Moderniteden postmoderniteye uzanan bir köPRÜ: zygmunt bauman



Yüklə 2,44 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə77/164
tarix07.04.2022
ölçüsü2,44 Mb.
#85154
1   ...   73   74   75   76   77   78   79   80   ...   164
669ab9e9ff32c2ca0f9a3c70aa28a6a8(1)

Sosyolojik Düşünmek,
 s.204. 
321
 Zygmunt  Bauman, 
Bireyselleşmiş  Toplum
,  (Çev.:  Yavuz  Alogan),  Ayrıntı  Yayınları,  İstanbul  2005, 
s.76. 
322
 Bauman, Zygmunt, 
Bireyselleşmiş Toplum
, s.84 


129 
 
etmiştir. Modernlik, akıl-bilim mabedinden gelen kutsal emirler çerçevesinde insanları 
homojen kılmak ister. Modernlik uygulamaları, yaşamdaki çeşitliliği, farklılığı, kategori 
dışı  kalan  ve  tanımsız  olanı,  kendisinden  olmayanı,  yani  kısaca  heterojenliği  birer 
tehlike  olarak  algılar  ve  onları  dönüştürüp  ‘aynı’laştımaya  çalışır.  Özellikle  modern 
kurumlar  bunu  sağlamaya  çalışan,  girişimde  bulunan  sistemliliktedir.  Bu  nedenle 
modern  dönem  aynı  zamanda  “eğitmenin  ve  talimin,  terbiyenin,  ‘uygarlaşma’nın, 
yetiştirmenin  ve  dönüştürmenin  çağı”  olarak  da  tanımlanır.
323
 Ve  bu  çağın  kendisinin, 
düzen zorbalığıyla kaos ürettiğini söylemek yanlış olmaz. Zira şekle sokulmak istenen 
insanın yaşam alanı olan toplumsal, kültürel alanı için üretilen şablonların, yeni sorunlar 
üretmek  dışında  bir  etkilerinin  olmadığı  tecrübeyle  sabitlenmiştir.  Bizatihi  müphem 
olan  insan  tercihleri  ya  da  yaşamı,  modernliğin  netleştirme  girişimine  rağmen  flu 
görüntüsünü korur. Dolayısıyla insanın yaşama dünyasında kendisini gösteren ve tek tek 
her  insan  için  değişebilecek  olan  müphemlik  veya  kaos  hâli,  akıl  ve  bilim  ışığında 
atlatılabilecek  bir  durum  değildir.  Bu  noktada  Bauman’a  baktığımızda  insan 
dünyasındaki düzenin kaosla ilişkisi daha net görülebilir: 
Kaos yerine düzen getirme, yakın çevremizdeki dünya parçasını kural tanır, 
kestirilebilir  ve  denetlenebilir  kılma  mücadelesi  sonuçsuz  kalmaya 
mahkûmdur çünkü bu mücadelenin kendisi kendi başarısına en önemli engeli 
oluşturur:  Kaos,  düzensiz  (kuralı  çiğneyen,  kestirilemez  ve  denetlenemez) 
olguların çoğu özellikle dar bir alana odaklanmış, hedefli, görev yönsemeli, 
tek  sorun  çözücü  eylemlerden  doğar.  İnsan  dünyasının  bir  parçasını,  insan 
etkinliğinin  özgün  bir  alanını  düzenli  kılma  yönünde  atılan  her  yeni  adım, 
eski sorunları ortadan kaldırsa bile, yeni sorunlar yaratır. Her yeni adım yeni 
türden  müphemlikler  doğurur  ve  böylelikle  –benzer  sonuçlar  doğuracak- 
daha başka adımların atılmasını zorunlu kılar.
324
 
  Bauman’a  göre  modernlik,  pratikte  ikilikler  üzerinden  insanları,  kültürleri  ve 
bilgiyi  kısaca  yaşamsal  olan  her  şeyi  tasnif  ederek  toplumsal  alanı  tanımlayıp  kontrol 
etmeye  çalışır.  İnsan  yaşamında  müphemlik  ve  kaos  hali  her  ne  kadar  modernlikten 
önce  de  var  olan  bir  durum  olsa  da  modernlikle  beraber  müphemlik-kaos  bir  disiplin, 
düzen  karşıtı  bir  sorun  olarak  algılanmıştır.  Bu  açıdan  bakıldığında  modernliğin 
kurduğu ikiliklerde sarkaç daima istenen  ya da öne çıkarılan özelliklere doğru hareket 
ederken,  istenmeyen  ve  zararlı  görülen,  ama  tanımlanmış  ve  tasnif  edilmiş  olması 
bakımından  da  modernliğin  kendini  konumlandırabilmesi  için  elzem  olan  ötekileri 
görürüz. Bauman, modernliğin düzen kurgusundaki ikili yapıyı şu şekilde gösterir: 
                                                           
323
 Bauman, 
Parçalanmış Hayat-Postmodern Ahlak Denemeleri, 
s.219. 
324
 Bauman, 
Sosyolojik Düşünmek,
 s.213. 


130 
 
Toplumsal  düzen  vizyonu  ve  pratiği  için  yaşamsal  olan  ikiliklerde, 
farklılaştırıcı  güç,  kural  olarak,  muhalefet  üyelerinden  birinin  arkasına 
saklanır.  İkinci  üye,  birincinin 
öteki
sinden,  birincinin  karşıt(itibarsız, 
bastırılmış, sürgün edilmiş) tarafından ve bunun yaratımından başka bir şey 
değildir.  Nitekim  anormallik  normun,  sapkınlık  yasaya  itaatin,  hastalık 
sağlığın,  barbarlık  uygarlığın,  hayvan  insanın,  kadın  erkeğin,  yabancı 
yerlinin,  düşman  dostun,  “onlar”  “biz”in,  delilik  aklın,  ecnebi  vatandaşın, 
sıradan  adam  uzmanın  ötekisidir.  Bunlar  birbirlerine  bağımlıdır;  fakat 
bağımlılık  simetrik  değildir.  İkinci  taraf,  tasarlanmış,  zoraki  tecrit 
edilmişliğinden dolayı birinciye bağımlıdır. Birinci ise, kendini doğrulamak 
için, ikinciye bağımlıdır.
325
 
Bu  ikiliklerle  modern  pratik,  “taksonomi,  sınıflandırma,  envanter  çıkarma, 
kataloglama  ve  istatistik”  veri  sağlama  stratejisi  ile  her  insanı  ustalıkla  yaptığı, 
oluşturduğu  kategorik  şablonlardan  birine  sıkıştırmadır.  Yukarıda  verilen  pasajdaki 
‘birinci’  ve  ‘ikinci’  kavramlar  arasında  oluşan  karşıtlığın  paradoksal  olarak  insanlar 
arasında dolaşması müphemliğin, modernliğin karnında sürekli bir sancı gibi durmasına 
yol  açmıştır.  Bunun  yanında  modern  insan,  bu  ikilikler  arasında  istenmeyene,  itilmiş 
olana  kayma  ihtimalinin,  bir  anlamda  sınırın  diğer  tarafına  geç(iril)me  olasılığının, 
verdiği  endişe,  modernliğin  bitiremediği  müphemlikten  aldığı  ve  insana  yüklediği  en 
önemli kaygı verici duygudur.
326
 Düzen getirme girişimi, modernliğin her zaman ileriye 
ve  daha  iyiye  yönelik  beklentisinin  sonucu  olduğu  gibi  müphemliğin  varlığı  da  bu 
girişimleri  tetikleyen  temel  bir  korkudur.  Belirsizliğe  karşı  modern  refleks  kesinlik 
sağlayarak  rahatlayabilir,  ancak  modernliğin  dünya  veya  insan  için  var  olan  tüm 
boşlukları-belirsizlikleri  tahammül  edilebilir  hale  getirme  veya  onlara  şekil  verme 
çalışmaları, aynı zamanda modern pratiğin uygulandığı zemini yok eden ve dolayısıyla 
modernliğin boşluğa düşmesine yol açan bir çelişkidir. 
Modernliğin  müphemliğe  karşı  duyduğu  nefret  ve  onu  yok  etme  isteği,  modern 
bilimin, siyasetin, aklın ve epistemolojinin hep birlikte kurguladıkları modern yaşamın 
özündeki  kesinlik  ve  tanımlamalardan  doğar.  Karanlıkta  kalan  ve  bu  yüzden 
tanımlanmaktan-kesinlikten-  uzak  kalan  yanları  baskı  altına  almak  ya  da  yok  etmek 
modernliğin müphemlikle mücadelesinde kullandığı yöntemdir. Müphemliğin her şeye 
karşın  bir  hayalet  gibi  ortaya  çıkması  modernlik  projesinin  yeterince  gelişmeyen 
deneyimleri ve dahası modernliğin ufukta beklediği günlerin geldiğinde dünyaya daha 
fazla  acı  bırakması  ile  modern  projenin  çizdiği  yollarda  modernliği  tökezleten;  ve  bu 
                                                           
325
 Bauman, 

Yüklə 2,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   73   74   75   76   77   78   79   80   ...   164




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə