133
düşman ikililiğinde, kimlik aidiyetini doğrudan ötekinin varlığında bulan-üreten
insanlar(gruplar, toplumlar) arasında oluşan farklılığa bakıldığında, dost-düşman
çatışmasının içinde diğer zıt kavramların da barındığı açıktır. Bunun için dost-düşman
“karşıtlığı hakikati yalandan, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden ayırır. Aynı şekilde uygun
ile uygunsuzu, doğru ile yanlışı, zevk sahibi ile zevksizi birbirinden ayırır.”
330
Dolayısıyla her grubun kendisinden olmayanı düşman kabul ettiği ve onu kendisinden
daha aşağı bir konuma yerleştirdiği bir durumla karşı karşıyayız. Zira dostlar arasında
düşmanın iyi veya olumlu özelliğine dair bir söylemin aslında onları düşman
konumundan çıkaracağı gibi, dostların kendi aralarındaki dostluğunu da tartışmalı
kılacağını söyleyebiliriz. Bu nedenle, düşman için daima olumsuz nitelikler söz konusu
edilir. Dolayısıyla denilebilir ki zıtlık içinde herhangi bir konum-kimlik üretmek aynı
zamanda belirsizliğe de davetiye çıkarmaktır. Nitekim Bauman, dost-düşman
karşıtlığını ele alırken toplumsal alanda üretilen müphemliğe işaret eder:
“Dostlar ve düşmanlar birbirilerinin karşıtı olarak dururlar. Bunların
birincisi ikinci olmayan, ikincisi de birinci olmayandır. Ancak bu,
bunların eşit bir statüye sahip olduğuna delâlet etmez. Tıpkı aynı anda
hem içinde yaşadığımız dünyayı hem de bu dünyadaki yaşamımızı
düzenleyen çoğu öteki karşıtlık gibi, bu da,
içeri
ile
dışarı
arasındaki ana
karşıtlığın
bir çeşitlemesidir.
Dışarı, içerinin
olumluluğunun
olumsuzluğudur. Dışarı, içeri olmayandır. Düşmanlar, dostların
olumluluğunun olumsuzluğudur. Düşmanlar, dost olmayanlardır.
Düşmanlar, kusurlu dostlardır; düşmanlar, dostların
eve aitlik
duygusunu
ihlâl eden yabanıllık, dostların
orada bulunuşunun
reddi olan
orada
olmayıştır
.”
331
Modern rasyonel düzenin tasnifleme uygulaması dostlar ve düşmanları
tanımlarken bu iki kavramın yanında, arasında bulunan yabancıya da değinmek gerekir.
Yabancı kavramını sıklıkla vurgulayan, dost-düşman karşıtlığında da yabancıya ayrıca
parantez açan Bauman’a göre dostlar için en önemli biçimlendirici öğe, dostlar
arasındaki sorumluluk ve ahlâk duygusudur. Aynı bağlamda bakıldığında,
düşmanlar ise
sorumluluk ve ahlâkî ilişkinin yüklenmediği kişiler olarak görülür. İşte bu iki karşıt
grup arasında kalan ve her iki gurubun da kendisi için tehdit gördüğü yabancı ise, “bu
evcimen husumette, dostlarla düşmanlar arasındaki bu çatışma üreten danışıklı dövüşe
karşı isyan eder. Yabancının taşıdığı tehdit, düşmanınkinden daha korkutucudur.
330
Bauman,
Modernlik ve Müphemlik
, s.75.
331
Bauman,
Modernlik ve Müphemlik
, s.74.
134
Yabancı, toplumsallaşmanın kendisini –tam da toplumlaşma
olasılığını
- tehdit eder.”
332
Modern hayatın müphem kişileri olan yabancılara karşı hem toplumsal alanda hem de
modern bir ürün olan devlet tarafından sistematik olarak dışlama, asimilâsyon işlemleri
uygulanmıştır. Bu işlemlerin yeterli görülmediği anlarda kesin çözüm olan yok etme,
öldürme faaliyeti devreye alınmıştır ki istenen düzenli, mikropsuz, homojen topluma
ulaşılabilinsin.
Bauman’ın çalışmalarında özellikle öne çıkan ve rasyonel düzene aykırı bulunan
kişiler arasında, yabancılar, çalışmayanlar, Yahudiler, Çingeneler gibi birçok öteki
gruplar sayılabilir. Bu gruplar, modern kurumlar tarafından denetim altına alınma
işlemlerine tabi tutulur. Denetimi sağlayan bürokrasi, araçsal akılcılık, çalışma, ulus-
devlet gibi kavram veya yapılardır. Bunların ötekiye karşı muamelelerine bakarak
modernlik sorunsalı daha iyi görülebilir. Neticede Bauman için, hem düzen hem de
müphemlik modern pratiğin ürünleridir. Şayet modernliğin skalasında düzen en üstteki
görüntüyse en dipte de bu görüntünün gölgesi olan müphemliğin yansıması bulunur.
Nitekim Bauman, modernlikle müphemliğin birbirinin öteki yüzü olduğuna dikkat
çeker: “Eğer modernlik düzen üretimiyle ilgiliyse, o zaman müphemlik,
modernliğin
atık maddesidir
. Hem düzen hem müphemlik, aynı şekilde modern pratiğin ürünleridir;
bunların ikisinin de modern pratiği –süregiden ihtiyatlı pratiği- sürdürmekten başka
çareleri yoktur.”
333
Kısaca Bauman için modernliğin düşmanı olan müphemlikle mücadelesinin en
önemli sonucu Holocaust’tur. Modern Holocaust deneyimine giden patika, Bauman
nazarında, modern rasyonalitenin ve onun düzen üretme projesinin açtığı bir yoldur. Bu
anlamda modernlik ile müphemlik arasındaki çatışmasının Yahudi Soykırımı olayında
kendini daha net gösterdiğini söyleyebiliriz. Şimdi bu netliği sağlayan durumların neler
olduğuna bakabiliriz.
Dostları ilə paylaş: