Moderniteden postmoderniteye uzanan bir köPRÜ: zygmunt bauman


Dostlar, Düşmanlar ve Yabancılar: Dramın Kurgusu



Yüklə 2,44 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə79/164
tarix07.04.2022
ölçüsü2,44 Mb.
#85154
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   164
669ab9e9ff32c2ca0f9a3c70aa28a6a8(1)

3.4.1.1. Dostlar, Düşmanlar ve Yabancılar: Dramın Kurgusu 
Dost  ile  düşman  birbirinin  karşısında  varolan  ve  bütün  toplumların  yarattığı  bir 
kimlik  halidir.  Toplumların  eski  tarihlerden  beri,  ‘birlik’  duygusunu  kurmak  ve 
sağlamlaştırmak  için  kullandığı  bu  iki  zıt  kavram(ve  diğer  zıt  kavramlarla  birlikte) 
modern  toplum  tarafından  daha  sofistike  bir  şekilde  üretilip  kullanıma  sokulmuştur. 
Bütün  zıt  kavramlarda  bulunan  birbirine  geçişgenlik  burada  da  karşımıza  çıkar.  Dost-
                                                           
329
 Bauman, 
Modernlik ve Müphemlik
, s.252-253. 


133 
 
düşman  ikililiğinde,  kimlik  aidiyetini  doğrudan  ötekinin  varlığında  bulan-üreten 
insanlar(gruplar,  toplumlar)  arasında  oluşan  farklılığa  bakıldığında,  dost-düşman 
çatışmasının içinde diğer zıt kavramların da barındığı açıktır. Bunun için dost-düşman 
“karşıtlığı hakikati yalandan, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden ayırır. Aynı şekilde uygun 
ile  uygunsuzu,  doğru  ile  yanlışı,  zevk  sahibi  ile  zevksizi  birbirinden  ayırır.”
330
 
Dolayısıyla her grubun kendisinden olmayanı düşman kabul ettiği ve onu kendisinden 
daha aşağı bir konuma  yerleştirdiği bir durumla karşı karşıyayız. Zira dostlar arasında 
düşmanın  iyi  veya  olumlu  özelliğine  dair  bir  söylemin  aslında  onları  düşman 
konumundan  çıkaracağı  gibi,  dostların  kendi  aralarındaki  dostluğunu  da  tartışmalı 
kılacağını söyleyebiliriz. Bu nedenle, düşman için daima olumsuz nitelikler söz konusu 
edilir.  Dolayısıyla  denilebilir  ki  zıtlık  içinde  herhangi  bir  konum-kimlik  üretmek  aynı 
zamanda  belirsizliğe  de  davetiye  çıkarmaktır.  Nitekim  Bauman,  dost-düşman 
karşıtlığını ele alırken toplumsal alanda üretilen müphemliğe işaret eder: 
“Dostlar  ve  düşmanlar  birbirilerinin  karşıtı  olarak  dururlar.  Bunların 
birincisi  ikinci  olmayan,  ikincisi  de  birinci  olmayandır.  Ancak  bu, 
bunların  eşit  bir  statüye  sahip  olduğuna  delâlet  etmez.  Tıpkı  aynı  anda 
hem  içinde  yaşadığımız  dünyayı  hem  de  bu  dünyadaki  yaşamımızı 
düzenleyen çoğu öteki karşıtlık gibi, bu da, 
içeri
 ile 
dışarı
 arasındaki ana 
karşıtlığın 
bir  çeşitlemesidir. 
Dışarı,  içerinin 
olumluluğunun 
olumsuzluğudur.  Dışarı,  içeri  olmayandır.  Düşmanlar,  dostların 
olumluluğunun  olumsuzluğudur.  Düşmanlar,  dost  olmayanlardır. 
Düşmanlar, kusurlu dostlardır; düşmanlar, dostların 
eve aitlik
 duygusunu 
ihlâl  eden  yabanıllık,  dostların 
orada  bulunuşunun
  reddi  olan 
orada 
olmayıştır
.”
331
 
Modern  rasyonel  düzenin  tasnifleme  uygulaması  dostlar  ve  düşmanları 
tanımlarken bu iki kavramın yanında, arasında bulunan yabancıya da değinmek gerekir. 
Yabancı kavramını sıklıkla vurgulayan, dost-düşman karşıtlığında da  yabancıya ayrıca 
parantez  açan  Bauman’a  göre  dostlar  için  en  önemli  biçimlendirici  öğe,  dostlar 
arasındaki sorumluluk ve ahlâk duygusudur. Aynı bağlamda bakıldığında, düşmanlar ise 
sorumluluk  ve  ahlâkî  ilişkinin  yüklenmediği  kişiler  olarak  görülür.  İşte  bu  iki  karşıt 
grup arasında kalan ve her iki gurubun da kendisi için tehdit gördüğü yabancı ise, “bu 
evcimen  husumette,  dostlarla  düşmanlar  arasındaki  bu  çatışma  üreten  danışıklı  dövüşe 
karşı  isyan  eder.  Yabancının  taşıdığı  tehdit,  düşmanınkinden  daha  korkutucudur. 
                                                           
330
 Bauman, 
Modernlik ve Müphemlik
, s.75. 
331
 Bauman, 
Modernlik ve Müphemlik
, s.74. 


134 
 
Yabancı, toplumsallaşmanın kendisini –tam da toplumlaşma 
olasılığını
- tehdit eder.”
332
 
Modern hayatın müphem kişileri olan yabancılara karşı hem toplumsal alanda hem de 
modern bir ürün olan devlet tarafından sistematik olarak dışlama, asimilâsyon işlemleri 
uygulanmıştır.  Bu  işlemlerin  yeterli  görülmediği  anlarda  kesin  çözüm  olan  yok  etme, 
öldürme  faaliyeti  devreye  alınmıştır  ki  istenen  düzenli,  mikropsuz,  homojen  topluma 
ulaşılabilinsin. 
Bauman’ın çalışmalarında özellikle öne çıkan ve rasyonel düzene aykırı bulunan 
kişiler  arasında,  yabancılar,  çalışmayanlar,  Yahudiler,  Çingeneler  gibi  birçok  öteki 
gruplar  sayılabilir.  Bu  gruplar,  modern  kurumlar  tarafından  denetim  altına  alınma 
işlemlerine  tabi  tutulur.  Denetimi  sağlayan  bürokrasi,  araçsal  akılcılık,  çalışma,  ulus-
devlet  gibi  kavram  veya  yapılardır.  Bunların  ötekiye  karşı  muamelelerine  bakarak 
modernlik  sorunsalı  daha  iyi  görülebilir.  Neticede  Bauman  için,  hem  düzen  hem  de 
müphemlik modern pratiğin ürünleridir. Şayet modernliğin skalasında düzen en üstteki 
görüntüyse  en  dipte  de  bu  görüntünün  gölgesi  olan  müphemliğin  yansıması  bulunur. 
Nitekim  Bauman,  modernlikle  müphemliğin  birbirinin  öteki  yüzü  olduğuna  dikkat 
çeker:  “Eğer  modernlik  düzen  üretimiyle  ilgiliyse,  o  zaman  müphemlik, 
modernliğin 
atık maddesidir
. Hem düzen hem müphemlik, aynı şekilde modern pratiğin ürünleridir; 
bunların  ikisinin  de  modern  pratiği  –süregiden  ihtiyatlı  pratiği-  sürdürmekten  başka 
çareleri yoktur.”
333
 
Kısaca  Bauman  için  modernliğin  düşmanı  olan  müphemlikle  mücadelesinin  en 
önemli  sonucu  Holocaust’tur.  Modern  Holocaust  deneyimine  giden  patika,  Bauman 
nazarında, modern rasyonalitenin ve onun düzen üretme projesinin açtığı bir yoldur. Bu 
anlamda modernlik ile  müphemlik arasındaki çatışmasının Yahudi  Soykırımı  olayında 
kendini daha net gösterdiğini söyleyebiliriz. Şimdi bu netliği sağlayan durumların neler 
olduğuna bakabiliriz. 

Yüklə 2,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   164




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə