Niyazi berkes tüRKİYE'de çAĞDAŞLAŞMA



Yüklə 5,75 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə30/283
tarix04.11.2017
ölçüsü5,75 Mb.
#8492
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   283

TÜRK

İ

YE'DE ÇA



Ğ

DA

Ş



LA

Ş

MA



 

46

 



Uzunçarşılı, 1V(1): 325, yapılan kanunun daha sonraki tımar kanunlarının temeli olduğunu, bunun 

Avrupa usulü ordu kurma çabasında eksik ve yarım bir tedbir olduğunu söylemekle beraber, ka 

nunda yeni saydığı yanın ne olduğunu bildirmiyor. 

47

 



Avrupa'daki ve Türkiye'deki hayatı üzerine bkz Vandal, 117-146 ve 173-181 ve Le Pacha Bon- 

neval (Paris, 1885), Septime Gorceix, Borıneval Pacha (Paris, 1953), Mehmet Arif, "Humbaracı 

Başı Ahmet Paşa (Borıneval)", Tarih-i Osman'ı Encümeni mecmuası, III, 18(1328/1913): 1153- 

1157, IV, 19(1329/1913): 1220-1224 ve 20(1329/1913): 1282-1286, Ahmet Refik, Tesâvir-iri 

cal (İstanbul, 1915), s. 76-139, Cavit Baysun, "Ahmet Paşa (Borıneval, Humbaracı Başı)", İslâm 

Ansiklopedisi, cilt I, s. 199, Uzunçarşılı, IV(1): 322-325 ve Harold Bowen, "Ahmad Pasha Borıne 

val", Encyclopedia of Islam, 2. baskı, cilt I, s. 291-292. 

48

 

Subhî (Tarih, yaprak 58), okulun humbaracı yetiştirmek üzere kurulduğunu bildirir. Atâ (I: 158), 



okulun adını "Humbarahâne" olarak verdikten sonra humbaracılığın temeli olan hendese öğretil 

mek üzere "Hendesehâne" açıldığını söylüyorsa da, ayrı iki okul açılmadığı, birinin Avrupa'daki 

adıyla bombardier kıt'ası, diğerinin bir askerî fen okulu olduğu anlaşılıyor. Ayrıntılı bilgi için bkz. 

Adıvar, 161-162, Mehmet EsatMir'ât-ı mühendishâne (İstanbul, 1896) ve Osman Nuri Ergin, 



Türkiye Maarif Tarihi (İstanbul, 1939), cilt I, s. 50 not 1. Borıneval'in okul ile ilişkili olduğu belli 

değilse de Baron de Tott, bu okulun yenilenmesi işinin kendisine verildiğini söylerken, okulun ba 

şında o zaman Borıneval'in evlatlığı olduğu söylenen Fransız asıllı Süleyman Ağa'nın bulunduğunu 

bildirir; bkz. Mémoires (Amsterdam, 1784), cilt II, s. 178. Hendesehâne'de okutanlar ulemâ sınıfın- 

dandı. Bunların bir tanesinin bir ölçme aracı icat ettiği yukarıdaki kaynaklardan anlaşılmakla bera 

ber, okuttukları matematiğin ne dereceye kadar çağdaş bilime uyduğu belli değildir. De Tott, bunla 

rın bir üçgenin üç köşe açısının toplam değerini hesaplayamayacak kadar cahil olduklarını söyler; 

fakat aşağıda bildireceğimiz nedenlerle bu generalin iddialarını ihtiyatla karşılamak gerekir. 

49

 

Bu benzerlikten ötürü Mütcferrika'nın hayatını yazan Le Grand, Nizâmü'l-ümem'm Borıneval'in 



yardımıyla yazıldığını söylerse de (Omont. Documents, 21-23) doğru değildir; çünkü İbrahim'den 

yedi yaş genç olan Borıneval bu eserin yazılışından az sonra gelmiştir. Bununla beraber, bu iki 

adam birbirlerini yakından tanıyorlardı. İkisi de Osmanlı devletiyle Fransa ve İsveç arasında bir itti 

fak kurulmasına çalışmıştır; fakat Türkiye'yi Rusya'ya karşı kullanmak isteyen Fransa böyle bir it 

tifaka, sözde din farkı iddiasıyla, yanaşmamıştır. 

50

 



Borıneval'in verdiği raporların hepsi aydınlığa çıkmamıştır. Latince ve İtalyanca yazılmış olduğu 

anlaşılan bu raporların Osmanlıca'ya çevrilmiş 1746 tarihli iki tanesi (Esat Efendi Kitaplığı, no. 

3889 ve 2060) Avusturya veraset savaşları ve Avrupa devletlerinin deniz güçleri üzerinedir; bkz, 

Mehmet Arif, IV: 1233 ve sonrası. Tederini (III: 106 not 2), Borıneval'in Réflexions sur l'état criti 



que actuel de la puissance ottomane başlığıyla gösterdiği bir raporundan söz ederse de nerede ol 

duğunu bildirmez. 

51

 

Yukarıda gördüğümüz Rochefort projesi dolayısıyla Borıneval'in Huguenot göçmenleri getirilmesi 



konusunda İsviçre'de bunların yerleştiği canton'latia olan yazışması (Hammer, XV: 68), kurulan 

askerî fen kıtasıyla okula o zaman Avrupa'da en iyi uzmanları yetiştiren Huguenot’lardan fayda 

lanma düşüncesiyle ilgili olabilir. Avusturya ordusunda 22 yıl çalışan bir generalin Osmanlılar hiz 

metinde oluşunu Avusturya hükümeti izlemekte, giriştiği işler hakkında ajanları aracılığıyla bilgi 

edinmekteydi. Borıneval'in kendisi Huguenot olmamakla beraber, ne Katoliklik'e ne de Ahmet Paşa 

olduktan sonra girdiği farzedilen Müslümanlık'a ya da herhangi bir dine inanan bir kişiydi [YN: An 

cak, askerlik mesleğine deniz subayı olarak başlayan Borıneval'in, delikanlılığını Rochefort Denizci 

lik Okulu'nda geçirmiş olmasının Huguenot'lara  sempati duymasına neden olabileceği de düşünüle 

bilir], 

52

 



Atâ, I: 157. 

53

 



Mehmet Esat, 6. 

 



54

 

Mustafa Nuri Paşa, III: 43; 2. baskı: II: 56. 



72

 



III ÎÇ VE DIŞ 

ENGELLER

 

Geçen bölümde 18. yüzyıl sahnesinin açılmasıyla Osmanlı devletinin gele-



neksel kurumlarını diriltmeye dönme yerine çağdaş Batı'ya yönelme eğiliminin 

doğduğunu, bu yolda başlıca iki yeni fikrin belirdiğini gördük. Bunların biri, dev-

let gücünü desteklemek gerektiği, öteki bunun gerçekleşmesi için teknolojik ve 

ekonomik kalkınmanın zorunlu olduğu fikriydi. Bu fikirleri aşılamada payı olan 

dışarıdan gelmiş kişilerin katkılarını, onlara yardım eden, ara sıra teşvik de eden 

kişilerin çoğunun ulemâ ocağından geldiğini de gördük.

 

Fakat, 1718'den 1763'e kadar geçen 45 yıl sonundaki duruma baktığımız 



zaman, sözünü ettiğimiz iki yönde yapılan çabaların şaşılacak kadar yetersiz, yü-

zeyde kalmış şeyler olduğunu görürüz. Bu ağırlık ve yüzeyde kalış, a) acaba din 

örgütünün direnişinden mi ileri gelmişti? b) bu sonuçların yüzeyde kalışının ne-

deni acaba, yapılmak istenen reformların sadece askerlik alanında kalmış çabalar 

oluşunda mıydı? c) yoksa bunların altında daha derine giden bazı dış ve iç tarih-

sel koşullar mı vardı? Bu sorulan cevaplandırmak için tarihsel koşulları bulmamız 

gerekir.

 

İlk göze çarpan koşul, 17. yüzyılda Osmanlı egemenliğinin yayılı olduğu ala-



nın teknolojik düzeyi ile Avrupa'da 17. yüzyıl sonunda erişilen düzey arasında 

doldurulması güç bir uçurumun meydana gelmiş olmasıdır. Bunun kolaylıkla gö-

rülebilecek yansıyışı da askerlik teknolojisi alanında gözükür.

 

17. yüzyıla değin Osmanlılar çağdaş Avrupa'daki en son ilerlemeleri izlerler, 



kısa süre içinde bunları uygularlardı. Teknolojik ve teknik alanlardaki bu gidişten 

başka, Osmanlı rejimi örgüt, eğitim, disiplin açısından iki yüzyıl boyu çağdaş dü-

zeyin üstünde denilebilecek bir siyasal ve militer güç yaratmıştı. Bazı ülkelerin si-

 

73

 



Yüklə 5,75 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə