TÜRK
İ
YE'DE ÇA
Ğ
DA
Ş
LA
Ş
MA
isyan edecekleri korkusuyla bunların dağıtıldığı ve okulun kapatıldığı iddia edi-
lir.
52
I. Mahmut'un ayrıca tophane, baruthane, lağım (mayın), cebeci (silâh yapımı
ocağı) ve arabacı (askerî taşıt araçları yapımı ocağı) gibi ocakların modernleş-
tirilmesini tasarladığı, bunun gerçekleştirilme yolları üzerine "bendegânı" ile gizli-
ce görüşmelerde bulunduğu söylendiğine göre bu görüşmelerden olumlu bir sonuç
çıkmadığı anlaşılıyor. Daha sonraki padişah III. Mustafa zamanında Sadrazam
Ragıp Paşa'nın Hendesehâne'yi açmak istediği, eski öğrencileri ve onların oğulla-
rını toplatarak Sütlüce yakınlarında Karaağaç'ta "gizlice" okuttuğu bildirilir.
53
Fransa'nın istenen ittifaka yanaşmamasından ötürü bansın devamı taraftan
olan şair sadrazam Ragıp Paşa (sadrazamlığı 1755-1773), ıslahat yapalım der-
ken eski düzeni de büsbütün yitirme tehlikesi olduğu iddiasında bulunan bir kişi
idi. Mustafa Nuri Paşa'nın dediği gibi, "Avrupa ordularının eriştiği düzeni, buna
karşı Osmanlı ordusunun içine düştüğü karmaşayı ve disiplinsizliği kıyaslayarak
çıkardığı sonucu, hakimane sözlerle bildiriyor, bazı meşgaleler göstererek geçişti-
riyordu... Ragıp Paşa'nın askerî yenileşme, savaş levazımatını düzene koyma iş-
lerinin üstüne düşmeyerek, yalnız hoş vakit geçirmeye bakması ya tümden umut
kesmiş olmasından, ya da korkulacak sonuçlar çıkacağına inanmasından ileri ge-
liyordu".
54
Notlar
1
Bkz. Eric J. Hobsbawm, "The General Crisis of the European Economy in the 17th Century", Past
and Present, 6(1954): 44.
2
Kahve İstanbul’a Kahire'den Şam ve Halep yoluyla 1554 sıralarında geldi-, Halep ve İstanbul yoluy
la Avrupa'ya yayıldı. Bu konuda Osmanlı kaynaklarından faydalanılarak yapılmış kısa bir inceleme
için bkz. Eliezer Birnbaum, "Vice Triumphant, the Spread of Coffee and Tobacco in Turkey", Dur
ham University Journal, XLIX, 1 (1956-1957): 21-27. Kahve her yerde yasaklandığı halde hiçbir
yerde önlenememiştir. Avrupa'da da hükümdarlar kahve içme yerlerini yasaklamaya çalıştılar, ör
neğin İngiltere'de II. Charles 1675'te kahvehaneleri "hükümete karşı kötü fikirler, yalan iddialar
besleyen kişilerin toplandığı ve halkın huzuru için zararlı olan yerler" olarak yasaklamıştır; bkz.
Encyclopedia BriTannica, "coffee" maddesi [YN: Bu konuyla ilgili Türkçe'de yeni iki kitap bulunu
yor: Ralph S. Hattox, Kahve ve Kahvehaneler: Bir Toplumsal içeceğin Yakın Doğu'daki Kökeni,
çev. Nurettin Elhüseyni (İstanbul, 1996) ve Hélène Desmet-Grégoire ve François Georgeon (yay.),
Doğu'da Kahve ve Kahvehaneler, çev. Meltem Atik ve Esra özdogan (İstanbul, 1999)].
3
İstanbul'da kahvehanelerin Bektaşî-yeniçeri toplanma yerleri haline gelişi üzerine bkz. Reşat Ekrem
Koçu, Yeniçeriler (İstanbul, 1964), s. 296-299. Belli başlı kahvehaneleri işletenler, zamanın en azı
lı yeniçerileriydi.
4
Bu belge üzerine bkz. Faik Reşit Unat, "Ahmet III Devrine Ait Bir Islahat Takriri",
Tarih Vesikaları,
I, 2(1941): 107-121. Belge, Kazasker Esat Efendi'nin Vekayinâme adlı yazma eserinin ikinci cil
dinden alınmıştır.
66
İ
LK A
Ş
AMA
5
Mustafa Nuri Paşa,
Netâyicü'l-vukuât, (İstanbul, 1327/1911), cilt III, s. 27; yeni baskı: yay. Neşet
Çağatay (Ankara, 1979-1980), ciltli, s. 35.
6
Bkz. Henry Lehr, Les Protestants d'autrefois (Paris, 1901-1907) ve Warren C. Scoville, "The Hu
guenots in the
French Economy, 1650-1750",
Quarterly Journal of Economics, LXVII, 3(1953):
423-444.
7
Bkz. Joseph Dedieu, Le rôle politique des protestantsjrançais (1685-1715) (Paris, 1920).
8
Bkz. Charles Weiss, Histoire des réfugiés protestants depuis la Révocation de l'Edit de Nantes (Pa
ris, 1853).
9
Bu konu üzerine hiçbir inceleme yapılmamıştır. Bildiklerimiz
Huguenot'lar üzerine yazılmış eserler
le Hammer'in dolaylı olarak verdiği bazı ipuçlarından gelir. Rochefort'un projesi üzerine onun verdi
ği çok kısa bilgi son zamanlarda yazılmış bir iki eserde söz konusu edildiği halde, onun bildirdikleri
ni ele alan olmamıştır; bkz. Joseph von Hammer-Purgstall, Histoire de l'Empire ottoman, çev. J.-J.
Hellert (Paris, 1835-1843), cilt XV, s. 348-356. Hammer, projenin bir kopyasının Viyana'da Devlet
Arşivi'nde olduğunu söylemekle beraber, bu proje hakkında çok sonraya ait bir istihbarat raporuna
dayanarak söz etmesinden bu belgeyi onun da görmediği anlaşılıyor. Sözü edilen rapor Chénier ad
lı birinin ileride kendisinden söz edilecek olan Comte de Borıneval'in Türkiye'deki etkinlikleri üzeri
ne Avusturya elçisine yolladığı rapordur (bkz. not 51). Bu gizli rapordan Huguenotların Borıneval
aracılığıyla 1745'te hâlâ Türkiye'ye yerleşme çabasında oldukları görülüyor. İşte bu vesileyledir ki
bu Avusturya ajanı 27 yıl önceki Rochefort projesinin neleri kapsadığını anlatır. İhtimal ki Chéni-
er'nin kendisi de Languedoc'tan göçmüş bir Huguenot idi ve Rochefort'u tanıyordu. Kendisi o za
man ki-Sicilya devletinin İstanbul temsilcisiydi. Raporunda Avusturya elçisinden ne kadar para is
tediğini bildirmesinden, kazanç isteğiyle ona ajanlık yaptığı anlaşılıyor. Bu adam Fransız şairi And
ré Chénier'nin babası olan ve birçok Languedoc'lu gibi İstanbul'da kumaş ticareti yapan Louis Ché-
nier'nin babası ya da amcası olabilir. André, 1762'de İstanbul'da Rum bir anneden doğmuştur.
10
Abdülhak Adnan Adıvar,
Osmanlı Türklerinde İlim (İstanbul, 1943), s. 160 not l'de, "bu zatın
kim olduğunu... tespit etmeğe muvaffak olamadım; ansiklopedilerde, terceme-i hal kitaplarında bu
isme ve bu tarihe muvafık ve tanınmış bir isim yoktur", diyorsa da Rochefort'lu ve askerlikte tanın
mış bir ailenin varlığı kesindir. Bu ailenin Monsieur Rochefort, capitaine au régiment de Brancas
ad ve unvanıyla tanınan bir üyesinin İsviçre'de 1774'te basılmış olan ve Fransız askerlik örgütleri,
kanun ve tüzükleri üzerine iki ciltlik bir eseri vardır. Adının yazılışından soylu sınıfından olduğu
anlaşılan bu kişinin, İstanbul’a gelen kişi olup olmadığını bilmiyoruz. Ancak, bu soyadını taşıyan
ve modern askerlik ferıni üzerinde çok tanınmış bir M. de Rochefort olduğu kesindir; onun misyo
nunu anlatan Chénier de ondan, tanınmış bir kişi olarak söz eder. Ünlü Fransız yazarı Pierre Loti de
Rochefort'ludur.
11
Râmî Mehmet için bkz. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi (Ankara, 1959), cilt IV(2), s.
269. Frenklerin Cin Ali Paşa dedikleri Damat Ali Paşa 1716'da Avusturyalılarla savaşta şehit düş
tüğü için Şehit Ali Paşa olarak da tanınır; bkz. Uzunçarşılı. 303-305. Talimat-ı Şehit Ali Paşa adlı
ıslahat projesi için bkz. Tarih-i OsmânîEncümeni mecmuası. I, 3(1326/1910): 140-149. Gerek
Râmî, gerek Ali Paşalar, rüşvetçiliğe ve görevi kötüye kullananlara karşı çok sert eylemleri yüzün
den kınanmışlardır. Birincisi idam edilmiş, ikincisi atılganlığı yüzünden şehit olmuştur.
12
Charles Schefer (yay.),
Mémoires historiques sur l'Ambassade de France à Constantinople par le
Marquis de Borınac (Paris, 1894), s. 144-145.
13
İngiliz elçisi Sir James Porter, kapitülasyonları şöyle tanımlar: "Kapitülasyonlar ticaret antlaşması
değil, sadece Bâb-ı Âlî yönünden ihsan edilmiş ticaret imtiyazlarıdır. Bunlar, verildikleri hükümet
ten karşılık bir imtiyaz gerektirmez, sadece barış şartını kor"; bkz. Observations on the Religion,
Law, Government and Marıners of the Turks, 2. baskı (Londra, 1771), s. 362.
14
Schefer, 144-145.
15
Katolik propagandası Rum ve Ermeni cemaatleri arasında iyi karşılanmadığı için bunların kilise
temsilcileri hükümete şikâyette bulunuyorlar, bu propagandaların önlenmesini istiyorlardı.
1692'den sonra Osmanlı hükümeti Katoliklik'e karşı olumsuz bir tutum almıştır; bkz. Ahmet
67