30
İBRAHİM TELLİOĞLU
1048’den sonra Doğu Anadolu’ya Türkmen akınları sürmüştür. Bunların
en önemlisi Kutalmış’ın 1054’te Kars’a düzenlediği akındır. Şehre giren Sel-
çuklu beyi hisarı alamadığı için kenti ele geçiremeden geri dönmek zorunda
kalmıştı.
13
Aynı yıl bu kez Tuğrul Bey, Azerbaycan ve Doğu Anadolu üzerine
sefere çıkmıştır. Selçuklu Sultanı 1054 yılının başlarında Erran ve Azerbay-
can’a geldiğinde, Şeddadi emiri Ebu’l Asvar ona boyun eğerek adına hutbe
okutmuştu. Tuğrul Bey de bu bağlılığı kabul etmiş ve emirden rehine alarak
ülkesini idare etmesine izin vermiştir.
14
Şeddadilerin saf değiştirmesinin her-
hangi bir savaş olmaksızın gerçekleşmesi ilk defa bir Selçuklu sultanının böl-
geye gelmesiyle dengelerin kısa sürede nasıl değişebildiğini açıkça ortaya çı-
karmaktadır.
Şeddadileri kontrol altına aldıktan sonra Doğu Anadolu üzerine yürüyüşe
geçen Selçuklu Sultanı, Muradiye ile Erciş’i fethetmiştir.
15
Buradan Malaz-
girt’e gelip ordugâhını kuran Tuğrul Bey, kendisi şehri kuşatırken ordusunun
bir kısmını üç kola ayırarak Anadolu içlerine göndermiştir. Olayların yakın
tanığı bir Ermeni kaynağına göre, bunlardan en kuzeye çıkanlar, batıda Sam-
sun’dan doğuda Çoruh boylarına, oradan da Kafkas dağları eteklerine ulaşan-
lardır.
16
Tercan, Sason Dağı ve Oltu bölgesine yayılan grubun yanı sıra Kars
havalisine de giden birlikler buralara hâkim olan Gagik’in ordusuyla karşılaş-
mış ve onları mağlup etmişlerdir.
17
Bu sırada Tuğrul Bey de Malazgirt’i ku-
şatmaya devam etmekteydi; ancak, Bizans’ın bölgedeki en müstahkem şehri
olan bu kenti almak mümkün olmadı.
18
Buradan yukarı Aras, Murad Suyu-
Bingöl Suyu arasındaki bölgeyi ele geçiren Selçuklu Sultanı, Avnik’ten Erzu-
rum önlerine gelmiştir. Daha sonra kuzeye yönelerek Bizans’ın İberya tema-
sındaki kaleleri dolaşan Sultana karşı bölgede görev yapan komutanların hiç-
13
René Grousset, Başlangıcından 1071’e Ermenilerin Tarihi (nşr. S. Dolanoğlu), İstan-
bul, 2005, s. 581 vd.
14
V. Minorsky, Studies in Caucasian History, London, 1953, s. 54.
15
Urfalı Mateos Vekayi-Nâmesi (952-1136) ve Papaz Grigor’un Zeyli (1136-1162)
(nşr. H.D. Andreasyan), Ankara, 1987, s. 100 vd.
16
Bkz. Aristakes Lastivertc’i’s History, s. 93 vd.
17
Ernst Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı (nşr. F. Işıltan), İstanbul, 1970, s.
179.
18
Aristakes Lastivertc’i’s History, s. 100 vd.; History of Armenia by Father Michael
Chamich, C II, s. 143.
ORTA ARAS HAVZASININ SELÇUKLU HÂKİMİYETİNE GİRMESİ
31
biri çıkıp da savaşmaya cesaret edememiştir. Buradan tekrar Malazgirt önle-
rine gelen Sultan, şehri yeniden kuşatmış ancak ele geçiremeden yaklaşan kış
sebebiyle ülkesine geri dönmüştür.
19
Tuğrul Bey’in Doğu Anadolu seferiyle birlikte ilk kez bir Selçuklu sultanı
Azerbaycan ve Doğu Anadolu’ya girmişti. Bu harekât ile birlikte Selçuklular
bölgedeki Roma askeri gücünün onlara karşı duramayacak kadar zayıf oldu-
ğunu fark etmişti. Şeddadilerin Selçukluların yüksek hâkimiyetini kabul et-
mesi ise Kafkasya’daki ittifakların nasıl şekilleneceği açısından önemli bir
adımdı. Bölgedeki Hristiyan unsurlar aralarındaki ihtilaflara rağmen Romalı-
ların yanında yer alırken Müslümanlar da Selçukluların tarafında saf tutmak-
taydı. Diğer yandan bazı Bizans tarihçilerinin vurguladığı üzere
20
bu ittifakla
birlikte Romalıların doğu sınırındaki savunma gücü büyük ölçüde zarar gör-
müştür.
Tuğrul Bey’in ölümünden sonra yerine yeğeni, Çağrı Bey’in oğlu Alp
Arslan (1063-1072) geçti. O iç sıkıntıları hallettikten sonra ilk iş olarak Kaf-
kas seferine çıktı. Böylece Tuğrul Bey döneminde ilk adımı atılan fetihler ye-
niden başlamış oldu. Bu sırada Gürcü Krallığı’nın başında IV. Bagrat bulun-
maktaydı. Ancak muhaliflerin özellikle de Orbelian ailesinin tahtı ele geçirme
çabaları ülkeyi oldukça karıştırdığı gibi hükümdarı da güçsüz hale getirmişti.
21
Aynı devirde Roma İmparatorluğu’nun başında da Konstantinos Dukas
(1059-1067) vardı. O da otuz yıldan beri devam eden taht kavgaları yüzünden
büyük güç kaybetmiş bir devletin başındaydı ve Alp Arslan Kafkasya seferine
çıktığında Macar isyanıyla uğraşmaktaydı.
22
Selçuklular Doğu Anadolu’ya
kadar ilerlediği sırada onlara karşı durabilecek devletler bu durumdaydı. Ro-
malıların ve Gürcülerin içinde bulunduğu bu durum Sultan Alp Arslan’ın Kaf-
kasya seferinin sonuçlarını yakından ilgilendirecektir.
19
R. Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 585 vd.
20
Bkz. George Finlay, History of the Byzantine and Greek Empires, C II, London,
1854, s. 19 vd.; Louis Brehier, The Life and Death of Byzantium (nşr. M. Vaughan), New
York, 1977, s. 178 vd.
21
Bkz. R. Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 588 vd.
22
Bkz. Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi (nşr. F. Işıltan), Ankara, 1999, s. 302-
317.