtilir:
Hoşgörü, zorbalık ve vicdansızlığa karşı çok zayıf bir savunma silâhıdır.
Hoşgörü tek başına, savunmasız bir hedef, vicdansızlar için kolay bir avdır.
Saldırıları püskürtebilmesinin tek yolu, dayanışmaya dönüşmesi ve şu
evrensel anlayışa çevrilmesidir: Farklılık, pazarlık yapılamayacak bir
evrenselliktir; farklı olma evrensel hakkına saldırmak, dayanışma halinde
744
Bauman,
Dostları ilə paylaş: