KAVSÎ DİVANINDA ATASÖZLERİ VE VECİZ İFADELER
893
Başı boş rüzgâr dağa taşa düşer
Nesîm-i herze-meres gerçi daga daşa düşer
Düşer mi ben kimi ‘âlemde der-be-der yâ Reb
g. 24/7
Damla deniz için kendini mahvederse bunu şaşılmaz
Ketre ger deryâ içün bî-tâb olur me’zûrdur
Bilmenem n’içün kılur deryâ-yı ‘ümmân iztirâb
g. 27/3
Şaha kulunu nasıl ağırladığı sorulmaz
Agırla Kovsîni bir daş ile ki sormazlar
Şeh öz gedâ-yı ser-i kûyın anmaga bâ’is
g. 35/6
Saf niyetliler güneş gibi kendini belli eder
Gerçi gün kimi olur pâk nezerler güstâh
Karşu durmaz sana âyîne kimi her güstâh
g. 38/1
Av ne kadar zayıf olsa da avcı onu unutmaz
Var ümîdüm ki yene eyleye çeşmün beni yâd
Seyd her çend ze’îf olsa unutmaz seyyâd
g. 40/1
Kendini üstad görmeyenler üstad olur
Hüsn-i bî-sâhte re’nâ-ter ü gîrâ-terdür
Oldur ustâd ki bilmez özi özin ustâd
g. 40/2
Sultan ne buyurursa cellat onu yapar
Esl özünsen beni her çend gözün öldürdi
Ne ki sultân buyurursa onı eyler cellâd
g. 40/3
Bir kuş iki bahçede yuva kurmaz
Ol kûya yâ behişte gönül baglamag gerek
Bir kuş iki çemende haçan âşyân dutar
g. 45/4
894
MURAT KEKLİK
Susamışa şarabın her dalgası selden fazla gelir
Beterdür intizâr-ı vesl-i bî-encâm hicrândan
Şerâbun teşneye her mövcesi tûfândan artukdur
g. 46/6
İddiası olmayan gönüle dua neyler
Sana yalvardugum vechi budur kim ‘ecze mâyilsen
Ve-ger-ne bir gönül kim müdde’âsızdur du’â n’eyler g. 48/4
Gönül derviş olmayıncaya kadar hasır izi fayda etmez
İlan zehrini hett ü hâl hîç vech ile kem kılmaz
Gönül tâ olmaya dervîş nekş-i bûryâ n’eyler
g. 48/6
Aslında her derman zehirdir
Zehrdür me’nîde her tiryâk eger bînâ isen
Sübh-i vesl âyînesine bah şeb-i hicrânı gör
g. 60/6
Semender ev sahibi olsa konuğunu yandırır
‘Eşk ehli, ‘âşık ister cümle-yi ehbâbını
Kim semender mîz-bân olsa konagın yandurur
g. 61/4
Yabancının verdiği bengisu da olsa hazmı zor gelir
Nâ-güvârâdur eger geyr vere âb-ı hayât
Yâr eger derd verür derdüme dermân eyler
g. 65/4
İncisi olan sadef, damlasından belli olur
Sedefde gövher olan ketreden olur zâhir
Ki ‘eyn-i behrde deryâlanan kenârelenür
g. 66/4
Yüzü kızardıkça içi kararır
Ayagdan çek elün lâleden kiyâs eyle
Ki yüzi kırmızı oldugca içi karalanur
g. 66/8
KAVSÎ DİVANINDA ATASÖZLERİ VE VECİZ İFADELER
895
Nimetin kıymetini bollukta büyüyen bilmez
Ne’metün zövkini perverde-yi ne’met bilmez
Ana çohdur dil ü cân kedr-i dil ü cân ne bilür
g. 67/4
Cevher öz kıymetini bilmez
N’ola gül-rühler eger her kime ikbâl edeler
Belî öz kiymetini gövher-i geltân ne bilür
g. 67/8
Yaranın üstü kara altı kırmızıdır
Zinhâr kem libâsına kem bahma ‘âşıkun
Kim dâgun altı kırmızıdur üsti karadur
g. 80/7
Kimse sınamadığı kişiye bel bağlamaz
Ol zülf ucından asılu kalsa gönül n’ola
Kimse sınamadın birine bel mi bağlar
g. 97/9
Güzel niyet güzeldir
Bilmişem kim cân nisâr etmek ana mümkün degül
Niyyetüm ammâ budur çün yahşı niyyet yahşıdur
g. 99/9
Bir viranenin başından geçenleri en iyi mimar bilir
Bin yol yapub yıharsa beni ihtiyârı var
Vîrâne mâcerâsını me’mâr yeg bilür
g. 104/2
Pehlivanların cesareti meydanın tozundan bellidir
Sûz-ı ‘eşküm dûd-ı âhumdan kiyâs etmek gerek
Pehlivânlar cür’eti meydân tozından bellüdür
g. 11/2
Askerin eziyet ve zulmü komutanından belli olur
Hâl u het bî-dâdı hüsnünden hüveydâdur senün
Zülm ü cövri leşkerün şâhun özinden bellüdür
g. 111/5
896
MURAT KEKLİK
Tebessümden sözün tadı bellidir
Rühset-i güftâr vermez gerçi bu temkîn bana
Sözleri dadı tebessümler duzından bellüdür
g. 111/8
Dağ yıldızından belli olur
Olmadın târîk, encüm zâhir olmaz çerhde
Karadur ‘âşık güni dâg ulduzından bellüdür
g. 111/9
Kebabın pişkinliği közünden belli olur
Şâhid-i hâl-ı dil-i ‘üşşâk rühsârun yeter
Kim kebâbun hâm u nâ-hâmı közinden bellüdür
g. 111/10
Çok istemekle kaza okunun ucu döner (?)
Zinhâra geldügümden olur tünd nâvekün
Sözdür ki ‘eczden dem-i tîg-i kezâ döner
g. 117/6
Gururundan ayağının altına bakmayana koca dünya bastonunu
çabuk verir
Her kim ayagı altına bahmaz gurûrdan
Gerdûn-ı pîr anun eline tez ‘esâ verür
g. 135/7
Kişinin elbisesi boyuna göredir
Ger dövlet arta pâye-yi mehnet bülend olur
Kovsî libâsı her kişinün öz boyıncadur
g. 130/7
Ayağa düşmeyene gönüllerde saygı duyulmaz
Ayaga düşmeyen bâlâ-nişîn olmaz gönüllerde
Hekîketde yaraşur sedr ana kim âstân gözler
g. 141/5
Her âşık aşk diyarında âlimdir
Ey me’ellim etme çok tehvîl-i iste’dâd kim
Her uşag ‘eşkün debistânında bir ‘ellâmedür
g. 142/5
Dostları ilə paylaş: |