II. DÜNYA SAVAŞI’NDA KAFKASYA’DA ALMAN LEJYON
ALAYLARININ TEŞKİLİ TÜRKİYE VE NAHÇIVANLI
ABDURRAHMAN FATALIBEYLİ
119
muhtemel olumlu gelişmeler meydan gelmesi halinde Almanya’nın Tür-
kiye’yi engelleyebileceği şeklinde olup şöyledir: “11, 18 ve 25 Eylül tarihle-
rinde Pan-Turancılık hareketi öncüsü Nuri Paşa ile görüşmelerde bulunmuş-
tum….” “Kendisinin Turancı fikirleri romantik biçimde Enver Paşa’yı anım-
satmaktadır…” “… Pan-Turancı düşünceler, değişik bir tutum gösteren bu-
günkü Türk hükümeti de göz önüne alınarak, en azından şimdilik dikkatle in-
celenmelidir. Türkiye’ye bağlı Türk yeni devletlerinin kurulması hususunda
değişik açılardan bakılmalıdır. Bu arada Pan-Turancılık düşüncesinde yer
alan, örneğin petrol bölgesi Musul, Batum ve Bakü ile Trans-Kafkasya bölge-
sinin alınması gibi Türkiye topraklarının gerçekten genişletilmesi gibi planları
bir yana bırakıyorum. Gerçi Türklerin Musul bölgesini yeniden kazanmaları
bizim petrol çıkarlarımız nedeniyle elbette desteklenemez, fakat belki katlanı-
labilir. Ama Batum ve Bakü bölgelerinin Türklere bırakılması kesinlikle söz
konusu olamaz...”
41
Almanya yukardaki satırlarda da vurgulandığı üzere, I. Dünya Savaşı son-
larında olduğu gibi yine görünüşte dost ama gerçekte aleyhte plan ve stratejiler
geliştirirken, La Türchi gazetesinin sahibi emekli İstiklal Savaşı Generali olan
Ali İhsan Sabis de Nuri Killigil gibi düşünenler arasındadır.
42
Erkilet, Killigil
ve özellikle Harp Akademileri kumandanı olan Ali Fuat Erdem paşalar, 1941-
1942 yıllarında defalarca Almanya’ya gidip gelerek hem Türkiye’nin dış po-
litikası hem de Rusya’da işgal edilen Türk yurtları ile ilgili olarak bir nevi
danışmanlık yapmışlardır. Başkurdistan’ın ilk devlet başkanı olup daha sonra
hayatını Türkiye’de devam ettiren Zeki Velidi Togan, edebiyatçı Ahmet Ca-
feroğlu, Türkiye’nin Kabil Büyükelçisi Memduh Şevket Esendal da aynı şe-
kilde Türk dünyasının bağımsızlığını elde edebileceğini umut ederek Al-
41
Mumcu, 40’ların…, s. 15, 17; Yel, Yakup Şevki Paşa..., s. 104. Almanlar, Osmanlı
askeri bilirliklerinin Kafkas askeri harekatında gerek Bakü’nün kurtarılmasında ve gerekse de
ileri askeri harekatta hem Gürcistan ve hem de Bolşevik Rusya ile anlaşmalar yaparak menfaat
temin etme yoluna giderken, yeni kurulmuş olan Ermenistan’a da gizli bir şekilde Osmanlı
Devleti aleyhine askeri destek ve yardımda bulunmuştur.
42
Bu gazetenin finansmanı Almanlar tarafından yapılmakta olup, yayın politikası Tür-
kiye’yi Almanya’ya yaklaştırmak ve sempatizanlığını arttırmaktır. Bkz. Yağcı, “Hitler Alman-
yası’nın …”, a.g.m., s. 20.
120
SELMA YEL
manya yanlısı hareket etmektedirler. Bu Turancı hareketin asıl lideri Azerbay-
can Müsavat Partisi kurucusu M. E. Resulzade ve yardımcısı Türk ordusunda
görevli olan Mirza Bala’dır.
43
Alman askeri başarısı sadece Turancıların değil Cumhuriyet Gazetesi de
dâhil olmak üzere hemen hemen Türkiye’deki tüm medyanın ve de kamuoyu-
nun Rusya’daki ve özellikle Azerbaycan’daki soydaşlarına olan ilgisini yeni-
den canlandırmıştır. Aynı durum devlet ricalinin büyük kısmında ve askeri
kesimde de geçerlidir. Askerler, siyasetçiler, gazeteciler ve diplomatların Al-
manya’nın yanında savaşa girme hususundaki faaliyetlerinden MAH
44
baş-
kanı Ali Şükrü Ögel vasıtası ile haberdar olan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ise
bir saldırı olmadığı takdirde ülkeyi savaş dışı tutmaktaki kararlılığını muha-
faza etmeye devam etmiştir. Ancak, her ihtimalin dikkate alınarak diğer taraf-
tan da Kafkasya asıllı generallerden olan Cahit Toydemir başkanlığında bir
heyetin Almanya’ya gönderilmesi, aslında Türkiye’nin Almanya’ya gönül
olarak yakın olduğunu ve hatta önemli bir karar aşamasında olduğunu ortaya
koymaktadır. Toydemir Paşa’nın Hitler ile Wolfsschanze karargâhında görüş-
tüğü günlerde, Nuri Paşa da SS birliklerinin şefi Heinrich Himmler ile cephe
gerisinde Alman ordusuna yardım için teşkil edilmesi düşünülen “Müslüman-
Türk Alayları” konusunu görüşmektedir.
45
General Erden ve Erkilet’in 15 Ekim 1941’de başladıkları Alman cephe-
sini ziyaretleri 5 Kasım’da bitmiştir. Müteakiben, A. F. Erden yurda dönü-
şünde Büyükelçi Papen ile görüşmüştür. Bu görüşme sonrasında Papen’nin
Alman Dışişleri Bakanlığına gönderdiği 10 Kasım 1941 gün ve 645/41 sayılı
raporunda Türk generalleri ile ilgili olarak şu bilgilere yer verilmektedir: “İki
Türk generali, Doğu Cephesi’ne yaptıkları geziden ve Führer’in karargâhını
43
Sevtap Sırakaya, İkinci Dünya Savaşı ve Azerbaycan, Ankara Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü Genel Türk Tarihi A.B.D, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara,
2007, s. 149; Yağcı, “Hitler Almanyası’nın…”, s. 20’den naklen; Çelik, II. Dünya Sava-
şında…, s. 97.
44
Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti (m.e.h./mah) (1927-1965), İkinci Bölüm https://
www.mit. gov.tr/ tarihce/ ikinci_bom.html mah (millî Emniyet Hizmeti Riyaseti), Cumhurbaş-
kanı Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak tarafından dev-
letin haber alma konusundaki eksikliğini gidermek ve bu çalışmaları tek elden yürütmek için
kurulmuştur. Kurucu başkanı Albay Ali Şükrü Ögel’in Rusça başta olmak üzere 4 dil konuş-
ması Türkiye’nin savaş yıllarında kendi politikasını oluşturması konusunda önemli faydalar
sağlamıştır. Kurumun adı 1 Temmuz 1965’te MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı) olarak değiştiril-
miştir.
45
Çelik, II. Dünya Savaşında…, s. 107.