36
İBRAHİM TELLİOĞLU
anlaşmayı bozmuş oldu. Sultan Alp Arslan’ın bölgenin idaresini bağladığı
Şeddadilere saldıran
37
Gürcü hükümdarı açıkça Selçuklulara karşı ayaklan-
mıştı. Bu gelişmeler üzerine Sultan Alp Arslan ikinci kez Gürcüler üzerine
sefere çıktı.
Sultan Alp Arslan Kartli’ye yöneldiği sırada Ermeni Kralı Kvirike, Tiflis
emiri ve Şeddadiler de ordusuna dâhil olmuşlardı. 1068 yılı başlarında Aras’ı
geçip ikinci kez ülkeye giren Selçuklu ordusuna karşı çıkamayan Bagrat ku-
zeye kaçarken, Sultan, altı hafta içinde Tiflis ve Rustavi çevresindeki alanı ele
geçirmiştir. Alp Arslan’a elçi göndererek yeniden itaatini bildiren Gürcü
Kralı’nın bu talebini kabul eden Selçuklu Sultanı, haraç vermesi şartıyla Bag-
rat’la yeni bir antlaşma imzalamak suretiyle Gürcüleri yeniden Selçuklulara
bağlamıştır. Tiflis ve Rustavi’yi Gence emiri Fadlun’un idaresine bırakan Sel-
çuklu hükümdarı bölgede hâkimiyetini yeniden tesis etmiş bir halde başken-
tine geri döndü.
38
Sonuç olarak Orta Aras havzasındaki Türk varlığının MÖ IV. yüzyılda
başladığı anlaşılmaktadır. Ancak buraların Türk yurdu haline gelmesinde Sel-
çukluların büyük rolü vardır. 1018’de bölgeye ulaşan Çağrı Bey’in keşif akın-
cıları Selçukluların yerleşebileceği çok güzel bir ülke bulmuşlardı. Çok büyük
bir güç tarafından korunmayan bu topraklarda çok fazla insan da yaşamamak-
taydı. Nüfus belirli merkezlerde yoğunlaşmıştı ve Selçukluların konar-göçebe
hayatını sürdürebileceği kırlık alan büyük ölçüde ıssızdı. İşte bu keşif Danda-
nakan Zaferi’nin akabinde devletin kurulmasından sonra Selçukluların böl-
geye yönelmesine temel teşkil etmiştir.
Tuğrul Bey döneminde başkentin Rey kentine taşınması Kafkasların ve
Anadolu’nun fethedileceğine dair ilk önemli işaretlerden birisiydi. 1045’te
Gence’de Romalılarla mücadeleye girişen Selçuklular Tuğrul Bey döneminde
onların Kafkasya ve Doğu Anadolu’daki gücüne önemli darbeler vurdular.
1047’de Hasan Bey Romalılar tarafından Zap Suyu üzerinde tuzağa düşürülüp
şehit edilse de bu Selçuklu akınlarını durdurmaya yetmedi. 1048’de Pasin-
37
V. Minorsky, Studies in Caucasian History, s. 75.
38
M. Brosset, Gürcistan Tarihi, s. 290 vd.; Hüseyni, Ahbâr üd-Devlet is-Selçukiyye,
s. 30 vd; R. W. Thomson, Caucasian History, s. 301; Les Turcs Au Moyen-A.g.e., s. 16 vd;
V. Minorsky, Studies in Caucasian History, s. 66.
ORTA ARAS HAVZASININ SELÇUKLU HÂKİMİYETİNE GİRMESİ
37
ler’de kazanılan zaferle Bizans İmparatorluğu’nun Doğu Anadolu’daki sa-
vunma gücüne ilk büyük darbe vuruldu. Bundan sonra da Selçuklu akıncıları
Orta Aras bölgesine gelmeye devam etti; ancak, 1954’te Tuğrul Bey’in ko-
muta ettiği bir orduyla bizzat bölgeye gelmesi yörenin fethedilmesine verdik-
leri önemi göstermesi bakımından çok değerlidir. Bu seferle birlikte Selçuk-
lular, Romalıların bölgedeki savunma gücünün çok büyük olmadığını görmüş-
lerdir. Bölgenin sosyo-ekonomik durumu da Çağrı Bey’in geldiği dönemden
çok farklı değildir. Sadece Romalılar yöredeki prensliklere son vermiş ve böl-
genin tamamına hâkim olmuştu. Ancak bunu yaparken siyasî yapısını değiş-
tirdikleri yerlerin savunulması için yeterince önlem almamışlardı. Bu ihmal
Orta Aras havzasının Selçuklu hâkimiyetine girmesini kolaylaştırıcı sebeple-
rin başında gelmektedir.
Orta Aras havzasının fethi Sultan Alp Arslan zamanında olmuştur. O,
tahta geçtikten kısa süre sonra Kafkasya seferine çıkmış ve amcası zamanında
çeşitli ilerlemeler kaydedilen yerleri fethetmeye başlamıştır. Gürcü kralını it-
aat altına aldığı 1064 seferinde oğlu Melikşah ve veziri Nizamül Mülk de Iğdır
ve çevresini fethetmiş, Nahçıvan’ı alan Selçuklu ordusu ardından Ani şehrini
kuşatmıştır. Burası Doğu Anadolu’daki Bizans savunması hattının merkezi
kabul edilebilecek oldukça önemli bir yerdi. Ayrıca Ermeniler için mühim bir
dini merkezdi. Uzun süren kuşatmadan sonra 16 Ağustos 1064’te şehir fethe-
dildi. Bundan sonra Selçuklulara karşı bölgede ciddi bir direniş olmadı. Kars
hâkiminin Selçuklulara bağlanması bunun ilk örneğidir. Ermeniler Ani’nin
kaybedilmesinden ve Selçuklu ilerleyişinden Romalıları sorumlu tuttu ve on-
larla işbirliği yapmamaya başladı. 1068’de ikinci Kafkas seferine çıkan Alp
Arslan bölgede kontrolü sağlayarak Orta Aras havzasını yurtları olarak gör-
düğünü ve buralarda huzursuzluk çıkaranlara sert tepki göstereceklerini
açıkça belli etti.
38
İBRAHİM TELLİOĞLU
Kaynakça
Abû’l-Farac, Gregory, Abû’l-Farac Tarihi, C I (nşr. Ö. R. Doğrul), Ankara,
1987.
Ahmed b. Mahmud, Selçuk-nâme, C I (nşr. E. Merçil), İstanbul, 1977.
Aristakes Lastivertc’i’s History (nşr. R. Bedrosian), New York, 1985.
Azimî Tarihi Selçuklularla İlgili Bölümler (nşr. A. Sevim), Ankara, 1988.
Brehier, Louis, The Life and Death of Byzantium (nşr. M. Vaughan), New
York, 1977.
Brosset, M., Gürcistan Tarihi (nşr. H. D. Andreasyan-E. Merçil), Ankara,
2003.
--------------, Les Ruines d’Ani Capitale de l’Arménie sous les Rois Bagra-
tides Histoire et Description, Saint Pétersburg, 1861.
Dulaurier, Edouard, Recherches sur la Chronologie Armenienne, C I, Paris,
1859.
Finlay, George, History of the Byzantine and Greek Empires, C II, London,
1854.
Grousset, René, Başlangıcından 1071’e Ermenilerin Tarihi (nşr. S. Dola-
noğlu), İstanbul, 2005.
Hamdullah Kazvini, Tarih-i Güzide (nşr. A. Nevai), Tahran, 1923.
History of Armenia by Father Michael Chamich, C II (nşr. J. Avdall),
Calcutta, 1827.
Honigmann, Ernst, Bizans Devletinin Doğu Sınırı (nşr. F. Işıltan), İstanbul,
1970.
Hüseynî, Sadruddin Ebu’l-Hasan Ali ibn Nasır ibn Ali, Ahbâr üd-Devlet is-
Selçukiyye (nşr. N. Lugal), Ankara, 1943.
İbnu’l Adîm, Kemâluddîn Ebu’l-Kâsım Ömer, Buğyetu’t-Taleb fî Tarih Ha-
leb, C II, Şam, 1954.
Dostları ilə paylaş: |