886
MURAT KEKLİK
Ağaç meyvesi olunca başını aşağı salar
Tâ her nehâl başın eger berg ü bârdan
Kovsî yeter hecâlet-i kedd-i dü-tâ bana
g. 13/9
Dolu şişeden yüksek ses çıkmaz
Sedâ egerçi dolu câmdan bülend olmaz
Visâl eder beni leb-rîz-i el-emân feryâd
g. 42/8
Başkasının eliyle yılan tutmak
Teshîr-i zülf-i yârı sebâdan diler gönül
Okşar ana ki özge eliyle ilan dutar
g. 45/6
Su çeşme başından bulanmaya başlar
Ey gözüm nûrı bulanur su velî ser-çeşmeden
Gönlümün hâlın sorınca çeşm-i hûn-efşânı gör
g. 60/4
El elden üstündür
Diyâr-ı hüsnde hem el el üste çokdur kim
Sözi yanında anun agzı hîç-kârelenür
g. 60/9
Kendini bilmeyen ne söylediğini bilmez
Kim ki bilmez özini öz sözini hem bilmez
‘Erz-i metleb nesekin Kovsî-yi heyrân ne bilür
g. 67/9
Ölümden başka her derdin dermanı vardır
Ben anunçün intihâsız gemlere şükr eylerem
Kim ölümdendür beter her derd kim dermânı var g. 88/4
Malına arka verme, dünyaya bel bağlama
Arha verme varına bel baglama dünyâya kim
Hermeni vardur velî berk-i sebük-cövlânı var
g. 88/6
Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur sözünü şair çok güzel bir
abartmayla ve tersini kastederek beyitte kullanmıştır.
KAVSÎ DİVANINDA ATASÖZLERİ VE VECİZ İFADELER
887
Kavuşdı dag daga tebîbüm kavuşmadı
Sînemde merhemünle senün kanlu dâglar
g. 97/6
Kırık testi su tutmaz
Sınuk sebûda su dutmaz kerâr u mey durmaz
Şikeste gönlüme mehvem ki kan ilen doludur
g. 108/5
Kişi yaptığı işten bellidir
Nükte dutmag bülbüle Kovsî ne lâzimdür sana
Her kimün me’nîde mikdârı sözinden bellüdür
g. 111/11
Mest kebabı tuzlu sever
Göz yaşumı benüm n’ola isterse gözlerün
Meşhûrdur ki mest kebâbun duzın sever
g. 112/7
Yiğit, savaş meydanının tozunu sever
‘Eşkün yolında ben severem dûd-ı âhumı
Eyle ki merd-i me’reke meydân tozın sever
g. 112/8
Tuzluk başka türdendir, tuzla başka türden
Le’l-i nâbun özgedür çâh-ı zenehdân özgedür
Kim nemekzâr özge bâbetdür nemekdân özgedür
g. 118/1
Deliye her gün bayram
Dîvâne ol ki ‘eyd ola her kara gün sana
Geç ‘eklden ki mâtemi ‘eklün toyıncadur
g. 130/5
Gül toplayan gülün kıymetini bilmez
Hekîket ‘âleminde gül deren gül kedrini bilmez
Onı bülbül kimi bî-dest ü pâ vu zâr olandan sor
g. 133/4
Şah olsun kul olsun kişiye aynı sela verilir
‘Eşk-i geyûr süfre-yi en’âmı üstine
Şâh u gedâ böyük kiçige bir selâ verür
g. 135/6
888
MURAT KEKLİK
Kader güzellere/iyilere az kıymet verir
Kem dutma bî-nevâları Yûsufdan et kiyâs
Kim rûzgâr yahşılara az bahâ verür
g. 135/8
Gül ile diken bir olmaz
Sözdür bu ki yârun dili egyâr ile birdür
Hîç ebleh inanur mı ki gül hâr ile birdür
g. 179/2
Kanı kan temizlemez
Şerâb hûn-ı ciger def’ine ne fâyide sensiz
Boyun belâsın alım kanı kan ile yumag olmaz
g. 206/2
Düğüm tek elle çözülmez
Girih açılmaz imiş bir el ile efgân kim
Gönül dügünlerini çerh açarsa yâr açmaz
g. 207/13
Su uyur düşman uyumaz atasözü aşağıdaki beyitte “Düşmanın iyisi
uyuyanıdır.” anlamında kullanılmıştır:
Ne keder uymış ola düşmen-i dîrîn yegdür
Kara behtüm yuhudan şükr ki bîdâr olmaz
g. 208/2
Allah bir kapıyı kapatırsa diğerini açar
Bir kapu baglayan birini bî-gümân açar
Sâkî şerâb esirger ise kan esirgemez
g. 223/2
Mum dibine ışık vermez
Sînede gönlüm sarâyın rövşen eyler Şem’-i dâg
Öz ayagı altına her çend ışıg vermez çırâg
g. 245/1
Meyve veren ağaç taşlanır
Râhat istersen hünerden ‘ârî ol zinhâr kim
Berg ü bâr oldugca Kovsî sengsâr olmag gerek
g. 276/9
KAVSÎ DİVANINDA ATASÖZLERİ VE VECİZ İFADELER
889
Gün çıkar görür âlem
Egerçi helk diyer gün çıhar görer ‘âlem
Bana göz açmadı hîç kim ger âftâb oldum
g. 306/4
Nasipten ötesi yoktur
Cehd ile nesîbinden kimse geçemez zâhid
Ben mescide ‘ezm etdüm mey-hâneye tuş geldüm g. 313/2
Güzel söz kulakta küpedir
Kâbil kulagda gövher olur yahşı söz ki ben
Bu nükteni sedefden eşitdüm kulag ilen
g. 393/10
Doğruya zeval olmaz. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
(İlk beyitte iki atasözü bir arada kullanılmıştır.)
Egerçi dogrıya meşhûrdur zavâl olmaz
Fegân ki dûstları dogrı söz eder düşmen
g. 401/2
Her çend tîg kimi kedün helki dogrıya
Dogra ki yok zavâl iki ‘âlemde dogrıya
g. 427/1
Herkes ektiğini biçer
Cahânda her kişi öz ekdügin biçer âhir
Nedâmetini yaman sözlerin çeker düşmen
g. 401/4
Ben tâk tiküb mey yerine hûn-ı dil içdüm
Sözdür bu ki her kimse ne ekdi onı biçdi
g. 475/2
Bir gül ile bahar gelmez
Hetâ diyer ol ki diyer bir gül ile yaz olmaz
Ki oldı bir nefes ol nov-bahâr kâmumca
g. 431/5
Su oldukça ümit vardır
Bir arha kim gele su var ümîd bir de gele
Olursa ‘ömr, olur bir de yâr kâmumca
g. 431/6
Dostları ilə paylaş: |